![]() |
Sokaktan geçen adam...Nilay Yılmaz Hani çok bildik bir laf vardır: O takıma hoca moca gerekmez. Sokaktan birini getirsen şampiyon yapar derler... Şimdi de Galatasaray için diyorlar ya hani. Zaten geçen sene de hocasız şampiyon olmuş. Cevat Güler hoca değil mi? Yıllardır bu işte emek vermiyor mu? Hocalık kıstası ne? Avrupa futbolunda da Real Madrid için yıllardır söylenen bir geyiktir bu... Belki de Del Bosque’nin yaptıklarını küçümsemek için bizimkilerin ürettiği bir geyik... Real Madrid’i şampiyon yapmakta ne var? Yapmayanı döverler... Di mi? Oysa Real Madrid önemli masraflar yaparak dünyaca ünlü yıldızlarla takımı doldurmasına rağmen kariyer sahibi teknik direktörlerle beklediği başarıyı bulamayınca takımın başına Del Bosque’yi getirmişti. Yani? O takımları şampiyon yapmak sokaktan geçen adamların değil, hatta bazı teknik direktörlerin bile harcı değil... Yıldızlar topluluğunun Del Bosque’den sonra ne büyük hocalarla çalışmasına rağmen istediği performansı tutturamaması da bunu göstermektedir ve kulüpte sular bir türlü durulmak bilmemektedir. http://i.milliyet.com.tr/GazeteHaber..._mf146414.JpegBaksanıza son olanlara... Önceki güne kadar Real Madrid Teknik Direktörü olan Bernd Schuster’in Sevilla mağlubiyetinden sonra taraftarlarca “son umut” olarak görülen Barcelona maçı öncesi “Şu anda Nou Camp’ta kazanmak imkansız. Barça yıkıp geçiyor, bu sene onun yılı” demesi bardağı taşıran son damla oldu ve kulüple ilişkisi kesildi, yerine Juande Ramos geldi. Sevilla’yı 2 sene UEFA Şampiyonu yapan, ancak Tottenham’da istenileni veremeyen Ramos, Real Madrid’liler için gideni aratmaz umarım... Niye umuyorum ki? Bana ne Real Madrid’in başarısından, ben İspanya’da Barcelona ve Atletico Madrid’i desteklerim... Ve Beşiktaş... Teknik direktör değişikliğinden konuyu açmışken oradan devam edelim... İlk 6 haftada 14 puan toplayan Ertuğrul Sağlam istifa etti(rildi)kten sonra yerine gelen Mustafa Denizli ligde 8 maçta 11 puan topladı. Ama daha da kötüsü ne biliyor musunuz? “Savunma ağırlıklı oynatıyor, korkak” diye eleştirilen Sağlam döneminde takım 10 maçta 19 gol atarken, Denizli zamanında oynadığı 10 resmi maçta 18 gol kaydedebilmiş sadece... Üstelik daha çok gol yiyerek... Skor yazarlığı yapacak değilim. Derdim oynanan futbol... Futbol alimlerinin bile anlayamadığı bir futbol... Rıdvan Dilmen “Bu öndeki 3 oyuncu ne oynuyor, anlayan varsa anlatsın, ben anlamıyorum” diyor. Ömer Üründül “Beşiktaş 3’lü defans mı oynuyor, 4’lü defansla mı oynanıyor onu bile anlayamıyorum” diye yazıyor. Beşiktaş’ın oynadığı oyun bu kadar vahim yani... Son Ankaraspor maçında solda Bobo, sağda Tello önlerinde Nobre oynadılar kanımca... Sonra Delgado’nun yerine Holosko girdi oyuna. Kim nerede oynadı, yerler değişti mi onu bile anlayamadım. Mesela Tello’yu bir ara sağda gördüm, sonra solda, ortada, stoperde... Her yerde... Biraz ağır olacak ama, Beşiktaş takımı maçtan 1 saat önce kaleci hariç, 10 tane adam bulunmuş ve onlara görev yerleri söylenmemiş gibi oynuyor. Tello, Beşiktaş dergisinin Aralık sayısında “Önceden herkesin bir pozisyonu vardı ve orada oynatılıyordu. Mustafa Denizli’nin gelişiyle sadece ben değil, takımdaki bütün arkadaşlarım özgürlüklerine kavuştular” diyor... Anlaşılan o ki; bu özgürlük işini ya Mustafa Denizli anlatamamış, ya da futbolcular yanlış anlamış... |
Güzel yazı.Eyw saolasın. |
sonumuz açıkça ortada taktiğimizi bilen yok o da süpriz her takıma göre kjandjkas:D:D:DD: |
cok güzel bir yazı, denizli süper top oynatıyor diyenler 10 maçta 18 gol atmışız, sağlam döneminde 10 maçta 19 gol atmışız, güya sağlam korkak futbol oynatıyordu. denizli zamanında daha çok gol yeniyor, ve kaybedilen 13 puan fark ortada |
Türkiye`de Saat: 11:52 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2