BEŞİKTAŞIMIZIN endüstrileşmesine neden karşı çıkılıyor?
 

neden herşey kalıplar içinde olmalı anlamıyorum insanlık tarihi var olduğundan bu yana ekonomide planlı olarak serf mansusunda üretmeye başlayıp,merkantalist dönem başlamış 1800'lü yıllarda sanai devrimini yapmış son olarak kapitalist sisteme geçiş yaparak üretim yapısını değiştirmiş yaşam tarzı ,düşünceler sosyal hayat imkanlar,teknoloji,yaşam standartı v.s günün şartlarına göre değişmiştir.dedelerimiz atla,deveyle yol alırken biz günümüzde otomobil,vapur,uçak kullanıyoruz her dönemin kendine göre koşulları vardır. endüstriyel futbolu anlayışı sadece para odaklıysa birşeyler anlatmak olanaksızlaşır.
70'li 80'li90'lı yıllardaki stadlar,formalar,oyuncu malzemeleri,sahalar,tesisler,ulaşım,maddi imkanlar,sponsorlar,reklam geliri,purchasing vs. aynı mı kaldı 30 yıl süre içinde değişiklik olmadı mı?futbol tribünün olmadığı toprak sahada oynanmaya başladı, ilk futbol maçı oynandığından bu yana değişiyor değişmeye dewam edecek biz değişime ayak uydurmaktan bahsediyoruz biz sürekli beşiktaşın endüstriyel futbola ayak uydurmasına karşı çıkanlara soruyoruz bunun nedenini söylemiyorsunuz sadece hayır diyorsunuz endüstriyel futbol seyircisi diyorsunuz unutmayın biz beşiktaş taraftarıyız....
inönü stadının ilk kapasitesi ile şimdi ki kapasitesi aynı mıdır 70 li yıllarda oynayan vedat okyar ı amcam,babam,dedm siyah-beyaz tv den izlerlerdi kösele ayakkabı giyerdi oyuncular sadece 1 tane forma kullanırdı 1 sezon boyunca hafta sonu pazar akşamı spor programları yoktu gazetelerden gol fotoğrafına bakılırdı peki baba ile oğul arasındaki kuşak çatışması nereden çıkıyor düşündünüz mü? neden bazı konularda anlaşamıyorsun neden biz 80 yılların gençliği ya da yaşlıları gibi değiliz,türkiyenin ekonomik büyüklüğü aynı mı kaldı insanların gelirleri yerinde mi saydı bu seneler içinde beşiktaş klubu gelişmedi mi baba hakkı,şeref bey,süleyman seba,yusuf tunaoğlu,rıza çalımbay,pascal nouma aynı şartlarda mı oynadılar dünya uzayı keşfe geçti,fiber teknoloji,nano teknoloji, kök hücre operasyonları icat üstüne buluş üstüne yenilik adına neler oluyor?neden firmaların en çok önem verdiği kısmı ar-ge ? endüstriyel dünyada yaşıyoruz cep tel.,lap top,otomobil,doğalgaz kullanıyoruz,büyük alışveriş merkezlerine gidiyoruz e-mail kullanıyoruz (postacıya vermeliyiz aslında!) v.s. bütün olanaklarını kullanıyoruz BEŞİKTAŞIMIZA gelince hayır neden peki? yararlanmayalım bunlardan deveyle gelelim iskeleye kayıkla geçelim üsküdardan beşiktaşa karşıya, zaman içinde kendini yenileyemeyenler kaybolmaya mahkum kalırlar ...
müşteri bir malı hizmetten faydalanmak için alır taraftarlık farklıdır kimse zorlamıyor tek takım tutmamızı neden tutyoruz taraftarsın, müşteri beğenmezse malı değiştirir veya yenisini başka yerden alır,başka arayışlar içine girer. taraftar bunu yapamaz 'evinde lig tv olur,forma alır,atkı alır,kombine alır v.s.('dedemizin babamıızın gençlik zamanında bu imkanlarda varmıydı da almıyorlardı') bunları taraftar kimliğinden ötürü yapıyor insanlar neden beşiktaş ürünü alıyoruz müşteri zihniyetinde olsak bir mala saplanıp kalmayız marka çeşitliliğinin olduğu sayısız fırsatların sunulduğu dünyada tekel olmuş kaçtane marka sayabilirsiniz evinize aldığınız bütün ürünlerin markalarına bakın sadece beşiktaşla ilgili olanlar aynıdır...takım sevgisi nedir? evlenince baraka da yaşıyalım at arabası alalım endüstri mallarını alırsak olmaz bozar bizi yuva dağılır,kandil kullanalım,tandır olsun,lcd ye gerek yok radyo kullanırız.. sevgi para ile satın alınabiliyor mu ?
futbol zevki aitlik duygusu paylaşmak beraber zafere koşmak hüzün üzüntü sevinç sinir hırs dostluk ,arkadaşlık birliktelik v.s. gerçek bir taraftar da bunların hepsi vardır maça gelir tezahüratınıda yapar store gidip alışverişini de taraftar demek karşılık beklemeden zevk,düşünce,his,yaşam felsefi olarak kendini bulduğun,beğendiğin klubü karşılıksız sevmek onun bir parçası olmak desteklemektir,bunları bir müşteri asla yapamaz (benim medyamın büyük cahil kesmi müşteri ile taraftar arasındaki farkı bilmeden popülistlik adına içimize zehir akıtmaya dewam ediyor) , endüstrileşince taraftarın kişiliği mi değişecek hisleri mi farklı olacak bağırmayacakmı stadda delgadoya,boboya,cisseye mal gözü ile mi bakacak, hayatımızda (karakteri oturmuş kişiler için) gelirimiz yükseldiğinde biz farklı bir boyutta mı yaşıyoruz,değişiyormuyuz..... daha iii şartlar daha çok imkan daha iii ekonomik bütçe,daha fazla gelir ,borçsuz klub,iiii oyuncular alma fırsatını v.s. değerlendirilmesin bunlar olduğunda değişir taraftar profili şımarır sapıtır bu zamana kadar böle oldu dünyanın sayılı taraftarları arasına böle girilmedi (biz 1800 li yıllarda gibi yaşıyorduk) , fulya projesi bitmesin yıksınlar store yi kapatsınlar klüb binası ilk kurulduğu şekle dönüştürülsün ahşap köhne haline....
ben beşiktaşlıyım klubume para kazandırmak istiyorum arkadaşlarımda, maça gelip 90dk. destekliyoruz oyuncuya destek oluyoruz seviyoruz beşiktaşlılık değerlerini koruyoruz bizden önceki nesillerde aynı şekilde davranıyordu, imkan ve şartlar değişse de sen tarafsan taraftarsan düşünce ve inandığın değerler değişmez bunlar değişemez değiştiremezsin...

Arkadasım ilk ve son paragrafındaki çelişkiler seninde bu konuda kafanın tam net olmadığını gösteriyor.Bi karar ver aşama kaydedilirse düşünce yapısı, bakış açışı yaşam tarzı değişir mi?? bence E.F. ivme kazandıkça bir çok şeyi değiştirir.Paranın futbolu bu kadar domine etmesi sadece yararlarıyla değil zararlarıylada görülmesi gereken bir unsur..Futbol daha çok para babalarının bir oyuncağı haline gelmesinden tutunda dar gelirli vatandaşların 3. sınıf seyirci sayılmasına hatta maddi zayıflıkları yüzünden tribünlerden silinmelerine kadar pek çok zararı var.Her seyden vazgectim önce endüstriyel futbol "kaybetmemeye" dayalı bir anlayışı ortaya çıkardı dün de tekrarladığım gibi bu yolda ilerleyeceksen Başarısızlıkta vefa beklemeyeceksin.hatta bırak başarısızlığı başarılı olsan bile Unutma futbolda dün yoktur derler bu akımın savunucuları... Öyle tatlı su Endüstriyel Futbol savunucusu olmak pek tutarlı bir davranış değil.Ben E.F'ye mesafeli yaklaşan biriyim.Buz dağının altınıda görmeliyiz bence.

arkadaşım ilk paragrafla son paragraf arasında bahsettiğim konular farklı sen aynı şekilde değerlendirirsen aynı kriterleri alırsan ayrı sadece 2 paragrafı alt alta koyup düz mantık düşünürsen onu da çıkarta bilirsin ne alatabilirim biri dünyanın değişimi , son paragrafta taraftarlık 'tarafsan taraftarsan ' diye yazmışım , bir sürü örnek vermişim , bir sürü açıklama yapmışım, hala yanı cevapları veriyorsunuz elle tutulur somut cevaplar istiyoruz , çelişki hiç yok gayet net söylüyoruz
'müslümanız 1400 yıldır, değişiyor mu ibadet şeklin islamın,imanın şartı 5'er tane,kıble yanı yerde bunlar değişmez değiştiremezsin , üstündeki kıyafet değişiyor yaşadığın cevre değişiyor , gittiğin cami ile 1400 sene önceki aynımıdır (yapı olarak) yediğin yemek değişiyor '
aşağıdakini yazmadan anlamanızı bizi ikna etmenizi beklerdim
çarşının kapalı daki yerini kaybetmek adına bunları 10 yıldır değiştirmeden söylediğini biz bilmiyormuyuz söylediğin kelimeler alen abinin 10 yıldır söylediği ile aynı (bizde o tribündeyiz 14 yıldır) tatlı su e.f.'si imiş , buz dağının altı kalmadı herşey ortaya çıkmış , para babaları öle mi ben kendimi neden küçük görüceğim ki adamın parası var diye gider locada izler bende diğer tarafta o para babaları bmw,ferrari kullanıyor ben kullanamıyorum, hava atıyor beni küçük görüyor bu beni bağlamaz onun acizliğidir dar gelirliyi 3.sınıf görmesi beni neden ilgilendirsin onun kendi kişiliğini geliştiremediğindendir.
livepool kop tribünü (liverpool un varoşlarından oluşuyor),ac milan fossa dei leoni(dar gelirli grup italya şartlarında) real madrid ultrasur(bunlarda dar gelirli diğer lerine göre) 2 yıl yurtdışında kaldım çok net biliyorum bunları , bu taraftar grupları kale arkalarında işte sorunda burada çıkıyor biz beşiktaş için daha ii olucaksa kapalıyı terk edip kale arkasına geçmeye hazırız , birde bunun tersini düşünenler var işte bu yüzden 1000 yılda gecse anlaşamayız.......
hiçbir zaman bu konuda ortak bir görüşe varamayız
bende senin görüşüne saygı duyuyorum bekleyip görelim......

Şekil şartları pek değişmez ama esasa ilişkin şartlar çok değişti.Mesela kitap açık net:Fazi haram!Ama tüm müslüman toplulukları fazide parasını değerlendiriyor.Ozaman bununda değişmemesi lazım.Zaten mevcut sistemin devamıda fazie bağlı.Kimse bana katılımcı ortaklık demesin(alabaratürk vs.)Banka hukuku alanında tez yazdım hiç bir farkı yok.Gördüğün gibi esasa ilişkin değerler değişmektedir hemde durdurulamaz bir hızla.Senin o verdiğin örneklerin benzeri o sorular değil, futbol 11 kişiyle oynanır,ofsayt,korner gibi değişmez kurallarla ilgilidir.Yani ibadet şekli örneği pek doğru bir örnek değil bence.Ama Bende senin fikrine sonsuz saygı duyuyorum ve bu yüzden seni kınamıyorum yanlış anlama.Elbette E.F'nin senin belirttiğin olumlu yanları var ama Futbolun şirketleşmesi her zaman hedeflenen sonuçları vermeyeblilir.Bu konuda gelecekte olanlara zaten karşı duramayız.Bu zaten doktrinel bir tartışma.İlerde daha sağlıklı değerlendirmeler yapabileceğimizi umuyorum.

tamamen doğru faiz olayını güzel açıklamışsın bende finansbank ın kini yazmıştım temel ve yapısal olarak fark yok, belki söylediğimi uzun yazdığım için farklı anlamlar çıkıyor
kısaca ' değerlerimizi kaybetmeden beşiktaşlılık terbiyesi duruşu,davranışı v.s.manevi değerlerimizi kaybetmeden e.f. den bize uygun şekilde max.maddi kaynağı sağlamalıyız buna uygun bir model bulmalıyız ' anlatmak istediğimiz budur bu nasıl olabilir onu bulmak önemli olan budur bizce....

EN dsütriyel futbola hayır yok d smart yok 40. kanal yok digi ,yılardır bekoydu forma bir anda colaturca oldu neymiş biraz fazla para verdi ne oldu asırlık kulübe güzelim değerli bekomuz gitti bir ayrıcalığımız vardı beko reklamı deyince beşiktaş geliyordu akla ,

ikincisi stadı yıkacaklaramış ne ayrıcalığımız kalacak diğerlerinden tarihe sahne olmuş bir mekenda mabedde maç yapıyoruz seyrediyoruz tarihi doku ,camekan olunca içinde kahve mağazaları giyim cart curt beşiktaşın ayrı taraftar kitlesi vardır kazana gelir beşiktaş köftecisinden köfte yer olmadı okyonusa uğrar yada hasbi herneyse sonra ellerde bira maça yürü dolma bahçeden bestelerle şarkılarla nasıl yutturucan bu kadar kişiye endüstriyel futbolu, halkın takımı diyoruz bu takıma

onları bizde biliyoruz arkadaşım bizde oralarda bulunuyoruz demogoji yapma onlar halkın mı çarşının mı, elazığdaki rizdeki vandaki samsundaki adam bunları nereden biliyor beşiktaşı hayatında görmedi ise bira içip maça yürümek bunlar bizim zevkimiz içmeyenler ne olacak milyonlarca taraftarı var bu klubün ne farkı mı kalacak 105 yıldır ne farkı var ise o olacak beşiktaş yine halkın takımı olacak ben değerlerimizi koruyalım max. verim alalım diyoruz...bazı şeyleri artık kabul ediyoruz,
biz beşiktaş için kapalıdan vazgeçmeye hazırız diyoruz

demogajii : )))))))))))))))

kapalı bizimdir direkleri sizindir lafını duymuşsusndur bu arada kim vazgeçmiş kapaldıan öğreneyim ne verimi alıcan zaten halka açılmış bir şirket hep değer kaybediyor ne max ından bahsediyorsun ,değerleri yerle bir ediliyor zaten şuanda bile. stadı yenilemek demek zaten değeri kaybetmek demek değilmi boya bile yapılamazken çok vazgeçenler ondan vestel maçında stadı yıkanın ... nok nokta küfür etti ,loca yaptılar kapalıyada ne oldu ? digi den zaten para geliyor ,d smart tan ordan burdan geliyor zaten bir ayağı endüstriyelde beşiktaşın şurda bir kaç değer kaldı onlardanda kurtulalım diyorsun .

Eğer biz beşiktaşlıysak elazığdaki aadamıda temsil ediyoruz demektir ne yani o gelse aynı şeyleri yaşamıyacakmı halla, halaaa

kapitalizim yıkılıyor dünya çöküyo sen endüstriyelden bahsediyorsun

kombine al almazsan üst 100-alt 80 e getiridiler kimsenin sesi çıkmıyor buna

sevgili utku,
burada bir kavram anlaşmazlığı var gibi..
Endüstriyel futbol demek sadece kulüplerin rekabet koşullarına ayak uydurmak için yaşadıkları değişim değildir.Zaten kavramın adı da endüstriyel futbol değil ,futbolun endüstrileşmesidir.
Yani ,ekonomik tabir ile yıllık gayri safi sektörel harcaması 500 milyar dolara vuran bir olguya ,milyonlaca insana yan sektörleri (spor malzemesi,idiia,spor hekimliği,ilaçları, vs..vs..) ile birlikte geçim kaynağı yaratan bir endüstri gözü ile bakılmasıdır. Yoksa asla ve asla değerlerin yozlaşması yada kaybolması değildir.Böylesine büyük bir rekabet çemberinin içinde kalabilmek adına kulübümüzün de bazı değişimlere ayak uydurması gerekmektedir..Bu değişimler de illaki değelerin kaybolması gerekmez.. Ama bu sistemin taraftar profiline de değişim getirceği muhakkak tır.Yani o kendini kulübün sahibi sanan,istediğini küfür kıyamet göndereceğini sanan ,spor bilincinden uzak ,futbolun sadece ;haftasnu birkaç saatini güzel geçimesini sağlayan güzel bir oyun olduğunu idrak edememiş sosyopat tipler yerine, kulübün üretiğini belli bir bedel karşılığında satın alacağı bilincine varmış,o kulübü seçilenlerin yönettiği bilincine varmış, görevinin yönetimleri veya sporcuları göndermek olmadığı bilincine varmış ,ürünü beğenmedii zaman da olgun protestolar üretebilen , sporda ve futbolda materyalin insan olduğu bilinci ile malubiyetin de galibiyet kadar normal olduğunun idrakında holiganizmden uzak bir profilin yerleşmesidir.Çünkü ancak bu tipte bilinçli taraftar oluşursa kulüplerin geliri ve saygınlığı artar.Merchindaising gelirleri artık kulüp bütçelerindeki en önemli kalemlerden biridir ve bu gelirlerin yüksekliği taraftar yapısı ile orantılıdır.
Beşktaşımız ,belkide dünyanın efektif mal varlığı açısından en zengin kulübüdür.Ancak çağın gereklerine uygun bir stada ihtiyacı olduğu da kaçınılmaz.. Stadımızın yenilenmesi veya değiştirilerek büyütülmesi bir kayıp yaratmaz..Bana göre dünyadaki en güzel birkaç butik staddan birisi olan inönü stadı artık şekil olarak çağın ötesinde kalmıştır.Çağın gereklerine uygun bir stad asla değer erozyonu yaratmaz kanaatindeyim..

ben stad yenilensin diye birşey sölemedim nereden çıkartıyorsun 'alamazsak kombineyi vazgeçeriz o mana söylüyorum diğer türlü anlaşıldıysa özür dileriz' 'o stadı kimse yıkamıyor sebebini biliyorsundur 2.derece tarihi eser anıtlar kurulu kararıdır' bunun tartışması dahi olmaz karar ortada
ben değerlerimizi koruyarak daha fazla maddi kaynağımız olsun diyorum 4.kez yazıyorum sen ne anlamışsın değerlerden kurtulalıma getirmişsin ben diyorum ki buu olanaklardan max. kar sağlayalım sen diyorsun kapitalizm çöktü dünya da kriz var olayı al buraya taşı bu krizde 3 tane petrol şirketi tarihleri boyunca en büyük karlarını elde ettiler demirören furyayı 17-25 dolar metrekeare fiyatına versin yüklenici firmaya firmada 35-80 dolar arası kiralasın buna da kimsenin sesi çıkmıyor
altyapıya önem veriler , klubun maddi gelirleri artar , ürünler çeşitliliği arttırılır vs. (istanbul dışındaki arkadaşlarım yeni formayı bulamıyor bana sipariş veriyor)
en basitinden arsenal in yaptıklarına bakarsın.....
kaça verecekler onu stadın en güzel yeri kapalı

nese konu çok farklı boyutlara gidiyor yazı için herkesten özür dileriz , herkesin fikrine de saygı gösteriyoruz
iiii de olsa kötü olsa birbirimizi anlamasakta kırıcı olmamaya dikkat ettik, herkes beşiktaşın iii olmasına adına bir şeyler söyledi teşekkür ediyoruz.

Çok güzel örnek vermişşin Bak sana Arsenal üzerinden bir örnek verecğim.Arsenal kulubünün maçlarına gitmek için öncelikle belirli bir kart sahibi olman lazım. Kartlarıda belirli sınıflara ayırmışlar.Altın gümüş ve bronz diye tabii bunlar kombine kartların dışındaki kartlar ve ücretleride oldukça yüksek düzeyde.Mesela "atıyorum "maça 4gün kala altın kart sahiplerine öncelik tanınır 3gün kala gümüş 2 gün kala broz ve maç günü eğer bilet kaldıysa normal dar gelirli Arsenal taraftarına kapılar açılır.Onlara da tabii en kötü bölgenin en kötü koltukları ayrılır. Hatta bu haftaki manu maçına kombine biletlilerin dışında sadece altın kart sahipleri alınacak diye biliyorum ben.Yani bir nev'i paralı taraftar önceliklidir ve iyidir ama dar gelirli yoksul ama takımı kanıksamış,onunla yaşayan birilerinin tabiriyle "bilince erişememiş taraftar" dışlanır.Ancak bu bakış açısı sağlıklı mıdır tartışılır.Ayrıca belirtmem gerekir ki Arsenal'in bizim tatlı su E.F'cileri gibi Taraftarıda yoktur.Son yıllarda A. Wenger olan sabır taşmaya başlamıştır.Takımı kreşe cevirmesi ve büyük yıldızlara karşı olan komplexleri "bilinçli" denilen Arsenal taraftarını bile çileden cıkarmıştır.Özellikle Londra medyası Wenger'i yerden yere vurmaktadır.Ben yıl sonundan başlamak üzere 1 yıllığına orada olacağım gözlemlerimi aktarmaya devam edeceğim bakalım teknik patronun akıbeti ne olacak...

Taaraftarı fişlemekten başka hiçbirşeye yaramaz endüstriyel futbol dediğingibi Altın,gümüş,bronz şeklinde bende onu demeye çalışıyorum, beşiktaşta bu tarz olayların olduğunu bir düşünsene boğazımdan kesip maça gidicem bilet alıcam bana kartını göster diyecek aaa bronz bile yok bende diyeceksin kusura bakma diyecek gişedeki,
sonra statda kapış altın kartı olanlarla .TarAftar iyi bölünmememiş insan kendini bu tarz olaylarımn içinde aşşağılık hisseder yazık yazık.

yolun açık olsun arkadaşım ben 2 yıl ingilterede kalmıştım londraya gideceksen demiryolu işcilerinin kurduğu west ham klubunü ve stadı upton park ı(thames nehrine çok yakın uçağın healtrow'a inecekse , iniş sırasında sağ tarafta kalır çok rahat görürsün o sırada aklına bu cümlelerim gelir :) ) ziyaret etmeni tavsiye ederim o zaman daha iii göreceksin nasıl bir model olabilir beşiktaşımız için, arsenalle ilgili tespitin e.f.nin kötü yönlerinden biridir bende bunu anlatmaya çalışıyorum kötü ve iyi uygulamalar araştırılıp tartışılıp bize uyan taraflarını alıp beşiktaşımıza en uygun modeli bulmaktan e.f.'nin olduğu ortamda geleneklerine ve değerlerine de bağlı kalarak maddi olarak güçlenerek dewam etmekten söz ediyorum.

:)sağol Londra ingiltereye gittiğimde gezeceğim ilk yerlerden biri ancak ben kuzey ingilterede olacağım.Uçağımda manchestera inecek malesef:)Ancak ayda en az bir kez londraya gideceğim ayrıca malum sosyal demokrat duruşumuzdan dolayı liverpoola da gitmek lazım ama benim için londra bir başka:):):).Her ne kadar ben E.F'ye mesafeli dursamda sıkı bir Chelsea taraftarıyım ee bizde insanız çelişkilerimiz olacak elbet:):):) zaten anca carling cup maçlarına bilet bulabiliyorum(o yüzden lanet olsun E.F'ye:):):)

şampiyonlar ligi 04-05 chelsea 4-2 barcelona stampford bridge in %90nı kombine ile satılmış çıkan maç bileti : 80 pound uzaydan izliyoruz sahayı üst kat kale arkası sağ üst köşe başımız tavanla istişare halinde sahada ne oluyor anlaması güç bir durumdayız böle bir şansın olacaktır ama kullanmanı tavsiye etmem bizde sosyal demokrat olduğumuz için west ham ' ı destekliyorduk 7-8 maçına gitmiştim
I'm dreaming dreams,I'm scheming schemes,I'm building castles high.
They're born anew,Their days are few,Just like a sweet butterfly.
And as the daylight is dawning,They come again in the morning.I'm forever blowing bubbles,Pretty bubbles in the air,
They fly so high,Nearly reach the sky,
Then like my dreams,
They fade and die.
Fortune's always hiding,I've looked everywhere,
I'm forever blowing bubbles,
Pretty bubbles in the air.
[size=2]United...United...United... bunu da gitmeden yazayım dedim bizim foruma bunu yazacağım aklıma gelmezdi , çünkü onlar zengin olan arsenal,chelsea ve tottenham olduğu ortamda U.K.nin en ateşli holiganlarıydı, beşiktaşlı yapmıştım bazılarını bazılarının bizi west hamlı yaptığı gibi taraftar diyince londra'da 1 numaradır,
hatta şölye bi laf vardir
arsenal; iyi futbol
rezalet taraftar
tottenham; berbat futbol
berbat taraftar
west ham united; orta futbol
1 numara taraftar ingilterede , dünyada tabiki BEŞİKTAŞ

:):)yazayım bunu bi yere hava olsun:):)Bu arada sizin dönemde var mıydı bilmiorum ama şimdi bi loyalty puan şaçmalığı var.Mesela bak arsenal maçı için çıkan ifade şu;
Tickets will be sold to members with 15 or more loyalty points at one ticket per member. We only have restricted view tickets remaining.
15 puanın varsa giriyorsun yoksa havanı alırsın.:)Hayır öyle güzel maçlarda artık kale arkasında tavanla bütünleşmekte hayal oldu artık:)Kulübe ne kadar kazandırsıysan o kadar taraftarsın:)Napalım bizde,aynen sen gibi gideceğim man city maçlarına zaten o bölgeye cok yakınım.Artık bizim BJK maçlarınıda wenus diye bir yer var man'da arkasında ki Türk cafelerinde izlerim die düşünüorum.

belli ki bizim gibi ideallerin adına oraya gidiyorsun ve ingilizcende var eğer bizim gibi maddi olanaklar bir yere kadar ise pub ta çalışmanı tavsiye ederim özellikle fanatiklerin geldiği yerlerde ya da club ta slung (halkın kendi arasında kullandığı dil bizim gibi) öğrenirsin futbol sevgisinin ve taraftarlığın nasıl bi şey olduğunu daha da iiii anlarsın (bizim forumumuzda bulunan popülist ve sabırsız taraftarlar aklına gelir) e.f. yi kendi normlarına göre değerlendiren ve hiçbir zaman geleneklerini değerlerini bırakmayan insanlar göreceksin taraftar bilincinin nasıl bir şey olduğunu mağlubiyette takımı nasıl alkışladıklarını tv den deil canlı görmen sana çok şey katar kapalı altta takım mağlup iken rezil futbol oynuyorken bile stadın çoğu homurdanıp kızarken tezahürat yapan etrafındakiyle o halde bile iiii şeyler olabileceğine inandığı için tartışan gerçekten sevinmek için sevinmedik mantığını anlamış alkışlayan birii ni( sarışın 1.90) görürürsen çoğu insan a göre avel derler bu hareketlere benimdir e.f. yi yinede iyi yönlerini alarak bize tasarlayacağımızı düşünüyorum fulham'ı tutan(ayrı sempatim vardı renginden dolayı) 65-70 yaşlarında bir çift görürdüm fulhamın her maçına giderken evimizin önünden gecerlerdi boyunlarında atkı elde baston bir gün bir şey oldu adama sorma fırsatı buldum adam 45 yıldır el ele biz bu caddeden maçlarını gidiyoruz dedi. e.f. 'den önce e.f. den sonra böyle olabilecek potansiyelimiz var neden kinetiğe dönüştürmeyelim

Futbol malesef o duygusal bir özlemle andığımız günlerdeki gibi değil artık.
Başarı istiyorsak eğer , heleki Avrupa'da başarı gibi büyük bir hedeften bahsediyorsak , halkın takımıyız diye , stadın büyümesi , modernize edilmesi , stadtan , formadan , vs para kazanılması ve en önemlisi taraftarın kulübe para kazandırması gibi kavramlara Beşiktaşlılık değerlerini yok ediyor gözüyle bakamayız.
katalonyanın iki takımından Atlethic Bilbao , kulüp değerleri ve geleneği gereği katalan olmayan kimseyi takımına sokmuyor , diğer bir katalan takımı Barcelona ise , bırakın katalonyayı , dünyanın heryerinden futbolcuyu barındırıyor.
Bizde ya Athletic gibi biz değişmeyeceğiz , kapalı kalacağız deyip olası başarısızlıkları baştan kabulleneceğiz , ya da Barcelona gibi oyunu kuralına göre oynayıp , değişecek , çağa ayak uyduracağız.
60 yıllık stad yıkılmasın , dünyanın heryerinde kulübe en fazla para kazandıran kapalı tribün bizde en ucuz olsun , hatta biletler bedava dağıtılsın, forma reklamı hiç değişmesin , ne kadar para teklif edilirse edilsin beko kalsın ,Beşiktaş esndüstriyel futbola ayak uydurmasın , ama medya bizi üçüncü büyük yerine koymasın , futbol takımı şampiyon olsun , bu sene şampiyon görelim sizi , hatta avrupada final oynayalım ...
Yok öyle ...

İki seçenekten birini seçmek zorundayız

dostum bask bölgesi halkı katalan değil:)