Mantar Meşesi 1 GİRİŞ Mantar,mantar meşesi (Quercus suber L.) tarafından üretilen önemli bir orman ürünüdür. İkame edilmesi güç olan bu ürünü kimyasal yollarla yapay olarak üretilmesinde de bugüne dek bir başarı elde edilememiştir. Yaklaşık olarak 2 milyon hektarlık bir alan kaplayan mantar meşesi ormanları,Portekiz,İspanya,Fransa,İtalya,Fas,Cezay ir ve Tunus gibi Batı Akdeniz ülkelerinde yoğunlaşmaktadır. Adı geçen ülkelerin tümünde,ülkemizin batı ve güney kıyılarındakine benzer,tipik Akdeniz iklimi egemendir. Bu noktadan hareketle,mantar meşesinin ülkemizde de yetiştirilebileceği düşülmüş ve bu yöndeki öncü çalışmalarla 1950’li yıllarda başlanılmıştır. Ancak,daha sonra yapılan araştırmalar sonunda,birkaç mantar meşesi ağacının çeşitli yerlerde süs ağacı olarak yetiştirildiği anlaşılmıştır. Örneğin Torbalı PTT Müdürlüğü bahçesinde 200-250 yaşında iki adet mantar meşesi tespit edilmiştir. Benzer şekilde İstanbul Abraham paşa Korusunda 4,Beykoz çocuk hastanesi bahçesinde 3,Haydarpaşa Lisesi karşısında 1,İzmir Orman Fidanlığında 2 adet olmak üzere toplam 10 yetişkin mantar meşesi bulunmuştur. Bu ağaçlar bugün tohum kaynakları olarak kullanılmaktadırlar. Gerek yetişmiş mantar meşesi ağaçlarının durumu ve gerekse kırk yıla yakın zamandır sürdürülen çalışmaların sonuçları mantar meşesinin ülkemizde başarıyla yetiştirilebileceğini göstermektedir. Gittikçe gelişen şarap sanayimizin de baskısı ile mantar meşesi yetiştirilmesi konusu son zamanlarda önem kazanmıştır. Bu amaçla ilk kez, projeli bir araştırma çalışması başlatılmıştır. Bu çalışmada Torbalı,Aris-Coruche,Cadiz-1 ve Cadiz-3 orijinle tohumlar kullanılmıştır. Bu tohumlardan elde edilen 1/0 yaşlı fidanlar üç yinelemeli olarak,daha önceden hazırlanan alanlara dikilmişlerdir. Her vejetasyon dönemi sonunda fidanların boyları ölçülmüş ve en iyi gelişmeyi gösteren orijin belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışmada toplam olarak 480 fidan kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlar,mantar meşesinin ülkemizde başarı ile yetiştirilebileceğini ve uygun orijin seçiminin başarı oranını yükselteceğini göstermektedir.Her yabancı tür çalışmasında olduğu gibi mantar meşesi yetiştirilmesi konusunda da kesin yargılara ilk dikilen fidanların hasat yaşına ulaşmalarında varılabilecektir. 2 MATERYA VE YÖNTEM 2.1 Araştırma materyali 2.1.1 Mantar Meşesinin Doğal Yayılış Bölgeleri Doğal yayılışı alanı kabaca 34-45 kuzey enlemleri arasında bulunan güney-batı Avrupa ile kuzey-batı Afrika ülkeleri ile sınırlıdır. En geniş yayılışını Portekiz (560 000 hektar) ve İspanya’da (500 000 hektar) gösterir (Yal tırık-1985). Dünya mantar meşesi orman alanlarının yaklaşık yarısına sahip bu iki ülke,dünya mantar ihtiyacının yaklaşık %80’ini karşılamaktadır (Tunalı-1985). Bu ülkeleri İtalya,Cezayir,Fas,Fransa ve Tunus izlemektedir. Ayrıca,Korsika ve Sardunya adaları ile Arnavutluk’ta da az miktarda doğal olarak bulunduğu tespit edilmiştir. Ülkemizde doğal mantar meşesi ormanları yoktur. İstanbul ve İzmir’e,daha çok dekoratif bir ağaç türü olarak, bundan yaklaşık 200 yıl önce getirilerek yetiştirilmiştir. Türkiye’de halen,normal gelişimini sürdüren 3-15 yaş arasında 1000-1500 adet mantar meşesi olduğu tahmin edilmektedir. Bunlar genellikle Ege ve Akdeniz bölgelerine dağılmış durumdadırlar.İlk dikilen mantar meşeleri tohum vermeye başlamışlardır. 2.1.2 Mantar Meşesinin Botanik Özellikleri Mantar meşesi (Quercus suber L.) kapalı tohumların (Angiospermae) çift çenekliler (Dicotyledoneae) sınıfının,Manochlamydeae grubunun,Fagales takımının,Fagaceae familyasının,Quercus cinsinin bir türüdür. Q.suber botanik özellikleri bakımından Q.occidentails’e çok benzer. Bu iki tür arasındaki en belirgin fark Q.suber palamutlarının bir,buna karşılık,Q.occidentails palamutlarının iki yılda olgunlaşmasıdır.Q.occidentails,Q.suber’e oranla daha az ışık ve daha çok nem isteyen, kış soğuklarına daha dayanıklı bir türdür. Mantar meşesi iyi ve bakımlı meşcerelerde 20m’ye kadar boy ve 100 cm’ye kadar çap yapabilen,hızlı büyüyen bir türdür. Geniş taç,düzgün olmayan bir gövde ve çok fazla ve kalın dal yapan bir ağaçtır. İlk sürgünler;sarımsı beyaz,yaşlı sürgünleri koyu gri renktedir. Her dem yeşil yaprakların üst yüzü koyu yeşil,tüysüz,alt yüzü gri renkli ve ince tüylüdür. Ağaç üzerinde 2-3 yıl kalan yapraklar oval biçimde ve keskin dişli ya da düz kenarlıdır. Tomurcuklar şeklinde ve üzeri tüysü bir tabaka ile kaplıdır. Mantar meşesini ****unun değeri azdır. Ağacın değeri mantarlı kabuğundan gelmektedir. |
Mantar meşesi bir ışık ağacıdır. Lauretum zonunun bir ağacı olmakla birlikte Castanetum zonunda da bulunabilmektedir. 2.1.3 Mantar Meşesinin Ekolojik Özellikleri Mantar meşesinin doğal yaşam ortamları Batı Akdeniz ülkelerinin deniz iklimi etkisi altındaki bölgeleridir. Ağaç özellikle mantarlı kabuğun henüz oluşmadığı ilk yaşlarda düşük sıcaklık derecelerine oldukça duyarlıdır.Mantar teşekkülü 5-6 yaşlardan itibaren başlar ve bundan sonra ağaç dış etkenlerden fazlaca etkilenmez. Örneğin 1963 yılının ocak ayında -15.8C kadar düşen sıcaklık İstanbul’da deneme amacıyla dikilmiş mantar meşelerinin büyük oranda zarar görmesine neden olurken,Beykoz’daki yaşlı mantar meşelerine zarar verememiştir.Genel olarak -12C mantar meşesinin doğal,yayılma sınırını oluşturduğu kabul edilmektedir.Portekiz’de optimum yetişme ortamlarında temmuz ayı sıcaklığı 22-24C,ocak ayının sıcaklığı ise 8-10C arasında değişmektedir.Buraları sıcaklığın hemen hemen hiç 0C’nin altına düşmediği bölgelerdir.Mantar meşesi gençleştirme çalışmalarında don çukurlarından kaçınılmalıdır. Kıyıdan başlayarak deniz seviyesinden 1600 m yükseğe dek çıkan bir yükselti basamağında görülebilen mantar meşesi en iyi meşcerelerini 600-700 m yükseklikteki alanlarda oluşturur.İberik yarımadasında 800-900 m.ye kadar çıkabilen mantar meşesi Sicilya adasında 300-500 m yüksekliğe kadar diğer meşe türleri ile birlikte bulunur. 2.1.4 Mantar Meşesinin Silvikültür el Özellikleri Mantar meşeleri doğal yaşam ortamlarında saf meşcereler olduğu kadar karışık meşcereler de kurarlar. Karışık meşcereler de karışıma çoğu kere Q.ilex L., Pinus pinea L.,P.maritima Lami gibi ağaç türleri katılmaktadır. Maki florası arasında iyi büyüyen mantar meşesi meşcerelerinde alt tabaka genellikle Erica arborea L.,Q.coccifera L.,Phillyrea media L.,Arbutus unedo L.,Pistaciasp. gibi maki türlerinden oluşur. Mantar meşesi ilk yılda derine giden kazık kök yapar.Bu fidanla gençleştirme (suni,yapay gençleştirme) çalışmalarında dikkatli olunmasını gerektirir. Dikimden önce kök budaması gerekli olabilir. Amerika’da açık arazi koşullarında Q.chrysolepis üzerinde yapılan aşılama çalışmaları olumlu sonuç vermiştir. Aşıların tutması için ilk vejetasyon dönemi süresince bitkilerin siper altında bulundurulmaları ve aşı seviyesi altında anaç üzerindeki tüm sürgünlerin mutlaka uzaklaştırılması gereklidir. Rusya’da yapılan çalışmalara göre,aşılama ile gençleştirmenin tohumla gençleştirmeye olan üstünlükleri şöylece sıralanmaktadır. - Kalemler iyi kaliteli mantar veren ağaçlardan alınabilir. - Hızlı büyüyen aşılı sürgünler homojen mantar üretirler. - Tepe çatısı kısa bir sürede tesis edilebilir. - Yerli mantar türlerinin yetiştiği yörelerde kolaylıkla mantar meşesi meşcereleri kurulabilir. - Otlatma tehlikesi azalır. Üçüncü yıldan sonra çite gerek kalmaz. - Bu yolla mantar meşesi ormanı kurma tohumla kurmaya oranla 5 kat daha ucuzdur. |
2.2 Araştırma Yöntemi 2.2.1 Deneme Alanlarının Seçimi ve Özellikleri Temin edilebilen fidan sayısına bağlı olarak birisi Antalya Orman İşletme Müdürlüğü Antalya serisi Kurşunlu-Biberli mevkiinde diğeri de Bülk-Lütfi Büyük yıldırım Araştırma Ormanı 14-15 no.lı bölmede olmak üzere iki deneme alanı seçilmiştir.Deniz seviyesinden yüksekliği 60 m olan Biberli deneme alanı kumlu killi balçık tekstüründe derin ve zayıf asit(pH 6.8) karakterde bir toprağa sahiptir.Deneme alanının bulunduğu bölgede yıllık ortalama sıcaklık 18.7 C,yıllık ortalama yağış 1068.2 mm.dir. Yağışın %66’sı kış, %16’sı ilkbahar,%1’i yaz ve %17’si sonbaharda düşmektedir. Deniz seviyesinden yüksekliği 480 m olan Bük-Lütfi Büyük yıldırım deneme alanı da kumlu,killi,balçık tekstüründe derin ve zayıf alkalen (pH 7.7) karakterde bir toprağa sahiptir. Deneme alanının bulunduğu bölgede yıllık ortalama sıcaklık 13.5 C,yıllık ortalama yağış 594.7 mm.dir. Yağışın %49’u kış,%24’ü ilkbahar,%5’i yaz ve %22’si sonbaharda düşmektedir. Her iki deneme alanı da düzdür. Deneme alanlarının seçiminde mantar meşesinin ekolojik öz ellikleri göz önünde bulundurulmuştur. 2.2.2 Fidanların Yetiştirilmesi Portekiz (Aris-Coruche),İspanya (Cadiz-1,Cadiz-3= ve Torbalı (İzmir) orijinlerinde 1982 yılı kasım-aralık aylarında toplanan tohumlar, aynı yılın aralık ayı sonlarına doğru cam serada çimlenme yastığı ve ekim sandıklarına 2.5 cm derinlikte ekilmiştir. Çimlenme bittikten 1-2 ay sonra,boylar 10-12 cm.ye ulaştığında fidecikler 15.30 cm boyutlarındaki polietilen tüplere,kök budaması yapıldıktan sonra şaşırtılmıştır. Fidanlar birinci yaşlarını tamamladıklarında deneme alanlarına dikilmişlerdir. 2.2.3 Dikim Dikim işleminden bir ay kadar önce hem Kurşunlu-Biberler ve hem de Bük-Lütfi Büyükyıldırım deneme alanları Mercedes MB 100 traktörü ile tam alan sürülmüştür. Fidanlar çukur dikimiyle 3.3 m aralıklarda,Kurşunlu-Biberler deneme alanında 09.02.1984 ve Bük-Lütfi Büyükyıldırım deneme alanında 16.02.1984 tarihinde dikilmiştir. İlk yaşlarda daha kolay ayırt edilmelerini sağlamak amacıyla parseller arasına aynı aralıklarda 1/0 yaşlı çıplak köklü kızıl çam fidanları dikilmiştir. |
2.2.4 Bakım Dikim yılından başlayarak her yılın mayıs ayında fidan araları yine Mercedes MB 100 traktörü ile sürülmüş mayıs ve ağustos aylarında fidan diplerinde çapalama ve yabani ot temizliği yapılmıştır. Bu uygulamalar tüm proje süresince aksatılmadan gerçekleştirilmiştir.1986 yılı başında vejetasyon dönemi başlamadan önce tüm fidanlarda budama yapılmış ve gerekli görülen fidanlar sırıkla desteklenmiştir. Budamada sadece yanlara doğru aşırı derecede uzamış alt dallar,bağ makası kullanılarak kesilmiştir. 2.2.5 Deneme Alanlarında Yapılan Ölçüler Dikim işleminden hemen sonra fidanların boyları ölçülmüştür. Boy ölçme işlemleri daha sonra, her vejetasyon dönemi sonunda tekrarlanmıştır. Boy ölçme işlemleriyle birlikte,fidanların yaşama durumu da kaydedilerek tutma başarısı ve gelişme durumu da belirlenmeye çalışılmıştır. 2.2.6 Deneme Deseni ve Değerlendirme Yöntemi Çalışmada rastlantı parselleri deneme deseni kullanılmış ve elde edilen veriler varyans analizleri ile değerlendirilmiştir. Farklı yükseltilerdeki (60 m ve 480 m) iki ortamda tesis edilen içinde üç kez yinelenen farklı orijinlere ait parsellere 20’şer fidan dikilmiştir.Bu durumda bir yükseltide her bir blok toplam olarak 240 fidan kullanılmıştır. 3 BULGULAR ve TARTIŞMASI Mantar meşesi konusundaki öncü sayılabilecek çalışmaların hemen hemen tümü projesiz olarak ele alınmış ve bugüne kadar bu çalışmalarla ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır.Mantar meşesinin yetiştirilmesi konusunda önemli ip uçları verilebilecek nitelikteki bu çalışmaların “Projesiz Çalışmalar” başlığı altında bir değerlendirilmesinin yapılması yararlı görülmüştür. . 3.1 Projesiz Çalışmalar Antalya Bölgesinde ilk projesiz çalışmalardan biri Bük-Lütfi Büyükyıldırım Araştırma Ormanında gerçekleştirilmiştir. 1971 yılda 1/0 yaşlı Torbalı (İzmir) orijinli 211 mantar meşesi fidanının dikildiği bu çalışmadan günümüze, Düzlerçamı Eğitim Merkezi dershanesinin güney köşesindeki mantar meşesi ulaşabilmiştir. Kalkerli anakaya üzerine dikilen diğer fidanların tümü,birkaç yıl içinde kurumuştur.Mantar meşesi bilindiği gibi,kalker anakayalardan kaçınan bir ağaç türüdür (Fowells-1949). Derin,kumlu alluviyal topraklar üzerinde 1979 yılında kurulmuş,Antalya Orman İşletme Müdürlüğü Kurşunlu mevkiindeki,Torbalı ve İtalya orijinli mantar meşesi denemesinde oldukça iyi sonuçlar alınabilmiştir.Bu çalışma alanında boyu 460 cm ve çapı 9.5 cm.ye ulaşmış düzgün gövdeli fertler vardır.Mantar meşelerinin 1986 yılı vejetasyon dönemi sonunda yapılan ölçüm sonuçları Çizelge-1’de özetlenmiştir. |
Çizelge-3 Ortalama yaşayan fidan sayılarının yıllara ve orijinlere göre değişimi Orijinler Yaşayan Fidan Sayıları 1984 1984 1985 1986 Torbalı (İzmir) 20 17 17 16 Aris-Coruche 20 19 19 19 Cadiz-1 20 18 17 17 Cadiz-3 20 20 17 19 Fidan sayıları bakımından orijinler arasında yapılan varyans analizi anlamlı bir farklılık koymuştur (Çizelge-4). Çizelge-4: Orijinlere göre yaşayan fidan sayıları varyans analizi Varyans kaynağı Serbestlik Derecesi Kareler Toplamı Varyans F Orijinler 3 0.3410 0.3410 4.459* Hata 8 0.2037 0.0255 Toplam 11 0.5447 · 0.05 olasılık düzeyinde anlamlı 4 SONUÇ ve ÖNERİLER Projeli ve projesiz çalışmalardan elde edilen sonuçlar Akdeniz Bölgesinde farklı orijinli mantar meşelerinin başarı ile yetiştirileceği yargısına varmamızı destekler niteliktedir.Orijinler arasında önemli sayılabilecek tutma ve gelişme farklılıkları beklenebilecektir. Bu durum mantar meşesinde orijin çalışmalarına özel bir ağırlık verilmesini zorunlu kılmaktadır. Gecikmeden çok sayıda,yöre koşullarına uygun orijinlerle kapsamlı çalışmalara başlanılması tavsiye edilir. Yapılan çalışmalar,en azından Akdeniz Bölgesinde Yer seçiminin çok önemli olduğunu göstermiştir. Projeli olarak yürütülen çalışmanın Bülk-Lütfi Büyükyıldırım deneme alanında karşılaşılan başarısızlık bunun en çarpıcı örneklerinden birisidir. Bu başarısızlıkta insan müdahalesinin olduğu kadar uygun olmayan ekolojik koşulların da pay sahibi olduğu açıktır. Projesiz olarak yürütülen pek çok çalışmada,kalkerli anakayalar üzerinde dikilen mantar meşelerinin birkaç yıl içinde kuruması bu türün kalkerli anakayadan kaçındığını açıkça ortaya koymuştur. Bu bulgu literatür bilgileriyle de uyuşmamaktadır. Alan seçilirken kalkerli anakayalardan mutlaka kaçınılmalıdır. İlk ölçme sonuçları mantar meşesinin büyüme hızının dikimden sonra geçen sürenin artması ile artma eğiliminde olduğunu göstermiştir. Gerek büyüme ve gerekse bakım, gübreleme vb. konularda kesin sonuçlara varabilmek için daha geniş kapsamlı ve daha uzun süreli çalışmalara gerek vardır. Projesiz olarak yetiştirilen ve bugün için tohum kaynağı olarak kullanılabilecek mantar meşelerinin gerçek orijinleri maalesef bilinememektedir. Bu nedenle,hangi amaçla olursa olsun,dikilen mantar meşelerinin orijinlerinin dikim tarihlerinin ve dikim yerlerinin açıklıkla belirlenmesi ve sürekli gözetim altında bulundurulması tavsiye edilir. Benzer şekilde yakın gelecekte tohum kaynağı olarak kullanılabilecek fertlerin en yakın araştırma müdürlüklerince kayıt altına alınarak sürekli olarak gözlem ve ölçüm altında tutulmasında tarar vardır. |
teşekkürler |
paylaşım için tşkler |
Türkiye`de Saat: 04:55 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2