birbirinden çok da farkı olmayan iki adamdan sağlam olanı hangisi ise onunla yola devam edilir..bence en doğru olanı yapılmıştır..

Kongreden sonra şu forumda yapılan yorumları her okuduğumda Beşiktaşlılığımla bir kez daha duyuyorum.. Açıkcası medyada, basında o koca koca (güya, sözde) Beşiktaşlıların hallerini görünce, yazdıklarını okuyunca Beşiktaşlılıktan hiçbir şey anlamadıklarını, bu camiaya taraftar olmaktan ne kadar uzak olduklarını görüyorum.. Kongrede, orda burda onlar sözlerini söyledi.. Ben ve benim gibi düşünenler onların Beşiktaş'ın sahipleri olamayacağını gördük.. Artık söz Beşiktaş'ın gerçek sahibindedir bence..
Bu taraftar yaşananlara, yapılanlara inat duruşunu yine ölçülü bir şekilde, yine zekice, yine seviyesini düşürmeden sergilemelidir.. Biz seçime katılmayan kongre üyeleri gibi yapmamalıyız.. Biz taraftarız tarafımızı belli etmeliyiz.. Cümle alem, dost düşman bunu görmeli, duymalı ve anlamalı..

bırakın bu boş destek laflarını kime destek...6 yılda beşiktaşı maddi manevi batıran başkana mı sahada ruhsuz dolanan aldıkları para hariç bişey düşünmeyen futbolcuları mı destekleyelim?

Taraftarın tepkisi neden Beşiktaşlılığa sığmıyor yada herkesin en doğal hakkı olan birilerini sevmeme , yönetimini beğenmeme , protesto etmek gibi olgular neden ihanet sayılıyor anlayamıyorum.

Bu yönetim kurulu ve başkan resmen taraftara rağmen seçilmiştir ...

Grupçuluk , siyaset , kulüp içi siyaset , hatır gönül gibi faktörler seçti başkanı.

Kongre malesef objektif olamadı ( çünkü 6 yıllık icraata objektif bakan ortalama bir akıl sahibi bu yönetime oy vermez veremez )

Demekki kongre , taraftar gibi çıkarsız , sadece Beşiktaşın çıkarlarını isteyerek karar veremiyor...

Bu durumda %75 gibi bir irade ortaya koyan taraftarın bu durumu protesto etme hakkı neden olmasın ?

Ne olur ilk maçta o tribünler boş kalsa ? Beşiktaş batarmı ?

Bence mükemmel bir mesaj olur o yeeetmeeez diye kendini yırtan salyalılara ...

biribirinden farkı olmayan derken aksu nun daha bişeyini görmedik. ama şunu biliyorum bu adam o makama yakışmıyor

kardeşim sen karıştırmışsın konu delgado ile tabata olayı başkan adayları için değil!!!!!!!!!!!!!!

galiba biz toplum olarak profesyonelliği anlayamıyoruz. ben hiçbir avrupa takımında böyle birşey görmedim.2-3 yıl öncesi hamburg bu sene hertha berlin milan liverpool vs... takım kötüdür yönetim kötüdür ama taraftarları her maç stadı doldurur ve başkan veya takım aleyhine protestolardan kaçınır. çünkü onlar olaylara duygusal yaklaşmaz.
ama biz ne yapıyoruz yok maçlara gitmeyelim yok kartal yuvasından alışveriş yapmayalım bu mu çözüm yolları böyle yaparak mı yd yi istifa ettireceksiniz. buna sadece gülerim!!!!!!!!!! böyle yaparak daha çok yd nin cebinden para çıkacak kulübü kendisine borçlandıracak!!!!!!!!!! herkes düşüncesinde özgür ama ben sonuna kadar maçlara gideceğim her ay yaptığım alışverişin 2 mislini yapacağım ve ve avazım çıktığı kadar takımımı destekleyeceğim daha öncede söylediğim gibi ben maçlara yd için değil BEŞİKTAŞ için gidiyorummmmmmmmmmmmm

Özgür irade
 

Ben Cuma akşamı o trfikte maça yetişicem bilet para vericem birde 15.dk da çıkıcam ha yapma ya.....

:D:D:D kaç kişi çıkacak görelimmmmmmmmmmmm

Bu kış bir başka yağacak kar. Rüzgar bir başka esecek. Stad daha bir ayrı dolacak ve üçlüler inanın daha bir güzel olacak. El koyacağız İstanbul'a. El koyacağız yazına kışına. Geçen seneye inat, çalınanlara inat, daha bir ayrı dikleneceğiz çalanlara, hakkımızı yedirtmeyeceğiz. Dost yüzlü dost gülücüklü insanlar vardır aramızda, suratlarında maskeyle dolaşan. İnsanlar vardır kan değirmenleri gibi hep egoist, hep bencil hep bana hep bana ve insanlar vardır maneviyattan yoksun hep maddiyatçı.
Bizim bir Beşiktaşlı duruşumuz vardı, geçen sene alınan. Necip abinin dükkana gelip de gözleri dolu dolu "Ben Beşiktaşlı duruşumu geri istiyorum" dediği.
Yedi düvel hayran; alnımız hep açık. Hep dostça, hep hümanist, hep lider ruhlu. Beşiktaş tribünü dendiğinde ilk akla gelen meşhur Beşiktaş kapalısını yaratan Beşiktaşlı duruşu. Hep isyankar hep agresif aynı zamanda adaletli. O duruşumuzu yıkmak istemişlerdi, yere indirmek istemişlerdi boylu boyunca.
Halbuki biz o duruşu almak için neler feda etmemiştik ki, neler yitirmemiştik ki gençliğimizden. Oysa anlatamamıştık sevdamızı, meğer bir kızı bile sevmeye hakkımız yokmuş. Bir kişi gelip de sormadı babamızı, varolan hep anamızdı...
İşte yitirilen bu değerler, kaybedilen bu gençlik bir şeyi kazanmak içindi.
Ağalar beyler Beşiktaşlı duruşu ayrı bir cümledir ayrı bir anlam taşır. Bırakın anlatmayı yazarken bile ayrı felsefedir. Her uzman çözemez. Onun için kimseler yıkamaz, bozamaz bu duruşu. Onun için direttik anlatmaya çalıştık. Üç locada olsa bizi anlayanlara, yıllardır anlatmaya çalıştığımız mücadelemize saygı gösterenlere ve bize bir adım atıldığında on adım gelineceğini bilen herkese selam olsun.
Herkes birbirine sorsun, bilenler anlatsın bilmeyenlere. 1982 şampiyonluğundaki Trabzon maçını, sabah 10'da çekilen 1 saatlik halayı. Sabah 7'de kapıların kapandığını... Aston Villa maçını, adamların sahaya ısınmak için çıktıklarında korkudan soyunma odasına kaçışlarını. Fenerbahçe maçını. Rahmetli Şaban'ın attığı gol sonrası kapalıdaki sevinci.
Herkes anlatsın beyler, herkes düşünsün. Zaman birlik zamanıdır. O günleri yaşamak ve yaşatmak boynumuzun borcudur.
Hep elele tek vücut. Unutmayın ki;
Efsaneler Asla Ölmez.

ALEN MARKARYAN