Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Taraftar > Atatürk Köşesi

Atatürk Köşesi Büyük Beşiktaşlı Mustafa Kemal Atatürk ve Atamız Hakkında Herşey.

 
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 04-09-2009, 10:54   #11
ยŦยк
 
Constantin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

MİLLETE YAYINLADIĞIM BİLDİRİ

Efendiler, aynı günde millete de şu bildiriyi yayın ladım : Bütün komutanlara, vali ve mutasarrıflara, Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerine, Belediye Başkanlıklarına ve Basın Derneğine
İtilâf Devletleri'nin şimdiye kadar memleketimizi paylaşmaya yol bulmakiçin başvurdukları çeşitli tedbirler bülnınektedir. t5nce, Ferit Paşa ile anlaşarak ve milleti savunmasız bırakarak yabancı idaresine esir etmek ve memleketin birçok önemli yerlerini galip devletlerin sömürgeleri arasına katmak düşünülmüştü. Kuva-yı Milliye'nin, bütün bir milletin desteği ile bağımsızlığı savunma konusunda gösterdiği azim ve kararlılık, bu tasavvuru altüst etti. İkincisi,Kuva-yı Milliye'yi aldatmak ve onun müsaadesi ile Doğu'da bir üstünlük sağlamasiyaseti gütmek için Hey'et-i Temsiliye'ye başvuruldu. Heyet, milletin bağımsızlığıve vatanın bütünlüğü garanti edilmedikçe ve özellikle işgal bölgelerinin boşaltılmasına teşebbüs edilmedikçe, herhangi bir görüşmeye yanaşmadı. Üçüncüsü,Kuva-yı Milliye ile işbirliği yapan hükûmetlerin çalışmalarına karışmak suretiylemillî birliği sarsznak, haince muhalefetleri teşvik etmek ve cür'etlerini artırmakyolu benimsendi. Ne var ki, milli birliğin yarattığı kuvvet ve dayanışma karşısında bu saldırılar da eridi. Dördüncüsü, vatanın kaderi ile ilgili kaygı verici kararlar alındığından söz edilerek, kamuoyuna baskı yapılmaya başlandı. Namusunuve yurdunu savunma uğrunda her fedakarlığı göze almış olan Osmanlı milletininazim ve iradesi önünde, bu gözdağının da bir yararı olmadı. Nihayet bugün, İstanbul'u zorla işgal etmek suretiyle, Osmanlı Devleti'nin yedi yüz yıllık hayat vehakimiyetine son verildi. Yani, bugün Türk milleti, medenî kabiliyetinin, yaşamave bağımsız kalma hakkının ve bütün bir geleceğinin savunulmasına çağrıldı. İnsanlık dünyasının takdirlerini kazanmak ve İslâm dünyasının kurtuluş emellerinigerçekleştirmek, Hilâfet makamının yabancı etkilerden kurtarılmasına ve millîbağımsızlığın şanlı geçmişimize yaraşır bir imanla savunulup kazanılmasına bağlıdır. Vatanımızı ve istiklâlimizi kurtarmak için giriştiğimiz kutsal mücadelede Tanrı'nın yardım ve koruyuculuğu bizimledir.
Anadolu ve Rumeli Müdafaa3 Hukuk Cemiyeti Hey'et-i Temsiliyesi adına
Mustafa Kemal
Efendiler, aynı zamanda bütün İslâm dünyasına da seslenilerek 266yapılan saldırı, bir bildiride etraflı şekilde anlatılarak çeşitli vasıtalarlailân edildi.
Efendiler, olay üzerinde fazla bilgi almayı beklemeksizin, telgrafçı,Manastırlı Hamdi Efendi'nin verdiği bilgilerden ve işgalkuwetlerinin bu bilgileri doğrulayan bildirisinden, durumun içyüzünüanlayarak gerekli bulduğum ve derhal alınmasında zaruret gördüğümtedbirleri, açıklandığı gibi hemen işgal günü aldım ve uyguladım. İstanbul'un işgal şekli ve tutuklamalar hakkında çeşitli kaynaklardan biribirini tutmaz abartılmış bilgiler gelmeye başladı. Biz de çeşitli yollarlaaraştırma ve soruşturmalarımıza devam ettik. Yasama görevinin yerinegetirilmesine imkân göremeyerek dağılan milletvekillerinin ve bazı şahısların İstanbul'dan kaçarak Ankara'ya gelmekte oldukları anlaşıldı.Yolculuklarını kolaylaştırmak için, geçecekleri yerlerdeki ilgililere gereken emirleri verdim.



CELALETTİN ARİF BEY MECLİS-İ MEBUSAN BAŞKANLIĞI'NI BIRAKMIYOR

Celâlettin Arif Bey, bildirimizi incele dikten sonra içindekilerin, düşündüğü esaslara ge nellikle uygun oldugunu söylemekle birlikte, bu esas ları destekler nitelikte bir bildiri yazıp ilân etzıziyor.Bunu Ankara'ya geldikten ve görüşmeler yaptıktan sonraya bırakıyor. Efendiler, Celâl Arif Bey, Ankara'ya geldikten sonra,kendisiyle ve diğer bazı hukukçularla bu konu üzerinde uzun süren görüşmeler ve tartışmalar yapıldı. Fakat aldanmıyorsam, CelâlettinArif Bey, hiçbir vakit benim Büyük Millet Meclisi'nin nitelik ve yetkisi hakkındaki görüşüme katılmamıştır. O, daima toplanmış olan hey'etinesas görevini, İstanbul Meclis-i Meb'usan'ının toplanmasını sağlamaktanibaret olarak görmüş ve kendisini de daima İstanbul',daki Meclis-i Meb'usan'ın Başkanı saymıştır. Bu kanaatta yanılmadığımı gösteren ufak birhâtıramı müsaade ederseniz bilginlze sunayım.
Ben, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve kendisi İkinci Başkan bulunduğu sırada, bir gün, Başkanlık Divanı toplantısında, Celâlettin Arif Bey'in, ödenek meselesini açtığını ve kendisininMeclis-i Meb'usan Başkanı olması dolayısıyla o makama ait ödenek isteğinde bulunduğunu, o tarihte Meclis Genel Sekreteri olarak bulunanRecep Bey anlattı. Yüksek malûmlarınızdır ki, o devirde MeclisBaşkanı ve İkinci Başkanı ile diğer başkanlar ve Meclis üyelerinin ödenekleri arasında fark yoktu. C eIâlettin Arif Bey, Meclis-iMeb'usan Başkanı sıfatıyla yalnız kendisini ayrı tutarak, fazla ödenek almanın kanunî hakkı olduğundan bahsediyordu. Ben Başkanlık Divanı'nınbu meselenin çözümünde yetkili olmadığını, kendisi bu istek ve iddiadaısrar ederse, konuyu Meclis Genel Kurulu'na sunarak, alınacak kararagöre hareket edilebileceğini ileri sürdüm. Celâlettin Arif BeyMeclis önüne çıkmayı uygun bulmayarak isteğinden vazgeçti.


SEÇİMLER SIRASINDA BAZI YERLERDEKİ BÜYÜK HÜKÜMET MEMURLARININ ÇIKARDIKLARI GÜÇLÜKLER

Saygıdeğer Efendiler, 19 Mart 1920 tarihli talimat gereğince, memleketin her tarafında seçimler, sür' atle ve ciddiyetle vapılmaya başlandı. Yalnız, bazı yerlerde kararsızlık ve direnmeler görüldü. Bunlar dan bazıları kısa, bazıları uzunca bir süre bu kararsızlık ve direnmelerinde ısrar ettiler. Ancak sonunda, bütün seçim bölgelerinin milletvekilleri, Büyük Millet Meclisi'nde, bütün milletin ve memleketin temsilcisi olarak hazır bulundular.Kararsızlık ve direnme gösterenbazı yerler şunlardı : Dersim, Malatya, Elâzığ, Konya, Diyarbakır, Trabzon... Efendiler,gerçek durumu belirtmiş olmak için şunu da açıklamalıyım ki, kararsızlik ve direniş gösteren bu seçim hölgelerinin halkı değildir. Belki o tarihte, o bölgelerde bulunan sivil idare âmirleridir. Halk, gerçeği anlaranlamaz, derhal milletin ortak isteğine katılmakta asla kararsızlık göstermemiştir. Şimdi Efendiler, yeniden inkılâbın tabiî sonuçlarından sayılan olaylardan bazılarına temas edelim :



SAMSUN'DAKİ SUBAYLAR ARASINDA SÖZDE PADİŞAH TARAFTARLIĞI VARMIŞ

3'ncü Kolordu Komutanı Selâhattin Bey' den aldığım 29 Mart 1920 tarihli bir şifrede, "Sam sun'da bulunan 15' inci Tümen'in maneviyatının bo zuk olduğundan ve sözde, subaylar arasında Padişahtaraftarlığı bulunduğundan" söz ediliyordu. "Subaylar, Padişâh aleyhindeverilecek emirleri yerine getirmeyeceklerini komutanlarına bildirmişler.Baskı yapılırsa, görevlerini terketmeleri ihtimali varmış. İstanbul'dan gelen yolculardan ve gazebelerden, işgalin ikinci günü, elkonmuş olan binaların hepsinin boşaltıldığı, Salih Paşa' nın yerinde olduğu, ÂyânMeclisi'nin görevine devam ettiği ve son cuma selâmlığında, Harbiye veBahriye Nâzırları da hazır bulunarak, gerekli törenin eskiden olduğu gibiyapıldığı anlaşılmış..." "Şu duruma göre, İstanbul'da bir hükûmet varken, bu hükûmetin haberi olmadan yapılan işler nedir?" diyorlarmış.Subayların bu düşünce ve davra nışlarını bildiren 15' inci Tümen Komutanışu görüşleri ileri sürüyordu : "Burada bir subayı hapsetmenin olağanüstübir durum yaratması düşünülemez. Ancak, bundan yararlanarak Anadoluüzerine yürümek gibi olaylar meydana gelecektir. İzmir cephesinde Kuvayı Milliye'ye nasıl hizmet gördürüldüğünü bilemiyorum.Zannederim, bunlar para ile çalıştırılmaktaymış. Bir savaş çıktığında, bütün halka maaşverilemeyeceği meydanda olduğundan, Kııva-yı Milliye adı altındaki mevcut kuvvetten orada da hiçbir kuvvet kalmayacağına eminim. Ordu birliklerine gelince, şimdiden firar olayları başlamıştır. Parasızlık böyle devamettikçe ve İstanbul'da merkezî hükûmet bulundukça subaylardan bileşüphe ederim." Bundan başka, 3' üncü Kolordu Komutanı SellattinBey, vermiş olduğumuz talimat gereğince, Amasya'ya gelen kontrol memuru Forbes adındaki yüzbaşıyı tutuklamış. Samsun'a bir İngilizteınsilcisi yüzbaşı gelmiş. Sellahattin Beye, Yüzbaşı Forbes'in bir dakika bile geçirilmeden Samsun'a gönderilmesini yazmış; aksitakdirde, Selâhattin Beyin sorulu olacağını ilâve etmiş. Bukonudaki düşüncemi soran Selâhattin Beye, vereceği cevap hakkın.da şu tavsiyede bulundum : " Forbesi tutuklayan ben değilim;hükûmet merkezleri, Ateşkes Anlaşması'na ve insanlığa aykırı olarakişgal adilen millettir. Bu bakımdan serbest bırakılmasını da ancak millet yapabilir . " Buna rağmen, bu Forbes memleketten çıkarılmaklayetinilmiş, tutuklanmamıştır. Bolu Mutasarrıfı Haydar Bey'in 9 Nisan 1920 tarihli kısa birşifresinden, Adapazarı ile Hendek arasında bulunan ve Çatalköprü denilen yerdeki köprülerle Mudurnu Suyu köprüsünün Kuva-yı Milliye'ninaleyhinde olanlar tarafından tahrip edildiği anlaşıldı.
Bolu ve dolaylarının Komutanı Mahmut Nedim Beyin,Düzce'den yazdığı 9 Nisan 1920 tarihli şifresindeıı de, 8 Nisanda Adapazarı'nda Kuva-yı Milliye aleyhine gösteriler yapıldığı, Hendek ile Adapazarı arasında telgraf ve telefon hatlarının kesildiği, Düzce Abazalarındantarafsız kalanların da muhaliflere katılmak üzere hareket ettikleri anlaşıldı. Hendek ile Adapazarı arasında, Mudurnu Suyu üzerindeki büyükköpri,inün tahribi dolayısıyla ulaşımın kesilmiş oLduğu da anlaşılıyordu.Bu bilgiler üzerine, Gevye'de bulunan 24' üncü Tümen Komutanı M a h m u t B e y'in dikkati çekildi.
Nevşehir'de de, Nevşehir Kaymakamı Nedim Bey'in başkanlığında Teâlî-i İslâm Cemiyeti'nin bir şubesi kurulmuş. Verilen rapordacemiyetin en bozguncu üyelerinden sekiz kişinin Niğde'ye gönderildiğibildiriliyordu. Bu cemiyetin üyeleri, "Padişah'tan başka hiçbir kuwet tanımayız. Kuva-yı Milliye'yi dağıtmak için mal ve can bakımından bütünkuvvetlerimizi feda etmeye yemin ettik" diyorlarmış. Her gece toplantıyapıyorlarmış. İleri gelenleri, Niğde'deki Tümen Koınutanı'nın gönderdiğibir müfreze ile tutuklanmış.
Constantin Ofline   Alıntı ile Cevapla
 

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 03:19 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580