Rüştü'den olay sözler

[Meric]

Beşiktaş'ın tecrübeli file bekçisi Rüştü Reçber, en başarılı Beşiktaş muhabiri Fatih Doğan'a konuştu. 2008'in günlerce konuşulacak ilk olay röportajının tüm ayrıntıları

***

Düğüm İnönü'de

Futbolda dönüm noktan nedir? 1992-93'te Antalya'da oynarken Mayıs'ta kaza geçirdim. Beşiktaş talip olmuştu. İstanbul'a geldik. Verilen rapor yüzünden Beşiktaş'ın kapısından döndüm. Ama hocam Erdem Tuğal, bana inandı, iyi bir grafik sergiledim. Sonra Cemil Turan F.Bahçe adına araya girdi. Ancak başkan Hasan Subaşı, "Şampiyonluğa gidiyoruz, sezon sonu verelim'' diyince Antalya'da F.Bahçe'nin futbolcusu olarak kaldım ve şampiyonluk yaşadım. Sonra F.Bahçe'deki futbol hayatım başladı.
* F.Bahçe'de en çok neye üzüldün? Bir Beşiktaş maçı öncesi kramponları temizlerken, falçatayla elimi kesmiştim. Eşiyle kavga etti dediler. Adli Tıp raporu getirmeme rağmen, yöneten insanların dedikodulara inanması acı verdi. F.Bahçe camiası böyle bir camiadır. İstenmiyorsa, doğrular görülmez. Bir de bana saldıran insanların 3 gün sonra benimle Samsun'a aynı uçakta gitmesi, aynı otelde kalmasına inanamadım. Onlardan davacı olmadım. Bunu kapatacak kulüptür diye düşündüm. Önemli olan kulübün başarısıydı. Ama kulübün içinden insanlar bana "Ali Şen'ci, provokatör, paracı" dediler. Asla bana paracı diyemezler. Ben başkanın bir sözüne, her yıl alacağımdan 250 bin dolar bırakmışım.
* Beşiktaş yeni bir sayfa mı? F.Bahçe'de misyonumu tamamladığıma inanıyorum. Yeni bir heyecanın, yeni bir sayfanın açılması gerektiğine inandım. Hatta başarısız sonuçların olduğu bir yere gelmek ve orada başarıları yaşamak düşüncesiyle geldim. İmza atarken kafamda geçen tek şey vardı: Layıkıyla bir yerde görevimi bitirdim, layıkıyla bir yerde görevimi yapmaya geldim.
* 3 yıllık sözleşmen ve garanti 1.5 milyon euro alman çok konuşuldu. Ben Beşiktaş'a para için gelmedim. Benim için sözleşmeler değil sözler önemlidir. 40 yaşıma kadar rahat oynarım. Kimse kaygılanmasın, Beşiktaş'a verimli olamayacağımı anladığım gün sözleşmemi yırtar, futbolu bırakırım.
* Beşiktaş'a geldiğinde hiç yabancılık hissettin mi? Arada çatlak sesler çıkabilir ama büyük sıcaklık gördüm. Yıllardır Beşiktaş camiasının içindeymişim gibi hissediyorum. Ertuğrul Hoca ve Milli Takım'dan arkadaşların varlığı çok etkili oldu.
* İlk yarıyı nasıl değerlendiriyorsun? Dışardan beklentilerin çok üstünde ama kendi beklentilerimizin altında sonuç aldık. Liderle aramızda 3 puan var. Şampiyonlar Ligi'ne kalınmış, son maça kadar şansınız devam etmiş. Liverpool kazası dışında çok başarılı sonuçlar alınmış. Türkiye Kupası'nda devam ediyoruz. Ciddi hakem hatalarına rağmen ilk yarıyı iyi yerde bitirdik.
* F.Bahçe ile G.Saray arasındaki şampiyonluk şansını kıyaslarsan... Başımızda hırslı, genç, dinamik bir hocamız var. Bu bizim için avantaj. Umarım kritik kararlarla karşılaşmayız ve Beşiktaş yanlış ortamlar içine sokulmaz. Camianın bütünlük içinde olması gerek. Zincirlerden biri açıldı mı şampiyon olamayız. Birliği sağlarsak şampiyon olacak bir takım var. F.Bahçe'nin güçlü kadrosu var. G.Saray da iyi transferlerle sezona başladı. Bence şu an şanslar eşit.
* 9 maçı İnönü'de oynayacak olmanızı avantaj olarak görüyor musun? Hakem hataları, şanssızlıklar olmasa bugün 4 puan önde liderdik. Topu sahada oynamadıktan sonra, isterseniz 17 maçı içeride oynayın. Yürek, akıl ve futbol sahaya yansıtılmalı. İlk yarıda İnönü'de çok puan kaybetmişiz. Herhalde içeride dışardakinden daha çok kaybeden başka takım yoktur. Demek ki, İnönü'de bir sorun var. Bu noktada taraftarımıza büyük iş düşüyor. Bu sorunu onlarla birlikte çözeceğiz. Yani şampiyonluğun düğümü İnönü'de çözülecek.
* 2008 Avrupa Şampiyonası sonrası Milli Takıma veda mı edeceksin? Evet. 4 ay var. 2008'den sonra Milli Takım'a veda edeceğim. Görevimi çok iyi bir şekilde yapmış bir insan olarak ayyıldızlı formaya veda etmek istiyorum.