Tigana veya başkası.. Büyük organizasyonların en büyük yanılgısı veya yanlışı tek bir kişiden medet uman, tüm sorumluluğu bir kişiye yükleyip olmayınca da o kişiyi tü kaka yapan zihniyetdir. Başarılı organizasyonları incelediğinizde ekip çalışmasının ve herkesin iş tanımını son derece iyi yapan ve diğer ekip üylerinin işini kolaylaştıran kişilerden oluştuğunu gözlemlersiniz. Çok uzağa gitmeye gerek yok. Yıl 2003. Beşiktaş camiası bu işin nasıl yapılacağını herkese gösterdi. Nasıl mı ? Hafızalarını yokladığınızda 2003 yılındaki başarılı sonuçların paydasında bir çok kişinin, ustaca işini yapan kişilerin toplamını görürsünüz. Çok iyi, seviyeli, nerde konuşmasını bilen bir Başkan. Herzaman medya önüne çıkmayan, başkanlık mertebesine saygı uyandıran. Yönetim Kurulu. Hüsnü Güreli. Tüm maddi konularda klubü kara geçiren, diğer klüplerin imrenerek seyrettiği uygulmalarla klübün gelirlerini ikiye üçe katlayan. Mete Düren. Sağlık kurulunun başında ve basın sözcüsü olarak nerede nasıl beyanat verilir gösteren. İbrahim Altınsay. Yurtdışında Fullham tecrübesini, futbol bilgisini ve Beşiktaş duruşunu sergileyen. Yıldırım Demirören ve Kıvanç Oktay. Futbol takımının her türlü gereksinimi için çalışan, başarılı bir ekip içinde başarılı işlere imza atan. Sinan Engin. Futbolcular ile Yönetim Kurulu arasında bir şifre çözücü gibi çalışan yeri geldiğinde yönetimin kararlarını futbolculara ve teknik heyete yeri geldiğinde de futbolcuların isteklerini yönetim kuruluna kabul ettiren herkesin güvanini kazanmış ve işbilen bir menajer. Lucescu. Sadece işini yapan, futbolcular arasında saygı ve rekabeti yaratan, sonuca odaklı. Futbolcular Sergeni, Tümeri,İlhan Mansızı, Nouması.... Bu kadar olumlu işlerin yapıldığı bir klüpte kendisinden beklenenin ne olduğunu anlamış bu güzel tabloyu taçlandıracak kişilerin kendileri olduğunun farkına varmış, sorumluluk alan, başarıya inanmış, Beşiktaş formasına layık, Kapasitesini son damlasına kadar kullanan. Taraftar. Her maçta stadı doldurmuş, Beşiktaş'ına inanmış, büyük güç. Ve sonuç başarılarla dolu bir dönem. Sadece 1 mağlubiyet, tüm derbi maçları kazanılmış, 85 rekor puanla tertemiz ve herkesin aykata alkışladığı bir Şampiyonluk. Bu hikayede gördüğünüz gibi tek bir kişi yok. Bir ekip var ve bu ekibin her üyesi kendisine düşen görevi yaparak diğerlerinin işini kolaylaştırıyor ve hep beraber hedefe varıldığında ortaya muhteşem bir tablo çıkıyor. İşte bu sebepten dolayı bizi Tigana kurtarır, şu kurtarır gibi cümleleri kullanmaktan ziyade Beşiktaş'ımızın başarıya nasıl ulaşacağını analiz edip uygulayan sistemleri konuşmalıyız. Yoksa takımın başaında Capello, Del Bosque, Tigana veya başakasının olmasının bir önemi yok. Başarı takım çalışmasının,özverili insanların, birbirine güvenen ve destek veren ekiplerin işidir. 2006-2007 sezonunda bu ekibi kurup şampiyon olmalı ve o şampiyonluktan sonra da hepimiz payımıza düşen görevi yapmış olmanın huzurunu yaşamalıyız. Beşiktaş gibi büyük bir camianın kurtarıcılara değil, işini bilen eğil kişilere ihtiyacı vardır. |