![]() |
Krizde 'Çağdaş' çözüm örneği '... Beşiktaş taraftarı, hatayı hoş görmüyor... Asla bağışlamıyor. Futbolcusunun kötü gününe ortak olmuyor, destek vermiyor...' Milliyet Gazetesi yazarı Atilla Gökçe'nin köşe yazısı; Krizde 'Çağdaş' çözüm örneği Beşiktaş'ta Çağdaş Atan'ın başına gelenler bir ilk değil... Erman Gür Açar da böyle bir kampanyanın sonunda Beşiktaş'tan ayrıldı... Youla ve Adem Dursun bu sezonun ilk kurbanları... Beşiktaş taraftarı, hatayı hoş görmüyor... Asla bağışlamıyor. Futbolcusunun kötü gününe ortak olmuyor, destek vermiyor. Malatyasporlu Bilal Kısa'yı cezaalanında düşürerek penaltıya neden olan ve takımının olası galibiyetini engelleyen Çağdaş, seçilen son kurban! Beşiktaş taraftarı, hoşuna gitmeyen, gıcık kaptığı futbolcusuna ilk fırsatta kapıyı gösteriyor. Bu tribün tavrını bir yere kadar anlayabilirim. Protesto hakkına saygı gösteririm... Ama bir yerden sonra da o taraftarın susması gerektiğini düşünürüm. Hemen her kulüpte bazı taraftar gruplarının belli bir futbolcuya karşı cephe alması, oyunun başından sonuna kadar sevgisizliğini, inançsızlığını dile getirmesi bizim tribün kültürümüzdeki yozlaşmanın en belirgin örneklerinden biridir... Taraftar yağcılığını pek seven kulüp yöneticileri ve bazı medya yorumcuları da şimdilik bu yozlaşmayı beslediklerinin pek farkında değillerdir. Bir gün hep birlikte uyanırlar ve biz onlara "Günaydın" deriz... Bekleyelim. Çağdaş Atan sorunu, tribünlerle sınırlı kalmamıştır. Daha da büyümüştür. Soyunma odasına yüksek adrenalin ve yüksek nabızla giren genç futbolcu, canlı yayında televizyona açıklama yaparak tepkisini dile getirirken ölçüyü kaçırmış, "Sezon sonunda ayrılıyorum. Beşiktaş benim için bitmiştir. Böyle giderse Beşiktaş daha on yıl şampiyonluk kazanamaz" demiştir. Tümüyle yanlış, çirkin ve yaralayıcı bir ifade biçimi bu... Takım dayanışması nerede? O genç insanı bu eyleminden alıkoymak gerekirdi. Yapamadılar... Güya bu takımın bir menajeri (Mehmet Ekşi) var... Güya bu takımın unvanı ne olursa olsun bir yöneticisi Kıvanç Oktay) var... Ama bu kopma noktasını giderecek, krizi yönetecek bir Allahın kulu yok! Tigana dahil! Fransız Hoca değil miydi Çağdaş'a gözbebeği gibi bakan, değer veren? O değil miydi Çağdaş'ı takımın en sağlam parçası olarak gören? Peki bu takımın kaptanları nerede? Tayfur nasıl sahip olmaz arkadaşına? Sergen, İbrahim Üzülmez ve İbrahim Toraman niye yalnız bırakırlar arkadaşlarını... Bu nasıl bir takım dayanışmasıdır? Yoksa söylendiği gibi Beşiktaş hala bir takım olamamış mıdır? Geçiniz... Beşiktaşlılar, kriz yönetmeyi bilmiyor... 2004'deki Samsunspor maçıyla ortaya çıkan krizi de büyütmekten başka bir şey yapamadıkları gibi... Çağdaş Atan'a özür diletiyorlar... Ama Tigana'dan özür dilemediğini ifade ederek egosunu doyuran Tümer'e ses çıkarmıyorlar. Çağdaş'a tarihe geçecek 100 bin YTL ceza kesiyorlar, kadro dışı bırakıyorlar. İnönü'yü " Kabuslar Şatosu"na döndüren o taraftarlara hiçbir şey söylemiyorlar. Hiçbir mesaj vermiyorlar. Kurban vererek işin içinden kolayca sıyrılıyorlar. Bu ilkesizlik, kararsızlık, tepkisizlikle daha kaç kurban verecekler, bilmiyorlar... Belki de kurbanlık sırasının kendilerine geleceği günü bekliyorlar... Çağdaş'ın penaltıyla da sonuçlansa bir " vuruşu " vardı... Yöneticilerin sağlam bir "duruşu" bile yok... Yazık! |
Ben sonuna kadar katiliyorum....cok güzel bir yazi!!!! |
Gerçekten haklısın.sonuna kadar katılıyorum... |
çagdaş yaptıgı ılk harekette yuhalanmadı adam mac basından berı hatta geldıgı sezon basından bu yana futboluyla sırıttı hıc kendıne olumlu bısey katmadı aksıne ııce hayal kırıklıgı yarattı pekı BIZler onu alkısladıgımızda tesekkur ederım oluoda en ufak tepkıde neden BJK taraftarını sucluo anlamıorm bn adam kafasına koymus baska takım baska takım sıze fıkrımı solum 2 yada 3 ay sonra cagdas ordanda ayrılcak artık oynar 2ligde 1 takımda hadı YOLUN ACIK OLSUN ÇAĞDAŞŞ!! |
"Beşiktaş taraftarı, hoşuna gitmeyen, gıcık kaptığı futbolcusuna ilk fırsatta kapıyı gösteriyor." bu sözler tam olarak benim düşüncelerimi ifade etmiş.Çağdaş ağzıyla kuş tutsa yine de yaranamaz bu taraftara. Bunu yapanlara yazıkar olsun!!! |
BU TAKIMIN SÖZDE KAPTANI TAYFUR NE İŞE YARAR ,OTUZ YAŞIN ÜSTÜNDE BEŞ ALTI TANE FUTBOLCU VAR İÇLERİNDEN BİRİ HEMEN MAÇTAN SONRA KOLUNA GİRER DOĞRU SOYUNMA ODASINA GÖTÜRÜR KONUŞACAKSA BELLİ BİR ZAMAN SONRA KONUŞURDU.NEDEN YAPMADILAR TAKIM OLMADIKLARI İÇİN,AYRICA ÇAĞDAŞIN GİTMESİNİ BENDE İSTİYORUM AMA BÖYLE DEĞİL ,İYİ VEYA KÖTÜ TOPÇU HİZMETLERİ İÇİN TEŞEKKÜR EDER GÖNDERİRSİN.AYRICA ÖMER GÜVENÇ DE HESAPTA BEŞİKTAŞLI MAÇTAN SONRA BİLE BİLE RÖPÖRTAJA ALDI KİMSE GAZETECİ GÖREVİ DEMESİN ACABA FENERLİ BİR MUHABİR BUNU YAPARMIYDI? |
Alıntı:
|
herhalde en gec bu yazidan sonra bizim Sinan Engine ne kadar ihtiyac duydugumuz anlasilir. |
Vatan Gazetesi Spor Yazarı Zeki Çol bugünkü yazısında Beşiktaşlı Çağdaş'ın durumunu değerlendirdi: Futbol bir yanıyla da özgürlüğün oyunudur. Tıpkı diğer meslek grupları gibi, bu oyunda da öncelikle bir eğitim süreci vardır. Bazen sokakta, bazen organize bir altyapıda. Temel teknik bu süreçte öğrenilir. Ardından fizik kaliteyi geliştirme, takım oyununa ve taktik uygulamalara adaptasyon evreleri gelir. Ne kadar çok tekrar yapılırsa oyuncu da o ölçüde gelişir. Disiplin, yardımlaşma, paylaşım futbolun vazgeçilmez gereklerindendir. Ancak sınırlan çizilmiş ve stres dolu bir yaşam, ciddi bir özveriyi beraberinde getirse, kati bir disiplini gerektirse de futbol, her şeyden önce özgürlüğün oyunudur. Başındaki antrenör ne görev verirse versin, futbolcu sahada özgün ve özgür davranmak zorundadır. Özgürlüğü elinden alınmış insan, asla çözümü getiren üretkenliğin adresi değildir. Özgür insan işine sevgisini, yaratıcılığını katar. Zaten futbolun ruhunda da kurallara ve görevin sorumluluklarına bağlı ama özgürlüğün tadını da çıkararak oynamak yatar. Görme, duyma, konuşma! Peki saha içerisinde özgür olan futbolcu, sahanın dışına adımını attığında ne kadar özgürdür? Sözkonusu futbolcu bu ülkedeyse, özgürce yasayamaz, özgürce konuşamaz. Çünkü bu ülkede oyuncunun yaşamı hep kontrol altındadır. Maç kaybeder, eşiyle, çocuğuyla yemeğe çıkamaz. İşler kötü gittiğinde ortalıkta dolaşamaz. Kendi dünyasında kalamaz. Fakat daha kötüsü, bu ülkede futbolcunun hem sağır hem dilsiz olması istenir. Hatta mümkünse düşünmemesi, düşündüyse asla düşüncesini söylememesi salık verilir. Son örnekte gördünüz; Çağdaş biraz konuşmaya yeltendi, arımda lafı ağzına tiktiler. "Beşiktaş'a zarar verdin" dediler. "Profesyonel olduğunu, gerekirse kulaklarını tıkaman gerektiğini unuttun" dediler. "Cezanı çekeceksin, kadro dışı bile kalabilirsin. Kimse Beşiktaş'tan büyük değildir" dediler. Çağdaş ne yaptı? Beşiktaş'tan büyük olduğunu mu iddia etti, yoksa Beşiktaş'a hakaret mi etti? Yaptığı penaltı sonrası kendisine küfür eden, kendisini lanetleyen taraftara insani bir tepki verdi. Önemli bir gerçeğin altını çizdi, taraftarı bu kafayla gittiği sürece, Beşiktaş'ın 10 yıl daha şampiyon olamayacağını söyledi. Yalan mı? Bu taraftar Youla'ya, Adem'e, Murat'a da aynısını yapmadı mı? Beşiktaş sahasında niye bu kadar gergin, bu kadar başarısız, bu kadar puan kaybediyor? Cevap Çağdaş'la aynı gün açıklama yapan Tigana'dan: "Sahamızdaki baskı yüzünden performansımız yüzde 20, yüzde 40 düşüyor!" Şimdi... Adeta keskin sirkeye dönen, tahammül sınırlarını aşan bir bozgunculuk örneği sergileyen o taraftara kimse laf edemiyor! Çağdaş tepki gösterince suçlu ilan ediliyor ve kendisini Beşiktaş'ın üzerinde görmüş oluyor! Oyuncunun fikri olmamalı! İletişim çağını yaşıyoruz. Çağın en önemli gereklerinden biri, adı üzerinde iletişim. Ama bizde milyonlarca insanın duygu dünyasını etkileyen, saç şekli, giyim tara taklit edilen futbolcunun kendisini anlatması, mesaj vermesi, kamuoyuyla iletişim kurması yasak! İşler iyi giderken, suya sabuna dokunmadan birkaç hamasi lafla konuşmak serbest! Ama fincancı katarlarını ürkütecek açıklamalar, zinhar yasak! Niye yasak? Oyuncunun fikri olmamalı. Oyuncu sadece işine odaklanmalı. Eşine küfrettiler, duymamalı. Arabasını parçaladılar, bakmamalı Evini kurşunladılar, susmalı. Kulüpte taraftardan yumruk yedi, gıkını çıkarmamalı. Parasını alamadı, çek, senet, söz, hiçbiri yerine getirilmedi, sabırlı davranmalı. Antrenör yanlış oynatıyor, takım göz göre göre gidiyor, karışmamalı. Eşiyle sokağa çıkamıyor, evde oturmalı. Ne yani, köle mi bunlar? Evet ve maalesef öyle. Zaten dikkat edin, oyuncunun artık klasikleşen söylemi de şöyle: "İyi hazırlandık Buraya puan ya da puanlar almaya geldik!" Başkasını söylemiyor veya söyletmiyorlar. Siz hiç memleket meseleleri üzerinde ahkâm kesen, AB sürecinden, ekonominin nereye gittiğinden, "Şu Çılgın Türkler'in neden çok sattığından ya da futbol ekonomisinin niye son yıllarda önem kazandığından söz eden oyuncu gördünüz mü? Gördüyseniz, kaç tane? Oysa oyuncu önce sosyal insan olmak zorunda. Popülerliğinin getirdiği avantajı hem mesaj vererek hem de en azından PR'ını yapmak için kullanmak zorunda. Ama yasak! Oyuncuyu düşündürmeyen, konuşturmayan, üstelik kendisine yapılan ağır hakaretler karşısında bile suskun kalmaya iten bu baskıcı sistem, aslında farkındaysanız düpedüz bir kölelik düzenini çağrıştırıyor. Cebinde paran olsun, şanın şöhretin olsun ama söylenecek lafın olmasın! Çağdaş kölelik sisteminin ta kendisi bu! Düzen o kadar tutucu ki, çağdaş insan olmak için "Çağdaş" başkaldırıda bulunanları da anında sindirip, susturuyor. Sözüm ona özgürlüğün oyunu futbol, özgür düşünceyi yasaklayan ve özgür düşünceye sahip olamayan icracılarıyla da bu ülkede, işte bu kadar ilerleyebiliyor! |
taraftar yüzünden giden hiç bir futbolcu için üzülmedim. hatta hepsinede sevindim. Beşiktaşa yakışmayan oyuncu öylede bölyede gidecek. bunu yönetim yapmazsa taraftar yapar. bizim sabır taşımız çatladı artık. iki senedir tarihimizin en kötü yıllarını yaşadık, 6. haftada şampiyonluktan koptuk. Beşiktaş taraftarı haketmeyen futbolcuya dil uzatmaz. bizim taraftarımızla diğerleri kıyaslanmaz. |
ama biz yönetimin de gitmesini istiyoruz...onlar niye gitmiyo |
BU OLAY NE KADAR “ÇAĞDAŞ”? Çağdaş maç sonundaki açıklaması ile kendini yaktı ama eğer anlarlarsa Beşiktaş’ı kurtardı. Çağdaş o hırsla hata yaptığı maçta hiç hak etmediği küfürlerle karşılaştı. Seyirci ıslıklayarak protesto edebilir, adı gibi “Çağdaş” protestolarla Çağdaş’ı kınayabilir. Youla küfürle gitti, Adem Dursun öyle gitti. Çağdaş’a da artık gitti gözüyle bakıyorum. Tümer ne dedi, “küfürden yıldım. Takımın iki yıldızı küfür yüzünden gitti.” Yakın zamanı hatırlayın, bugün takımın en iyisi İbrahim Üzülmez’e az mı küfür edildi? Takım yarıştan kopmuş, 20 puan geride kalmış olabilir ama küfür etmeye hakkınız yok. Bugün Beşiktaş yerli futbolcu alacak olsa futbolcu küfürden çekindiği için gelmek istemeyecek. Çağdaş küfürden yıldı gitti, sen sanıyor musun ki diğer futbolcular rahat. Onlarda söylemek istiyor ama bu cesareti gösteremiyor. “Beşiktaş 10 yıl şampiyon olamaz” diyor, doğruluk payı var. Beşiktaş neden bu kadar puan kaybetti bu sezon evinde? Birde dikkatimi çeken bir nokta vardı Malatya maçında. Ümit Kayıhan “polise küfür ediyorlar bana diyor”, seyirciler Sertan’a söylüyor “kulübeden çıkıyor” diyorlar. Çıkacak tabi. Şimdi Beşiktaş Antep’e gidiyor. Antep seyircisinin “Tigana kulübeden çıkıyor” diye ona küfür etme hakkı var mı?. Yarın Gerets’te çıkacak o kulübeden. Hoplayacak zıplayacak. Bunları doğal karşılamak lazım. Çarşı’nın son haftalarda çok güzel sosyal mesajları var. Çarşı isterse bu küfürü bitirir. Belliki camiada, tribünlerde, hatta yönetim üzerinde etkileri var. Bir futbolcu diyor ki Beşiktaş’ta oynayan; “böyle küfür ederseniz 10 yıl daha şampiyon olamayız!..” bu tüm Beşiktaşlı oyuncuların sözü. Beşiktaş tribünlerinde ne protestolar gördük. Ben 30 bin tane kırmızı kart çıktığını gördüm tribünlerde bir maçta. Bir dakikada ne besteler yapıyorlar. Beşiktaş yönetimi bu işi sadece Çağdaş’a kızmakla geçiştirmesin. Çağdaş’ın açıklamalarını iyi dinlesin. Şansal Büyüka |
şansal cok konusma kimse yalandan yere küfür yemez kimseden cagdasın ettiği küfürler ne yapdıgı şerefsizlikler ne oynayamadıgı top ne burası camia işyeri diil kimsenin babasının ciftliği de diil BEŞİKTAŞ burası siz her fırsatta zaten taraftara bok atarsınız git maratonunu yap erman ı dizginlemeye calıs cok biliosan cok ahlak dersi veriosan karan a aksama golu unutma dien adamını işden cıkar ŞEREFSİZLER |
adamın bi lafı size iç yüzünü göstersin, çağdaş'a yapılan yalnış değildir.. çağdaş kapalı tribunde soldan bindir diyen tarftarlara (kendi gözümle şait oldum) küfür etmiştir.. + oyunda kaldığı süre içerisinde hiç bişey yapmayıp, birde takımın alehine penaltı yaptırmıştır.. çağdaşın yaptığı bununlada kalmamış bu olay olmadan 3 hafta önce telegol programı yapımcısı serhat ulueren'e ''beşiktaş ta benim gitmemle herşey yoluna girecekse ben giderim, oymamakta istemiyorum zaten'' ; demiş, ve malatya maçında yaşanan olayların üzeine bu sefer aynı lafı tekrarlamıs ve beşiktaş bu taraftar mantalitesi ile 10 yıl daha şampiyon olamaz demiştir.. şimdi çağdaş'a yapılanın neresi yalnıs bana biri söylesin. tekrarlıyorum ben 600 ytl maaş alıyorum ve sezon başında kombine mi alıyorum, beşiktaş'ı herşeyden önce seviyorum, işin parasında pulunda değilim de zor şartlarda alıyorum, benim güzel futbol izlemek istemem sucmu kardeşim?? suçsa ben susacam, he diyeceksiniz ki çağdaş mı oynuyor sadece hayır tabiki, ama bana, buyuk beşiktaş'ıma buyuk beşiktaş taraftarına laf edecek adam kusura bakmayın ama defolsun gitsin.. ben istiyorum ki herkes kalsın devam etsin ama aldığı paranın hakkını versin, benim verdiğim paranın hakkını versin.. beşiktaşı daha iyi yerlere getirsin.. çağdaş ve benzeri futbolculara, beşiktaş ruhunu sahaya yansıtamayan topculara bi iki çift lafım var. F.c.k. All |
Atilla gökçe hariç diğerlerine soruyorum eziklerin taraftarı böyle birşey yapsaydıda aynı tavırda mı olurlar. Amaç Çağdaş mağdaş değil. Amaç Beşiktaşa zarar vermektir.Ben böyle bakıyorum. Çağdaşa gelince böyle gitmesin tamam da! A be çağdaş geldiğinden bu yana bir gram ilerleme görmedi bu taraftar sende.Lütfen Lig tablosunda Beşiktaşın nerede olduğuna bak ve utan! konuşma gideceksen de git.Konu sensin diyerek böyle yazıyorum. diğerleri de aynı hala utanmadan konuşuyorlar.Siz de susun gidecekseniz gidin.O formayı şerefle temsil edebebilecek insanlar istiyoruz! MIZMIZ futbolcu istemiyoruz. |
YÖNETİM İSTİFA..! |
|
Türkiye`de Saat: 23:29 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2