|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Makaleler Medya dan Beşiktaşımız ile ilgili Köşe Yazılarının Tartışıldığı Platform. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
18-01-2010, 09:32 | #1 | ||
Gogo Üyelik tarihi: Aug 2007 Yaş: 40
Mesajlar: 5.649
Tecrübe Puanı: 42 |
Son yılların kupa canavarı bir takımın gruptan bile çıkamadan abone olduğu bu turnuvaya omuzlarında iki apolete rağmen veda etmesi Beşiktaş'a hiç yakışmadı. Dün çeşitli mazeretler üretilebilir. Saha ve seyirci şartları, Ferrari ile İbrahim Toraman'ın olmaması vs... Ama bunların hiçbiri Beşiktaş gibi kadrosunda 8 milyonluk Tabata'yı barındıran bir takımın Ziraat Türkiye Kupası'nda eziyet çekip üçte sıfır yapma nedenini doğuramaz. Bir kere siyah beyazlı futbolcular turu İnönü'de bırakıp Olimpiyat'a gelmişlerdi. Maçın başından sonuna kadar bu böyleydi. Hele İskender'in o şık plalesinden sonra ipler tamamen koptu. Oyunun kontrolu o andan sonra tamamen Belediyeli futbolculara geçti. Gerçi hep onlardaydı da! Abdullah Avcı, belli ki Yılmaz Vural'dan kopya almıştı. Çünkü Avcı'nın oyuncuları topu sürekli kanatlara taşıyarak iki bek Ekrem ile İsmail'i yıpratma başarısını gösterdiler. Zaten Kartal'ın göbeği de yumuşayınca Belediye'nin gol ayakları bu bölgeyi bile rahat rahat kullandılar. Gol de de İskender ile Serhat'ın verkaçı evlere şenlikti. Bütün Beşiktaş savunması ve ön liberoları bu ikiliyi izleyince Belediye o dakikada işi bitirdi. Tıpkı Kasımpaşa gibi dün de Büyükşehir Belediye ortaya koyduğu inatçı mücadele ile galibiyeti hak etti. Beşiktaş belki de sayı olarak daha çok pozisyona girse de bunları atamayınca makus talihine razı oldu. Bunlardan Ekrem'in bir pozisyonu vardı ki Ekrem bunu atsa belki Beşiktaş yenilmezdi. Çünkü o topun devamında Belediye'nin golü geldi. Mustafa Denizli'nin çıkardığı kadro ise tam bir şaşkınlık 11 idi. 10.5 numara diye alınan 8 milyon euroluk Tabata'nın yerine Ersnt'in 10 numara oynamasına söylenecek başka söz yok. Alman dinamonun da artık pili bitmeye başladı. Adam nereye basacağını şaşırdı. Zaten onun oynamadığı oyunlara bir göz gezdirirseniz sonucu anlarsanız. Bu maç bize perdenin bir de öteki yüzünü gösterdi ki Mustafa Denizli kesinlikle Tabata'ya güvenmiyor. Oyuna bile sokmadığına göre bu iş hocanın kafasında bitmiştir. Zaten Denizli'ye kalsa Tabata'yı şimdi gönderecek ama başkan korkusundan bu isteğini gerçekleştiremiyor. Ama olan Maalesef Beşiktaş'a oluyor. Avrupa'nın kısa biletinin kupa dan geçtiğini düşünürsek Beşiktaş çok önemli bir kulvara daha veda etti. Şampiyonlar Ligi'nden sonra Türkiye Kupası da gitti. Elde kaldı Süper Lig şampiyonluğu. Bu mentalite, bu yıkım ile bunun da şu an için gerçekleşmesi çok zor görünüyor. O kale gibi denilen savunma üç maçta 6 gol yedi. 7 maç üst üste kazanamadı. Bu bir çöküş mü yakında göreceğiz. Bunu demek için henüz erken ama gidişat onu gösteriyor. Anlam veremediğim bir olay da Yusuf Şimşek'in 18'e bile alınmamasıydı. Sakatlığı olmadığını bildiğimiz Yusuf acaba hangi mantıkla kadroda yoktu. Geriye düştükten sonra elde maçı çevirecek tek adam görünen Yusuf'un yedek bile soyundurulmamasının açıklamasını sayın Mustafa Denizli yapacaktır. Beşiktaş, hem kupaya veda etti hem paraya... Denizli, masaya yumruğunu vurup istediklerini yaptıramazsa daha çok şoklar yaşanacaktır. Yönetim Denizli'ye yardımcı olup kendisinin dile getiremediği Tabata'yı bir an önce göndermeli. Yoksa zararını daha çok çeker. Dün elle tutulur birini göremedik. Koca takım ruhunu teslim etmişti. Herkes gibi Mustafa hoca da bu hezimeti hiçbir şey yapamadan kenardan izledi. Bakalım bunun artçıları Beşiktaş kıyılarına nasıl gelecek?.. Ama Beşiktaş'ın iki takımın çıkacağı kupa da olmaması koca bir ayıptır... | ||
|
18-01-2010, 10:23 | #2 | ||
Üyelik tarihi: Jun 2009 Yaş: 36
Mesajlar: 541
Tecrübe Puanı: 16 | nerede o antepte beğenerek izlediğimiz tabata bnde merak ediyorum 2 maç üst üste oynatması nihata verdiği şansın yarısını vermesi yeterli bnce | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |