Kadınların  katma değeri yüksek nitelikli ve düzgün iş ve alanlarda istihdam edilebilmeleri  için girişimciliği destekleyen politikalar izlenmesi gerektiği  bildirildi. 
Hak-İş Kadın Platformunca “Kadın ve Toplumsal Cinsiyet  Eşitliğine İlişkin Gelişmeler” başlıklı rapor hazırlandı. Raporda, toplumsal ve  siyasal yaşamda sahip oldukları hakları en iyi biçimde kullanan kadınların,  ülkelerinin kalkınmasına, gelişmesine ve çağdaşlaşmasına büyük katkı sağlayacağı  belirtildi. 
Yasal düzenlemelerdeki avantajlı duruma rağmen Türkiye'nin  kadın nüfusuna ilişkin gösterge ve verilerinin geleneksel sosyo-kültürel yapının  da etkisiyle uluslararası arenadaki ülkelerin çok gerisinde kaldığı ifade edilen  raporda, Türkiye'nin çağdaşlık iddiasının sürdürmesinin de kadınların hak ve  özgürlüklerini 'eşitlik ilkesi' çerçevesinde kullanabilmelerine, toplumsal  statülerinin güçlendirilmesine ve bütün ön yargılardan uzak olunmasına bağlı  olduğu vurgulandı. 
Raporda, son yıllarda Türkiye'de gerek yasal açıdan  gerekse sosyal devletin gereklerini yerine getirme açısından çok olumlu  gelişmeler yaşandığına dikkat çekilerek, ancak bunların yeterli olmadığı  belirtildi. 
“
İNSAN VE KADIN ODAKLI POLİTİKALARA İHTİYAÇ  VAR”
 
Toplumsal cinsiyet eşitliğine ulaşmak için özellikle yasal  açıdan çok önemli gelişmelerin yaşandığına dikkat çekilen raporda, yapılan  düzenlemelere ve kadınların iş gücüne katılımında yasal açıdan herhangi bir  engel olmamasına rağmen, bu durumun rakamlara yansımadığı ifade edildi. Bu  durumu aşabilmenin “kafaları değiştirmekle” mümkün olabileceği savunulan  raporda, yapılması gerekenler şöyle sıralandı:
“Kalkınmanın temel  unsurlarından biri olan kadınlarımızın eşitlik ilkesi çerçevesinde, iş gücüne  katılımlarını artırıcı, geleneksel çalışma alanları dışında farklı sektörlerde  istihdama katılım düzeylerini yükseltici, eğitim imkanlarından fırsat eşitliği  çerçevesinde daha fazla yararlanmalarını sağlayıcı, sosyal güvenlik  göstergelerini iyileştirici ve sağlık sorunlarını azaltmayı hedefleyen  çalışmalar sürdürülmelidir. 
İnsan ve kadın odaklı yeni politika ve  stratejilere ihtiyacımız var. Mevzuatımıza giren esnek çalışma modellerinin  sosyal güvenlik boyutu sağlam temellere oturtulmalıdır.Kadınlar için aile  yapısını bozmayacak iş düzenlemelerinin ve sosyal hakların gerçekleştirilmesi  gerekiyor. 
Aile yaşamında çocuk bakımı, yaşlı ve hasta bakımı gibi  yükümlülükleri sadece kadınların sorumluluğunda gören anlayış yerine, bu  sorumlulukların anne, baba, devlet veya işveren arasında paylaşılması yaklaşımı  benimsenmelidir. Ülkemizde kreş, gündüz bakımevi gibi sosyal destek kurumlarının  sayısı artırılmalıdır. 
Kadınlarımızın katma değeri yüksek, nitelikli ve  düzgün iş ve alanlarda istihdam edilebilmeleri için girişimciliği destekleyen  politikalar izlenmelidir.