![]() | |
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Makaleler Medya dan Beşiktaşımız ile ilgili Köşe Yazılarının Tartışıldığı Platform. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
![]() | #1 | ||
![]() ![]() Üyelik tarihi: Mar 2008 Yaş: 65
Mesajlar: 4.095
Tecrübe Puanı: 36 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() ![]() ![]() * G.Saray oynadığı 5 maçın 5'ini de kaybedebilir, bugün Sivas'ın durumunda olabilirdi. Derbide de Beşiktaş oynadı, G.Saray kazandı * İki teknik direktörü kefeye koyduğun zaman mukayese edilmeyecek derecede Denizli üstün. Ama Rijkaard'a övgüler diziliyor * Eleştirileri okurken utanıyorum. Ya Türkiye'de futbol analizi yapabilecek kafa yok ya da bunların hepsi eyyamcı ve tabelacı _Galatasaray, Beşiktaş'ı net bir skorla mağlup etti.Ancak ortaya koyduğu futbol fazla beğenilmedi. Siz iki takımı nasıl buldunuz? Ben daha net konuşayım: "Beşiktaş oynadı, Galatasaray kazandı." Maçın özeti bu... Tabelanın 3-0 olması bu gerçeği değiştirmiyor. ![]() _Aksine sahaya sürdüğü kadro büyük eleştiri aldı. Ben inanamıyorum. Tabii ki sürpriz yapman lazım. 100 kere oynadığın zaman 99'unu kaybedeceğin bir maçı kazanmak için rakibini şaşırtman lazım. Normal koşullarda her zaman karşındaki rakip kazanır ve nitekim şaşırtma taktiğinin başarıya ulaştığını bizzat Rijkaard söylüyor: "Çok şaşırdım" dedi. Daha maçın başlama düdüğü çalmadan Rijkaard gibi bir adamı şaşırtıyorsan; 'birinci adımı doğru atmışsın' demektir. ZAAFLARINI ÇÖZMÜŞ Bizim medyanın klasik bir şeyi vardır; bir takım kaybettiğinde, hangi takım olursa olsun, hemen kulübeye bakarlar, o kulübede kim oturuyorsa 'Vay bunlar niye oynamadı?' der ve onu yazarlar. Tersi olsa, yine kulübeyi yazarlar. Hiç fark etmez onlar için. Geriye gidip, oynanmış derbilere bakalım bütün eleştirilerde daima kulübenin hesabı sorulmuştur. Alex'i kulübede oturtursan, 'Alex niye kulübede oturuyor?' diye sorarlar, Deivid'i kulübede oturtursan, 'Deivid niye kulübede oturuyor?' diye sorarlar. Kulübeye bağlıdır onların maç yorumları. 'Nobre, Bobo ve Holosko niye kenarda otururmuş' efendim!.. Peki bunlar 4 maçtır oynuyorlar, hem derbi de değil, Galatasaray'a karşı da değil; sıradan takımlara karşı ne yaptılar? Kaç gol attı Beşiktaş ligin başından bu yana!.. Bunların hangi gol başarıları var ki Galatasaray'a karşı etkili olsunlar!.. Adam bu soruyu sorarken, utanır. İyi olurlar, 'Holosko gibi, Nobre gibi, Bobo gibi muhteşem golcülerin golcülerin var. Niye oynatmıyorsun' dersin tamam. Ama adamlar zaten sıfır haftalardır. Ayrıca Galatasaray'ın en zayıf yerinin savunması olduğu konusunda herkes müttefik mi!.. Nerede zayıf savunma? Servet ile Emre Aşık'ın havadan top kaptırması, havadan gole izin vermesi mümkün mü? Kornerlerde gidip Galatasaray'a gol kazandıran adamlar bunlar. Müthiş hava üstünlüğü olan iki stoper. Bu iki hava üstünlüğü olan stoperin üzerine, zaten sene başından bu yana bir tek kafa vurmamış Nobre ve Bobo ile mi oynarsın; yoksa bu ülkenin en iyi kontratak adamları, yerden en hızlı ve en iyi top süren adamları Tabata ve Nihat ile mi oynarsın? Bu çok basit, düz bir mantık. Bunları söylemek için futbol dehası olmaya gerek yok. Baştan sen bunu düşünmeyebilirsin, ezberlemişsin 'Bobo ve Nobre' diye. Ama Mustafa Denizli bunları niye oynatıyor?' diye bir düşünsen göreceksin!.. Emre ile Servet'i yukarıdan aşamazsın ama yerden delebilirsin. 'Yerden oynama' deyince en uygun malzeme kim? Tabata ile Nihat. Öbürlerini denemişsin, hiçbir halt yapmamışlar. Denizli de denedi ama olmadı. Çünkü Nihat da kötüydü, Tabata da kötüydü. Bunun üzerine onları oyundan aldı. Galatasaray'da sahanın en iyi oyuncusu herkes ittifak ediyor; Sabri. Kaç tane gol akını yaptı Yusuf, Sabri'nin olduğu kanattan. Bir sayalım bakalım. 'Sahanın en iyi oyuncusu Sabri' diyenlerle bir hesaplaşalım. Mustafa Denizli, Sabri'nin de Hakan Balta'nın da hücuma çok çıktıklarını biliyor. Bunların boşalttıkları alandan, yararlanmak için en teknik iki ayağını oraya koydu. Yusuf ve Serdar'ı. Yusuf sağ kanadı allak bullak etti, Serdar soldan akınlar yaptı, üç kere çok net gol pozisyonuna girdi ve iyi de vurdu. Serdar'ın vuruşları gollük vuruştu. Tribünlere gitmedi. Ters köşelere milimetrik vuruşlar yaptı. Ama, kısmet. Olmayınca olmuyor. HER ŞEY ORTADA Düşünebiliyor musun; Galatasaray savunmasının zaafını çözmüş. 5 maçın istatistiklerine bakalım; 'Nobre, Holosko ve Bobo niye oynamadı' diyen arkadaşlarıma soruyorum: Bu 5 maç içinde Beşiktaş'ın en zorlu rakibi Galatasaray değil mi? Peki Beşiktaş'ın istatistik olarak en çok pozisyona girdiği maç hangisi; Galatasaray maçı. Türkiye liginin en güçlü kadrosuna karşı, en fazla pozisyonu buldu Beşiktaş. O zaman bu kimin eseri. O zaman bu Mustafa Denizli'yi alkışlamak mı, yermek mi lazım!.. Bir gazeteci olarak hakikaten utanıyorum. Bu eleştirileri okurken utanıyorum. Söylediklerimin içinde insanları şaşkınlığa uğratacak, 'Vay Hıncal neler keşfetmiş' denilecek hiçbir şey yok. Hepsi istatistiklere dayalı, konuşulan, yapılan analizler. Bunları bulmak çok basit. 10 yaşında bir ilkokul çocuğu anlar. Ama tabelada 3-0 Galatasaray yazıyor ya!.. Pasfotomaç ' tan alıntıdır....
__________________ ![]() Konu Karetta2002 tarafından (15-09-2009 Saat 16:30 ) değiştirilmiştir.. | ||
![]() | ![]() |
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
![]() | ![]() |