Çözüm Önerileriniz
 

Ben düşündüm taşındım kendime göre bazı çözümler buldum, ama sonra yeniden baktım, Marsilya karşısındaki takımı düzeltmek kolay değil..

Hadi bir beyin fırtınası yapalım, ne yapmalı, ne etmeli bu takımı nasıl düzeltmeli...

Tabi önerilerinizi getirirken, Transfer sezonunun kapandığını, kapanmasa bile bu başkanın adam gibi futbolcu alamayacağını göz önünde bulunduralım...:deal:

1- Serdar Özkan çok iyi futbolcu ama, geçen sene oynadığı takımlar düşünülürse, sürekli oynatarak çok yüklendiğimizi ve bununonu kaldıramadığını düşünüyorum.. Dolayısıyla, özellikle deplasman maçlarında ve sert oynayan takımlara karşı, Serdar Özkan’ın yerine daha tecrübeli ve fizikli M.Yozgatlıyı kullanmalıyız…
2- Nacizane düşünceme göre, İbrahim Üzülmez son iki yıldır top oynamıyor.. Kendisine her ne kadar sempatim olsa da artık kenera çekmek lazım diye düşünüyorum.. Eskiden hiç bişey yapmasa savunmayı iyi yapardı, boş koşu yapıp alan açardı, şimdi o da yok..
3- Madem savunmadan top çıkaramıyoruz ve madem savunmada oynayan adamlar ileri çıkmıyor, o zaman TELLO yu savunmanın solunda oynatalım.. Daha önce oynatıp çok verim almıştık. Hem geriden oyun kurar hem bindirme yaparak solkanatın işlemesini sağlar.
4- Tello nun önüne kimi koyacağız… Buraya çok kızsak da İ.Akını koyabiliriz diye düşünüyorum. Be sezon oynadığı maçlarda iyiydi, tehlikeli oluyor. Tabi yine dümeni dağıtmazsa, olmazsa arada serar özkanı buraya da çekebiliriz…
5- Takım madem gol atamıyo, demek tek forvet yaramıyor, Tek forvetle oynayarak Boboyuda kaybediyoruz rakip savunmanın içinde.. Çift Forvete dönmeli..
6- Yerden Oynamalı, kesinlikle topu kaldırmamalı… Marsilya maçında, adamlar dana gibi, hala topu kaldırıyoruz, ve kaybediyoruz, olacak iş değil..
7- Durarak oynamaktan vaz geçmeliyiz, bol ve kısa pas yapmalıyız.. Delgadoyu forvetin arkasında oynatmalıyız, baktık olmuyor, sezon ortasında bulabilirsek daha iyisini göndermeliyiz..

Tüm bu önerilere rağmen, Marsilya daki takımın düzeleceği yönünde bir umut yok içimde, gerçi umut var ama onu da mantığım kabul etmiyo…

En son çözüm Hoca değişikliği olmalı, yani o da olmamalı.. Çünkü son 5 sene de kimler geldi kimler geçti bişey olacağı yok, ben ERTUĞRUL Hocamızdan iyi hoca bulamayacağımızı düşünüyorum. Yani ne yapacaksak ERTUĞRUL hocamızla yapmalıyız. Gerekirse takımın tümünü göndermeli ama o kalmalı, yoksa zırt pırt hoca değişikliği ile bu iş olmaz..

destek destek hep destek. Takıma sahip çıkıp onları ateşlemeliyiz.

öncelikle çift forvet ve arkalarnda delgado ile maça başlamalıyız böylelikle hücumda daha çok adamımız olur ve de delgadodan daha fazla yararlanırız hazırlık maçlarının en iyi oyuncusu delgadoydu ama forvet arkasında oynadığı için ertuğrul hoca onu bobonun yanında oynatarak bitirecek gibi o yüzden asıl yeri olan forvet arkasında oynamalı

ayrıca takımımızın en büyük silahı kanat ortalarıysa bu ibrahim üzülmezle olmaz
solbekte tello önündede serdar özkan ya da i.akın oynamalı sağ kanatta da yozgatlı..

en büyük hücum taktiğimiz kanat ortalarıysa ki son 4 maçımızda görüldü ki bence tek hücum taktiğimiz kanat ortalarıysa forvette nobre mutlaka oynamalı
özelliklede inönüdeki maçlarda

üzülmez konusuna katılıyorum.ilk iki sene çok kötüydü.bayağı bi hatırını saydık.efendiliğiyle sevdirdi kendini.futbol olarakta gelişti.şu son sezon eskiye dönüş yaptı.bizde eskiye dönmeden(!)ibrahim emekliye ayrılsa iyi olur kanaatindeyim

şimdiki takımın tigananın takımından hiçbir farkı yok rakiplerine az gol pozisyonu veren kendiside zor gol pozisyonuna giren bir takım ve keyif vermeyen futbol......

ertuğrul hoca tiganadan farklı olduğunu göstermeli.. hücumu daha çok düşünen keyifli bi futbol izlettirmeli bizlere.. yenileceksek yine yenilelim ama iyi futbol oynayarak yenilelim.. benim için bu sezon avrupada ya da türkiye de başarı çok önemli değil önemli olan takımın iyi futbol oynaması gelecek için ümit vermesi ama bunu göremiyorum maalesef

yönetimin istifa etmesi lazım.

kesinlikle gol yollarında ki sıkıntıyı cözmeleri gerek ama nolursa olsun takımımızı asla ama asla yalnız bırakmamalıyız.

Öneri möneri yok, çıkacaklar, takır takır top oynacaklar. Paraları alıp, sonra yan gelip yatmak yok. O forma sudan vücuda yapışana kadar koşulacak. Şaşkın ördek yavrusu gibi gezinsinler diye almıyorlar milyon dolarları.

Bi kere avrupada başarı istyosak avrupada isim yapmış isimler almalıyız.bu sadece iyi futbol için deil.karşındaki adamında snden braz çekinmesi için.çnkü o adam bakar karşımda çoluk çocuk var (serdar flan hariç) dha baskılı oynamaya başlar ama sağlam bilinmiş adamların varsa da biras tedirgin oynar.arkayı rhat bırakamaz.o yusden ilk iş olark sezon ortası cisse ve rico gönderilmeli ve onların parası+bir miktar para ile gerçekten kaliteli bi orta saha oyuncusu alınmalı paraya kıyıp.örnek olarak mavuba.tam bi ön libero olması laızm.sezon ortasına kdr da sol bek e tello önüne aydın veya akın oynamalı defans ise diatta süper oyuncu.tormaman veya zandan biri oynamalı.ilerde ise higo ve bobo oynamalı.arkasında da delgado.futbol mantelisi de sırf hucum olmalı.en iyi savunma hucumdur arkadaşlar.siz hucum yaptıkça karşındaki takım çıkamaz.arkayı rahat bırakamaz.marsilya maçı öyle oldu işte.biz geri yaslandıkça adamlar üstümüze geldi çnkü ilerde adamımız yok.ve 11 kişi ile hucum yaptılar nerdeyse.onun için sağlam kayseriyi oynattığı gibi sürekli hucum oynatmalı.bnm fikirlerim bu katılmayanlara da saygılar

Avrupa'da isim yapmış oyuncuları almak için;

1) Bütçemiz müsait değil. Sponsorları ikna etmek lazım. Sponsorları ikna etmek için de iyi ve işi bilen yönetim lazım. O da maalesef bizde yok.

2) Genç yaşta ve Avrupa'da isim yapmış futbolcu Türkiye'ye gelmek istemiyor. En isim yapmışı Roberto Carlos, onun da kaç yaşında geldiği malum. Anelka yıldız bir futbolcu, o bile bir sezon sonra "Ben Avrupa'da göz önünde olmak istiyorum" dedi ve gitti. Bu isteğinde ne kadar haklı olduğunu sonradan gördük, Türkiye'deyken milli takıma çağrılmayan Anelka, şimdi milli takımda.

İsim yapmış, yapmamış meselesi değil. AZ Alkmaar'ın oyuncuları isim mi yapmışlardı? Süper top oynayan bir ekip. Ne yaparsan yap, adamlar gol atıyorlar. İnanılmaz bir oyun anlayışları var.

Delgado'nun geldiği FC Basel, 2004/2005 UEFA kupasında çeyrek final oynadı, daha sonra finalist olan Middlesbrough'ya elendi. O sene Delgado UEFA'da gol kralı olmuştu. Daha önceden FC Basel'i hangimiz "biliyordu"?

Porto'da Mourinho diye bir adam çıktı, bir takım yaptı, onun temelini attığı takım, Avrupa'nın tozunu attı. Sadece sattıkları adamlardan son 6 senede 300 milyon Euro para kazandılar.

Avrupalı futbolcuların kromozom sayısı bizimkilerden fazla mı? Yoksa Avrupa'da biyonik futbolcu oynatıyorlar da, bizim mi haberimiz yok?

Kendin pişir, kendin ye. Nasıl onlar kendi ekollerini, jenerasyonlarını yetiştirip başarılı oluyorlarsa, sen de yapacaksın. Türkiye'de yakın tarihte defansı sadece Türk futbolculardan kurulu tek şampiyon olan kulüptür Beşiktaş. İstenirse neler yapılıyor.

kardeş verdğin örnekler hep avrupada geçmişi olan takımlar yda oturmuş takımlar.bizim onlar gibi oyuncu çıkarmamız şuan için çok zor.alt yapı şuan için ona hazır deil ama ilerleyen zamanlarda olcana bnde inanıyorum.o verdğin isimler geçmişi olan takımlar o yusden biizmle kıyaslamak doğru olmaz.ayrıca az alkmar dedğin takımda hollanda ekolünden gelen bi takım.hollandayı ise anlatmama gerek yok sanırm.isim yapmış oyuncu getirebilirsin.yeter ki paran olsun.para da bizim klupte var.olmasa başkan her zaman bjk nin iç bi zaman para sıkıntısı olmaz demez.varsa da orda zaten duramaz.bizim tek eksiğimiz yanlış transfer politikaları.yoksa 4-5 milyon dolara ne oyunular avrupada.biz ayhana 8 milyon dolar vermiş klubüz.meslea transfermarkt.de sitesinde büyük takımların oyuncu fiyatlarına bakabilirsin.az çok orda değerlendirme yapmak mümkün.

transfer konusunda belkide en kötü performans gösteren klup biziz.doğru adamı bi türlü bulamıyoruz buda yönetimden kaynaklanıyor gitsinler artık..

AZ Alkmaar'ın 'geçmişine' baktın mı? Ben merak ettim ve baktım.

1967 yılında Alkmaar'54 ve FC Zaanstreek takımlarının birleştirilmesiyle ortaya çıkmış, 40 yılda Avrupa'nın hatırı sayılır takımlarından biri olmuş, biz üzerinden 103 yıl geçmiş, bir türlü 'Yürü be koçum' diyecek takım olamadık.

İşte bu beni hem kızdırıyor, hem de düşündürüyor.

her yüz yıllık takım dünya takımı olamıyor ne yazık ki

Ben de zaten olanlar nasıl olmuş, biz de nasıl yaparsak onlar gibi olabiliriz diye kafa patlatıyorum.

avrupada başarı ilk önce istikrarla oluyor yani biz baştan kaybediyoruz bize elen teknik direktör 2 yıldan fazla takımda kalamıyorki

ewet haklısın işte biz bu sefer ertuğrulu desteklemeliyiz arkadaşlar gerçekten beşiktaşı bu buhramdan çıkarsa çıkarsa ertuğrul çıkarır.desteklemeliyiz

benm de kastettiğim bu ztn.adamlarda bi ekol var hollanda ekolu ama bizde öle bşy yok.biz 103 bile olsak hala adamız duyulmadı avrupada.ama adamların avrupada ne yaptıkları belli.o yusden onlarla kıyaslamak doğru olmaz.bizim transfer politikamız çok yanlış.gelecek vaadeden oyuncuların nası oyuncu olduğunu hala anlayamadık.resmen birbrimizi kandırıyoruz.geleceği olcak oyuncu demek nasri messi gibi oyunculardır.yada muhammet gibi oyuncular.bi higuen in geleceği olmaz.yda bi bobo'nun.bizimkiler ne yıldız ne de gelecek vaaed ediyo.sdece şans.o da tutarsa..

bütçeyle oluyor,profesyonel yönetimle oluyor,altyapı ve tesislerle oluyor,biz bunlara sahip değildik hiçbir zaman

Biz kendimizi bizden daha iyi olanlarla kıyaslayarak iyiyi, doğruyu bulacağız. Kendi ligimizle kıyaslarsak olduğumuz yerde sayarız. Bizden daha iyi olanlar neleri yapıyorlar da daha iyi oluyorlar, bunu keşfetmemiz lazım.

Nedir bu Hollanda ekolü? Hollanda'lı teknik direktör, Hollanda'lı gençleri çalıştırınca süper takımlar çıkarıyorsa, acaba biz de bir Hollanda'lı bir teknik ekip getirip, 5 yıl takımı onların eline teslim etsek, acaba aynı sonucu elde edebilir miyiz?

Eğer edemeyiz dersek, o zaman bizim ülkemizde 'insanların', anatomik, psikolojik ve zekasal olarak futbola yatkın olmadığını, ne kadar uğraşırsak uğraşalım, hiçbir zaman onların seviyesine gelemeyecekleri sonucunu çıkarmamız gerekir. Bu da bana mantıklı gelmiyor. Zira anatomik olarak farkımız yok. ;)

asgaroth,

'hiçbir zaman' yorumuna katılmıyorum. Aşağı yukarı son 5 yıldır var bu söylediklerin.

bütçe konusunda, sıfırdan takım yaratan 90'ların Ajax örneği verilebilir. 80'lerde yerlerde sürünen bir takım olan Ajax'ı, 90'larda tamamı alt yapıdan gelen gençlerden kurdular ve 90'larda Avrupa'nın tozunu attılar. Dediğim gibi bu gençlerin tamamına yakını alt yapıdan gelmişti. Onlar yapınca oluyor, biz yapınca olmuyor. Niye?

Profesyonel yönetim konusunda haklısın, bizim yönetimimiz bunu olmayı başaramadı.

Tesis dersen, kralı var. Bu konuda eksiğimiz yok.

Alt yapı desen, Türkiye'nin bence en çok oyuncu üreten alt yapılarından birine sahip olduğumuzu düşünüyorum. Ancak her ne hikmetse, PAF'ta* aslanlar gibi oynayan bu çocukların bir kaç sene sonra ne isimleri var, ne kendileri. Ne oluyor da kayboluyor bu çocuklar?




*her maça önceden gidip özellikle PAF maçlarını seyrederim. 'Geleceğin' kartallarını seyretmek bana özel bir zevk veriyor.

Ertuğlul hocaya 5 yıllık kontrat yapılmalı ve herzaman senin arkandayız bu takımı şampiyon yapsanda yapmasanda 5 yıl bu takımdasın denmeli ilk önce.Gerisi gelecektir zaten...İstikrarsız biryere varılmaz artık bunu demirörende öğrenmiştir sanırım.

Beşiktaş'ımızın Geleceği
 

Arkadaşlar,hepimizin isteği kuşkusuz rakibi gollere boğan bir Beşiktaş izlemek. Peki sizce bu nasıl olacak? Görüşlerinizi bekliyorum,teşekkürler...

İlk yorumu ben yapmak istedim. Bence çok güzel bir kadromuz var fakat oyuncular arasında hala bir anlaşamama var gibi görünüyor.Bence ertuğrul hoca hazırlık maçları almalı her fırsatta ve yeni katılan oyuncuları oynatıp hepsini hırslandırmalı ve de iyi futbol istemeli golü düşündürmeli.

1. hakkını arayacaksın, tekme yediysen gerekirse tribüne oynayacaksın, yuvarlanacaksın (zaten yuvarlanmıyorsan düşmeye değecek bir darbe almamışsındır, düşmeyecerksin), penaltın, bariz golün verilmedi mi hakemin yolunda duracaksın gerekirse sarı kartı göreceksin olay yapacaksın.

2. fiziksel mücadeleyi özümseyeceksin, ilerdekiler de geridekiler kadar boğuşacak.

3. kanatta top aldın mı içeri keseceksin, nişan almaya gerek yok, kimse önünü açmaz senin oradayken olsa olsa 2. bir rakip gelir. Korner kullanmıyorsun kes topu içeri bitsin, taca çıkmaktan iyidir.

4. iyi bir forvet sezonda 20 civarı, ofansif ortasahalar da 10 civarı gol atar. rakibi ekarte edip veya kaleye paralel gidip şutunu çekeceksin, delgadosu serdarı ricosu i. akını bunu her maç 3-4 defa deneyecek.

5. Sakatlanmayacaksın. 3 maç oynayıp 5 maç yatıyorsan adın rico da olsa Gökhan da Rüştü de maaşının yarısını vereceksin, gözünün yaşına bakmayacaksın.

2.ciyide ben yapayım o zaman kısa ve de öz olacak.bu yönetim gitmeden beşiktaşın hiçbir geleceği olamaz.önce beşiktaşın üstündeki bu tüpçülerin ipoteği kalkmalı beşiktaşı babasının malı gibi kullanıyor.ama icraat yok..

Beşiktaş nasıl düzelir,arzu edilen seviyeye gelir.
1-Sinan Engin gibi elleri kirli,şaibeli adamları klüpten içeri sokan yöneticilerin olmaması gerekir.
2-Tribün amigoları ve derneklerle içli dışlı ilişkiler kurulmayacak ve bu dernekler klube maddi kaynak sağlayamıyorsa,kapatılmalıdır.Beşiktaş adı ucuzlatılmamalı markalaştırılmalıdır.
3-Çapsı ve vizyonsuz kişilerin paraları olsada klupte yönetemi alınmamalıdır.
4-Profosyonel ekonomist,satış pazarlam uzmanları,Futbol içerikli özel hukuku da kapsayacak bilgiye sahip hukuk danışmanları alınmalıdır.
5-Divan kururlu çıkar ilişkileri yerine klup menfaatini gözetmelidir.Yıl sonunda yönetim harcamalarını sorgulamalı devraldıkların daha fazal borca sokan yönetimi onaylmamalıdır.
6-divan kurulu üyeleri;Gelir gider dengesini borç yönünde artıran yönetime gerekirse para tahsil etme ve haciz davası açabilecek kadar cesur olmalılar.
7-Beşiktaş 100 yılı devirmesine rağmen hala Beşiktaş a mahsus oyun sitili oluşturulmamıştır.Başarı istikrardan gelir.(İngiliz ekolu,İtalya ekolu,brezilya ekolu derken Türk ekolü diye birşeyin esamsi bile okunmamaktadır.)
8-Beşiktaş ekolu oluşması zaman alacağından A takımdan değil ,işe Beşiktaş alt yapısından başlanılmalıdır.Tüm alt yapı belirli bir planla( İngiliz ekolu de olabilir,Beşiktaşlılık ruhunu yansıtıyor kora kor mücadele nedeni ile ) bu sistem yerleştirilmelidir.Tüm alt yapı eğitmenleride o sistemin içinde yetişmiş olan yabancılar tarafından yönetilmeli ve onların işine son verilmemelidir.Alt yaıda bulunan Türk antrenör ve çalıştırıcıları bu sistem içinde kendilerini yetiştirmelidir.
9- A takım a getirilecek hocalarda bu kritere uygun olanlardan seçilmelidir.Alt yapı çalıştıran İngilizse ,Fransızı A takım hocası yapmayacaksın ki, işe Fransız kalmasın
10-uzatttıkca uzar bu konu .....Aklıma daha başka şeylerde geliyorda yazmak sıktı beni...:banghead: :banghead: :banghead:

sizler devam edin..:thefinger:

selim soydanı sürekli feneri abarttığı için hiç sevmem ama adamın bi lafı var .furbol iyi futblcularla oynanır.sahaya çıktın zaman rakip takım düşünecek bunları nasıl durdururm diye.o da kendini ıspatlamış oyucularla oluyo.demek ki ya bu deveyi güdüp transfer yapıcaksın yda bu diyardan gidceksin.bn başkan olsam 7 yabancı hakkını kesinlikle kullanamam.onlara vercem parayla 3 ve en fzla 4 tane gerçekten kaliteli oyuncu alır çevresni de serdar gibi oyuncularla doldururm.işte o zmn bu takım takım olur..yoksa biz buraya dha çok çözüm yazarız