Alen Markaryan: '' Harakiri '' | | Hazan ve hüzün kelimelerinin yan yana gelmesi, eylül ayının azizliğinden midir bilmem.. Lakin, 11 ve 12 Eylül dramlarına bir yenisinin eklendiği kesin ve aşikâr olduğu bilgi dahilidir. 10 Eylül Trabzonspor magibi... Üzülmez'i, Tandoı ve Nobre'yi uzun bir şişe dizmesi, aralarına da defne (!) yapraı koyması, sonra diz çöküp o şişi kendi karnına saplaması bize bir tek şeyi hatırlattı: harakiri! Mali'li hocamızın takımı mali yönden düşünüp ekenomik kullanması bir bakış açısıdır ama Beşiktaş taraftarının kendisini sevmesi, kendisinin bile anlayamayacağı maneviyat içermektedir. Dikkatine sunulur! Gecenin 02.00'sinde yüzlerce taraftarı otobüs ve minibus duraklarında kuyrukta gördüğümde, federasyonun vatanda .ları hiç umursamadıını, tamamen yayıncı kuruluşa teslim olduğunu ve paranın yine başrole soyunduğunu lanetle selam ettim. 21.45'te maç oynatmak demek, insanlara "içki için, maça öyle gelin" demek değil midir? Kapıdaki polis memurunun, şaşırmış bir vaziyette "daha kapıdan alkolsüz bir adam geçmedi" demesi, federasyonun "tav.ana kaç, tazıya tut" felsefesi değil midir? Ondan sonra küfürsüzlük politikası çizip fetva vermek ne kadar inandırıcıdır? Bu işler, orta yere çıkıp da "küfür etmeyin" demekle olmuyor. Çıplak ayaklarınızı, kor ate.ler üzerinde görmeden samimiyetinize inanmayacağız. Oysa rahmani bir eda ve samimi bir seda, Trabzon maçının 90 dakikasında gizlidir. Lütfen takdir ediniz! Ve kan tarlaları içinde umuda soyunduk. Bugün oynanacak CSKA maçı için sevda ambarlarından taştık. Kahır gecelerini unutamasak da, kırmızı gelincikleri aramaktayız beyaz kar bahçelerinde...
__________________ fb öfkemsin gs nefretimsin ! |