cehennem kasidesi yıldızlar dağıldı yerlerinden karardı güneş ne akrep kaldı ne yelkovan bilinmez hangi zamn içindeyiz tuzruhu yağıyor bulutlardan elimiz yüzümüz paramparça tepeden tırnapa kan revan içindeyiz insan yiyen ağaçlar kuşatmış çevremizi nemli kadife teması yamyam yapraklarının efltun ve sarı leoparlar sürüyor besbelli izimizi uzaktan sırtlan kahkahaları zehirli örümcekler sarmaşıklardan hem aç hem susuz günlerdir uykusuz çok fena kaybolmuşuz vahşi bir orman içindeyiz cehennemde sofra kurmuşuz bir yanardağ sofrası alev fıskiyeleri erimiş gümüşten havuzda elmas sürahilerde yakut şarabı lavlar ateşten lokmalar avurdumuzda çatır çutur şimşekler çatılıyor kıvılcımlı bir yangın kızıllığı göz gözü görmez bir duman içindeyiz silahlar doldurulur şakır şukur dışarıda nöbet devralınıyor içerde zincirlerin ağırlığı öfke ve keder ve inanılmaz pişmanlıklar tavandan yağlı bir su damlıyor lağım karanlığındafarelerin ıslığı dört zaruret halinde dört duvar içimiz artık büssbütün deniz o mavi gezegen ki adına dünya denilmiştir aslında yedi kat zindan içindeyiz... ATİLLA İLHAN... |
Atilla İLHAN kullandıgı dil biraz agır olsada anlatmak istedigi seyler her zaman anlamısımdır ... tesekkurler .... |
Türkiye`de Saat: 20:10 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2