![]() |
Kalbe takılan ICD cihazlarında hata -------------------------------------------------------------------------------- Merkezi Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunan çokuluslu Medtronic şirketi tarafından üretilen, hastaların kalp ritmini normale döndüren defibrilatörlerin (ICD) bir bölümünde fabrika hatası olduğu ve şirketin hatalı cihazların değiştirilmesi için harekete geçtiği belirtildi. İtalyan La Repubblica gazetesi, İtalya'da hastalara takılmış hatalı cihaz sayısının 3 bin olduğuna dikkati çekti. Birim fiyatı 10 bin avro civarında olan ICD cihazındaki pilin ömrü normalde 5 yıl olarak öngörülüyor. Cihazların bir bölümünde fabrika hatası olduğu, Medronic'in İtalya'daki yetkili bayii tarafından da doğrulandı. Sesto San Giovanni'de bulunan bayinin basın bürosu tarafından yapılan açıklamada, ''Cihazların pilleri öngörülenden daha kısa sürede tükeniyor. Cihazdaki kısa devreden kaynaklanan bu sorun, pilin tükenmesiyle cihazın işlevselliğini de yitirmesine neden oluyor'' denildi. Medtronic şirketinin, 120 ülkede hastalara mektup göndererek, cihazların değiştirilmesi için harekete geçtiği belirtildi. Şirket yetkililerinin, ''Sadece dokuz hasta kendini kötü hissetmiştir. Bu vakalardan biri Avrupa'da... İtalya'da sorunlu vaka söz konusu değil'' dediklerine işaret edilen haberde şöyle denildi: ''Ancak durum böyle değil. İtalya'daki hastanelerde de cihazı kullananlarda anomali gözlendiğinin kayıtlara geçtiği belirtiliyor. Cenova'daki hastanelere, kalıcı kalp pili taşıyan iki hastanın ritm bozukluğu şikayetiyle başvurduğu biliniyor |
Kolestrol prostat tümörünü büyütüyor -------------------------------------------------------------------------------- Yapılan bir bilimsel araştırma kandaki yüksek kolestrol miktarının prostat tümörlerinin büyümesini hızlandırdığını ortaya koydu. ABD'de fareler üzerinde yapılan testlerin yüksek kolestrolün kansere sebep olduğuna dair bir doğrulamada bulunmadığını, ancak prostat kanserinin büyümesini hızlandırdığını gösterdiği kaydedildi. Araştırmayı yöneten Boston Çocuk Hastahanesi uzmanlarından Michael Freeman, araştırmada tümörün başlama sebeplerini değil, ancak sadece gelişme sebeplerini araştırdıklarını belirtirken, ekibin araştırma bulgularını Journal of Clinical Investigation dergisinde yayınladıkları ifade edildi. |
KOAH'ınız var mı? Nasıl anlarsınız? -------------------------------------------------------------------------------- KOAH'ın başlıca belirtileri öksürük, balgam ve nefes darlığıdır, ancak hastalar başlangıçtaki öksürük, balgam gibi şikayetleri önemsemediklerinden ancak nefes darlığı geliştiğinde doktora gitme ihtiyacını duyarlar. Bu nedenle KOAH tanısı genellikle 40 ya da 50 yaşından sonra konmaktadır.KOAH'ın başlıca iki türü vardır. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, KOAH'ın belirtilerini Mynet okurları için derledi KRONİK BRONŞİTLİ KOAH İlk belirtileri öksürük ve balgamdır, ancak bu kişilerin çoğu sigara tiryakisi de oldukları için, öksürük ve balgamı hiç önemsemezler. Bunlara göre, sigara içen bir insanın öksürmesi ve zaman zaman balgam çıkarması son derecede olağandır. Öksürük ve balgam çıkarma şikayetleri özellikle kış aylarında ve sabahları daha fazladır. KOAH' lılar solunum yolları enfeksiyonlarına karşı çok duyarlıdırlar. KOAH'lıların doktora baş vurmasına neden olan esas şikayet öksürük ve balgama eklenen nefes darlığı ve hırıltılı solunumdur. Nefes darlığı önceleri sadece ağır eforlar sırasında ortaya çıkarken, giderek ilerleyici bir özellik gösterir ve nihayet en küçük hareketler bile nefes darlığına yol açmaya başlar. İleri dönemlerdeki hastalar odaları içinde yürürken, tıraş olurken, giyinip soyunurken, hatta yatakta dönerken bile nefes darlığı çekerler. İlerlemiş KOAH'lılarda dudak ve tırnaklarda morarma, boyun damarlarında dolgunluk, gözlerde kanlanma, bacaklarda şişlik (ödem) gibi belirtiler de görülür. KOAH'lılarda kanlarındaki oksijen basıncının azalmış olmasına bağlı olarak sinirlilik, huzursuzluk, uykusuzluk, çarpıntı, baş ağrısı, ellerde titremeler ortaya çıkar. Dalgınlık, konuşma güçlüğü, uyuklama, kas seğirmeleri... gibi bulgular ise kanda karbondioksit basıncının artmış olduğunu gösteren belirtilerdir. Kronik bronşitli KOAH'lılar genellikle fazla kilolu kişilerdir ve bunlarda sağ kalp yetersizliği sık rastlanan bir tablodur. AMFİZEMLİ KOAH Bu hastaların esas şikayeti nefes darlığıdır. Zaman zaman öksürük ve hırıltı şikayetleri olabilir, fakat hiç balgam çıkarmazlar. Nefes darlığı ilerleyici bir özellik gösterir; önceleri ağır eforlarda ortaya çıkarken giderek en küçük hareketler bile hastayı nefes nefese bırakır. İleri dönemlerde, yemek yemek, traş olmak... gibi en basit eforlar bile yapılamaz olur. Amfizemli KOAH'lıların çoğu uzun boylu, zayıf, göğüs kafesleri fıçı gibi şiş olan kişilerdir. Bu hastalar sırtüstü yatamazlar; sadece oturur durumda ve hafif öne eğilerek ve kollarıyla bir yerden destek alarak nefes alabilirler. |
Dudaklarını büzerek uzun uzun nefes vermeleri ve nefes alırken alt kaburga aralıklarının içeriye doğru çekilmesi tipik bulgularıdır. Bazı hastalarda kanlarında antitipsin enzimi eksikliği vardır. KOAH'IN TANISI KOAH tanısında hastanın ayrıntılı olarak sorgulanması ve dikkatli muayenesi ile önemli ipuçları elde edilir. İlerlemiş KOAH' ın tanısı çok kolay olsa da, erken evredeki hastaların tanınabilmesi için bazı incelemelerin yapılması gerekir. -Akciğer röntgeni -Akciğer tomografisi (bazı hastalarda) -Solunum fonksiyon testleri -Arter kanında oksijen ve karbondioksit basınçları ölçümü -Kanda antitripsin ölçümü -Balgam incelemeleri -EKG |
Her 5 çocuktan 1'i temiz su içemiyor -------------------------------------------------------------------------------- Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Fonu UNICEF, dünya üzerindeki her 5 çocuktan 1'inin temiz su içemediğini açıkladı. 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla bir rapor hazırlayan UNICEF, temiz su elde edilmesi konusunda önemli ilerlemeler kaydedildiğini; ancak her yıl yaklaşık 1 milyon 500 binden fazla çocuğun temel sağlık hizmetleri bulunmaması sonucu öldüğünü belirtti. Rapora göre, çocukların günde en az 20 litre temiz suya ihtiyaçları var. Bu, yıkama, içme ve yemek pişirme için yaklaşık 2 kova suya denk geliyor. Bu miktarda su olmadığı takdirde, çocuklar kirli su içinde yaşayan ve hastalık saçan organizmaların etkisine maruz kalıyor. Hastalıklar, yıkanmamış eller yoluyla da bulaşıyor. UNICEF, temiz olmayan kuyular, nehirler ya da göllerden alınan suların kullanılmasının ishal ve tifo gibi hastalıklara yol açtığını belirtiyor ve bu hastalıklar nedeniyle her gün yaklaşık 4 bin çocuğun öldüğü tahmininde bulunuyor. 1990 yılından bu yana koşullar iyileşme gösterdi. Şimdi 1 milyar kişi daha temiz içme suyuna ulaşabiliyor. Ancak UNICEF'e göre bu yine de yeterli değil. Temel sağlık koşullarını geliştirmenin düşük bir maliyet gerektirdiğini söyleyen kurum, bunun karşılığında alınacak sonuçlarının ise çok büyük olacağını; böylece sadece hayatların kurtarılmayacağını, aynı zamanda çocukların sağlığının iyileşeceğini ve okullara devam durumlarında da düzelme görüleceğini belirtiyor. __________________ |
Uykuya kolayca dalın -------------------------------------------------------------------------------- Uzmanlar, uyumakta güçlük çekenler için huzursuz edici düşüncelerden arınmanın 5 etkili yolunu açıkladı. Uykuya en çok ihtiyacınız olduğu zamanlarda beyninizi kurcalayan düşünceler yüzünden huzur bulamıyorsanız, Santa Monica daki Uyku Bozukluğu Tanı Merkezi Başkanı Frisca Yan-Go'nun tavsiyelerine kulak verin. - Hareket planı oluşturun: Ertesi günün programıyla ilgili endişeleriniz varsa, yataktan kalkın ve yapacaklarınızı bir kağıda not alın. Listeyi yazılı halde görürseniz, kendinizi olaya hakim hissedersiniz. Sabah listeyi gözden geçirebilme düşüncesi sizi rahatlatır. - Uykuya dalma masalı uydurun: Gün içinde meydana gelen bir olayı kafanızdan silemiyorsanız, hayal kurmayı deneyin. Kendinizi düşüncelerinizle hiç ilgisi olmayan bir yerde hayal edin. Örneğin favori tatilinizi hatırlayın. Dalgaların dokunuşunu, içtiğiniz Margarita'nın tadını anımsamaya çalışın. Bu düşünceler, sizi beyninizi yoran diğer düşüncelerden uzaklaştıracaktır. - Saatinizi saklayın: Düşünceleriniz yüzünden uyku sıkıntısı çekiyorsanız, odadaki her türlü ses, sorununuzu artırabilir. Sabah uyanamama korkusu uykuyu bozan en önemli faktörlerdendir. Alarmı kurun ama saat uzağınızda olsun. - Ilık bir banyo yapın: Sıcak sudan çıkınca, vücut soğumaya başlar ve bu, beyin tarafından uyku zamanının habercisi olarak algılanır. Uyku sorunlarınız varsa, 15 dakikalık ılık bir banyo uyumanıza yardımcı olabilir. |
Kışın alınan kilolardan kurtulma yolları -------------------------------------------------------------------------------- Uzmanlar, kış aylarında alınan kiloları vermek için sağlıksız diyetlere başvuranları uyarıyor. "Kışın kalın giyecekler altında gizlenen kiloları vermek için geç kalmayın" diyen uzmanlar, egzersizler ve sık aralıklı beslenme programlarıyla kiloların verilebileceğini söylüyor. İşte, yaz gelmeden sağlıklı bir şekilde zayıflamak isteyenlere altın tavsiyeler: "Kendinize az miktarda ancak sık aralıklı bir beslenme programı düzenleyin. Poğaça, börek yemek yerine, güne güzel bir kahvaltı yaparak başlayın. Alkol ve hazır içecekler yerine, limonlu veya meyveli sodaları tercih edin. Taze veya kuru meyve yemeye özen gösterin. Günde 2.5-3 litre su için. Günlük posa alımınızı artırın. Tam tahıl ürünlerini, sebze ve meyveyi bol tüketin. Soslu yemekler, mayonezli, soslu salatalar yerine limon, soya sosu gibi kalorisiz olanlarını kullanmaya çalışın. Günlük yağ alımını azaltın. Düzenli egzersiz yapın. Şekerden uzak durun. Çok tatlı yemek istediğiniz zaman dondurmayı ya da sütlü tatlıları tercih edin." __________________ |
Mutlu ilişkinin formülü bulundu -------------------------------------------------------------------------------- Alman bilim adamları, mutlu bir ilişkiye giden yolun, '1 eleştiriye karşı 5 iltifat' formülünden geçtiğini savundu. Bochum'daki Ruhr Üniversitesi'nin sosyal psikoloji bölümünde görev yapan Prof. Hans-Werner Bierhoff, yapılan bir eleştirinin yarattığı tatsızlığı gidermek için iltifat yöntemine başvurulması gerektiğini belirterek, "İyi niyet, mutlu olma potansiyelini artırır" dedi. Bu 'formüle' ulaşmak için binlerce kişi üzerinde araştırmalar yapan Bierhoff ve meslektaşı Elke Rohmann, yeni yazdıkları "Aşkı güçlü kılan nedir?" adlı kitapta, ilişkilerin uzun sürmesini sağlayacak tavsiyelerde bulunuyor. Bierhoff, işsizlik ve sadakatsizliğin yanı sıra, hastalık, depresyon ya da doğum gibi 'stresli deneyimlerin', ilişkinin dengesini bozup ayrılığa yol açabileceğini söyledi. __________________ |
Sütsüz çikolata sağlığa yararlı -------------------------------------------------------------------------------- İtalyan doktorlar, sütsüz çikolata yemenin, şeker hastalığı ve kan basıncının kontrolüne yardımcı olabileceğini bildirdi. Uzmanlar yine de genelde az çikolata yenmesi çağrısı yaptılar. L'Aquila Üniversitesi'nde yapılan araştırmada, 15 gün boyunca her gün 100 gram çikolata yemenin, kan basıncını azalttığı ortaya çıktı. 15 kişi üzerinde yapılan araştırmada ayrıca çikolata yemekle, vücudun şeker metabolize etme yeteneğinin arttığı belirlendi. Şeker metabolizasyonunun düşük olması, şeker hastası kişilerin sorunlarından biri. Araştırmanın ilginç bir yanı ise beyaz çikolata yendiğinde aynı sonuçlara ulaşılmaması. L'Aquila Üniversitesi'nden Dr. Claudio Ferri, sütsüz çikolatanın faydalarına karşın, insanlara dikkatli olmaları çağrısında bulunuyor. Ferri, sütsüz çikolatanın, antioksidenin yanı sıra çok miktarda yağ ve kaloriyi de bünyesinde bulundurduğunu söylüyor. Ferri'ye göre, diyetlerine biraz çikolata da eklemek isteyen kişilerin, mutlaka diğer yiyeceklerden keserek kalori fazlalarnı vermeleri gerekiyor. İtalya'daki araştırma tıp ve beslenme uzmanlarından genelde olumlu tepki aldı. Kaliforniya Üniversitesi'nden beslenme uzmanı Cesar Fraga, araştırmada kan basıncına yönelik bulguların inanılır göründüğünü söyledi. Ancak Fraga, çay ve şarap gibi içeceklerin de aynı etkiyi yaptığını belirtti. Diabetes UK adlı kuruluşun danışmanlarından Amanda Vezey, araştırmanın küçük bir çalışma olmasına karşın, ilginç sonuçlar verdiğini vurguladı. Vezey bu duruma karşın şeker hastalarına, dengeli bir diyet önerdiklerini, çok sayıda meyve sebzenin, düzenli sporla birlikte şeker hastalarına yardımcı olacağını söyledi. Blood Pressure Association adlı kuruluştan Prof. Graham MacGregor, konuyla ilgili olarak daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu belirtti. __________________ |
Verem, milyonlarca kişi için hala tehdit -------------------------------------------------------------------------------- Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Afrika'da veremin tehlikeli boyutlara ulaştığını ve kıtadaki ölümlerin üçte birinin veremden kaynaklandığını bildirdi. Dünya Verem Günü dolayısıyla bir rapor yayımlayan örgüt, 1990'dan bu yana dünya genelinde verem vakalarının yüzde 20 azaldığını, Afrika'da ise 3 kat arttığını bildirdi. Bu duruma yaygın olan HIV virüsünün ve yeterli verem kontrol programları yürütülmemesinin yol açtığı belirtiliyor. Bu nedenle HIV ve vereme karşı ortak mücadele yürütülmesi ve bu hastalıklardan birinin belirtilerini gösterenlerin diğeri için de testlerden geçirilmesi isteniyor. Raporda Çin ve Hindistan ise yürüttükleri mücadele dolaysıyla övgüyle anılıyor. Rapora göre, Avrupa da veremle mücadele açısından pek iyi durumda değil. Özellikle Doğu Avrupa'da hastalığın ilaçlara karşı direnç geliştirmesinin mücadeleyi olumsuz etkilediği belirtiliyor. Rusya'da bildik ilaçlarla tedavi edilemeyen bakterilerle karşı karşıya gelen ülkeler arasında yer alıyor. İngiltere önümüzdeki 3 yılda veremle mücadele çalışmaları için 5 milyon sterlin kaynak aktarılmasını kararlaştırdı. Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü de, 123 yıllık yöntemlere dayanan ve uzun süren teşhis uygulamalarının değiştirilmesi ve yeni aşılar geliştirilmesi çağrısında bulundu. __________________ |
Türkiye`de Saat: 14:52 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2