![]() |
Başka Çimse Yok mi? Temel, bir gün tarlasından eve dönmektedir. Karadeniz bölgesinin sarp arazisindeki patikada ilerlerken, birden ayağı kayar ve yüzlerce metre derinlikteki uçuruma yuvarlanır. Can havliyle, uçurumdaki bir ağacın dalına tutunur. Aşağıya bakar, metrelerce derinlikte ve dibinde de sivri kayalar. Belki duyan olur da kurtarmaya gelir diye avazı çıktığı kadar bağırır: -Çimse yok miiii! Bir kaç kere daha bağırır. Sonunda, ta yukarılardan, gökten bir ses duyar: -Ey kulum Temel! Düşüp ölsen ne var ki? Seni cennetime koyarım. Eğer emirlerimi yaptıysan, yasaklarımdan kaçındıysan, kul hakkı yemediysen hiç korkma! Temel şöyle bi düşünür, emirlerden hemen hiçbirini yapmamış, yasakların neredeyse tamamını yapmış, kul hakkı desen sadece Fadime'nin hakkını ödeyemez. Başını kaldırıp, tekrar bağırır: -Başka çimse yok miiii! |
örgü... Temel : -"Amma da hızlı örüyorsun!" Fadime : - "Hızlı davranmak zorundayım... Yün bitmeden kazağı örmem gerekiyor." |
Temel ağa... Trabzonlu Temel Ağa'nın sevgili torunu Eda'nın ödevi ile başı derttedir... Eskişehir'e göç eden "Teğerli arkadaşu Niyazi"ye başına gelenleri yazar: Niyazicuğum. Hani benim küçük torun var ya. Geçen akşam, geturdi ödevini önüme koydi. Bi yandan da ağlay. Zaten dertlerini hep bağa açar. Dedi ki; "Habunlari anliyamadum. O yüzden da yapamadum. Yarin öğretmen beni dövecek." Dedum ki; "Ağlama uşağum, bunun içun öğretmen adam dövmez. Şimdi oni çözeruk." Ne mümkün Niyazi kardaşum: Bi tirenlan, bi otobos ayni istasyondan kalkmişlar. Tiren otobostan 3/1 daha hizli gidiy. Otobos 2 yerde 15'er dakka istirahat vermiş. Tiren da bi yerde durmiş, 20 dakka su almiş. Otobos saatte 60 kilometro gidiymiş. Tiren 5 saat sonra gideceği yere varmiş. Otobos ise ne vakit sonra oraya varacakmiş. Oğraştum yapamadum. Uşak ağlay. Derken bubasi geldi. O da çözemedi. Diyrum oğa ki, "Damat, senun taniduğun tahsilli bi otobos şofori var ise oğa soralim, belki o bilebilur. Yahutta sabah olsun ben uşağı şoforler cemiyetine götüreyum. Onlar arasinda belki tirenle yariş etmiş bi şofor vardur da bize nasihat verur." Ha, biz bi yandan da uşağa tireni tarif ediyruk. Tiren görmemiş ki... Ne anasi görmiş, ne bubasi. Ben da bi tek askerlukte Erzurum'dan Sivas'a gittiydum. Neysa kardaşum, o gece çok kızdum. Diyeceksun ki niye? Uşak daha incir ağacından duti ayiramay; mezgiti gösteriyrum, hamsi diy. Biz gelduk araba yariştiriyruk. Yani efendi, otobos saatinda varsa ne olur, geç varsa ne olur?Gurbetten yolci mi bekliysun? Eğer varacaği saat önemliysa, edersun yazihaneye bi telefon, derler sağa otobosun ineceği zamani. Bu kadarluk mesele içun sabiyi subyani niye telef edersun? Uşacuklarda şarkı yok, türki yok, oyun yok; dayamiş matamatiği. Ayuptur... |
Sağır... temel bir gün yeni fantezi ile eve gelir - ula fadime bu aksam yeni bi sey denicem , kulaktan gircem. fadime telaşla - ula beni sağır mı etcen. temel - ula garı bu zamana kadar kekeme oldun da bundan sonra sağır mı olucan? |
Muz... Temel ile Dursun hic muz yememişler. Birgün yolculuk yapmak üzere tren istasyonuna gelirler. Orada bir satıcının - Muz muz diye bağırdığını duyarlar ve hiç yemedikleri bu meyveyi denemek için iki tane alırlar. Trende Temel kendi muzunu almış ve soymuş, tam ısıracağı sırada tren tünele girmiş ve muzu tam bitirdigi anda tren tünelden çıkmış. Dursun da kendi muzunu yemek için eline alır almaz, Temel Dursunu ellerinden tutup demiş ki: - Sakin ha pu muzu yemeyesun ha Dursun, pu muz adamun dünyasini kararteyrur! |
Sigara... Temel'le bir adam parkta oturuyormuş. Temel de sigara içiyormuş. Adam dumandan rahatsız olmuş. Dönmüş Temel'e ve sormuş. - Kaç yıldır sigara içiyorsun? Temel cevap vermiş; - 30 yıl demiş. Adam başlamış nasihata: - Bak 30 yılda sigaraya verdiğin parayı biriktirsen şu karşıdaki lüx villa ve önünde duran son model araba senin olabilirdi. Temel dönmüş ve sormuş: - Sen sigara içiyormusun? Adam cevaplamış: - Ben hiç sigara içmedim. Temel tekrar sormuş: - Peki şu villa ve lüx araba senin mi? - Hayır ! Temel eklemiş: - Fazla konuşma o zaman onlar benim... |
Paraşüt... Amerikalı, Rus ve Karadenizli aynı otelde kalırken gece yarısında yangın çıkar. Panik içinde yukarı katlara koşarlar. Çaresizlik içinde Amerikalı, odada duran bir şemsiye bulur, "Başka şansım yok" diyerek şemsiyeyi açıp atlar. Şemsiye sağlamdır, Amerikalı paraşütle iner gibi sağ salim yere varır. Bunu gören Rus, yandaki odadan başka bir şemsiyeyi bulup paraşüt gibi kullanarak atlar; o da kurtulur. İkisi de yukarıya bakarak merak içinde Temeli beklerken yanlarına, hızla dusen bir cisim çarpar. Gidip bakarlar: Temel. Hayatta ama kan revan içinde ve her tarafi kırık. Amerikalı merakla: "Ne oldu?" diye sorunca Temel; "Şemsiye bulamadım. Ama dolapta yağmurluk vardı" demiş. |
Haline şükret... Dursun, çok feci bir trafik kazası geçirir... Koma halinde hastaneye kaldırırlar. Tedavi olurken kendine gelir. Yatağında bakar ki bir kolu yok... Hepten morali bozulur, asabileşir. Bir taraftan da hastaneyi birbirine katar: -Ben tek kolla nasıl yaşarım şimdi! Diye bağırıp çağırır. Kendini hastanenin penceresinden atıp intihar edeceğini söyler. Doktorlar başına toplanır, bakarlar Dursun ciddi, başlarlar nasihata: -Bak evladım, insan tek kolla da yaşayabilir, ölmediğine şükretsene. Sonra beterin beteri var. Geçen yıl Temel de kaza geçirdi. Onun iki kolunu birden kesmek zorunda kalmıştık... Ama o senin gibi bağırıp, hastaneyi birbirine katmadı. Şimdi de gül gibi yaşayıp gidiyor. İnanmazsan git de bak. Dursun, bir an sakinleşir, gider yukarı mahallede Temel'i bulur. Bir de bakar ki, Temel'in hakikaten iki kolu kesik ama, Temel bahçede kıvır kıvır oynuyor, hem de nasıl oynuyor... Bizim Dursun'un kafası karışır ve hayretle Temel'e yaklaşır: -Ula Temel, eyi ki seni gördüm, yoksa hayatum gideyidi. Ula bizim bi kolumuz kesildi diye intihar edeceğidum. Ama senin, iki koli kesik vaziyette, hem de bi dansöz gibi oynamana karşı teselli oldum... Şu dünyanın haline bak, benum tek kolum kesildi diye intihar edecek kadar beyinsuzum, sense iki koli yok göbek ataysun... Derken, Bizim Temel patlar: -Ula sen manyak misun, ne göbek atmasi. Sırtım fena halde kaşuniyi... Patlayrum. |
Teşekkürler:) |
valla hepsini okuyamadım ama şu ana kadar okuduklarım güzeldi gerikalanınıda bir ara okurum teşekkürler.. sayfa 12 de kaldım yazıyımda buraya unutmayım:D:D |
Türkiye`de Saat: 23:15 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2