![]() |
Papa'dan tarihi ziyaret..!!! Papa'nın, Cumhurbaşkanı Sezer'in davetlisi olarak Türkiye'ye yaptığı tarihi ziyarete, Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu ile yaptığı görüşme ve sonrasında gelen açıklamalar damgasını vurdu. Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, son dönemlerde ''İslam dininin tarihi ve kaynaklarıyla şiddeti içerip teşvik ettiği, İslam'ın yeryüzüne kılıçla yayıldığı, Müslümanları potansiyel şiddet uygulayıcıları olduğu'' anlayışını ifade eden ''İslamophobia''nın giderek tırmandığını belirtti. Bardakoğlu, ''Bilimsel ve tarihsel hiçbir araştırma ve veriye dayanmayan, adalet ve insaf ölçüleriyle de bağdaşmayan bu itham ve iddialardan, adını barıştan alan İslam'ın her mensubunun son derece müteessir ve müşteki olduğunu ilan etmek isterim'' dedi. ''TEMENNİLER FİİLİ ADIMLARA DÖNÜŞTÜRÜLMELİ'' Bardakoğlu, Orta Doğu'da barış adına son yarım yüzyılda dökülen kan ve akan gözyaşının, ''insan hakları'' adıyla hiçe sayılan insan onurunun, her türlü terörün ve çatışmanın dini zemine kaydırılması çabalarının, artık temennileri fiili adımlara dönüştürmeyi zorunlu kıldığını vurguladı. ''Adına küreselleşme denilen ve hepimizin hayatını kökünden sarsan bir dönüşümün sancılarının çekildiği ve ağır faturaların ödendiği bir dönemden geçmekteyiz'' diyen Bardakoğlu, eğitim, sağlık, güvenlik, beslenme, açlık, sefalet ve çevre sorunlarının, terör ve şiddetin, ideolojik ve çıkar amaçlı savaşların, sömürüye bağlı geri kalmışlık ve haksızlıkların bu sancıların sadece birkaçı olduğunu belirtti. Bardakoğlu, şunları kaydetti: ''Esasında bu sorunların hiçbiri, dinlerden kaynaklanmış değildir. Aksine ilahi dinler, bu sorunların çözümüne katkı sağlayacak güçlü mesajlara sahiptir. Dini kimliklerin sosyal bir olgu olarak ayrıştırıcı özelliklerini değil, bunların tanımlayıcı ve ilahi hakikatlerin birleştirici özelliğini esas alarak bu sorunlarla mücadele etmeliyiz. Bu sorunların şiddete, baskıya, kalıcı kin ve nefrete dönüşmesini birlikte engellemeliyiz. Biz dini liderler, din bilginleri ve dini kurumlar, uluslararası siyasetin gerilimlerine alet olmayı reddederek bu sosyal sorunların çözümüne katkı sağlamak zorundayız. Bilhassa son yarım yüzyılda Orta Doğu'da barış adına dökülen kan ve akan gözyaşı, insan hakları adıyla hiçe sayılan insan onurları, her türlü terörün, çatışmanın dini zemine kaydırılması çabaları, artık temennilerimizi fiili adımlara dönüştürmeyi zorunlu kılmaktadır.'' Modern dünyanın ahlaki ve manevi bir krizle karşı karşıya bulunduğunu vurgulayan Bardakoğlu, bu krizin insan fıtratını, bireysel ve toplumsal hayatı, akıl ve gönül sağlığını tahrip ettiğini belirtti. ''Dünyamız, aile değerlerinde hızla gerilemenin; başta uyuşturucu, fuhuş ve alkol olmak üzere zararlı alışkanlıklar ve salgın hastalıklar gibi birçok tehlikenin tehdidi altındadır'' diyen Bardakoğlu, bunlarla mücadelede, inancın ve dini terbiyenin önemli bir rolü olduğunu ifade etti. Bardakoğlu, aile kurumunu anlamsız kılacak her türlü düşünce ve girişimle mücadelede, kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kalkmasında, çocukların istismar edilmeden kendi gelişmelerine uygun ve sağlıklı bir şekilde yetiştirilmesinde, gençlerin maruz kaldığı kötü alışkanlıklardan kurtulmasında dini kurumların öncülük yapmasının zorunlu olduğunu vurguladı. ''TERÖR VE ŞİDDET İNSANLIK SUÇUDUR" Ali Bardakoğlu, ''İslam dinine yönelik bilimsel ve tarihsel hiçbir araştırma ve veriye dayanmayan, adalet ve insaf ölçüleriyle de bağdaşmayan itham ve iddialar olduğunu'' belirterek, bunun Müslümanları yaraladığını vurguladı. Bardakoğlu, şöyle konuştu: ''Biz Müslümanlar, şiddet ve terörün her türlüsünü, kime karşı ve kim tarafından işlenirse işlensin, kınıyoruz ve onu bir insanlık suçu olarak görüyoruz. Bizler, masum bir insanın kanını dökmeyi bütün insanları öldürme gibi ağır bir suç ve günah sayan bir dine mensubuz. Ne var ki, son dönemlerde İslam dininin tarihi ve kaynaklarıyla şiddeti içerip teşvik ettiği, İslam'ın yeryüzüne kılıçla yayıldığı, Müslümanların potansiyel şiddet uygulayıcıları olduğu anlayışını ifade eden 'İslamophobia'nın giderek tırmandığını hep birlikte müşahede ediyoruz. Bilimsel ve tarihsel hiçbir araştırma ve veriye dayanmayan, adalet ve insaf ölçüleriyle de bağdaşmayan bu itham ve iddialardan, adını barıştan alan İslam'ın her mensubunun son derece müteessir ve müşteki olduğunu ilan etmek isterim. Ayrıca bu kabil iddia ve girişimlerin, dinleri istismar ederek din adına yanlış işler yapanların da desteklenmesi anlamına geldiğini belirtmek gerekir.'' ''ÖN YARGILAR TARİHSEL KORKULARDAN BESLENİYOR'' ''Ön yargıların, önemli ölçüde tarihsel korku ve kaygılardan beslendiğini'' ifade eden Bardakoğlu, ''Özellikle biz dini liderlerin ve dini kurumların bu korku ve kaygılara dayalı ön yargıların esiri olmaması ve sağduyulu davranması, evrensel barış ve huzurun tesisinde esastır'' dedi. Her dinin farklı inanç esasları, ibadetleri ve kültür dünyası bulunduğuna işaret eden Bardakoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bizim mensup olduğumuz din, kendisinden önceki ilahi dinlerin hakikatlerini kabul eder; peygamberler arasında ayrım yapmayı reddeder. İslam'ın temel esasları ve iç kategorileri, teorik ve pratik alanda aklı en temel kıstas olarak belirlemiştir. İslam'da Allah inancı, her bir bireyin doğrudan Allah'a muhatap olması ve dindarlığını dinin açık bilgisi ışığında özgür iradesiyle inşa edebilmesi, özgürlüğün ve rasyonel düşüncenin de temelini oluşturur. Böyle olduğu için de bizler, doğru bilgiyi ve iyi niyeti esas alarak, müsamaha ve karşılıklı saygı içinde herkesle iletişim yollarını açık tutmak isteriz. İçinde yaşadığımız dünyada ilahi hakikatler ve insani amaçlar yolunda mesafe alabilmede bunun son derece önemli olduğuna inanıyoruz.'' ''GÜÇLENMESİNİ TEMENNİ EDİYORUM'' Bardakoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: ''Ülkemize gerçekleştirilen bu ziyareti, farklı din, inanç, kültür ve medeniyet mensupları arasında uzlaşı kültürünün gelişmesi, karşılıklı saygı, adalet ve hakkaniyet duygularının yaygınlaşması açısından olumlu bir adım olarak görüyor, bu geleneğin canlanarak ve pratiğe yansıyarak etik temeller üzerinde güçlenmesini temenni ediyorum. Sözlerime son verirken Katolik dünyasının sayın dini lideri Papa 16. Benediktus'un şahsına sağlık ve afiyetler, temsil ettiği camiaya esenlikler diliyor, şahsım ve kurumum adına hepinize saygılar sunuyorum.'' Konuşmaların ardından, Papa 16. Benediktus ile Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, basın mensuplarına el sallayarak salondan ayrıldılar. kaynak SABAH |
Papa desteği manşetlerde..!!! Yabancı basın ve yayın organları Papa 16'ncı Benedikt'in Türkiye ziyareti sırasında, Avrupa Birliği üyeliğine destek vermesini "flaş" olarak duyurdu. Başbakan Erdoğan’ın, Papa'yı karşılaması önemli bir diplomatik işaret olarak yorumlandı. Yabancı medyada Papa'nın ziyaretni şöyle verdi: REUTERS VE AFP: PAPA TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİNİ DESTEKLİYOR BBC: PAPA, "TÜRKİYE'NİN AB'YE GİRMESİNİ ARZU EDERİZ" DEDİ AP: PAPA, "TÜRKİYE DİN VE KÜLTÜRLER ARASINDA KÖPRÜDÜR " CNN INTERNATIONAL: PAPA KARDEŞLİK MESAJINI VERDİ LE FIGARO: ERDOĞAN’IN KARŞILAMASI ÖNEMLİ BİR İŞARET PAPA'NIN ZİYARETİ ALMAN MEDYASINDA Papa 16. Benedikt'in Türkiye ziyareti, Alman medyasında geniş şekilde yer aldı. Alman özel televizyon kanalları "N24" ve "N-TV", Papa'nın Esenboğa Havalimanında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmeyi haber bültenlerinde canlı olarak verdi. Canlı yayın sırasında yapılan yorumlarda, Papa-Erdoğan buluşmasının önemli olduğu ve büyük bir sembolik önemi bulunduğu belirtildi. ARAPLAR DA YAKINDAN İZLEDİ Arap dünyasının sesi El Cezire de canlı olarak aktardığı ziyaret için, "Bir Papa’nın yaptığı belki de en hassas ziyaret" yorumunu yaptı. Haberde, çok sayıda kişinin daha Papa’nın gelmeden protesto gösterilerine başladığına dikkat çekildi. Bir başka Arap kanalı El Arabiya da habere geniş yer verdi. İran televizyonları ise Papa’nın ziyaretini vermek yerine, önceki gün yapılan protesto gösterilerini ekranlara getirmeyi tercih etti. |
papa yüzünden 40 dakikalık mesafeyi 2 saatte geldim:mad: :mad: |
acayip koruma olmus Ankara ve istanbulda dunya buyuk ilgi gosteriyor ozellikle avrupa cok alakadar nede olsa musluman bir ulkeyi ziyaret ediyor |
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Alıntı:
|
olan millete oldu çünkü kiminin doktorla randevusu vardı kiminin başka önemli işleri vardı |
Alıntı:
|
yarın izmire gidiyormuş izmirdeki arkadaşlara duyurulur yarın mümkünse dışarı çıkmasınlar :D:D |
Alıntı:
|
Papa 16'ncı Benedikt kimdir? Papa II. John Paul'ün ölümünden sonra Nisan 2005'te seçilen Katolik dünyasının yeni Papa'sı Alman Joseph Ratzinger, Vatikan'daki muhafazakar kanadın öne çıkan isimlerinden biri. Kardinallik payesini 27 Haziran 1977'de dönemin Papa'sı VI. Paul'den alan 79 yaşındaki Ratzinger, Polonyalı Papa II. John Paul'e olan yakınlığıyla tanınıyor. Joseph Ratzinger, Almanya'da Passau'ya bağlı Marktl am Inn'de 16 Nisan 1927'de dünyaya geldi. Ratzinger'in rahiplikte karar kılması 1951 yılında oldu. Felsefe ve ilahiyat eğitimi gören Ratzinger, 1959'dan itibaren de Almanya'daki değişik üniversitelerde akademisyenlik yaptı. Papa II. John Paul döneminde, 25 Kasım 1981'de Vatikan'daki en önemli kurumlardan biri olan Dinsel Öğretiler Kurulu Başkanlığı'na getirilen Ratzinger, Papa vefat edene kadar da koltuğunu korumayı başardı. 24 yıl boyunca bu görevde kalan Ratzinger, II. John Paul'ün en gözde adamlarından biriydi. Ratzinger, normalde 2002'de 75 yaşını tamamladığı için emekliye sevk edilmesi gerekirken Papa'nın özel talimatıyla görevinin başında bırakıldı. Vatikan'da Dinsel Öğretiler Kurulu Başkanlığı dışında pek çok önemli kurul ve komisyonun da başkanı olan Ratzinger, Papalık Kitab-ı Mukaddes Komisyonu'nun, ayrıca Papalık Uluslararası İlahiyat Komisyonu'nun başkanlığını da yürüttü. Ratzinger'e 2002 yılında piskoposluk unvanı verildi, ayrıca Kardinaller Kurulu Başkanlığı'na seçildi. Katolik Kilisesi'nin eski Engizisyon Kurumu'nun devamı niteliğindeki Dinsel Öğretiler Kurulu, Ratzinger'in 24 yıllık başkanlığı süresince muhtelif Katolik ilahiyatçılarının ve din adamlarının 'görüşlerinden dolayı sorgulandığı, kızağa çekilmekten görevden almaya kadar uzanan cezalar yağdırmaktan da çekinmeyen bir kurum haline dönüşmüştü. |
Alıntı:
|
ilk once peygamberimize denilmeyecek seyler de sonra tepki aldigini gorunce yumusatmak icin ziyaret yap , allah belani versin papa... |
Alıntı:
|
Papa Amerika'ya gezmeye giden Papa, otelde sıkılmış ve şoföründen anahtarı alıp, limuziniyle dolaşmaya başlamış. Bir ara kırmızı ışıkta geçince polis durdurmuş. Memur bir bakmış ki arabayı Papa kullanıyor. Hemen telsizden âmirini aramış. - Âmirim çok mühim birisini durdurdum, ne yapayım? - Bill Gates'i mi? - Hayır. - Clinton'ı mı? - Daha mühim... - Daha mühim kim var? - Valla âmirim, bilmiyorum ama, şoförlüğünü Papa yapıyor. |
muahahahahah Adelaar cidden güzelmiş :D |
Alıntı:
|
Alıntı:
|
güvenlik en üst düzeydeymiş ama pek sorun olmamış heralde |
Bizim başbakan onların papazını uçak kapısında karşılar , onlar bizim genelkurmay ikinci başkanını beyazsaray kapısında üstünü aramaya kalkarlar...Biz çok misafirperveriz canım... PAPA DEFOL.... |
Alıntı:
|
Papa: Türkleri seviyorum..!!! Cumhurbaşkanı Sezer'in resmi davetlisi olarak Türkiye'ye gelen katolik dünyasının ruhani lideri Papa 16. Benediktus, Selçuk'ta Meryemana Evi'ni ziyaret etti, dua okuyarak hacı oldu. Papa Türkçe kelimeler kullandı, Türkleri sevdiğini söyledi. Ayinden önce bir konuşma yapan Papa, 'peder, oğul ve kutsal ruh' ile 'sevgili kardeşlerim' gibi Türkçe kelimeler kullandı. Vatikan Devlet Başkanı ve Katoliklerin ruhani lideri Papa 16. Benediktus, İzmir'in Selçuk ilçesindeki Meryemana Evi'ni ziyaretinin ardından, burada düzenlenen ayine katıldı. Papa Meryemana Evi'nin yanındabulunan alanda hazırlatılan özel bölümde düzenlenen ve yaklaşık 1,5 saat süren ayinde açılış dualarının ardından yaptığı konuşmada, Meryemana Evi'nin Hristiyan dünyası için çok önemli bir mekan olduğunu belirterek, kendisinden önce Papa 6. Paul ile Papa 2. Jean Paul'ün burayı ziyaret ettiğini ve Hristiyan dünyasına önemli katkılar yapan Papa 23. Johanna'nın da papa seçilmeden önce Ocak 1935-Aralık 1944 tarihleri arasında Papalık temsilcisi olarak Türkiye'de görev yaptığını hatırlattı. "BEN TÜRKLERİ SEVİYORUM" Papa 23. Johanna'nın Türk halkına değer verdiğini ve Türklere hayranlık duyduğunu dile getiren 16. Benediktus, Johanna'nın "Ben Türkleri seviyorum, doğal niteliklerini takdir ediyorum" sözlerinden alıntı yaptı. Ayine katılmak için Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden ve dünyanın dört bir yanından Meryemana Evi'ne gelenlere teşekkür eden Papa, Türkiye'de bulunan Hristiyan cemaatine de seslenerek, "İsa'nın küçük sürüsü, bu kutsal topraklardaki mevcudiyetiniz için size teşekkür ederim" diye konuştu. Meryemana Evi'nde bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Papa, "Kıtalar arası bir köprü olan bu topraklarda barış ve esenlik için bir arada yaşamak önemlidir" dedi. BARIŞ ÇAĞRISI Konuşmasında dünyanın evrensel barışa, silahsızlanmaya ve karşılıklı anlayışa ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Papa, evrensel esenlik prensibinin hayata geçirilebilmesi için Hristiyanlar arasındaki anlaşma ve birleşme arzusunun giderek daha fazla ön plana çıktığını söyledi. Papa, "Birlik içinde olmak büyük önem taşıyor" diye konuştu. AYİNİ TÜRKÇE SÖZLERLE TAMAMLADI Papa, İtalyanca yaptığı sekiz dakika süren konuşmasını, Türkçe "Aziz Meryem, bizim için dua et" sözüyle tamamladı. Vatikan'ın renkleri olan sarı ve beyaz kurdeleler ve çiçeklerle süslü bahçede ayin Türkçe, İtalyanca, Almanca, Fransızca, Latince dualar ve ilahilerle devam ederken, insanlık barışı, uluslararası kurum ve kuruluşların adaletli ve merhametli olmaları için de dualar okundu. Ayinde ayrıca Müslümanların inancında Meryemana'nın özel ve saygın bir yeri olduğu da belirtilerek, Müslümanlar için de dua edildiği belirtildi. Ayinin sonunda Papa, ayine katılan rahipleri tek tek selamlayarak, onlara bugünün anısına keselerin içinde küçük birer hediye verdi. İZMİR BAŞPİSKOPOSU Ayin, ev sahibi konumundaki İzmir Başpiskoposu Ruggero Franceschini'nin açılış konuşmasıyla başladı. Türkiye'nin farklı bölgeleri ve yurt dışından gelen cemaate teşekkür eden Franceschini, "Yüreklerimizde bu karşılaşmanın heyecanını taşıyacağız" dedi. Papa'nın ziyaretinin büyük önem taşıdığını ifade eden Franceschini, bu ziyaretin Katolik, Protestan, Ortodoks ve İslam dünyası mensupları arasında anlayış ve barış getirmesini diledi. Franceschini, Meryemana'nın Hristiyanlar kadar Müslümanlar için de çok sevilen bir kişilik olduğunu dile getirerek, "Burada tek Allah'ın evlatları olarak toplandık" diye konuştu. Franceschini ayrıca, geçen yaz Meryemana Evi'nin içinde bulunduğu Bülbül Dağı mevkisindeki orman yangınlarına da değinerek, başta İzmir Valisi Oğuz Kağan Köksal olmak üzere yangınların söndürülmesi için büyük gayret sarf eden Türk yetkililere içtenlikle teşekkür etti. Franceschini, Meryemana Evi'nin bulunduğu alanın özenle korunmasına yıllardır katkıda bulunan Selçuk Kaymakamlığı ve Belediye Başkanlığı makamlarına da teşekkür etti. Papa 16. Benediktus'un, beraberindekilerle birlikte öğlen yemeğini Meryemana Evi'nin bulunduğu bölgede yiyeceği bildirildi. TÜRK BAYRAĞI SALLADI Ayinin tamamlanmasının ardından alandan ayrılırken, kendisine sevgi gösterisinde bulunanları uzun süre selamlayan Papa, kendisine verilen Türk Bayrağını da salladı. ÖZEL KONUK Ayinde Türkiye'de bulunan kiliselerin temsilcileri, ev sahibi Selçuk Kaymakamı Aziz İnci, İzmir'deki meslek kuruluşlarının ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin yanı sıra çok özel bir konuğun bulunduğu öğrenildi. 1800'lü yıllarda rüyasında Meryemana Evi'nin bulunduğu yeri gören Alman rahibe Katherina Emmerich'in rüyasında gördüklerine ilişkin yazılan kitabı okuyan ve buranın bulunması için ilk çalışmaları başlatan İzmir'de görev yapmış rahibe Adele Mania'nın kuzeni Mandat Gracey ve ailesi de bugün yapılan ayinde özel davetli olarak hazır bulundu. Papa, Meryemana Evi'ne gelişte arka bölümdeki girişi kullandı. Doğrudan Meryemana Evi'ne giren Papa ve kardinalleri dışında kimse içeriye alınmadı. Burada yaklaşık 8 dakika kalan Papa, çıkışta kendisine tezahüratta bulunanların yanına gitti ve tek tek iyi dileklerini kabul etti. Papa daha sonra ayini başlattı. Bu arada, güvenlik gerekçesiyle Meryemana Evi'nin alt bölümündeki otoparkta bekletilen gazetecilere içeriye alınabilecekleri söylendi. Bunun üzerine giriş kapısında izdiham yaratan gazetecilerin bir bölümü içeriye alındı. Gazetecilerin tamamı alınmadan girişlerin durdurulması üzerine jandarmayla basın mensupları arasında tartışma çıktı. Ayine davetli olarak katılan İzmir Ticaret Borsası Başkanı Tuğrul Yemişçi, Papa'nın kendilerine Vatikan tarafından yaptırılan özel madalyonu hediye ettiğini belirterek, "İzmir ve Türkiye için güzel bir etkinlik oldu" dedi.İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş da Türkiye'nin tanıtımı açısından önemli etkinliğin gerçekleştirildiğini ifade etti. NOTLAR Papa 16. Benediktus, göreve geldiği Nisan 2005'ten bu yana bir Müslüman ülkeye yaptığı ilk ziyaretinde Türkiye'de bulunan 500 Katoliğin davet edildiği ayini yönetti. Dünya genelinde 1,2 milyar olduğu tahmin edilen Katoliklerin ruhani lideri olmasının yanı sıra yaklaşık 900 kişilik nüfusa sahip, görevlerini babalarından devralan 80 İsviçreli muhafızın ''ordusunu'' oluşturduğu Vatikan Devleti'nin de Başkanı olan Papa, Meryemana Evi'ni ziyaret ederek, hacı olan 3. Papa oldu. Daha önce 1967 yılında Papa 6. Paul, 1979 yılında da Papa 2. Jean Paul Meryemana Evi'ni gezerek buraya verdikleri önemi göstermişler ve hacı olmuşlardı. MERYEMANA EVİ Hristiyanlar için bugün önemli bir kutsal mekan olarak kabul edilen Meryemana Evi, 1961 yılında Papa 23. Jean'ın burayı kesin olarak hac yeri ilan etmesiyle Vatikan tarafından de resmen tanındı. Meryemana Evi, yaşamı boyunca Anadolu'ya hiç gelmemiş olan Alman rahibe Katherina Emmerich'in gördüğü rüyayı araştıran Lazarist rahipler tarafından bulundu. 1891 yılında İzmir Kolej Müdürü olan Larazist rahip Eugene Poulin bu dindar rahibenin kendisine yazdıklarının ne derece doğru olduğunu anlamak amacıyla bir grup rahibi Efes'in güneyindeki dağlarda araştırma yapmakla görevlendirdi. Rahipler araştırmaları sonucunda bugün Meryemana Evi'nin bulunduğu yerde, evin kalıntılarına ulaştılar. Olayın bütün dünyanın dikkatini çekmesi üzerine din araştırmacıları, evin katılıntıları üzerinde araştırmalar yaparken, evin birinci yüzyıldan kalma olduğu da bilimsel olarak kanıtlandı. İzmir Başpiskoposu Monsenyör Timoni, 1892 yılında burada din törenlerinin yapılmasına izin verirken, Papa 23. Jean 1961 yılında Meryemana Evi üzerinde artık çok az kalmış olan tartışmaları da durdurdu ve burasını kesin olarak hac yeri ilan etti. kaynak : sabah |
ankaradaki arkadaşlarımız trafikte büyük çile çekmişler,bu kadar da olmamalı |
baya övmüş bizi AP: PAPA, "TÜRKİYE DİN VE KÜLTÜRLER ARASINDA KÖPRÜDÜR " |
21:52 İstanbul'da yarın deniz otobüsü ve feribot seferleri iptal..!!! Papa 16. Benediktus'un İstanbul ziyareti çerçevesinde yarın da Sahil Kennedy Caddesi'nin trafiğe kapatılacak olması nedeniyle, 16.00-21.00 saatleri arasındaki tüm deniz otobüsü ve feribot seferleri iptal edildi. İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş'den (İDO) yapılan açıklamada, Yenikapı'dan Armutlu-Mudanya ile Kadıköy-Bostancı arasındaki deniz otobüsü seferleri ile Yalova ve Bandırma arasındaki feribot seferlerinin iptal edildiği belirtildi. (AA) |
18:45 Papa 16. Benediktus İstanbul'a geldi..!!! Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in resmi davetlisi olarak Türkiye'de bulunan Vatikan Devlet Başkanı ve Katolik dünyasının ruhani lideri Papa 16. Benediktus, İstanbul'a geldi. Papa 16. Benediktus'u taşıyan ve kokpit pencerelerinde Türk ve Vatikan bayrakları bulunan, THY'nin ''Bodrum'' adlı uçağı, Atatürk Havalimanı'na inişinin ardından Devlet Konukevi'nin önüne yanaştı. Merdivenin yanaşmasının ardından uçaktan inen Papa'yı, İstanbul Valisi Muammer Güler ile resmi görevliler karşıladı. Vali Güler ile tokalaşan Papa 16. Benediktus, daha sonra konukevine yürüdü. Papa, Devlet Konukevi'ne girişinde kendisini bekleyen Fener Rum Patriği Bartholomeos ve Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob II ile selamlaştı.Papa 16. Benediktus daha sonra konukevi dinlenme salonuna geçti. ALINAN ÖNLEMLER Papa 16. Benediktus'un İzmir'den gelişinde karşılanacağı Atatürk Havalimanı'nda, 110 nolu körük ile Devlet Konukevi arasında arındırılmış bölge oluşturuldu. Bu bölgeye, uçak ve araç parkına izin verilmedi. Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ), Havalimanı Koruma Şube Müdürlüğü, Mülki İdare Amirliği ve PTT otoparkları boşaltıldı. Havalimanının işletmecisi TAV'ın iç hatlar terminalinde yürüttüğü çalışmalar ziyaret süresince durduruldu. Atatürk Havalimanına girişte şüpheli görülen araçlar ve içindekiler polislerce aramadan geçirildi. Devlet Konukevi'nin bulunduğu bölgenin girişine bariyer konularak içeriye personel dahil herkes kimlik kontrolü ve arama yapılarak alındı.Apronda, THY teknik ve terminaller arasındaki araç yolu güzergahında polis devriye gezdi. Ayrıca Atatürk Havalimanı çevresinde çok sayıda polis nöbet tutuyor. (AA) |
Türkiye`de Saat: 01:55 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2