|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
13-07-2006, 16:41 | #1 | ||
Üyelik tarihi: Apr 2006 Yaş: 35
Mesajlar: 2.218
Tecrübe Puanı: 20 |
Babası, Burak'ı anlattı Beşiktaş'a transfer olan Burak Yılmaz'ın babası Gençlerbirliği Kaleci Antrenörü Fikret Yılmaz, oğlunun siyah-beyazlı takımda başarılı olacağına inandığını söyledi. Fikret Yılmaz, AA muhabirine verdiği röportajda, oğlu Burak'ın doğuştan futbol yeteneği bulunduğunu vurgulayarak, ''20 yıl önce ben Antalyaspor'da kalecilik yaparken şampiyon olmuştuk ve Birinci Lig'e çıkmıştık. Burak'ın da 20 yıl sonra yine takımı şampiyonu oldu ve Beşiktaş'a transfer oldu'' dedi. Kendisinin kaleci olmasına karşın, oğlunu hiçbir zaman kaleye yaklaştırmadığını ifade eden baba Fikret Yılmaz, golcü olmasında kendi yönlendirmesinin etkili olduğunu söyledi. Yılmaz, oğluyla hiçbir zaman aynı takımda çalışmak istemediğini, Beşiktaş'a transfer olmasında da tüm ailenin Beşiktaş'ı tutmasının etkili olduğunu bildirdi. Oğluyla artık ligde rakip olduklarını hatırlatan Yılmaz, Beşiktaş-Gençlerbirliği maçlarında oğlunun gol atmasını istediğini, ancak karşılaşmayı da Gençlerbirliği'nin kazanması isteğini de saklamadı. Yılmaz, oğlunun İstanbul'un büyülü atmosferinden etkilenmeyeceğine inandığını ve yanlış yapması durumunda da bir baba olarak gerekeni yapacağını kaydetti. Baba Fikret Yılmaz, oğlu Beşiktaşlı Burak Yılmaz'ı şöyle anlattı: SORU: ''BURAK FUTBOLA NASIL BAŞLADI?'' CEVAP: ''Burak doğduğunda Antalyaspor'da futbol oynuyordum. Kalecilik yapıyordum. Burak, Uludağ'da kampa gittiğimiz gün doğdu. 15 Temmuz 1986 doğum tarihi. Antalyaspor ile o yıl şampiyon olduk. İkinci Lig'den Birinci Lige çıktık. Tarih tekerrür etti ve oğlum da 20 sene sonra şampiyonluk yaşadı. Burak, küçüklüğünden beri bana çok düşkündü. Antalyaspor'dan sonra Ispartaspor'da oynadım. En son Kemerspor'a geldim. Buraya geldiğimde Burak 5-6 yaşlarındaydı. Maçlarımı izlerdi. Futbola karşı müthiş bir ilgisi ve yeteneği de vardı. Futbola Antalyaspor genç takımında başladı. Ben de 1995'de Antalyaspor altyapısında antrenör olarak işe başladım. Benim talebemdir Burak aynı zamanda. PAF takıma gelene kadar 3-4 sezon ben kendim yetiştirdim oğlumu. Sonra Antalyaspor'dan ayrıldım. Burak o dönemlerde milli takımlara gitmeye başlamıştı. 50'nin üzerinde milliliği var.'' SORU: ''BABA KALECİ, OĞLU GOLCÜ. OĞLUNUZUN GOLCÜ OLMASINDA NE KADAR ETKİNİZ OLDU'' CEVAP: ''Ben oğlumu hiçbir zaman kaleye yaklaştırmadım. Kaleci yapmadım. Yapmak istemedim. Kendisi zaman zaman kaleciliğe yeteneğim var dedi ama ben asla kaleye yaklaştırmadım. Defans bölgesine dahi yaklaştırmak istemedim. Tercih edilen değil, tercih eden konumunda olmasını istedim. Kaleci dışında 10 tane mevki var futbolda. Yetenekli ise her yerde oynar. Haksızlığa uğramasına imkan yok. İyi oyuncuysan oynarsın kardeşim. Torpile falan gerek yok. Ama kaleciysen 3 kaleci vardır. 2 tane hatalı gol yersin, üzerine kaleci alırlar veya diğer kaleciyi oynatırlar. O yüzden oğlumu kaleci yapmak istemedim. Golcü olmayı benim yönlendirmem vasıtasıyla başardı. Altyapıda antrenörü bendim.'' SORU: ''GENÇLERBİRLİĞİ'NE GELMESİNİ SİZ Mİ İSTEMEDİNİZ, BURAK MI İSTEMEDİ?'' CEVAP: ''Benim olduğum yerde oğlum asla olamaz. Ben çalışmam oğlumun olduğu yerde. Oğlumla benim olduğum yerde hiç kimse bana ikinci sınıf muamelesi yapamaz. Kimse bana emredemez. Ben bir aile reisiyim. Ben de oğlumun idolüyüm. Tabiri caizse ailemin kralı benim. Oğlum da benim ailemin bir ferdi. Babası idolü. İdol olan birine bir başkası 'git şuradan top al' diyemez. Onun gözünün önünde babasını asla ikinci sınıf pozisyonuna düşürmem ben. Bu bir egoizm değil. Bu bir aile birlikteliğini korunma yönü. Gençlerbirliği de istedi. Gençlerbirliği alacaksa alır. Ben hemen giderim oğlumun geleceği için. Böyle bir istek sadece lafta kaldı. Çünkü Burak artık pahalı oyuncu olmuştu. Gençlerbirliği para verip de almazdı. Gençlerbirliği'nin ekonomik politikasına tersti. Gençlerbirliği yetiştiren, satan, piyasaya çıkaran. Hazır gelene para verip almaz. Gençlerbirliği'nin o tarz bir politikası var.'' SORU: ''BEŞİKTAŞ'I TERCİH ETMESİNDE SİZİN ETKİNİZ OLDU MU?'' CEVAP: ''Burak benim Beşiktaşlı olmam dolayısıyla doğuştan Beşiktaşlı idi zaten. Başka takım tutmaz. Övünmek gibi olacak ama burada tevazu göstermeyeceğim. Her takım istiyordu. Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor hepsi istiyordu. Beşiktaş'ı tercih etmesinin nedeni ailece Beşiktaşlı olmamızdan kaynaklanıyor.'' SORU: ''BEŞİKTAŞ'TA NOBRE, GÖKHAN GÜLEÇ VE BOBO GİBİ GOLCÜLER VAR. BUNLARIN ARASINDAN YER BULACAĞINA İNANIYOR MUSUNUZ?'' CEVAP: ''Oğluma çok güveniyorum. Hepiniz göreceksiniz. Burak daha yeteneklerinin yüzde 40'ını sergileyemedi. Burak'ın bir de artısı var. Birçok mevkide oynayabilen özelliklere sahip. Bundan dolayı şans bulacağını umuyorum. Zaten ilk bulduğu şansta da fikir verdi herkese yetenekleri hakkında. Kendine güven geldikçe Burak Türk futboluna çok şey verecektir.'' SORU: ''OĞLUNUZLA SON GÜNLERDE HİÇ GÖRÜŞTÜNÜZ MÜ? SES TONUNDAN OĞLUNUZUN PSİKOLOJİSİNİ BİR BABA OLARAK NASIL TAHLİL EDERSİNİZ?'' CEVAP: ''Oğlum çok mutluydu. Fransa kampından sonra hatta dün akşam tekrar konuştum. Her gün beni arar. Günde 2-3 kez arar. Müthiş bir uyum içindeyiz diyor. Her şey çok iyi diyor. Arkadaşlık, dostluklar, kaynaşma. Burak çok memnundu. Bence iyi futbolcu iyi oyuncuların olduğu yerde kendisini daha çabuk gösterir. SORU: ''BURAK İLE ARTIK RAKİP OLDUNUZ. GENÇLERBİRLİĞİ-BEŞİKTAŞ MAÇINDA GÖNLÜNÜZ NE TARAFTA OLACAK. BİR TARAFTA ÇALIŞTIRDIĞINIZ TAKIM, BİR TARAFTA OĞLUNUZ?'' CEVAP: ''Oğlumu yetiştirdiğim dönemde hep şunu söyledim. 'Sahaya çıktığın zaman babanı tanımayacaksın'. Baban kaleci, amcan sağbek, dedem libero, öbür amcan orta saha oynasa tanımayacaksın sahada. Ben Burak'ı bu şekilde yetiştirdim. Ben de sahaya çıktığım zaman oğlumu tanımam. O ayrı bir şey. Rakip olmak ayrı bir şey. Ben her zaman Beşiktaş'ın ve oğlumun başarılı olmasını isterim. Bu ayrı bir mutluluk. Allah herkese nasip eder inşallah. Bizimle olan maçlarda da Gençlerbirliği'nin yenmesini isterim. Doğduğum yer değil, doyduğum yer önemli olan. Ben oğlumun çok başarılı olmasını isterim ama benim burada birlikte çalıştığım arkadaşlarım var. Buradan herkes ekmek yiyor. Sahaya çıktığımız zaman bileğinin hakkıyla yensinler. Alnından öper göndeririz.'' SORU: ''GENÇLERBİRLİĞİ'NE GOL ATARSA SEVİNİR MİSİNİZ?'' CEVAP: ''Sevinmem dersem sahtekarlık yapmış olurum. Maçı 5-4 Gençlerbirliği kazansın ancak Beşiktaş'ın 4 golünü de Burak atsın.'' kaynak:aa
__________________ ÖLüMLe YaŞaMı AYıRaN ÇiZGi, SiYaHLa-BeYaZı AYıRaMaZKi.. | ||
|
13-07-2006, 19:31 | #5 | ||
Banned Üyelik tarihi: Apr 2006 Yaş: 34
Mesajlar: 2.329
Tecrübe Puanı: 0 | bjk nin jokeri olacak bu cocuk kimse merak etmesin ...
__________________ Father, Father, Father, Father, Father Into your hands I commend my spirit, Father into your hands Why have you forsaken me, In your eyes forsaken me, In your thoughts forsaken me, In your heart forsaken me ... | ||
14-07-2006, 10:33 | #8 | |||
Kıdemli Kartal Üyelik tarihi: Mar 2006 Yaş: 39
Mesajlar: 5.868
Tecrübe Puanı: 24 | Alıntı:
__________________ iLk ÇıĞLıĞıM SoN NeFeSiM TeK AşKıM BEŞİKTAŞ'ım.... HeRşEyİn BiR sOnU vAr AmA BEŞİKTAŞ SeVgİsİnİn AsLa...! | |||
15-07-2006, 15:59 | #9 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 3.124
Tecrübe Puanı: 23 | Bu sene yaptığımız transferlerde en önemli handikapın çok yakışıklı adamlar almamız olduğunu düşünüyorum O nedir kardeşim Burak falan! Yerler o çocuğu kızlar! Nerdeee o Ali Eren'li yıllar! Çok canımız yanabilir bu konuda
__________________ .uɐln ʞşɐʇʞışǝq 'ɯǝɯçǝƃzɐʌ ǝsuöp ǝuısɹǝʇ ɐʎuüp | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |