![]() |
İsrailden yardım gemilerine saldırdı: 16 ölü Gazze'ye yardım götüren uluslararası yardım konvoyuna sabaha karşı uluslararası sularda İsrail askerleri saldırdı. Saldırıda ana hedef "Mavi Marmara" adlı Türk yardım gemisi oldu. Türk bayraklı gemiye helikopterlerden halatlarla inen askerler çevreye ateş açtı. İlk önce operasyonda 2 kişinin öldüğü, 30 kişinin yaralandığı haberleri geldi. Ancak İsrail televizyonları gemide ölü sayısının 16 olduğunu duyurdu. İlerleyen saatlerde ise İsrail radyosu, askeri sansürün, İsrail’deki hastanelere nakledilen ölü ve yaralılarla ilgili her türlü bilginin yayınına yasak koyduğunu bildirdi. Radyo, en az bir İsrail hastanesine yaralıların nakledildiğine ilişkin bilgi edindiklerini belirtti ve başka bilgi vermedi. Yetkililerin, birçok hastaneye yaralı kabulüne hazırlanmaları talimatı verdiği kaydedildi. |
Gazze'den gelen haberler Ankara'yı alarma geçirdi. Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı'nın Şili'de olması nedeniyle kurulan kriz basasına Bülent Arınç başkanlık ediyor. Türkiye İsrail'i gemilere fiili saldırıda bulunulmaması için uyarmıştı... srail'in Gazze yolundaki yardım gemilerine müdahalesi Ankara'da tepkiyle karşılandı. Dışişleri Bakanlığı olayı kuvvetle kınadığını açıkladı ve İsrail’in uluslararası hukukun ihlalini teşkil eden bu davranışının sonuçlarına katlanması gerekeceği belirtildi. Ankara'dan sabah saatlerinde gelen çok sert açıklama şöyle: Açıklama şöyle: "Gazze halkına insani yardım ulaştırmak arzusunu taşıyan ve aralarında yaşlı, kadın ve çocukların da bulunduğu çok sayıda ülkeden sivi http://i.milliyet.com.tr/GazeteHaber...k--671873.Jpeg llere karşı İsrail Savunma Kuvvetleri tarafından güç kullanılması sonucunda, elde edilen ilk bilgilere göre en az iki kişinin ha yatını kaybetmiş ve 30’dan fazla kişinin yaralanmış olmasını en ağır şekilde protesto ediyoruz. İsrail masum sivilleri hedef alarak, insan hayatını ve barışçı girişimleri hiçe saydığını açık bir biçimde bir kez daha göstermiştir. İsrail’in bu insanlık dışı uygulamalarını şiddetle kınıyoruz. Açık denizlerde gerçekleşmiş, uluslararası hukukun ağır bir ihlalini teşkil eden bu müessif olay ilişkilerimizde telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilecektir. Tel Aviv Büyükelçiliğimiz tarafından sürdürülen girişimlerin yanısıra Bakanlığımıza davet edilen İsrail’in Ankara Büyükelçisi nezdinde bu kabul edilemez olay kuvvetle kınanmakta ve kendisinden acilen izahat talep edilmektedir. Gerekçe ne olursa olsun, yalnızca barışçı faaliyetlerde bulunan sivillere karşı bu tür hareketlerin kabulü mümkün değildir. İsrail’in uluslararası hukukun ihlalini teşkil eden bu davranışının sonuçlarına katlanması gerekecektir. Hayatını kaybedenlere Tanrıdan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı ve sabır diliyor, yaralananlara acil şifa dileklerimizi iletiyoruz." İsrail Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığı'na çağırıldı İsrail’in Gazze’ye yardım götüren gemilere müdahale etmesi üzerine, Dışişleri Bakanlığının, İsrail’in Ankara Büyükelçisi Gaby Levi’yi Bakanlığa çağıracağı bildirildi. AA muhabirinin Dışişleri Bakanlığından edindiği bilgiye göre, Brezilya’dan ABD’ye geçmekte olan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, konuyu yakından takip ederek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü bilgilendirdi. Yardım gemilerinden doğrudan bilgi akışının devam ettiği, gelişmeler hakkında arama kurtarma merkezinden kriz masasına ulaşan bilgilerin değerlendirildiği kaydedildi.Dışişleri Bakanlığının, kısa bir süre içinde olayla ilgili bir açıklama yapması bekleniyor. |
Ya Kahhar! Kahrınla helak eyle zalimleri. Kahrınla helak eyle insani yardım gemilerini vuranları Kahrınla helak eyle Gazze'de çocukları vuranları!. |
İHH bugün miting düzenleyecek. İSRAİL'E TEPKİLER GİDEREK BÜYÜYOR İsrail'in Gazze'ye insani yardım taşıyan gemilere düzenlediği saldırıda ölü ve yaralıların olduğu haberinin gelmesi üzerine Levent'teki İsrail Konsolosluğu önünde başlatılan protesto gösterileri büyüyerek devam ediyor. İHH İnsani Yardım Vakfı'nın da aralarında bulunduğu dünyanın çeşitli ülkelerinden çok sayıda sivil toplum örgütünün Gazze'ye insani yardım götürmek amacıyla oluşturdukları konvoya İsrail'in düzenlediği saldırıda ölü ve yaralıların bulunduğu haberi tepkilere sebep oldu. Saldırının hemen ardından Levent'teki İsrail Başkonsolosluğu önüne giden çok sayıda vatandaş İsrail hükümetini ve saldırıları protesto ediyor. Sabah saatleri itibariyle Konsolosluk önündeki kalabalık ve protesto gösterileri artarak devam ediyor. Konsolosluk önünde hazırlanan platformdan Gazze filosunda yaşananlarla ve son durum hakkında sık sık bilgi veriliyor. Kalabalık da sloganlarla İsrail'i protesto ediyor. Zaman zaman Kur'an-ı Kerim okunan protesto gösterilerinde platforma çıkan konuşmacılar İsrail'in Filistin'e yönelik yaptığı daha önceki saldırılar ile ilgili bilgi veriyor ve dün gece saatlerinde yaşanan saldırı hakkında bilgi veriyor. Yardım filosuna yapılan saldırıyı haber alanlar araçlarıyla ve toplu taşıma araçlarıyla İsrail Konsolosluğu önüne gelip protesto gösterisinde bulunuyor. HAMAS ACİL TOPLANIYOR Hamas kabinesi İsrail'in saydırısıyla ilgili olarak acil toplanıyor http://www.habervaktim.com/haber/124285/ihh_miting_duzenleyecek.html |
İsrail konsolosluğuna girmek istediler 07:17 | 31 Mayıs 2010
FİLİSTİN’e insani yardım götüren Gazze’ye Özgürlük filosuna İsrail askerleri tarafından operasyon düzenlendiği, ölü ve yaralıların olduğu haberi, İsrail’in İstanbul Başkonsolosluğu önünde bekleyen grubu harekete geçirdi. Protestocu grup arasında aşırı öfkelenen yaklaşık 300 kişi, konsolosluğa girmeye çalıştı. Bu sırada göstericiler ile polis karşı karşıya geldi. Polis protestocu grubu tazyikli su ve biber gazı kullanarak uzaklaştırdı. Gruptan bazıları da konsolosluk binasına taş attı. Binanın bazı camları kırıldı. İsrail İstanbul Başkonsolosluğu önündeki gerginlik, iki İsrail gemisinin, Gazze’ye tonlarca yardım götürmek üzere yüzlerce barış eylemcisi ve insan hakları savunucusuyla, ”Rotamız Filistin Yükümüz İnsani Yardım” kampanyası kapsamında yola çıkan Gazze’ye Özgürlük filosunu takibe almasıyla başladı. Saat 00.30’dan itibaren, ellerinde Türk ve Filistin bayrağı bulunan vatandaşlar, başkonsolosluk önüne gelmeye başladı. Her geçen dakika protestocuların sayısı arttı. ”Katil İsrail, ellerini gemilerin üzerinden çek” yazılı pankart açan vatandaşlar, ”İsrail şaşırma, sabrımızı taşırma” ve ”Oluk oluk kan aksa, kurtulacak El Aksa” sloganları attı. Protestocu grubun sayısının artması üzerine, destek polis ekipleri başkonsolosluk önüne gönderildi. Çevik kuvvet ekibi başkonsolosluk çevresinde geniş güvenlik önlemi aldı. İSRAİL BAYRAĞI YAKTILAR Yaklaşık bir saat içerisinde başkonsolosluk önündeki protestocuların sayısı yaklaşık 3 bine ulaştı. Protesto sırasında, İsrail bayrağı yakıldı. Büyükdere Caddesi’ne de taşan kalabalık yüzünden trafikte aksamalar yaşandı. ”Fatih’in torunuyuz. Siyonizmin sorunuyuz” pankartı açan grup, ”Gemiler Gazze’ye ulaşana kadar buradayız” diye bağırdı. BAŞKONSOLOSLUĞA GİRMEK İSTEDİLER İsrail askerlerinin gemilere operasyon düzenlediği, ölü ve yaralıların olduğu haberinin duyulması üzerine, İsrail İstanbul Başkonsolosluğu önündeki gerginlik üst seviyeye çıktı. Protestocu gruptan yaklaşık 300 kişi, saat 05.00 sıralarında başkonsolosluğa girmek istedi. Polisin izin vermemesi üzerine, göstericiler ile polis arasında arbede yaşandı. Polis barikatları protestocu grup tarafından dağıtıldı. Polis vatandaşlara tazyikli su ve biber gazı sıkarak müdahale etti. Eylemciler polise, ”Siz de müslümansınız. Biz de müslümanız. Müslüman müslümana bunu yapar mı” diye tepki gösterdi. Protestocular oturma eylemi başlattı. KONSOLOSLUK BİNASINI TAŞLADILAR Öfkelenen protestocu vatandaşlardan bazıları, başkonsolosluk binasını taşladı. Taşlardan bazıları da çevik kuvvet polislerinin kalkanlarına geldi. Başkonsolosluk binasının camları kırıldı. İsrail İstanbul Başkonsolosluğu önündeki kalabalık artmaya devam ediyor. Vatandaşlar protesto için başkonsolosluk önüne geliyor. Bazı vatandaşlar Kur’an-ı Kerim okuyup, dualar ediyor. Ayrıca başkonsolosluk önüne gazeteci ve yazar Abdurrahman Dilipak da geldi. Dilipak vatandaşlara yaptığı konuşmada, ”Kimse provokasyona gelmesin. Allah aşkına sakin olsun. Ankara ve diğer illerden insanlar gelecek. Burada toplanacağız. İsrail’in istediği sizin tahrik olmanız. Tahrik olmayın” dedi. Öte yandan Levent’teki Akdeniz Heykeli’nin başı, bir bezle örtüldü ve üzerine de Filistin bayrağı serildi. Heykelin sağ eline ise üzerinde Mescid-i Aksa’yı temsil eden figürün bulunduğu flama verildi. Başkonsolosluk önündeki gergin bekleyiş devam ediyor. Polis çevrede geniş güvenlik önlemleri aldı .. |
insani yardım için yolalan bir gemiye bile bu kadar düşmanca bu kadar ********ce yapılan bu saldırının karşılığı en ağır şekilde verilmeli..Ve bu her alanda yerine getirilmeli.Ve orada hayatlarını kaybeden kardeşlerimizin kanları içinde ********ce boğulmanızı diliyorum Allahımdan.. |
Ve in nekesû eymânehum min ba'di ahdihim ve ta'anû fî dînikum fe kâtilû eimmetel kufri innehum lâ eymâne lehum leallehum yentehûn(yentehûne).(TEVBE - 12) Ve eğer antlaşmalardan sonra, yine yeminlerini bozarlarsa ve dininize ... hınç besleyip saldırırlarsa, bu durumda küfrün önderleriyle çarpışın. Çünkü onlar, yeminleri olmayan kimselerdir; belki cayarlar. |
Allah kahretsin hepinizi... |
Allah rahmet eylesin.Artık bu serefsizlere dur demek gerek..!!! |
Bu siyonistler iyice simardi... Rabbim tüm Islam alemine yardim etsin ve bizleri bunlarin serrinden korusun... |
Bunların hiçbirini yaşatmamak lazım.. Sonra anticilikmiş... Kendi kendilerine kaşınıyorlar, harbiden bunlar sabun olmayı hakkediyor... |
Hitler doğru söylemiş meğer...Hepsini yok etseymiş... Kahrolsunlar yarabbim... |
ne serefsiz bir ülke bunlar bunlara artik bir dur deme vakti geldi yemin ederim önümde yarali bir israili görsem keyif alirim.... |
Allah belanızı versin .köpekler . |
Artık Geri Dönüşü Olmayan Bir Yola Girdik Bu Şerefsizlere Dur Deme Zamanı Geldi Artık durmak yok Vurmak Var . Allahtan Ölen Tüm Müslüman Kardeşlerimize Rahmet diliyorum . Yakınlarınada Sabırlar Diliyorum . |
öLdürdüğün Kişilerin kanın boğuLun in$LLah. s*****er |
allah belanızı versin pis herifler:mad: |
Kahrolası siyonist rejim... Şimdi buraya neler neler yazmak geliyor içimden ama yeri değil... Allah belasını versin hepsinin. En ağır şekilde karşılık verilmelidir! |
Kanım dondu yaa resmen.Allah'ın laneti üzerlerinden eksik olmasın adi şerfsizler |
Haberin birinde bakıyorum da. İsraillilerin istediği buymuş, provakasyona gelmeyinmiş.. Konsolusluk önünde hain İsrailliyi bizim polisler koruyor.. Yok böyle bişi yaa.. Saçmalık resmen... Direkt ültimatom vereceksin.. 2 saat içinde ülkelerinize gidin, TÜRKİYE'de, İsraillilerin korunmasından ve olacaklardan sorumlu değiliz. Bütün İsrailliler başının çaresine baksın diyceksin ama nerdeeee bizimkilerde o politika... (Millete ağızla posta koymak kolay) Bunlara kana kanla cevap vermek lazım, anladıkları dilden.. Bunların alayı böyle it sürüleri... |
aslında bu giden gemileri koruması için 2 tane savaş gemisi refakat edicekti.bak bakalım o zaman bunlar oluyormuydu.bence deniz üstüne saldıranlarda pkklı değil,israilli mossad ajanlarıydı. |
Ya Kahhar, Biz Yetmedik Sen Kahret... Gazze'ye yardım götürmek için yola çıkan ve İsrail terörüne hedef olan müslümanlar adına yazılmış harika bir yazı "İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden, bizi helâk eder misin, Allah’ım?" (A’râf 155) Yâ Râb, bu uğursuz gecenin yok mu sabâhı, Mahşerde mi bîçârelerin, yoksa felâhı! Nûr istiyoruz... Sen bize yangın veriyorsun! "Yandık!"diyoruz... Boğmaya kan gönderiyorsun! Mazlûmu nedir ezmede, ezdirmede mânâ? Zâlimleri adlin, hani öldürmedi halâ! Câni geziyor dipdiri... Can vermede mâsûm! Suç başkasınındır da niçin başkası mahkûm? Mâdem ki, ey adl-i İlâhi yakacaktın... Yaksaydın o mel'unları... Tuttun bizi yaktın! Küfrün o sefil elleri âyâtını sildi. Binlerce cevâmi yıkılıp hâke serildi! Dul kaldı kadınlar, babasız kaldı çocuklar, Bir yürekte bin ailenin mâtemi çağlar! En kanlı şenâatle kovulmuş vatanından, Milyonla hayâtın yüreğinden gidiyor kan! İslâm'ı elinden tutacak, kaldıracak yok... Nâ-hak yere feryâd ediyorsun, âcize hak yok! Yetmez mi musâb olduğumuz bunca devâhi? Ağzım kurusun yarâb! yok musun ey adl-i İlâhî! Mehmet Akif Ersoy Allah’ım… Rahim ismiyle ümmete sığınak, korunak, barınak, tutamak, dayanak olan yüce Allah’ım… Siyonist köpeklerin, ırkçı faşist Yahudilerin, kan emen Aron’ların, bebek katili Şaronlar’ın, Kur’an Kerim’de “Belhum Adâl- hayvandan daha aşağı” diye tarifi edilen Netenyahular’ın bu gözü dönmüşlüğünden “KAHHAR” ism-i şerifine sığınıyorum. Kahreyle, Kahreyle, kahreyle Allah’ım… Bize “sabredin” dedin. Biz seni anlamadık. Sabrı boyun bükerek beklemek zannettik. Anlamadık seni Allah’ım. Anlamadık, sabredin derken mücadele edin ve direnin demek istediğini. Ferasetimizi arttır Allah’ım… Biz bir ümmet değil miyiz?... Sevgilin olan efendim bu dünyadan senin yanına göç ederken bizi birbirimize, ümmeti ümmete emanet etmedi mi?... ümmet bir vücut gibi olmalı demedi mi?... Biz bunu da anlamadık Allah’ım. Tefrikaya düştük. Bölündük, parçalandık, binpâre olduk, Şii olduk, Sünni olduk, Tarikatçı olduk, Selefi olduk, Arap olduk, Türk olduk, Kürt olduk. Ama bir türlü ümmet olamadık affet bizi Allah’ım, affet bizi yüce efendim, sevgili peygamberim… Ümmetin bu durumundan da en çok, bebek, kadın, yaşlı, hasta, sakat, genç, silahlı, silahsız ayrımı yapmaksızın katliamlarına devam eden kahpeler istifade etmektedir. Ümmetin bu suskunluğu en çok onlara yaramaktadır. 22 Mart 2004'te, 67 yaşında, sabah namazına giderken bir İsrail füzesiyle şehit edilen, ve hayatının büyük bir bölümünü İsrail hapishanelerinde geçirmiş, gözleri görmeyen, felçli, tekerlekli sandalyeye mahkum Filistinli lider rahmetli Şeyh Ahmet Yasin şehit edilmeden birkaç ay önce ümmetin bu aymazlığını, bu umursamazlığını Allah’a şikayet etmiş ve şöyle demişti; Allah'ım! Ümmetin suskunluğunu sana şikâyet ediyorum! Ben ki, kocamış bir yaşlıyım. Kurumuş iki elim, ne kalem tutuyor ne de silah! Sesimle yeri inletecek güçte bir hatip de değilim! Ben ki saçları ağarmış, ömrümün son demlerinde, türlü hastalıkların yıktığı ve üzerinde zamanın belâlarının estiği biriyim! Tek isteğim, benim gibi Müslümanların zaaf ve aczinden müteessir olanların yazmasıdır! Omuzlarımıza el verecek ve göz yaşlarımızı silecek bir bakış! Bu ümmetin kurumları, sivil güçleri, partileri, teşkilâtları ve bariz şahsiyetleri, Allah için kızmaz mı? Tümü birden sokaklara dökülüp, bizim için dua etmeye. 'Ey Rabbimiz! Gücümüzü topla, zaafımızı gider ve mü'min kullarına yardım et!' diye çağıramaz mı? Buna da mı gücünüz yetmiyor? Yakında bizim kitleler halinde ölümlerimizi duyacaksınız. O zaman alınlarımızda şu yazılacak: “Bizler direndik, ileri atıldık ve kaçmadık.” Siz ey Müslümanlar! Suskun ve aciz, helâk olmuş ölüler! Hâlâ kalpleriniz sızlamıyor mu, başımıza gelen bu acı felâketler karşısında bir halk yok mu? Hiç mi kimse yok, Allah için ve ümmetin namusu için kızacak? Şerefli direnişçilerken, bizleri katil teröristler olarak ilan edenlere karşı duracak! Bu ümmet utanmaz mı, şerefi çiğnenirken? Siyonist katilleri ve uluslararası işbirlikçilerini görmezden gelirken! Ve bizimle birlikte çocuklarımız, kadınlarımız, yaşlılarımız ve gençlerimiz ölecek! Onları, bu suspus ve bön ümmete yakıt yapacağız! Bizden, teslim olmamızı ve beyaz bayrak dikmemizi beklemeyin! Çünkü biz, bunu yapsak da öleceğimizi biliyoruz. Bırakın savaşçı onuruyla ölelim! Dilerseniz bizimle olun, elinizden geldiğince, öcümüzü sizden her biri boynuna taksın, dilerseniz bize acıyarak ölümümüzü izleyin! Temennimiz Allah'ın, emaneti savsaklayan herkesten kısas almasıdır! Umarız bizim aleyhimize olmazsınız! Allah aşkına, bari aleyhimize olmayın! Ey ümmetin liderleri, ey ümmetin halkları… Allah'ım, Sana şikâyette bulunuyorum... Sana şikâyette bulunuyorum... Gücümün azlığını, imkânımın yetersizliğini ve insanlara karşı zaafımı Sana şikâyet ediyorum. Sen mustazafların Rabbisin... Sen bizim Rabbimizsin... Bizi kime bırakıyorsun? Bize cehennem olacak uzaklara mı? Veya düşmana mı? Allah'ım! Akıtılan kanlar, dokunulan ırzlar, çiğnenen hürmetler, yetim bırakılan çocuklar, oğlunu yitirmiş anneler, dul kalmış kadınlar, yıkılmış evler ve ifsad edilmiş ekinler aşkına, sana şikâyette bulunuyorum. Sana şikâyette bulunuyorum… Gücümüz dağıldı... Birliğimiz bozuldu... Yollarımız ayrıldı... Halkımızın zaafını ve ümmetimizin bize yardım edip, düşmanı yenmedeki aczini sana şikâyet ediyorum..." Yarabbi, atının ayağınınn değdiği her yere adaleti, iyiliği, insan haklarını, ve barışı götüren Osmanlı'nın torunları olarak bize atalarımıza layık olmayı sen nasip et. Biliyorum ki bu ümmetin toparlanması ve yek vücut olması tekrar Osmanlı'nın torunlarının islam şuuru ile şuurlanmasına bağlıdır. Sen bize İslâm şuuru ile şuurlanmayı nasip eyle Allah'ım... Selâm, Allah’ın ipine topluca ve sımsıkı sarılan ve bunu imanî bir mevzu gibi görenlerin üzerine olsun… AHMET ANAPALI - HABERVAKTİ |
Türkiye`de Saat: 08:15 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2