Genel anlamda bugünkü ortaya çıkan bu tablonun sorumlusunun yönetim olduğu konusunda hemfikiriz.
Fakat son haftalarda ciddi anlamda toparlanmış bir Beşiktaş vardı. Ne zaman ki sakatlar art arda geldi , bir düşüş yaşandı tekrardan.
Tam kendine gelecek derken , sakatlar iyileşti derken bu kez de hakemlerin mağduru oldu her zamanki gibi Beşiktaşımız.

Yani sadece 41 gol atabilmişse bu takım sorumlusu , başta yönetim , sonra şansızlık , hakem hataları ve maç esnasında bazı oyuncuların saç baş yolduracak kadar yapmış oldukları bariz hatalar.

Umuyorum seneye aynı hatalar tekrarlanmaz.

Sezon başında kabiliyetsiz Nobre'ye 2M euro verildi bildiğim kadarıyla ve Nihatla da 3.5M euro ya anlaşıldı. Bobo gidicek kalıcak derken küstürüldü ve diğerlerinden çok az bir para alıyor. Tello ve Holosko da az para alıyor Nobre ve Nihata göre. Sezon başında aradaki para farkı bu kadar açılınca sanıyorum hepsi moral ve motivasyon olarak düştüler. Sezon ortalarına doğru anca Bobo birz toparlayabildi. Hücuma dönük oyuncuların hiçbirinden bu sene bir verim göremedik. Kötülerin iyisi olarak Bobo önplana çıktı. Kalıcaksa bari aldığı parada iyileştirme yapılsın.

m.denizliyi eklemeyi unutmuşun. bence yönetim ve denizli baş sorumludur.futbolcu da suçlu ama uygun futbolcuyu almayıp var olanlarıda uygun yerdeoynatmayan asıl suçludur.

Son derece doğru bi tespit..Burada hatayı sadece dışarıda aramaktansa kendi içimizdeki sorunlara öncelikle çözüm bulmalıyız..

1 - Kimsenin içine sindiremediği yaptığı her hareketi yanlış olan kulubu bakkal yönetir gibi yöneten bir başkan
2 - Sene başında gitsem mi kalsam mı arasında kalmış kadrosu sistemi belli olmayan bir hoca
3 - Sözleşme imzalanırken uçuk fiyatlar isteyen ama bunu futboluna yansıtamayan ruhsuz futbolcular
4 - Sadece tribüne geldim demek için gelen elinden telefonunu düşürmeyip sürekli video ve foto çeken taraftar.

Bunlar sadece kendi içimizde ki sorunlarımız bunların dışında gelişen olayları saymama gerek yok zaten bu sorunlar bu tabloyu çıkardı karşımıza. Ortada bir başarısızlık var ve bunda yüzdesi büyük küçük herkesin hatası var. Sağlık olsun önemli olan bundan ders çıkarabilmek. Kötü olduğumuz bir sezonda bile yarışın sonuna kadar içinde yer alıyorsak iyi olduğumuzda neler yaparız varın gerisini siz düşünün.

2 maddeye(2 ve 3. maddeler) katilmiyorum.Daha dogrusu 2. madde yonetimin hatasidir.Denizlinin Teknikdirektor oldugu gunden beri hicbir takimda sabit bir sistemle oynadigi gorulmemistir.Cesme ye gitmek istemeside olabilecek birsey.Bunlar teknikdirektor eksikligi ama bu bugun yada busene basi ortaya cikan birsey degil.Dolayisiyla burdaki kabahatli gore gore Denizliye imza attiran yonetimdir.
3. madde ise yillarca tartisilir.Ben futbolun icinde ruh v.s. gibi metafizik olaylara inanmam.Futbolcu dogru kullanilirsa ondan en yuksek verimi alirsin.Ama eldeki adamlara ozellikle onde(hucuma yonelik) oynayanlara ederinden fazla para verip beklentiyi yukseltirsen,onlardan yeteneklerinden fazlasini beklersen becerebileceklerinden de azini alirsin.Bobo,Nobre,Holosko,Tabata hatta solbek olarak alinan Tello bizden aldigi paralari,taraftardan aldigi yildiz muammelesini ruyalarinda gorurmuydu acaba? Buda tamamen yonetim kabahati.Sonucta bu futbolcular bize imza attirin diye kimseyi tehdit etmedi.Kabahat onlarda degil onlari alanlarda.

41 golün atılmasındaki en büyük sorun bence takımda ismail köybaşı haricinde günümüz futboluna uyan kanat oyuncusu olmaması.ismail köybaşı da sol bek takımda bir tane açık kanat oyuncusu bulunmamaktadır.m.denizli geçen senenin başında yönetimden 1 adet sol açık istemiştir.yönetim ise yusuf holosko tello ve nihatın kanat oyuncusu olduğu görüşü ile sol açığa ihtiyacı olmadığını söylemiştir.hala daha m. denizlinin sol açık istediğini biliyoruz.ama bu vizyonsuz yönetim alırmı bilemiyorum

ağzına eline sağlık.