lütfen okuyunuz arkadaşlar

[Asi Ruh]

Mektup




Gün geçmiyor ki, onlarca bazen yüzlerce mail gelmesin. Kimi eleştiriyor, kimi bir şeyler istiyor, kimi... Elimizden geldiğince hakaret içermeyenlere cevap veriyoruz. Bazen öyle yazılar oluyor ki, birkaç küçük ayrıntı hariç altına aynen imza atacak cinsten... İşte bunlardan bir de, Bostancı’dan yazan Meral Özmen’in mektubu.
Orhan Bey merhaba...
Ben 24 yaşında üniversite son sınıfa giden Beşiktaşlı bayanım.
Bu maili okuyacağınızı pek sanmıyorum, ama yine de yazmak istedim. Aslında spor gazetesi okumazdım. Sanırım 4 yıl önceydi. Kocaeli’den komşumuz olan Levent bey (binbaşı, sizin askerde komutanınızmış) onun önerisi ile her gün evimize giren Hürriyet’e bir de Fanatik eklendi.
Benim serzenişim Beşiktaş’ın özellikle medya tarafından itilmişliğine... Bu bana dokunuyor. Maddi imkansızlık yüzünden bir sezonda ancak iki üç maça gidebiliyorum. Doğal olarak geri kalan kısmı basından takip ediyorum.
Beşiktaş sürekli kötü haberlerde manşetlere çıkıyor. Fenerbahçe’de Guiza bizim yabancıların toplamından daha fazla paraya mal oldu, 4 golü var. Galatasaray’da Linderoth aylardır kayıplarda kimsenin kılı kıpırdamıyor. Bizim kime, ne kadar borcumuz olduğu sürekli haber. Allah aşkına Fenerbahçe ve Cim Bom’un durumu nedir, bilginiz yok mu? Kesin vardır da yazmıyorsunuzdur! Halka açık olduğu için denetime tabi olan Beşiktaş’ı büyük puntolarla verirken, aynı durumdaki Galatasaray’ı öte yandan görüyorsunuz. Fenerbahçe-Trabzonspor maçında televizyona yansıyan küfürlerden bahsettiğiniz yok. Ancak Denizli maçındaki küfür yüzünden saha kapanacak diye yazılıyor. Kadıköy’de Kenan Evren Lisesi yıkılıp kulübe otel yapılacak. Bizim çökmek üzere olan stadımızın yenilenmesi sürüncemede kalıyor. Fulya projesi 30 yıl bekletiliyor. Bütün olumsuzluklar bizi buluyor.
Artık bıktım, anlıyor musunuz? Bu kulüpte hiç mi güzel şeyler olmuyor. Beşiktaşlı geçinip, Beşiktaş’ı karalamak medyanın işi ise kolay gelsin, diyorum. Size birçok konuda kızmama rağmen, bu çerçevenin dışına koyduğum için yazıyorum. Lütfen kulak verin. Lütfen!
Ama yok, eğer o köşeleri babanızın malı gibi görüyorsanız, bir şey diyemem zaten.
Teşekkürler.




Orhan Yıldırım