Güneş balçıkla sıvanmaz (Atıf Keçeci) | | Beşiktaş'ta sinirler gergin. Herkes birbirine laf yetiştirmekle uğraşıyor. Lokomotif spor branşı futbol takımı, senelerdir rahat maç seyrettirmiyor. Taraftarın her daim adrenali yüksek.
Bir kısmının taşikardi, bazılarının tansiyonu yukarılarda. Siyah-Beyazlı takımın maçları, korku filmi izler gibi. RTÜK, yakın gelecekte Beşiktaş maçlarına seyirci yaş tahdidi koyarsa hiç şaşırmam.
Bütün bunlara rağmen yönetim kurulu, başta başkan Sayın Yıldırım Demirören olmak üzere her fırsatta kavga etmeye öncelik vermiş durumda. Kulübün resmi ve gayri resmi bağlı sitelerinden ve özel statüde olan muhabirlerden devamlı aydınlatıcı bilgiler veriliyor. Mübarek siteler açıklama yayınlamaktan başka bir iş yapmıyor.
Geçen hafta Sayın Hıncal Uluç, bir yazısında, Mehmet Topuz'a biçilen 11 milyon Euro'luk değere karşı görüşlerini bildirmiş. Ne diyor, "Mehmet Topuz'a 11 milyon Euro teklif etmek demek, Yıldırım Demirören futboldan anlamıyor demektir." Bu düşüncesinin kaynağında mutlaka değiştirilen 4 teknik direktör ve 40 civarında gelen-giden futbolcu sayısının rolü büyük. Diatta ve Higuain olayı ise bu işin üzerine dökülen tuz biber gibi. Bu kadar yanlış yapan bir yönetimin başına, "futboldan anlar" demek, yukarıda bahsettiğim özel statüdeki gazetecilerin safında yer almayı da yanında getirir.
Yazının kızılan bölümü "paylaşım" olmuş. Yazıdaki haliyle bir hiciv olarak algılamak daha doğru iken, tersten alıp verilen bir cevap var ki, Beşiktaş tarihine kara bir leke olarak geçecek nitelikte. Bu açıklamaları kim yazar, kim onaylar, kim asar anlaşılır gibi değil.
Bakın, "Pembe kazaklı Hıncal Uluç" cevabında ne demiş: "Bu açıklamaya benim yanıt vermem onursuzluk olur. O seviyeye inmiş olurum." Buyurun şimdi bakalım buna ne cevap vereceksiniz? Pazar günü Beşiktaş Kulübü Derneği'nin idari ve mali genel kurulu yapılacak. Bunun öncesinde geçtiğimiz günlerde divan toplantısında ön bir görüşme yapıldı. Divan üyeleri sıkıntıları dile getirdiler. Üzerinde durulan en önemli husus, giderek artan kulüp ve açıklanmış kısmıyla Futbol AŞ'nin borç durumu. Denetleme kurulu konsolide borcun derneğin 31.12.2007, Futbol AŞ'nin 30.11.2007 tarihi itibarıyla 6 aylık bilançolarındaki durumu açıkladı; 92 milyon YTL. Oysa günümüz rakamları ile daha reel bir hesap yapıldığında borcun daha yukarılarda olduğu açıkça görülmektedir. Bilanço içerisine alınan ve alınmayan rakamlar bu farklılığı ortaya çıkartmaktadır. Tedbirli olan UEFA gelirleri "11.844.480 YTL" aktifte gösterilirken, Del Bosque ve yardımcılarına ödenecek faizleri ile birlikte 15 milyon YTL'nin üstündeki rakam için karşılık ayrılmaması muhasebe tekniği açısından mümkün olabilse de gerçekte sonunda pasif tarafta yer alacaktır. Benzer şekilde Holosko ve son transfer Gordon'a ödenecek toplam 7 milyon Euro da şirketin kasasından çıkacaktır. Bilanço tarihlerinden sonra yapılan ödemeler ki, şubat ayı başında 5.019.000 YTL sadece futbolcu alacakları alınan yeni borçla ödenmiş ve bu rakam da hesabın pasif tarafında yer almıştır. Sadece bu ana kalem karşılıkları ile dahi borç rakamı 130 milyon YTL'yi bulmaktadır. Bu dönemde hiç mi gelir yok derseniz onun cevabı da şirketin ileriye dönük önemli kısmı daha önce kullanıldığı için maalesef nakit girişine bir fayda getirmemektedir. Genel kurulda mali durumla birlikte Fulya projesi ile ilgili konuların da öncelikle gündeme geleceği yapılan çalışmalardan anlaşılıyor. Buna karşılık yönetimin de Fulya'da devam eden işler ve İnönü Stadı'nın yenilenmesi ile ilgili bir barkovizyon gösterisi sunması beklenmektedir. Günlerdir bir kısım kongre üyesinin görüş alışverişinde bulunarak mali ve idari anlamdaki olumsuz gidişe çekidüzen vermek için ibra konusunda anlaştıkları konuşulmaktadır. İbra etmemenin kötü bir durum oluşturacağı ezberinden ilk kurtulan Trabzonspor yeni yönetiminin aldığı tavır bir örnektir. "Genel kurul iradesine saygı duyulmalı ve gereken incelemeler yapılmalıdır." sözleri Sadri Şener'in ağzından çıkmıştır. Bu bakımdan ibra konusunda hassas davranmak eğer eldeki verilerin etkisi ile düşünülüyor ise buna tepki değil, duyarlı davranıp destek vermek gerekir. Bu davranış kuruma karşı gelecek adına görevin yerine getirilmesi anlamını taşır ki; insanlara manevi bir huzur verir. Alınacak tüm kararların Beşiktaş 'a hayırlar getirmesi başlıca temennimizdir. |