|  30-10-2009, 16:21 | #1 | 
  | ∂υмαη ѕα∂є¢є ∂υмαη 
				  Üyelik tarihi: Jun 2009 Yaş: 48 
					Mesajlar: 1.883
				 |  |   akşam hüznü ... |  |  
   kaplanben sana tutsağım
 düşmedim itilmedim
 gönüllü girdim kafesine
 gözlerinin şavkında gördüm ölümümü
 ey aşk sen bana kalleş ben sana kardeştim! ! !
 sende ölmeye geldim
 kardeş kanında yıkanmaya
 kaplan öldür beni
 toprağa değil sana gömülmek isterim….
  Sevgilim, işte eylül Ve işte senin usul usul seğiren yüzün.
 
 Zaman ki sonsuzdur
 Bitmemiş şiirler gibidir.
 
 Bazı hüzünleri
 Bazı nehirleri tutup anlatmak gibidir.
 
 Biz ki zamanı tırnak arasına alıp yaşadık
 (İsteğin bulanık kıyısında).
 
 Bundan değil midir bizim aşkımızda
 Sürekli bir akşam hüznü vardır.
  ben hayatta en çok seni sevdim sen çıkıp yeldin, geldin ya yeğin gündüzler gece oldu, geceler gündüz güneş tabakta turunç, ay gölde tavus    ben hayatta en çok seni…  şimdi kim özür dileyecek kuşlardan, kim hangi dal, hangi mavi...  Çıkar beni kendinden kalansız olsun bu ayrılık !  Adı yalnızlık…   Adı hüzün…   Adım adında başka bir şey…  
 
 şimdi herkese iyiliği dokunan bir gülümseme suratımda;
 kime sövsem sevdiğim oluyor
 kimi sevsem el..!
 ister çocukluk de,
 ister delilik..
 
 
 ben herşeye..
 ben herkese..
 ben sana rağmen seni seviyorum..!
  Çocuk... 
Sil yüzünden tüm yalanlarını bu şehrin.  
Topla kalbini cadde cadde, sokak sokak...  Kazı ayak izlerini birer birer gri kaldırımlarından... 
Bakma yüzlerine hiç...  
Görme onları...  Çocuk bu kez ağlama... 
Bu kez git.  
Gölgeni, ismini sil yavaş yavaş...  Giderken bu kentten tükür yüzüne yalnızlığının... 
Kalbini, kendini sök yavaş yavaş...  
Giderken bu kentten sakın ağlama sus... 
 Unut!
 Ne yaptı sana!
 Unut!
 Ne söyledi!
 Unut!
 Ne varsa vazgeçtiğin...
 
 Yüzünde korkularla...
 İçinde çığlıklarla...
 Kalbinde simsiyahlar…
 Nereye gidiyorsun?
 
 Hep bu şarkılarla...
 Kıymetsiz dualarla...
 Utanmaz bir yağmurla…
 Nereye gidiyorsun?
 
 Yolları, duvarları geç yavaş yavaş...
 Giderken bu kentten bir piç gibi bırak yalnızlığını...
 Ve o siyah saçlarını kes yavaş yavaş...
 Giderken, terk ederken savur yüzüne yalnızlığının...
 
 Çocuk...
 Her vedanın ardında bir bekleyeni vardır kimsenin bilmediği...
 Ve her gözyaşının altında bir dua kimsenin duymadığı...
 Çevir gökyüzüne başını...
 Bakma arkana!
 Daha sert basa basa, daha güçlü!
 Anlat bu kara şehrin yollarına ak adımlarınla!
 Gitmek yenilmek değil kazanmak da!
 Gitmek gitmektir işte...
 Hepsi bu.
				__________________  
 Hayat Bu İşte!Kanatlanıp Gitmek Dururken..
 Dört Duvar İçinde Hapsolursun..
 Yaşamak İçin Bir Neden Ararken..
 Ölmek İçin Bulursun..
 
 ..derin..  
 
 üf..
 | 
  |   |   |