Mutlu Beşiktaş ufukta - Güven Taner
 

Beşiktaş'ın seksenli yılların ortalarında yeni bir kuşağa sırtını dayayışı vardı. Süleyman Seba yönetime gelmiş, o sırada Hamdi Serpil Tüzün'ün başında bulunduğu 'Özkaynak Düzeni'nin ürünü yeni bir gücü cesaretle Beşiktaş'ın hizmetine sunmuştu.

Ziya, Rıza, Fikret, Fuat, Metin, Ali, Feyyaz, Gökhan gibi geleceğine güven duyulan isimsizlerin katıldığı Beşiktaş, isimlerini Siyah-Beyazlı forma içinde yapan bu genç kuşağın sırtında bir altın devir yaşamıştı.
Kulüp hem futbolcu kazanmış, hem kasasını zenginleştirmişti. Ucuza malolmuş gençler bir yandan takımın sportif üretimini, bir yandan kendi değerlerini artırarak, Beşiktaş'a iki yönlü katkı yaptılar.
Benzeri bir durum yaşanacak gibi görünüyor şimdi Beşiktaş'ta.
Çünkü ona yönelme var. Genç bir kuşağa yatırım yapılıyor.
Teknik direktör Tigana, 'Hazırcılık' peşinde koşmuyor, hazır adamları ile, geleceğe hazırlanan adamları yanyana koyuyor. Üstelik 'geleceği olduğunu umduğu adamlar' çoğunlukta!
Bu, kendine güvenmenin bir işaretedir aynı zamanda.
Daum bunu Fenerbahçe'de başaramadı. Gençleri aldırdı ama, arkasını getiremedi.

Çok Adam Gerekli

Beşiktaş bugün çok adama gereksinim duymakta. Bunların tümünü yurt dışından getiremeyeceğine göre, iç piyasaya da yönelmek zorunda. O zaman, teknik adamın görüş gücüne dayanarak, kendi adamını kendisi yaratma peşinde koşması çok doğru. Zira 'hazır adamları' almak olanaksız gibi. Hem kulübü vermez, verse de para yetmez. Bir de şu var: Hazır adamları kendi kafana göre yuğurmak çok zor. Çoğu kez, sizin elinizde işe yaramadığını görüyorsunuz. Öyle ise gelecek gördüğünüz gence yönelmek en doğrusu.
Püf nokta, adamın geleceğinin olup olmadığını görebilmek!
Bu konuda Tigana'ya güveniyorum. Bir bakışla Gökhan Güleç'in yararlı olabileceğini yakaladı, kendini kanıtladı.
Sonra Burak, Serdar, Baki, Fahri...
Onları farklı gözlere farklı zamanlarda izleterek ölçtü biçti. Aldırdı.
Beşiktaş kadar o da riske girdi. Tutturamaz ise, kariyeri zedelenir..
Futbolda her türlü sonuç doğabilir. Yatırımlar yerine oturabilir de tutmayabilir de... Ancak işe başlarken iki sonuçla da karşılaşabilecek isek, karamsar bakmak yerine, iyimser görmek daha yerindedir.
Her biri ayrı ayrı "Bir an önce İnönü'ye çıkmak istiyorum" diyerek bir açlığı, kendini kanıtlama duygusunu ifade eden bu genç kuşak temsilcilerinin 'iş yapacağını' umuyorum.
Ve ufukta seksenli yılların pırıltılı Beşiktaş'ını görüyorum.
Kuşkusuz, devam etmekte olan transferin, özellikle yabancı kanadının yerli yerine oturtulması gerekiyor.
Orta alanda savaşçı ve topu yaratıcılıkla oyuna veren bir kesici, kanatlarda devamlılığı olan, savunması ve hücumu güçlü iki adam, forvet arkasında da koşan bir ustaya ihtiyaç var halen.
Tigana da, yönetim kurulu da bunun farkında.
Ne var ki bulup almak o denli kolay değil.
Değilse de Beşiktaş zoru başarmanın peşinde koşmalı. Görüyorum ki, koşuyorlar. Dilerim amacı yakalarlar.

Başkan Yıldırım Demirören çılgın bir Beşiktaşlı. Yeri geldiğinde nasıl çıkışlar yapıyor biliyorsunuz.
Ancak o söylemlerin yerine oturması, özellikle 'Tek büyük var, o da Beşiktaş söyleminin yerine oturması için, Beşiktaş'ın büyüklüğünü gösteren yatırımı yapmak zorunda... Benim bildiğim Yıldırım Demirören, Beşiktaş'a ve kendi adına yakışanı gerçekleştirecektir.

Bence de Tigana iyi bir yolda. Aldigi genclerden umutluyum.

umarım bu sene basarılı oluruz artık sabrımız kalmadı

Tİganada Bu Yolda İlerlİyor.sadece Sabredelİm.bİz DeĞİl Mİyİz 14 Yil Şampİyonluk Yolunda Hasret Çeken?ne Oldu Bİr Anda Sabrimiz Mi TÜkendİ?sadece 3yil Oldu.emİnİm Bu Yil Daha Farkli Olacak.yÜzÜmÜz GÜlecek.sabir,sabir,sabir...

ne olursa olsun sabır arkadaşlar bu yol gerçekten doğru her zaman tavsiye edilen fakat hiç uygulanmayan bir yöntem

yeter artık yeter şampiyonluk bize yeter ne süper kupa ne fortis kupası. şu eziklerin 100. yılda şu şampiyonluğu kapalım o bana yeter

besıktas ılklerın takımıdır 100. yılında ilk ve tek sampıyon olan takım besıktas olacaktır merak etmeyınn