İbrahim Üzülmez

Farkı kapatırız

KAPTAN İbrahim Üzülmez, Antalya kampının şampiyonluk umutlarını iyice artırdığını söyledi. Maç sonuçlarının önemli olmadığını belirten tecrübeli oyuncu, "F.Bahçe ile olan 8 puan fark kapatılmayacak kadar büyük değil" dedi.



Kaynak:Fotomaç

[AyTeK54]

Beşiktaş'ın Kaptanı İbrahim Üzülmez, 21 Ocak Pazar günü BJK İnönü Stadı'nda Ankaragücü ile yapacakları ve cezaları nedeniyle seyircisiz oynayacakları Fortis Türkiye Kupası maçını kazanarak, çeyrek finale çıkmak istediklerini söyledi..



İbrahim Üzülmez, kulübün resmi internet sitesine yaptığı açıklamada, taraftarların yanlarında olmasını çok arzuladıklarını ifade ederek, ''Onlar için oynayıp, kazanacağız. Ankaragücü iyi bir takım ve devre arasında yaptığı transferlerle kadrosunu güçlendirdi. Rakibimizin iyi bir takım olduğu ilk yarıda topladıkları puanlardan da belli. Biz bu maçı kazanmayı çok istiyoruz. Bunun için pazar günü elimizden geleni yapacağız ve çeyrek finale yükseleceğiz'' diye konuştu.

Kazanmaktan başka şanslarının olmadığını kaydeden siyah-beyazlı takımın kaptanı, şunları kaydetti:

''Kendi oyunumuzu sahaya yansıtırsak istediğimiz sonucu elde ederiz. Devre arasında çok iyi bir kamp dönemi geçirdik. Bunun semeresini de ilk olarak Ankaragücü maçında göreceğiz. Biz kendimize inanıyoruz. Fortis Türkiye Kupası da bu sezonki hedeflerimiz arasında. Şanssız maçlar sonunda işimizi Ankaragücü maçına bıraktık, ama yola devam edip, tekrar kupa şampiyonu olacağız. Takım arkadaşlarımla da sürekli bu maçı ve önemini konuşuyorum. Mücadeleye motive olmuş durumdayız.''

Karşılaşmanın seyircisiz oynanacağını hatırlatan tecrübeli oyuncu, ''Özellikle bu maçta taraftarımızın yanımızda olmasını çok isterdik. Bu sezon Bursaspor ve Kayserispor maçlarını taraftarımızın desteğiyle kazanmıştık, ama yanımızda olmasalar da gönüllerinin bizimle olduğunu biliyoruz'' dedi.

MEHMET SEDEF: ''FİNAL MAÇI OLACAK''
Beşiktaş'ın genç oyuncusu Mehmet Sedef ise taraftarın olmamasının kendileri için bir dezavantaj olduğunu vurgulayarak, ''Ama bu konu daha çok hırslanmamıza ve daha iyi motive olmamıza yarıyor'' diye konuştu.

Maçın bir final niteliğinde olduğunu kaydeden Mehmet, ''Şu anda takımda birlik beraberlik en üst düzeyde. Ankaragücü'nü yenip hem kupada yolumuza devam etmek, hem de ikinci yarıya iyi bir giriş yapmak istiyoruz'' şeklinde konuştu

kartalhaber.com

[bjk19.03]

lami cimi yok alıcaksınız

[wardaw]

ya nedemek çeyrek final ya bu takımın hedefleri bukadar küçüldüyse vay halimize.

[Meric]

hepimiz istiyoruz da mühim olan sahada kazanmak

[özgür_1903]

''Memorial 11 Altın Adam'' yarışmasında Aralık ayının altın futbolcusu Beşiktaşlı İbrahim Üzülmez seçildi.

Kalyon Oteli'nde yapılan jüri toplantısında Aralık ayında savunma oyuncuları arasında yapılan değerlendirmede Beşiktaşlı İbrahim Üzülmez altın adam seçilirken, Bursasporlu Egemen Korkmaz gümüş, Fenerbahçeli Önder Turacı ise bronz adam oldu.

Toplantıda Kayserispor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam ayın altın teknik direktörü, hakem Fırat Aydınus ise ayın altın hakemi seçildi.

Gecede, daha önceki toplantılarda altın adam seçilen Bursaspor Teknik Direktörü Engin İpekoğlu, Beşiktaşlı futbolcu Gökhan Zan, Denizlisporlu Yusuf Şimşek ve Ankaragücü'nden Ceyhun Eriş'e ödüllerini Memorial Hastanesi Ortopedi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Burhan Uslu verdi.

Bu arada, Türk Spor Ajansı tarafından bu yıl ''Türkiye'nin spor yazarı'' seçilen Milliyet Gazetesi Spor Yazarı Murat Ağca da ödülünü aldı.

Öte yandan, toplantıya konuk olarak katılan Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Togay Bayatlı, Trabzonspor Kulübü Başkan Yardımcısı İbrahim Hacıosmanoğlu, antrenör Mehmet Özdilek, Kasımpaşa Teknik Direktörü Akif Başaran, İstanbul Büyükşehir Belediyespor Teknik Direktörü Abdullah Avcı ve İstanbulspor Kulübü Teknik Direktörü Naci Şensoy gazetecilerin sorularını yanıtladı.

[meral1986]

yakisir kaptanimiza bu ödül helal olsun....

[Meric]

tebrikler kaptan

[özgür_1903]

100. yıl şampiyonluğu gençlere hikaye gibi geliyorBeşiktaş'ın kaptanı olarak 2006 yılında Türkiye Kupası ve Süper Kupa'yı kaldırdı. İstikrarlı futboluyla herkesin takdirini kazanan İbrahim Üzülmez, Milli Takım'a girmeyi de başardı.
Siyah-Beyazlı takımda 100. yıl şampiyonluğunu yaşayan tek futbolcu olarak kalan kaptan Üzülmez, gazetemizin okurları tarafından da Yılın Futbolcusu' kürsüsüne çıkarıldı. Mart ayında 33 yaşına girecek olan İbrahim, hâlâ Türk futbolunun sol bekindeki en güçlü isimlerden biri. Niyetinde şimdilik futbolu bırakmak yok, 100. yıldaki şampiyonluk gibi bir sevinç daha yaşamadan da Siyah-Beyazlı formayı çıkarmak istemiyor.
Hiçbir hoca senden vazgeçmiyor. Başarının altındaki sır nedir?
Öncelikle işimi çok seviyorum. Gaziantep'ten Beşiktaş'a gelirken iki hedefim vardı. Birincisi Beşiktaş'ın değişmez futbolcusu olmak, ilk 11'de sürekli şans bulmak. İkincisi ise futbolu Siyah-Beyazlı forma ile bırakıp camiada kalıcı olmaktı. Geçen 7 yılda bunu başardığımı düşünüyorum.
Geçen 7 yıl senin için kolay olmadı herhalde?
Çok zorluklar çektim. Elinize diken batmadan gül toplayamazsınız. Bize diken batıran çok oldu. Fakat hâlâ buradayız. Acımasızca eleştiriler aldık. Ben hep bu eleştirilerden yapıcı olarak faydalanmaya çalıştım. Eleştirilerle yaşamasını öğrendim.
100. yılda Galatasaray'a attığın gol bu zorlukların aşılmasına yardımcı oldu mu?
Benim için kırılma noktalarından biriydi. Golü attıktan sonra yapılan eleştiriler bir nebze olsun kayboldu. O zamandan bu zamana bakıyorum takımdan çok gelen giden oldu. Geçen sezondan takımın yarısı değişti. Sıkı çalıştığım için Tigana takımda kalmamı istedi. Belki ben de giden birçok arkadaşla takımdan ayrılabilirdim.
Sonuçta Milli Takım'a kadar yükseldin?
Evet, çalışınca semeresini de alıyorsunuz. Sonrasında Milli Takım'a seçildim. Beşiktaş'ta olmasaydım herhalde seçilmem zor olurdu. Ben de büyük takımda olmanın avantajını yaşadım. Performansımı yükselttim.
Senin futboluna en çok hangi hoca katkıda bulundu?
Birçok ünlü teknik adamla çalıştım ama Mircea Lucescu'nun bendeki yeri ayrıdır. Futbolumu geliştirmemde Lucescu'nun payı çok fazla.
100. yılda şampiyonluk yaşamak nasıl bir duygu?
Şu anda aktif futbolcu olarak 100. yıl şampiyonluğunu yaşayan tek futbolcu benim. O mutluluğun tarifi çok zor. 100. yıl şampiyonluğunu yaşamak her futbolcuya nasip olmadı. Ben bunları takımdaki oyunculara anlatıyorum onlara hikâye gibi geliyor. Camianın kenetlenmesi herkesin birbirine desteği ve sonunda yaşanan sevinç. Şimdi bunları tekrarlamak için çabalıyoruz.
Bu kadar puan kaybında Tigana'nın etkisi nedir?
Ortada bir başarısızlık varsa sadece hoca ve futbolcuya bağlı değildir. Başarıda yönetim, malzemeci sağlık ekibi, taraftar herkes bundan faydalanıyor kendilerine pay çıkartıyorlar. Başarısızlıkta da herkesin payı var. Tigana belki Türk futbolcusunu farklı tanıdı. Profesyonel olarak gördü. Biz Avrupalı futbolcu gibi olamıyoruz. Türk oyuncunun mutlaka motivasyona ihtiyacı var. Hoca bağıracak kızacak maç öncesi analiz yapacak. Maçı anlatacak takımı motive edecek. Ben bunu savunuyorum biz profesyonel değiliz kendi kendimizi motive edemiyoruz.
Nasıl olacak bu?
Mesela Lucescu, yılların tecrübesi Zago'yu azarlayabiliyordu. Antrenman sırasında yaptığı hatalardan dolayı ona bağırıp, yapması gerekenleri söylüyordu. Türk futbolcusu bağırmaktan anlıyordu. Lucescu Türk futbolcusunun dilinden.
Lider oyuncular burada ön plana çıkmalı değil mi?
Bizim takımda lider oyuncu eksikliği yok. Fakat bu oyuncuların katkısı önemli. Bir Delgado, bir Ricardinho hatta bir Kleberson bu özelliklere sahip. Ligin ilk yarısında bir kopukluk oldu. Delgado sakatlandı. Ricardinho geç uyum sağladı. Bu genel olarak takımı etkiledi.
Kaleci Runje hatalı gol yiyor, Nobre de atamıyor...
Runje ilk geldiğinde hataları oldu ve kötü goller yedi ama sonrasında kritik maçlarda iyi kurtarışlar yaptı. Leverkusen maçında çok iyi oynadı mesela. Nobre gol atamıyor; ama Beşiktaş'a gelişine en çok sevinenlerden biriyim. Çok iyi bir forvet olduğunu düşünüyorum. Saha içinde tüm gücünü ortaya koyuyor. Rize maçında gol atınca ben ondan daha çok sevindim. Gollerini atmaya başlarsa bizi şampiyonluğa taşır.
Futbolu ne zaman bırakmayı düşünüyorsun ?
Mart ayında 33 yaşına gireceğim. Futbol bırakmak adına bende bir yaş sınırı yok. Fiziki açıdan iyi olduğum sürece oynarım. İkili mücadeleleri kaybetmeye başladıysam ve tökezliyorsam kimseye sormam bırakırım.
Futboldan sonrasını düşündün mü?
Bu seneye kadar düşünmemiştim. Futbolun içinde kalacağımı biliyorum. Önce kursa gidip hocalık yönümü geliştirmek istiyorum. Sonrasında dil eğitimi var. Eşimi İngilizce kursuna gönderiyorum, o da bana öğretir. İşin şakası bu ama bir şekilde kursa gidip öğrenmem gerekiyor.
Büyük takımlara gelen oyunculara destek gerekiyor mu?
Kesinlikle yardımcı olunması lazım. Bunu kulüp yapar, ailesi yapar, birisi mutlaka yapmalı. Büyük bir camiaya geliyorsunuz bir maçta manşetlere çıkıyorsunuz. Zaten manşet olup değişirseniz kaybolup gidersiniz. Bu nedenle profesyonel yardım şart. Belki bu oyuncuları eğitmek için öğretmen bile tutulabilir.
Şikenin çok gündeme gelmesine ne diyorsun?
Bazen saha içinde arkadaşlar bize söylüyorlar ama o tür bir şike ile karşılaşmadım hiç. Cordoba'nın üzerine çok gidildi. Şike yapacak birisi son dakikayı beklemez. Biz iyi oynadık diyoruz, o zaman niye o dakikaya kadar maçı koparmadık?
Samsun maçında bir şey yok muydu?
O maçın hakemi Cem Papila'ydı. Kırmızı kart gören oyunculardan biri de bendim. Beş kırmızı kart gördük. Ben itiraf ediyorum, bana gösterilen kart doğruydu. O kartların çoğu doğruydu. Esas problem bizim gördüğümüz kartlarda değil. Sonrasında hakemlerin aynı standardı gösterememesi. Hakemler her statta aynı düdükleri çalabilmeli.
Sen kapalıya yakın oynuyorsun, baskı oluyor mu?
Beşiktaş'ta kenarda oynamak zor. Tribünden orta sahadaki adama bağırıyorlar, adam duymuyor. Ben duyuyorum. Komik şeyler de oluyor. Devre arasında konuşup eğleniyoruz. Ama her futbolcunun kaldıracağı bir şey değil. Ben alıştım artık aldırmıyorum ama genç oyuncular çok etkileniyor.
Deli İbrahim lakabını seviyorsun herhalde?
Bunu söylemelerinden rahatsız değilim. Bunu söylemelerinin nedeni, çok hırslı olmamdır. Futbolumun da böyle olduğunu düşünmelerinden kaynaklanıyor. Onlar iyi niyetle yapıyorlar bu tezahüratı. Buradan söyleyeyim; ben deli lakaplı akıllı futbolcuyum.
Tigana takımı bu kadar hızlı gençleştirmemeliydi
Genç bir takımın kaptanı olmak zor mu?
Bunun zorluklarını sezon başından beri yaşıyoruz. Mesela Leverkusen ile oynadığımız UEFA Kupası maçını genç ve tecrübesiz bir ekip olduğumuz için kaybettik. İnönü'de zaman zaman oynamanın zorluğunu yaşadık ve bundan dolayı da maç kaybettik. Bu takımın kaptanı olarak hataları gördükçe üzülüyorum ve düzeltmeye çalışıyorum ama bir yere kadar oluyor.
Tigana'nın gençleştirme operasyonu hatalı mıydı, peki?
Tigana'nın gençleştirmeyi bu kadar hızlı ve çabuk yapmasına olumlu baktığımı söyleyemem. Kadro yüzde yüz gençleşmez. Yavaş yavaş geçiş sağlamazsanız zarara uğrarsınız. Gidenlerin tecrübelerine ihtiyaç vardı.
Gençler dolduramadı mı bu boşluğu?
Tecrübe gençlerin altından kalkacağı bir durum değil. Zamanla elde ediliyor. Gelen genç oyuncular Tigana'ya çok şey borçlu ve onlar hocanın güvenini boşa çıkarmamalı.
Ne yapması gerekiyor gençlerin?
Genç futbolcu için Beşiktaş'a transfer olmak yeterli olmamalı. Genel bir sorun bu, büyük takımlara transfer olan oyuncular bütün her şeyi hallettiklerini düşünüyorlar. Ama hiç de öyle değil forma için savaşmazlarsa birçok örnek gibi kaybolup giderler. Kendilerine hedef koymalılar. Milli Takım'a yükselme, Avrupa'ya gitme gibi hedefler koyup, bunun için çalışmalılar. Ben Beşiktaşlı, Fenerli, G.Saraylı oldum diyen oyuncu kaybeder. Takım değişiyor, hoca değişiyor, yönetimde değişiklikler olacak. Bu, sizi etkiler mi takımı? Ben hep istikrarın başarıyı getireceğine inanmışımdır. Futbolcuda da teknik adamda da yönetimde de istikrar olmalı. 10 futbolcu almakla, teknik adam değiştirmekle başarı gelmez istikrar da yakalanmaz. Teknik Adamlar futbolcularla uzun süreli çalışmalı yönetimlerde aynı şekilde. Başarılı oldu getir başarısız oldu gönder politikası hiçbir takıma faydalı olmadı.
Temel Yirmibeşoğlu

O mutluluğun tarifi çok zor. 100. yıl şampiyonluğunu yaşamak her futbolcuya nasip olmadı. Ben bunları takımdaki oyunculara anlatıyorum onlara hikâye gibi geliyor

eh bunlara hikaye gibi gelmesi doğal....