![]() | |
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
![]() | #1 | ||
![]() Üyelik tarihi: Apr 2006 Yaş: 40
Mesajlar: 4.856
Tecrübe Puanı: 25 ![]() ![]() |
Canlı yayında anneyi şok ettiler. İzlenen yöntem çok acımasızdı.. Sabah programlarında yine sömürü vardı. Canlı yayın rezaletlerine bir yenisi de Sabahların Sultanı eklendi. Seda Sayan'ın konuk ettiği anne, kızının uyuşturucu komasına girip, öldüğünü stüdyoda öğrendi. Cezaevinden çıktıktan sonra intihar eden erkek arkadaşının evine giden ve sabah burada aşırı dozda eroinden ölü bulunan Esrahan Koçyiğit'in annesi Nahide Hanım tedavi gördüğü için kızının ölümü ona söylenmemişti. Talihsiz anne, kızının öldüğünü, tekerlekli sandalye ile getirildiği canlı yayın stüdyosuna girmeden bir dakika önce öğrendi ve gözyaşlarına boğulup, feryat etmeye başladı. Arif Verimli'nin müdahalesiyle acılı anne güçlükle kendine geldi. Sabah'tan Yüksel Aytuğ uyuşturucuya karşı yapılan bu programı destekledi yöntemi 'acımasız' bulduğunu Kaş yaparken göz çıkarmayalım sözleriyle özetledi. Aytuğ Sayan'ın işte bu sözlerle eleştirdi: "Acılı anne daha önce de "Bir Eroinmanın Annesi Olmak" adlı kitabı nedeniyle Seda Sayan'ın programına katılmış ve uyuşturucu müptelası kızını, düştüğü karanlık kuyudan kurtaracağını söylemişti. Ama ne yazık ki başaramadı. Kadının omuzlarında bu vicdani sorumluluk varken, üstelik tedavi görüyorken ve stüdyoda yaşayacağı psikolojik travma hesaplanmadan, her şeyin "sıcağı sıcağına" milyonların önünde konuşulması ne kadar doğruydu? Nahide Hanım, acısı biraz hafifledikten sonra, yani birkaç gün sonra stüdyoya konuk edilse, ne kaybedilirdi ki?" Sizde benim gibi protesto etmek istiyorsanız. yapmanız gereken belli.Linke tıklayın. | ||
![]() | ![]() |
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
![]() | ![]() |