Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi

Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi (http://besiktasforum.net/forum/index.php)
-   Kadın Sağlığı (http://besiktasforum.net/forum/forumdisplay.php?f=161)
-   -   Sağlık Makaleleri (http://besiktasforum.net/forum/showthread.php?t=19104)

NuraN 23-01-2007 19:22

Kalbe takılan ICD cihazlarında hata

--------------------------------------------------------------------------------

Merkezi Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunan çokuluslu Medtronic şirketi tarafından üretilen, hastaların kalp ritmini normale döndüren defibrilatörlerin (ICD) bir bölümünde fabrika hatası olduğu ve şirketin hatalı cihazların değiştirilmesi için harekete geçtiği belirtildi.

İtalyan La Repubblica gazetesi, İtalya'da hastalara takılmış hatalı cihaz sayısının 3 bin olduğuna dikkati çekti.

Birim fiyatı 10 bin avro civarında olan ICD cihazındaki pilin ömrü normalde 5 yıl olarak öngörülüyor.

Cihazların bir bölümünde fabrika hatası olduğu, Medronic'in İtalya'daki yetkili bayii tarafından da doğrulandı.

Sesto San Giovanni'de bulunan bayinin basın bürosu tarafından yapılan açıklamada, ''Cihazların pilleri öngörülenden daha kısa sürede tükeniyor. Cihazdaki kısa devreden kaynaklanan bu sorun, pilin tükenmesiyle cihazın işlevselliğini de yitirmesine neden oluyor'' denildi.

Medtronic şirketinin, 120 ülkede hastalara mektup göndererek, cihazların değiştirilmesi için harekete geçtiği belirtildi.

Şirket yetkililerinin, ''Sadece dokuz hasta kendini kötü hissetmiştir. Bu vakalardan biri Avrupa'da... İtalya'da sorunlu vaka söz konusu değil'' dediklerine işaret edilen haberde şöyle denildi: ''Ancak durum böyle değil. İtalya'daki hastanelerde de cihazı kullananlarda anomali gözlendiğinin kayıtlara geçtiği belirtiliyor. Cenova'daki hastanelere, kalıcı kalp pili taşıyan iki hastanın ritm bozukluğu şikayetiyle başvurduğu biliniyor

NuraN 23-01-2007 19:22

Kolestrol prostat tümörünü büyütüyor

--------------------------------------------------------------------------------

Yapılan bir bilimsel araştırma kandaki yüksek kolestrol miktarının prostat tümörlerinin büyümesini hızlandırdığını ortaya koydu.

ABD'de fareler üzerinde yapılan testlerin yüksek kolestrolün kansere sebep olduğuna dair bir doğrulamada bulunmadığını, ancak prostat kanserinin büyümesini hızlandırdığını gösterdiği kaydedildi.

Araştırmayı yöneten Boston Çocuk Hastahanesi uzmanlarından Michael Freeman, araştırmada tümörün başlama sebeplerini değil, ancak sadece gelişme sebeplerini araştırdıklarını belirtirken, ekibin araştırma bulgularını Journal of Clinical Investigation dergisinde yayınladıkları ifade edildi.

NuraN 23-01-2007 19:22

KOAH'ınız var mı? Nasıl anlarsınız?

--------------------------------------------------------------------------------



KOAH'ın başlıca belirtileri öksürük, balgam ve nefes darlığıdır, ancak hastalar başlangıçtaki öksürük, balgam gibi şikayetleri önemsemediklerinden ancak nefes darlığı geliştiğinde doktora gitme ihtiyacını duyarlar. Bu nedenle KOAH tanısı genellikle 40 ya da 50 yaşından sonra konmaktadır.KOAH'ın başlıca iki türü vardır. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, KOAH'ın belirtilerini Mynet okurları için derledi


KRONİK BRONŞİTLİ KOAH

İlk belirtileri öksürük ve balgamdır, ancak bu kişilerin çoğu sigara tiryakisi de oldukları için, öksürük ve balgamı hiç önemsemezler. Bunlara göre, sigara içen bir insanın öksürmesi ve zaman zaman balgam çıkarması son derecede olağandır. Öksürük ve balgam çıkarma şikayetleri özellikle kış aylarında ve sabahları daha fazladır. KOAH' lılar solunum yolları enfeksiyonlarına karşı çok duyarlıdırlar.



KOAH'lıların doktora baş vurmasına neden olan esas şikayet öksürük ve balgama eklenen nefes darlığı ve hırıltılı solunumdur. Nefes darlığı önceleri sadece ağır eforlar sırasında ortaya çıkarken, giderek ilerleyici bir özellik gösterir ve nihayet en küçük hareketler bile nefes darlığına yol açmaya başlar. İleri dönemlerdeki hastalar odaları içinde yürürken, tıraş olurken, giyinip soyunurken, hatta yatakta dönerken bile nefes darlığı çekerler. İlerlemiş KOAH'lılarda dudak ve tırnaklarda morarma, boyun damarlarında dolgunluk, gözlerde kanlanma, bacaklarda şişlik (ödem) gibi belirtiler de görülür.

KOAH'lılarda kanlarındaki oksijen basıncının azalmış olmasına bağlı olarak sinirlilik, huzursuzluk, uykusuzluk, çarpıntı, baş ağrısı, ellerde titremeler ortaya çıkar. Dalgınlık, konuşma güçlüğü, uyuklama, kas seğirmeleri... gibi bulgular ise kanda karbondioksit basıncının artmış olduğunu gösteren belirtilerdir.

Kronik bronşitli KOAH'lılar genellikle fazla kilolu kişilerdir ve bunlarda sağ kalp yetersizliği sık rastlanan bir tablodur.

AMFİZEMLİ KOAH

Bu hastaların esas şikayeti nefes darlığıdır. Zaman zaman öksürük ve hırıltı şikayetleri olabilir, fakat hiç balgam çıkarmazlar. Nefes darlığı ilerleyici bir özellik gösterir; önceleri ağır eforlarda ortaya çıkarken giderek en küçük hareketler bile hastayı nefes nefese bırakır. İleri dönemlerde, yemek yemek, traş olmak... gibi en basit eforlar bile yapılamaz olur.

Amfizemli KOAH'lıların çoğu uzun boylu, zayıf, göğüs kafesleri fıçı gibi şiş olan kişilerdir. Bu hastalar sırtüstü yatamazlar; sadece oturur durumda ve hafif öne eğilerek ve kollarıyla bir yerden destek alarak nefes alabilirler.

NuraN 23-01-2007 19:22

Dudaklarını büzerek uzun uzun nefes vermeleri ve nefes alırken alt kaburga aralıklarının içeriye doğru çekilmesi tipik bulgularıdır.

Bazı hastalarda kanlarında antitipsin enzimi eksikliği vardır.

KOAH'IN TANISI

KOAH tanısında hastanın ayrıntılı olarak sorgulanması ve dikkatli muayenesi ile önemli ipuçları elde edilir. İlerlemiş KOAH' ın tanısı çok kolay olsa da, erken evredeki hastaların tanınabilmesi için bazı incelemelerin yapılması gerekir.

-Akciğer röntgeni
-Akciğer tomografisi (bazı hastalarda)
-Solunum fonksiyon testleri
-Arter kanında oksijen ve karbondioksit basınçları ölçümü
-Kanda antitripsin ölçümü
-Balgam incelemeleri
-EKG

NuraN 23-01-2007 19:23

Her 5 çocuktan 1'i temiz su içemiyor

--------------------------------------------------------------------------------



Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Fonu UNICEF, dünya üzerindeki her 5 çocuktan 1'inin temiz su içemediğini açıkladı.

22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla bir rapor hazırlayan UNICEF, temiz su elde edilmesi konusunda önemli ilerlemeler kaydedildiğini; ancak her yıl yaklaşık 1 milyon 500 binden fazla çocuğun temel sağlık hizmetleri bulunmaması sonucu öldüğünü belirtti.

Rapora göre, çocukların günde en az 20 litre temiz suya ihtiyaçları var. Bu, yıkama, içme ve yemek pişirme için yaklaşık 2 kova suya denk geliyor. Bu miktarda su olmadığı takdirde, çocuklar kirli su içinde yaşayan ve hastalık saçan organizmaların etkisine maruz kalıyor. Hastalıklar, yıkanmamış eller yoluyla da bulaşıyor. UNICEF, temiz olmayan kuyular, nehirler ya da göllerden alınan suların kullanılmasının ishal ve tifo gibi hastalıklara yol açtığını belirtiyor ve bu hastalıklar nedeniyle her gün yaklaşık 4 bin çocuğun öldüğü tahmininde bulunuyor.

1990 yılından bu yana koşullar iyileşme gösterdi. Şimdi 1 milyar kişi daha temiz içme suyuna ulaşabiliyor. Ancak UNICEF'e göre bu yine de yeterli değil. Temel sağlık koşullarını geliştirmenin düşük bir maliyet gerektirdiğini söyleyen kurum, bunun karşılığında alınacak sonuçlarının ise çok büyük olacağını; böylece sadece hayatların kurtarılmayacağını, aynı zamanda çocukların sağlığının iyileşeceğini ve okullara devam durumlarında da düzelme görüleceğini belirtiyor.
__________________

NuraN 23-01-2007 19:23

Uykuya kolayca dalın

--------------------------------------------------------------------------------

Uzmanlar, uyumakta güçlük çekenler için huzursuz edici düşüncelerden arınmanın 5 etkili yolunu açıkladı.


Uykuya en çok ihtiyacınız olduğu zamanlarda beyninizi kurcalayan düşünceler yüzünden huzur bulamıyorsanız, Santa Monica daki Uyku Bozukluğu Tanı Merkezi Başkanı Frisca Yan-Go'nun tavsiyelerine kulak verin.


- Hareket planı oluşturun: Ertesi günün programıyla ilgili endişeleriniz varsa, yataktan kalkın ve yapacaklarınızı bir kağıda not alın. Listeyi yazılı halde görürseniz, kendinizi olaya hakim hissedersiniz. Sabah listeyi gözden geçirebilme düşüncesi sizi rahatlatır.


- Uykuya dalma masalı uydurun: Gün içinde meydana gelen bir olayı kafanızdan silemiyorsanız, hayal kurmayı deneyin. Kendinizi düşüncelerinizle hiç ilgisi olmayan bir yerde hayal edin. Örneğin favori tatilinizi hatırlayın. Dalgaların dokunuşunu, içtiğiniz Margarita'nın tadını anımsamaya çalışın. Bu düşünceler, sizi beyninizi yoran diğer düşüncelerden uzaklaştıracaktır.


- Saatinizi saklayın: Düşünceleriniz yüzünden uyku sıkıntısı çekiyorsanız, odadaki her türlü ses, sorununuzu artırabilir. Sabah uyanamama korkusu uykuyu bozan en önemli faktörlerdendir. Alarmı kurun ama saat uzağınızda olsun.


- Ilık bir banyo yapın: Sıcak sudan çıkınca, vücut soğumaya başlar ve bu, beyin tarafından uyku zamanının habercisi olarak algılanır. Uyku sorunlarınız varsa, 15 dakikalık ılık bir banyo uyumanıza yardımcı olabilir.

NuraN 23-01-2007 19:23

Kışın alınan kilolardan kurtulma yolları

--------------------------------------------------------------------------------

Uzmanlar, kış aylarında alınan kiloları vermek için sağlıksız diyetlere başvuranları uyarıyor.

"Kışın kalın giyecekler altında gizlenen kiloları vermek için geç kalmayın" diyen uzmanlar, egzersizler ve sık aralıklı beslenme programlarıyla kiloların verilebileceğini söylüyor. İşte, yaz gelmeden sağlıklı bir şekilde zayıflamak isteyenlere altın tavsiyeler:

"Kendinize az miktarda ancak sık aralıklı bir beslenme programı düzenleyin. Poğaça, börek yemek yerine, güne güzel bir kahvaltı yaparak başlayın. Alkol ve hazır içecekler yerine, limonlu veya meyveli sodaları tercih edin. Taze veya kuru meyve yemeye özen gösterin. Günde 2.5-3 litre su için. Günlük posa alımınızı artırın. Tam tahıl ürünlerini, sebze ve meyveyi bol tüketin. Soslu yemekler, mayonezli, soslu salatalar yerine limon, soya sosu gibi kalorisiz olanlarını kullanmaya çalışın. Günlük yağ alımını azaltın. Düzenli egzersiz yapın. Şekerden uzak durun. Çok tatlı yemek istediğiniz zaman dondurmayı ya da sütlü tatlıları tercih edin."
__________________

NuraN 23-01-2007 19:24

Mutlu ilişkinin formülü bulundu

--------------------------------------------------------------------------------

Alman bilim adamları, mutlu bir ilişkiye giden yolun, '1 eleştiriye karşı 5 iltifat' formülünden geçtiğini savundu.

Bochum'daki Ruhr Üniversitesi'nin sosyal psikoloji bölümünde görev yapan Prof. Hans-Werner Bierhoff, yapılan bir eleştirinin yarattığı tatsızlığı gidermek için iltifat yöntemine başvurulması gerektiğini belirterek, "İyi niyet, mutlu olma potansiyelini artırır" dedi.

Bu 'formüle' ulaşmak için binlerce kişi üzerinde araştırmalar yapan Bierhoff ve meslektaşı Elke Rohmann, yeni yazdıkları "Aşkı güçlü kılan nedir?" adlı kitapta, ilişkilerin uzun sürmesini sağlayacak tavsiyelerde bulunuyor.

Bierhoff, işsizlik ve sadakatsizliğin yanı sıra, hastalık, depresyon ya da doğum gibi 'stresli deneyimlerin', ilişkinin dengesini bozup ayrılığa yol açabileceğini söyledi.
__________________

NuraN 23-01-2007 19:24

Sütsüz çikolata sağlığa yararlı

--------------------------------------------------------------------------------

İtalyan doktorlar, sütsüz çikolata yemenin, şeker hastalığı ve kan basıncının kontrolüne yardımcı olabileceğini bildirdi. Uzmanlar yine de genelde az çikolata yenmesi çağrısı yaptılar.

L'Aquila Üniversitesi'nde yapılan araştırmada, 15 gün boyunca her gün 100 gram çikolata yemenin, kan basıncını azalttığı ortaya çıktı. 15 kişi üzerinde yapılan araştırmada ayrıca çikolata yemekle, vücudun şeker metabolize etme yeteneğinin arttığı belirlendi. Şeker metabolizasyonunun düşük olması, şeker hastası kişilerin sorunlarından biri. Araştırmanın ilginç bir yanı ise beyaz çikolata yendiğinde aynı sonuçlara ulaşılmaması. L'Aquila Üniversitesi'nden Dr. Claudio Ferri, sütsüz çikolatanın faydalarına karşın, insanlara dikkatli olmaları çağrısında bulunuyor. Ferri, sütsüz çikolatanın, antioksidenin yanı sıra çok miktarda yağ ve kaloriyi de bünyesinde bulundurduğunu söylüyor. Ferri'ye göre, diyetlerine biraz çikolata da eklemek isteyen kişilerin, mutlaka diğer yiyeceklerden keserek kalori fazlalarnı vermeleri gerekiyor. İtalya'daki araştırma tıp ve beslenme uzmanlarından genelde olumlu tepki aldı.

Kaliforniya Üniversitesi'nden beslenme uzmanı Cesar Fraga, araştırmada kan basıncına yönelik bulguların inanılır göründüğünü söyledi. Ancak Fraga, çay ve şarap gibi içeceklerin de aynı etkiyi yaptığını belirtti. Diabetes UK adlı kuruluşun danışmanlarından Amanda Vezey, araştırmanın küçük bir çalışma olmasına karşın, ilginç sonuçlar verdiğini vurguladı. Vezey bu duruma karşın şeker hastalarına, dengeli bir diyet önerdiklerini, çok sayıda meyve sebzenin, düzenli sporla birlikte şeker hastalarına yardımcı olacağını söyledi. Blood Pressure Association adlı kuruluştan Prof. Graham MacGregor, konuyla ilgili olarak daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
__________________

NuraN 23-01-2007 19:25

Verem, milyonlarca kişi için hala tehdit

--------------------------------------------------------------------------------

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Afrika'da veremin tehlikeli boyutlara ulaştığını ve kıtadaki ölümlerin üçte birinin veremden kaynaklandığını bildirdi.


Dünya Verem Günü dolayısıyla bir rapor yayımlayan örgüt, 1990'dan bu yana dünya genelinde verem vakalarının yüzde 20 azaldığını, Afrika'da ise 3 kat arttığını bildirdi.


Bu duruma yaygın olan HIV virüsünün ve yeterli verem kontrol programları yürütülmemesinin yol açtığı belirtiliyor. Bu nedenle HIV ve vereme karşı ortak mücadele yürütülmesi ve bu hastalıklardan birinin belirtilerini gösterenlerin diğeri için de testlerden geçirilmesi isteniyor. Raporda Çin ve Hindistan ise yürüttükleri mücadele dolaysıyla övgüyle anılıyor.


Rapora göre, Avrupa da veremle mücadele açısından pek iyi durumda değil. Özellikle Doğu Avrupa'da hastalığın ilaçlara karşı direnç geliştirmesinin mücadeleyi olumsuz etkilediği belirtiliyor. Rusya'da bildik ilaçlarla tedavi edilemeyen bakterilerle karşı karşıya gelen ülkeler arasında yer alıyor. İngiltere önümüzdeki 3 yılda veremle mücadele çalışmaları için 5 milyon sterlin kaynak aktarılmasını kararlaştırdı.


Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü de, 123 yıllık yöntemlere dayanan ve uzun süren teşhis uygulamalarının değiştirilmesi ve yeni aşılar geliştirilmesi çağrısında bulundu.
__________________


Türkiye`de Saat: 14:52 .

Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580