Haklı çıkmak DİVAN eski başkanı Şeref Nasır, ocak ayında Matias Delgado ile yapılan erken anlaşmanın zararlarını açıklayıp tepki gösterince yönetimden hiç beklemediği bir yanıt almıştı. Yönetim, bonservisini 5 milyon euroya aldığı kendisini de yıllık 2 milyon 100 bin euro verdiği Arjantinli oyuncunun transferini eleştiren Nasır'a resmi siteden sitem dolu bir açıklama geçmişti. Aradan aylar geçti. Şeref Nasır, belki üzülerek de olsa düşüncesinde haklı çıktı! Geldiği günden bu yana üst düzey maçların oyuncusu olamayan Delgado'nun bir çırpıda bütün haklarının alınması, doğal olarak tepki almıştı. Bu futbolcunun sakatlığından dolayı ameliyat olacağını tabii ki sözleşmeyi yapanlar bilemezdi. Bu anlaşmaya imza atan başkan Yıldırım Demirören müneccim değildi. Sakatlık bu çıkıyor işte. Olan yine kulübün kaybolan milyonlarına olacak. Sözümüz bu operasyonda ödenen paralara; yoksa sözleşmenin uzatılmasına lafımız yok. Sanki adamı çok isteyen var da elden kaçırılıyor. İşte bu yanlışların bedeli bugün ödeniyor işte. Beşiktaş, yıllar sonra transferde bu kadar sıkıntılı bir dönem yaşıyor. Mehmeti Topuz ile başlayan çöküntü Nihat ile toparlanmaya çalışıldı. Ardından İsmail Köybaşı transferi bu rahatlığa rahatlık kattı. Ancak burada da ödenen rakamların açıklanmaması kafalarda soru işaretleri bıraktı. Önemli bölgelerdeki sorunlar sürüyor. En son örnek Ferrari girişimleri. Bütün Beşiktaş medyası 'bu iş bitti' diye yazmıştı. Ama son gelişmeler tatları kaçırdı. Gerek sevgilisi gerekse menajerler arasındaki sorunlar transferi çıkmaza soktu. Sezonun başlamasına kısa bir süre kaldı. Ama ortada Şampiyonlar Ligi için güven verecek bir kadro yok. Savunmaya Zapo'nun yerine yapılacak takviyenin belli olmaması, Bobo'nun gitmek istemesi, Delgado'nun yerine kimin oynayacağı veya takviye yapılıp yapılmayacağı. İbrahim Toraman ile Ekrem'in hala dönüş tarihlerinin belli olmaması. Artık Kartal için bir kambur olan alındığında bazılarının, "Büyük oyuncu ben kefilim" denen Gordon'un, önce elde kalması sonra zararına yollanması büyük sıkıntı. Michael Fink basın önünde resmi imzayı atamıyor... Gerisini siz düşünün artık. Bir de yönetimdeki çalkantılar var. Bazı yöneticilerin birbirleriyle konuşmadıkları hatta yan yana gelmemek için icra toplantılarına gelmedikleri duyumları ayyuka çıkmış durumda. Yönetimde üst düzey bir görevde bulunan bir yöneticiyi sevmeyenlerin çıkardığı safsatalar ve ailesine kadar varacak şekilde yapılan kanıtlanmamış suçlamalar hepsi kulübün negatif yanları olarak cepte duruyor. Geçmişte Gordonlar'ı, Sericler'i, Higuainler'i ve Diattalar'ı, en son Zapo ile Sivoklar'ı değerinin kat kat be kat üzeri rakamlara aldıranların unutulup gittiği bu camiada birilerinin attığı mesnetsiz iddialar yüzünden karışıklıklar çıkıyor. Yazık çok yazık. Şu güzelim iki kupayı kimse doya doya kana kana yaşayamadı. Son bir söz de taraftarın kalbi olan Çarşı'nın hayatını kaybeden Michael jackson için açmış olduğu taziye pankartıyla ilgili. Bugüne kadar ortaya koyduklarıyla hep farklıydılar. Ama bu son yaptıkları kolay kolay unutulmayacak. Hepsine bravo ne diyelim... Herkes bu taraftar gibi olsa işler böyle sıkıntılı yürümezdi. Kartal Yiğit |
Türkiye`de Saat: 16:07 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2