metin@internetspor.com herkes haddini bildirsin arkadaşlar Beşiktaşımıza laf atıo...

[anahtarcı]

F.B Başkanı Dr.Nazım ve Atatürk suikasti
Sayın Metin GİRGİN

B.J.K Başkanı ve B.J.K T.V'nin, Tümer'in F.B. kulübüne transferi ile ilgili olarak yapmış oldukları davranışlar ve yayınlar doğru ise, B.J.K kongre üyesi olarak ben bu davranışlardan utanç duyuyorum. Bana göre yapılması gereken, Tümer'e medeni bir şekilde teşekkür etmek ve hatta B.J.K 'ne bu güne kadar yapmış olduğu hizmetlerin anısına güzel bir şilt vermek ve onun adına bir veda yemeği düzenleyerek uğurlamaktır. Çağdaş ve medenice yapılması gereken bana göre bu. Daha önce yönetici Sinan Vardar'ın benzer bir beyanatını yazılı basında okudum ve bir B.J.K'lı olarak utandım, bu nasıl bir spor ahlakı, bu nasıl bir centilmenlik, bu çocuğun gittiği yer Türk sporunun güzide bir kulübü.

Saygılarımla.

Not: Kusura bakmayın yönetici S. Vardar'ın beyanatına büyük bir tepki duymuştum, bunları okuyunca tepkimi sizinle paylaşmak istedim.

Yılmaz Kuban

Emekli Kurmay Albay

----------------------------------------------------------------------------

Bu satırlar, Beşiktaş taraftarı bir okurum tarafından bana mail ile ulaştı. Kendisine gerçek bir Beşiktaş taraftarı olduğu için kutluyor ve aynı zamanda duyarlılığından dolayı teşekkür ediyorum.

Gelelim asıl konumuza..

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu eşsiz lider Mustafa Kemal Atatürk, Fenerbahçelimiydi, Galatasaraylımıydı, yoksa Beşiktaşlımıydı? Bu tartışmalar, spor kamuoyunda çokça gündeme geldi. Hatta kitaplar yazıldı, belgeseller yapıldı. Sarı lacivertilere göre Atatürk koyu bir Fenerbahçeliydi. 10 Ağustos 1928 günü, 3-3 berabere biten Gazi Kupası maçından sonra üçü Galatasaraylı ve ikisi Fenerbahçeli olan beş kişinin önünde aynen şunları söylemiş: "Burada üçe üçüz... Çünkü ben de Fenerbahçeliyim!"

5 Haziran 1932'de ise Kulübün Kuşdili'ndeki binası yanınca, ilk bağışı Atatürk yapmış. Diğer bir vaka ise Mustafa Kemal Atatürk, Fenerbahçe kulübünü ziyaretinde, hatıra defterine şunları yazmış;

"Fenerbahçe Kulübü'nün her tarafa mazhar-i takdir olmuş bulunan asari mesaisini işitmis ve bu kulübü ziyaret ve erbab-ı himmeti tebrik etmeyi vazife edinmiştim. Bu vazifenin ifası ancak bugün müyesser olabilmiştir. Takdirat ve tebrikatımı buraya kayd ile mübahiyim."

3.5.1918 - Ordu Kumandanı - Mustafa Kemal

Özellikle Kazım Kanat’ın iddiaları da, Atatürk’ün Beşiktaşlı olduğu yönündedir. Yani herkes, Ata’nın kendi takımlarını desteklediklerini söylüyor, bu ve benzeri tarihi anekdotlar ileri sürerek, haklılıklarına birer dayanak buluyorlar. G.Saray cenahından yıllardır bu konu hakkında hiç ses seda çıkmamıştı. Çünkü, G.Saraylılara göre Atatürk kulüpler üstü bir şahsiyettir. Ancak, ahiretin sesi gazetesine mensup bazı gazeteciler, Atatürk’ün aslında G.Saraylı olduğunu söylemeye başladılar ve bunu da tarihi bir vesikaya dayandırdılar.

Galatasaray Müzesi Müdür Yardımcısı ve Araştırmacı Adnan Işık’ın “Atatürk’ün futbol merakı” adlı kitabında, Ali Sami Yen'in 1914 yılında binbaşı rütbesinde ki Mustafa Kemal'i Galatasaray'ın Rumenlerle yapacağı bir maça davet ettiğini, bu davetin Atatürk'e geç ulaştığını ama, yine de Mustafa Kemal'in (kulüp müzesinde hala saklanan) davete teşekkür niteliğindeki cevabı mektubunu da yayınlıyor. O mektupta Atatürk, "Davet mektubunuzu ancak dün sabah aldım. Fakat ben o gün doğrudan gidip maçı izledim." demektedir.

Herşeye rağmen, 3 büyük kulübümüzün de Atatürk’ü paylaşamamalarının altında yatan gerçek, Ata’nın ne kadar çok sevildiğinin ve Türk Milletinin O’nu nasıl bağrına bastığının açık bir göstergesidir.

Yukarıda ki tarihi vesikalara ve delillere bakıldığında, kesin olmamakla birlikte, Atatürk’ün Fenerbahçeli olma ihtimali daha ağır basıyor. Atatürk’ün hangi takımı desteklediğinin kesin bilinmemesinin en büyük nedeni, O’nun büyük devlet adamı olmasından kaynaklanıyor. Yani, her kulübe eşit mesafede duruyor, fakat desteğe gelince, hepsinin yanında olmasını biliyor.

Günümüzde, Başbakanlar, Cumhurbaşkanları ve TSK’nın en üst düzey komutanları, taraftarı oldukları takımlarını açıktan destekliyorlar. Hatta bazı Başbakanlar, konutlarına takımın bayrağını bile asmakta beyis görmüyorlar. İşte bu da, Atatürk’ün devlet adamlığı açısından, diğerlerinden farklı yanıdır bence.

Yukarıda bahsettiğim konu, kulüpler arasında ki tatlı rekabete ait görüşler. Ancak biri var ki çok sakıncalı ve tehlikeli.

Soner Yalçın, “Eefendi” isimli kitabında, Fenerbahçe’nin Başkanlığı’nı yapan Dr.Nazım Bey’in, Atatürk’e düzenlenen suikast nedeniyle idam edildiğini yazıyor. Dr. Nazım Bey 1916-1918 tarihleri arasında Fenerbahçe Başkanlığı yaptığı ve 1926'da Atatürk'e suikast nedeniyle idam edildiği doğrudur. Ancak, suikaste gerçekten karışıp karışmadığı tam bir muammadır.

O yılların çok nazik ve hassas bir dönem olduğunu unutmamak lazımdır. Henüz Devrimler gerçekleşmemiş, demokrasi ve adli kurumlar oturmamıştır. Düşünün, İzmir suikasti nedeniyle sadece Dr. Nazım bey değil, onlarca kişi idam edilmiştir. Hatta o dönemde Terakki Perver Halk Fırkası Genel Başkanı olan Kazım Karabekir Paşa’da, aynı olaydan dolayı idamla yargılanmış, Fevzi Çakmak ve İsmet İnönü’nün girişimleriyle, Atatürk tarafından son anda affedilmiştir.

Bu olay ne kadar üzücü ise, rekabeti belden aşağı kabul edenler tarafından, Fenerbahçe aleyhine kullanılması da bir o kadar üzücü ve etik açıdan doğru değildir.

Konuyu Fenerbahçe ile ilişkilendirmek, hatta ileri giderek “Fenerbahçelileri, Atatürk düşmanı” yaftası vurarak küçük düşürmek çok yanlış olduğu kadar, çokta tehlikeli bir davranıştır.

Siyasi nedenlerden dolayı başkalarının yaptığı hatalar, hiçbir şekilde Fenerbahçe’ye mal edilemez. Dr.Nazım Bey, Başkanlık yaptığı 2 sene boyunca kulübe çok güzel hizmetler vermiştir. Sonrası Fenerbahçe’yi ve Fenerbahçelileri bağlamaz.

Dr. Nazım Bey’in idamı sonrası Atatürk’ün çok müteessir olduğu ve ailesine önemli ölçüde destek verdiğini de unutmamak lazım.

Atatürk, bu olaydan sonra birkaç kez Fenerbahçe kulübünü ziyaret etmiş, maddi ve manevi destek vermiştir. Yani Ulu önder, konuyu hiçbir zaman Fenerbahçe ile ilişkilendirmemiş, Fenerbahçe'ye olan sevgisini hiç bir zaman kaybetmemiştir..

Futbolda rekabetin ayarını kaçırmamak, insanların milli düşünce ve dini inançlarını küçük düşürücü şeylerden kaçınmak gerekir.

Günahıyla, sevabıyla dün geçmişte kaldı.

Dün, dünde kaldı cancazım; Bu gün başka şeyler söylemek lazım…

[caporegime]

ya sen git bu oğlan daha statta maç bile izlememiştir öyle konuşuo işte salak salak.

[MIKA]

Yoooouuu tümer misin ne boksun ! sanki sen cok iyi bir oyuncusun da böyle konusiyorsun lan ! 20 mac hic görünmesin bi mac iyi oynarsin kendini bi bok sanirsin ! salak salak konusiyorusun lan it ! BJK gibi kulüp bulamasin daha ama onu sen de bir gün anlarsin !

[ALPAY]

metiiiiiiiiiiiiiiiin nedır senın nıyetın . kendıne bı bıra soyle rahatla
yanlıs kulvardasın
bız hepımız gıdıs bıletı aldık donus kapalı bu yolda
bozar senı boyle laflar
bır bakarsın basına mermerı dıkmısler ustundede adın yazıyo
sen bıle ınanamazsın

[gökbörü]

ezik soyle sen kimsin?inönünün direkleri.....sey tanıyon dımı?

[gkBerk]

Bu Adam Kendini Ne Zannedio Beşiktaşimiza Laf Atacak Kadar ********in önde Gideni Işte Buna Haddini Bildirelim