![]() |
tesekkürler ÇağLa süperlerdi :) |
Yavuz Sultan Selim zamanında, İran şahı kıymetli mücevherlerle süslü bir sandık hediye gönderiyor. Sultan Selim'e. Sandık açılıyor. İçinden çeşit çeşit değerli taşlar, kıymetli atlas, kadife kumaşlar çıkıyor. Fakat bir de pis bir koku yayılıyor. Dehşet bir koku, herkes burnunu tıkıyor. Neyse en alttaki bohçadan insan pisliği çıkıyooooor.. Yani Osmanlıya acayip bir hakaret!!!!! Cihan padişahı emir veriyor, "herkes düşünsün, buna ince bir şekilde cevap vermeliyiz" Ve cihan padişahı yine çözümü kendisi buluyor. Aynı şekilde değerli mücevher ve kumaşlarla süslü bir sandık hazırlatıyor. İçine o zamanın Osmanlı İstanbul'unda imal edilen gül kokulu en nadide lokumlardan bir kutu hazırlatıyor, en altına da küçük bir pusula ve bir satır yazı gönderiyor.. Şah sandığı açıyor. Açtıkça güzel bir koku ve en altta bir kutu lokum. Anlam veremiyorlar tabii. Bizim elçi yiyor önce, sonra oradakilere ikram ediyor. Kutunun içindeki pusulayı Şah okuyor: - "Herkes yediğinden ikram eder" !!!! |
Alıntı:
bu hikayeyi de biLiyorum qerçekTen çok qüzeL.. hatırLatman için De saoL ßi yüzLüqü hakeTtin ( +Rep ) :):) |
siftah senden bereketi Allah'tan :D |
:D:D:D:D aLLah beReket veRsin :D |
ßı cogunu ßıLıyodum (: tskrLr.. |
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Emeğe saygı - rep :D:D:D |
8. Bir toplantıda, bir genç Mehmet Akif' i küçük düşürmek ister: - "Affedersiniz, siz veteriner misiniz?" Mehmet Akif hiç istifini bozmadan şöyle yanıtlamış: - "Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?" kapağa bak :D |
Türkiye`de Saat: 03:51 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2