Yumruğunu vur artık Demirören
 

Yumruğunu vur artık Demirören

Beşiktaş’ın efsane başkanı Süleyman Seba FANATİK’e konuştu: “Yaşananlar beni çok üzüyor. Çünkü sorunlar aile içinde çözülmüyor. Bu durum, Beşiktaş’a hiç yakışmıyor...” “Jean Tigana, oyuncularını şikayet ediyor. Böyle şey olur mu? Başkan Yıldırım’a söyledim, ‘duruma müdahale et’ dedim...” 25.12.2006

Soğuk bir Aralık günü... Akaretler yokuşunu tırmanıyoruz ağır adımlarla... Saatler 11.00’i gösterirken evinin önündeyiz. Gazeteler ve televizyonda bulunmayı hiç sevmez aslında. Ancak kıramıyor bizi. Çünkü Beşiktaş, tam 6 yıldır onsuz ve son günlerde yaşananlar gerçekten de camia adına üzüntü verici. O, Süleyman Seba. Kara Kartallar’ın efsane başkanı. İşte onun ağzından Beşiktaş, Tigana ve Türk Futbolu’nun dünü, bugünü, yarını...

Beşiktaş’ın durumu tabii ki beni çok üzüyor. Ama yapacak bir şey yok. Çalışmak gerek. Çünkü futbol bu. Her zaman şampiyon olamazsınız, bu durumu sindireceksiniz. Sonuçta her sezon bir takım şampiyon oluyor. Bakın İspanya’ya... Real Madrid hep öndeydi. Şimdi moda Barcelona. Fakat Barcelona da şimdi Sevilla’nın gerisinde.

Gelişmeler iç açıcı değil. Sürtüşmeler hep dışarı yansıtıldı. Tigana’nın futbolcularla sorunu varsa içeride çözecek. Bir teknik adamın oyuncularını şikayet etmesi etik değil. Bu görüntü Beşiktaş’a yakışmıyor. Futbolcular haklı mı? Bence değil. Çünkü önce formanın hakkını verecekler, sonra bu konuları dışarı sızdırmayacaklar.

Benim başkan olduğum zamanlarda böyle şeyler yoktu. Zaten o dönemler futbol da zevk için oynanırdı. Şimdi bakıyoruz ki, her alanda olduğu gibi futbolda da korkunç bir yozlaşma var. Hiçbir alanda otorite kalmadı. Kimse kimseyi dinlemiyor. Ben bir şeyler yapmak istiyorum; Özhan Canaydın, Aziz Yıldırım ve Yıldırım Demirören ile görüşüyorum.

Demirören de gidişattan memnun değil. Takımın o kadar borcu var. Herkes bir şeyler söylüyor. Ben, destek vermeye çalıştım, hatta uyardım. ‘Artık başkan olarak yumruğunu masaya vurmalısın’ dedim. Çünkü Beşiktaş’ın bir an önce toparlanması gerekiyor. Aslında Türkiye’de güzel şeyler de yaşanıyor, ama kötülükler o kadar çok ki...

Skor için Beşiktaş,
izlemek için Barça
“Türkiye’deki maçları artık seyretmiyorum. Bazen Beşiktaş’taki skor için TV’yi açıyorum. Berabere ise hemen kapatıyorum. Spor yozlaştı, doktor da 6-7 yıl önce stresten uzak durmamı tavsiye etmişti. Yabancı ülkelerdeki karşılaşmaları izliyorum. Favorim Barcelona, bayılıyorum onlara. Sadece Ronaldinho değil olay, onlar gerçek bir takım çünkü.”

Mehmet DEMİRCAN
Serdar DİNÇBAYLI



Kaynak:Fanatik
http://www.ekolay.net/fanatik/images/trans.gifhttp://www.ekolay.net/fanatik/images/trans.gifhttp://www.ekolay.net/fanatik/images/trans.gifhttp://www.ekolay.net/fanatik/images/trans.gifhttp://www.ekolay.net/fanatik/images/trans.gifhttp://www.ekolay.net/fanatik/images/trans.gifhttp://www.ekolay.net/fanatik/images/trans.gifhttp://www.ekolay.net/fanatik/images...s/seba2512.jpg

yumruğunu vur ve kolpo basını sustur artık

aynen..

çok geç kaldı bu yumruk

o susturmuyor kolpa basına alet oluyor yaptığı açıklamalarla

sayın onursal başkanımız süleyman sebanın beşiktaşla ilişkisini kestiği dahada belli oldu.demekki oda bizi kalbinde sildi.çünkü habere bak demirörene yumruğunu masaya vur diyo.süleyman babamız demirörenin klübü tarihinin en kötü dönemlerini yaşattığını ve borç batağına soktuğunu bilmiyomu acaba.bilse heralde yumruğu kendine vurda takımın yakasından düş derdi.

masaya yumruk vurma artık bu saatten sonra bize hoşçakalın de ve çekil

aynen katılıorum yapamadıkların artık yeter baskan bırak ve git...

Aynen...

çek git başkan.....beşiktaş'a çok zarar verdin....bunu kabul et....

eli öpülesi bir insan...istanbul beyefendisi sayın onursal başkan süleyman seba...onun gibisi bir daha zor gelir....

yumruğu vurucam derken masa kırılmasın da (bu senede yalan olmasın)

bence yumruğunu vurmadan bi düşünse kendi de hani acaba gitse mi kalsamı..:confused: :confused:

hırs yaptı,başarılı olmadan gitmeyecek

ÇOK GEÇ KALINMIŞ BİR YUMRUK BU ARTIK ELİNİ AYAĞINI ÇEKMESİ GEREKLİ SAYIN DEMİRÖREN İN KALDIĞI SÜRECE BİZLERE YARARINDAN ÇOK ZARARI DOKUNUYOR.

demirören yumruğunu masaya vurduğunda milyon dolarlar havada uçuşuyor...borçlar artıyor kulüb mali acıdan ucuruma gidiyor sportif basarı aynı cizgide...kongreyi bekliyoruz!

:D:D:D

"Beşiktaş borç batağına soktular"http://www.internetspor.com/v3/resim...10795mekki.jpg26 Aralık 2006 10:10


Beşiktaş'ın duayen isimlerinden ve Süleyman Seba'nın sırdaşı olarak bilinen Mekki Başak, çarpıcı açıklamalar yaptı. Başak, Demirören yönetimini topa tuttu...http://www.internetspor.com/v3/futbol/img/1x1.gif
Beşiktaş'a çağ atlatmaya gelenler kulübü borç batağına soktular...

Beşiktaş deyince akla asırların derinliklerine kök salmış koca bir çınar geliyor. Çınar deyince de, yıllarca Siyah-Beyazlı camiayı birlik içinde tutmuş, parasız da kulüp yöneticiliği yapılacağını ispatlamış Süleyman Seba ve onun dava arkadaşları...

Beşiktaş'ın duayen isimlerinden ve Süleyman Seba'nın sırdaşı olarak bilinen Mekki Başak, çarpıcı açıklamalar yaptı.

Bu davadaki sadakat öyle güçlü ki, yıllar sonra bile yapılacak açıklamalar ince şekilde hesap ediliyor, sözler terazide tartıldıktan sonra ağızdan çıkıyor.

Hayatın siyah beyaz rengi arasında mütevazı yaşamını sürdüren, vaktiyle Mehmet Üstünkaya ve Süleyman Seba yönetimlerinde uzun dönemler çalışmış olan Mekki Başak yaklaşan kongre öncesi Beşiktaş'ı konuştu.

Beşiktaş'ın duayenlerinden biri olarak Yıldırım Demirören ve yönetiminin icraatlarını başarılı buluyor musunuz?

Başta Başkan Yıldırım Demirören'in ve ekibinin çok iyi birer Beşiktaşlı olduklarından kesinlikle şüphem yok. Ama biraz işi bilmek lazım, biraz da tecrübeli olmak gerekir. Ayrıca başkanın bazı konularda büyüklerine danışması gerekir.

Demirören, Süleyman Seba'yla fikir alışverişinde bulunuyor mu? Geçtiğimiz günlerde Demirören, kendisi ile sık sık görüştüğünü söyledi.

Süleyman Bey'in herkese kapısı açık. Niye kendisiyle görüşülüp, bir büyük olarak fikirleri alınmıyor, danışılmıyor? Süleyman Bey, sizi ret mi etti? Katiyen hayır. Başka kulüp başkanları Süleyman Bey'i sürekli arayıp el üstünde tutup onun tecrübelerinden faydalanırken niye kendi kulübü bunu yapmıyor? Ondan sonra çıkıp diyorlar ki, 'Biz Süleyman Seba ile görüşüyoruz'. Böyle söylemlerde bulunmamaları lazım. Ama şu da var ki, Beşiktaşlılık, benden sonrası tufan demek değildir. Bugünlere gelinmesinde duayenlerin de hatası vardır.

Yani sizleri ve Süleyman Seba'yı en çok üzen şey vefasızlık mı?

Serdar Bilgili, 6 sene Süleyman Bey döneminde genel sekreterlik yaptı. Başkan olduktan sonra Serdar Bilgili, Süleyman Seba ile bağlarını kopardı. Bunun nedenini Süleyman Bey'de aramayacaksınız. Muhakkak ki işin başındaki liderde arayacaksınız. Kulübün onursal başkanını, onun arayıp sorması lazımdı. O zaman birlikten kuvvet doğardı. Tribünler kulüpteki bu sevgiyi ve bütünlüğü gördüğü vakit bugünkü kargaşalar olmazdı.

Süleyman Seba'dan sonra Beşiktaş'ta neler değişti?

Süleyman Seba için 'gitsin' diyenler, 'Beşiktaş'a çağ atlatmak için geldik' dediler. 'Süleyman Bey, yapıcı değil tutucu bir lider' dediler. Beşiktaş 103 yıldır yönetiliyor. Süleyman Bey'in zamanında ise Beşiktaş şahsiyet kazandı. Bütün Anadolu kulüplerinin yanı sıra Galatasaray ve Fenerbahçe, Beşiktaş'a büyük bir saygı duymaya başladı. Süleyman Bey'in şahsi ağırlığı, futbolun içinden gelmesi ve istikrarlı yönetimleri Beşiktaş'ı başarıdan başarıya koşturdu. Ondan sonra gelen arkadaşlar Süleyman Bey ve onunla çalışmış yöneticileri tanımıyorlar. Tanımamak ayıp değil; ama onları tanımak için çaba sarf etmek lazım.

'Ahmet Dursun, Seba gitsin' tezahüratlarını camianın içinden birilerinin yaptırdığı iddia ediliyor, doğru mu?

Ben o bağırtmaları sadece Serdar Bilgili'nin yaptırdığına inanmıyorum. Onların içinde, Süleyman Bey'in karşıtlarının hepsi var. 'Süleyman Seba bir gitsin de kurtulalım' dediler. Peki bunlar şimdi ne yapıyor? O gün bağıranlar, o gün bağırtanlar 'Biz hata yaptık' diyorlar. Çünkü 'Beşiktaş'a çağ atlatacağız' diyenler bugün Beşiktaş'ı geriye götürmüştür. Süleyman Bey, bıraktığı zaman Beşiktaş'ın 16 milyon dolar borcu vardı. Bunun 10 milyon doları futbolcuların transfer borcu, 6 milyon doları da banka borcuydu. Bugün Beşiktaş'ın borcu 100 milyon dolarlara dayandı. Peki 6 senedir kulüp gelirleri ne oldu. Son 6 yılda sadece 100. yılda bir şampiyonluk elde edildi. Tesis olarak da yapılmış bir şey yok. Scala'ya Del Bosque'ye, Ailton'a tonlarca para harcandı. Bunun hesabını bu camiaya kimler verecek? Bu kadar sorumsuzluk olur mu?

Sizin döneminizde şimdiki gibi taraftar grupları var mıydı?

Kimse kusura bakmasın; ama bir tabir vardır: "At sahibine göre kişner!" Süleyman Seba zamanında grupları kuranlar sonradan kulüpte idareci oldular. Hiç unutmam Sarıyer ile Dolmabahçe'de berabere kalmıştık. Süleyman Bey ile kulüp binasında oturuyorduk. 300-400 taraftar binanın önüne gelerek bağırmaya başlamıştı. Süleyman Bey'le kapının önüne çıktığımızda hepsi bir anda dağılmıştı. Neden? Süleyman Seba kabadayı mı? Hayır… Ama onun ağırlığı ve saygınlığı taraftarın hata yaptığını anlamasına yetmişti. Şimdi taraftara taviz verirsen senden her şeyi ister. Taraftarını başarı için şartlandırmayacaksın. Çıkıp da 'Fenerbahçe'yi 100. yılında şampiyon yapmayacağız' diyerek ezeli rakibini kışkırtmayacaksın. Taraftarına sempatik görüneceksin diye 100 yıllık dostlukları acemice bitirmeyeceksin.

Peki Beşiktaş'ın yaptığı transferleri nasıl buluyorsunuz?

Her sene 8 veya 10 futbolcu transfer ederek şampiyonluk kazanılmaz. Bakın bu transfer furyası yüzünden Beşiktaş, Tayfur'dan sonra kaptan bulmakta zorlanıyor. Son bir iki yıldır yönetimin izlediği yanlış transfer politikası geçmiş dönemlerde de gerçekleştirilmişti ve başarılı olunamadı. Ancak o dönem çok güçlü ve birlik içinde bulunan taraftarımız bütün maçlarımızda tribünleri doldurarak takımın kötü gidişini engellemişti.

Biz senet kırdırıp kulübe para verdik

Yıldırım Demirören, 23 milyon doları sizce neden cebinden verdi?

Kötü idarenin sonunda mecburen cebinden vermek zorunda kaldı. Birtakım imkanlar kesildi. Beşiktaş, elindeki gayrimenkullerden dolayı bankalardan kredi alabiliyordu. Biz Beşiktaş'ın tek bir dikili ağacı bile yokken idarecilik yaptık. Kendimiz senet kırdırıp kulübe para veriyorduk. Hatta faizini bile biz ödüyorduk. Bugün öyle değil. Kulüp büyük çapta kredi faizi ödüyor. Buna rağmen Süleyman Bey'den sonra kulübe bir çivi bile çakılmadı. Sadece İnönü Stadı'nın bir transfer parası kadar harcamayla kapasitesi arttırıldı ve Akatlar Spor Kompleksi tamamlandı.

Demirören, 'Beşiktaş, borcunun karşılığı olan tek kulüptür.' diye bir açıklama yaptı. Bu sizce doğru mu?

Yıldırım Demirören'in bugün çıkıp da bunu gururla söylemesine üzülüyorum. Niye biliyor musunuz? Beşiktaş'ın borcu Serdar Bilgili ve Yıldırım Demirören yüzünden 10 misli arttı. Şimdi Fulya'daki binalar ortada yokken 10 yıllığına kiralanmaya başlandı. Nereden buluyorlar bu gurur hakkını? Süleyman Seba, bu kadar tesis yapmasına rağmen ne kendi adını ne de bir başkasının ismini tesislere vermedi. Çünkü burada herkesin emeği ve katkısı vardı. Fakat bizim zamanımızda başlayan Ümraniye'deki tesislere Serdar Bilgili'nin ısrarları sonucu Nevzat Demir 2-3 milyon dolar para harcayarak ismini yazdırdı. Serdar Bilgili, o dönem transfere 25 milyon dolar harcamasına rağmen Ümraniye tesislerine 2-3 milyon dolar için Nevzat Demir'in adını verdi. Bu, Beşiktaş değerlerine uygun olmayan bir icraattır.

Süleyman Seba'nın yakın dostu olarak yaklaşan seçim öncesi ne yapmayı düşünüyorsunuz?

Yıldırım Demirören, kulübe 23 milyon dolar para verdiğini ve göreve devam etmek istediğini söylüyor. Beşiktaş Kulübü öyle bir hale geldi ki başkanlığa talip olacak kişinin de önünü kestiler. Beşiktaş'ın bütün gelirleri en az 5-10 sene bağlanmış. Yani gelecek başkan 5-10 sene hiçbir gelirden faydalanamayacak. Borç ödemekle kalmayacak bir de Demirören'e alacağını ödeyecek. Peki sen kulübü böyle mi aldın, demezler mi adama? Bu kadar borcu nasıl yaptın, diye sormazlar mı?

Süleyman Bey'i küstürdüler döneceğini zannetmiyorum

Süleyman Seba'nın ikna edilip başkan adayı olabileceği iddia ediliyor. Sizce böyle bir şey mümkün mü?

Süleyman Bey'in döneceğini tahmin etmiyorum. Onunla yaptığımız sohbetlerde kendisine yapılanları hazmedemediğini söylüyor. Süleyman Bey'in 80 yıllık yaşamının 60 senesi Beşiktaş Kulübü'nde geçmiş. O bağırmayı unutamıyor. Bu yüzden kolay kolay geri döneceğine ihtimal vermiyorum.

Seba, başkanlık seçimlerinde herhangi bir adayı işaret edip onu destekleyecek mi? Siz ve arkadaşlarınızın böyle bir hazırlığı var mı?

Süleyman Bey'in kongre için bir başkan adayını işaret edeceğini de zannetmiyorum. Ancak kendisi kulübe faydalı olabileceğini düşündüğü bir adayı da destekler. Aynı şekilde bizler de yardımcı oluruz. Fakat şu an için herhangi bir aday çıkarmayı düşünmüyoruz.
Kaynak: Zaman

'Beşiktaş'ta herkes elini taşın altına koymalı'Gazetemizin dünkü sayısında yer alan Mekki Başak röportajı, spor kamuoyunda geniş yankı uyandırırken Beşiktaş'ın önde gelen isimleri, Başak'ın görüşlerine büyük oranda katıldıklarını söyledi.http://medya.zaman.com.tr/2006/12/27/mekki-basak.jpgBeşiktaş'ın eski yöneticilerinden Mekki Başak'ın dünkü sayımızda yer alan açıklamaları geniş yankı buldu.Kulübün yüklü borcu yüzünden Yıldırım Demirören dışında başka bir aday çıkaramadığını belirten eski yöneticilerden Metin Keçeli, "Demirören ve ekibi 3 yıldan bu yana Beşiktaş'ı kötü yönetiyor. Kulüp para, derece ve itibar kaybetti. Kulübün yüklü borcu diğer adayların önünü kesti. Özellikle Çarşı Grubu insanları yıldırdı. Yoksa Beşiktaş'ı yönetmeye talip her zaman insanlar bulunur." diye konuştu. Keçeli gibi Erol Kaynar da Beşiktaş'ın hem sportif hem de malî açıdan sıkıntılar yaşadığını kaydetti. Kaynar şunları söyledi: "Acil olarak birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Bunun için şimdiki yönetimin harekete geçip herkesi elini taşın altına koymaya davet etmesi şart. Ancak herkesi kendilerine düşman gördükleri için bütün bunlar maalesef lafta kalıyor." Beşiktaş'ın bir başka ünlü siması Atıf Keçeci ise Siyah-Beyazlı kulübün, kişilere endeksli olmayan 103 yıllık büyük bir camia olduğunu vurgulayarak, "Şimdiki yönetim bunu devam ettirmek için büyük bir gayret içinde. Tabii ki Yıldırım Demirören, Süleyman Seba kadar başarılı değil. Özellikle ekonomik endişe verici bir tablo söz konusu." ifadelerini kullandı.