Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Taraftar > Gündem Dışı > Sağlık

Sağlık Bu Bölümde Sağlık Hakkında Bilgiler bulunur.

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 01-03-2007, 06:01   #1
 
xarizma - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Yiyecekler & İçecekler & Sağlığımız

Dünyanın en faydalı içeceği: Süt

Bir “yaşam mucizesi” diye nitelenebilecek kadar büyük besin değerine sahip olan sütün, insan yaşamındaki yeri insanlık tarihi kadar eski.

Süt içerdiği bol miktarda kalsiyum ve vitaminlerle birçok hastalığı önler, hatta tedavi eder. Bu yüzden uzmanlar, sağlık açısından mutlaka süt tüketimine önem verilmesi gerektiğinin altını çiziyorlar.

Süt binlerce yıldır insan vücudunun en fazla ihtiyaç duyduğu içecek olmayı sürdürüyor.

Bebeklik ve çocukluk döneminde süt tüketimi
Dünyanın en yararlı içeceği süt, insanların doğumlarından itibaren aldıkları ilk besin. İlk günlerinde annelerinin sütüyle beslenen bebeklere, daha sonraları hem anne sütü hem de hayvan sütleri verilir. Süt, bebeklerin narin vücutlarını sağlamlaştırır, güçlendirir.
Çocukluk döneminin ilk birkaç yılı, bir çocuğun gelecekteki sağlıklılığı üzerinde hayati bir önem taşır. Gıdalar ve gıdaların önemli besin öğeleri, kuvvetli kemik ve diş, sıkı kas ve sağlıklı doku oluşturmaya yardım eden maddelerdir.
Süt, memeden kesilen çocuğun gıdasının önemli bir parçası olmaya devam eder. İki yaşın altındaki çocuklara tam yağlı süt verilmesi gerekir. Çünkü sütteki yağın sağlayacağı enerji ve vitamin A’ya ihtiyaçları vardır. 2 yaşından sonra daha çeşitli gıdalarla beslenmeye başladıklarından diyetlerine yavaş yavaş yarım yağlı süt girebilir.
Ergenlik çağında besinlere ihtiyaç oldukça yüksektir. 12-15 yaşları arasında erkek çocukları daha hızlı büyür ve yılda 10 cm’ye kadar uzayabilir. Büyüme hızı kızlarda biraz daha azdır.

Gençlerde süt tüketimi
Gençler için sağlıklı bir beslenme düzeni, mümkün olduğunca besleyici değeri yüksek olan çeşitli gıdaları içermelidir. Kemiklerin büyüme ve gelişmesine bağlı olarak ergenlik çağında kalsiyum ihtiyacı artar.
Günde 500 ml. süt veya eşdeğer miktarda peynir-yoğurt, gençlerin kalsiyum ihtiyacını karşılar. Küçük bir kâse yoğurt veya küçük bir parça peynir, bir bardak sütün yerine geçebilir.
Süt aynı zamanda, enerji, protein ve çeşitli vitaminleri de sağlar ve yemek arası içecek olarak dişleri de korur.

Yaşlılık döneminde süt tüketimi
Süt ve süt ürünlerini uyumluluğu, çeşitliliği ve besleyici olması bu ürünü yaşlılar içinde değerli kılar.
Yaşlı kimselerin besin ihtiyaçları genellikle daha genç yetişkinlerin ihtiyaçları ile benzer ve vitamin D dışında 65 yaşın üzerindeki kişiler için spesifik bir tavsiye yoktur. Enerji alımı azaldığında, diğer besinlerin alımı da düşer ve yetersiz beslenme riski artar. Çeşitli besinleri baz alan dengeli bir diyet önem taşır.
Süt ve süt ürünleri gıdalara ilgisini kaybeden kişiler için özellikle önemlidir. Süt çeşitli gıdalarda çeşitli pişirme şekilleri ile kullanılabilir. Soslarda, puddinglerde, kahvaltılarda veya soğuk ve sıcak içeceklerde kullanılabilir. Süt ve peynir besleyiciliği arttırmak için diğer gıdalara eklenebilir (çorbalar, püreler gibi).

Yararları
Kemik erimesini önler.
Mikrobik enfeksiyonlara karşı etkilidir.;
İshali tedavi eder
Mide rahatsızlıklarını giderir.
Sindirim sistemini düzene sokar.
Ülseri önler.
Beyine enerji verir.
Diş çürüklerini önler.
Kronik bronşiti önler.
Tansiyonu düşürür.
Yağsız süt, kolestrolü düşürür.
Kanserin önlenmesine yardımcı olur.

21 Mayıs Dünya Süt Günü
--------------------------------------------------------------------------------
Kaynak: Sütaş
xarizma Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-03-2007, 06:01   #2
 
xarizma - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Domates suyu prostat kanserine karşı

Araştırmalar domates suyunun prostat kanseri riskini azalttığını gösteriyor.

Likopen açısından zengin bir besin olan domatesin, prostat kanseri riskini azalttığı öne sürülüyor. Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Sevinç Yücecan, Domatesin bu yararlı etkisinin, içerdiği çeşitli karotenoidlerin, C vitamininin, polifenolik bileşiklerin kompleks etkileşimlerinin sonucu olabileceğini vurguluyor.

Amerikan Journal of Nutritional Science dergisinde yayımlanan araştırmanın sonuçlarına göre, domateste bulunan Likopen, prostat kanseri riskini önemli ölçüde azaltıyor.

Yaklaşık 47 bin yetişkin erkek üzerinde yapılan araştırmada, haftada 2-4 porsiyon taze domates tüketenlerde prostat kanseri riskinin, hiç tüketmeyenlere oranla % 26 oranında azaldığı gözlemlendi. Araştırma sonuçlarına göre haftada 10 porsiyondan fazla domates ve domates suyu tüketenlerde prostat kanseri riski, haftada 1,5 porsiyon tüketenlere oranla %35 oranında azalıyor. Bol miktarda likopen alan erkeklerde, düşük dozda alanlara kıyasla prostat kanser riski % 21 oranında düşüyor. Bir su bardağı domates suyu 53 kkal, 23,377 mcg likopen ve 2009 mcg beta karoten içeriyor. Domates, likopenin yanı sıra, C vitamini, folik asit, alfa tokoferol, potasyum gibi besin öğelerini, diğer karotenoidleri ve polifenolik bileşikleri de içeriyor.

SAĞLIKLI BİR YAŞAMIN ANAHTARI SEBZE, MEYVE VE MEYVE SUYU
Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Sevinç Yücecan, bol domates ve domates suyu tüketmenin insan sağlığı üzerindeki olumlu etkilerine değinerek şunları söyledi:

“Domates, karotenoidlerden özellikle Likopen açısından çok zengin. Araştırma sonuçları Likopen’in antioksidan etkisinin çok kuvvetli olduğuna işaret ediyor. Bu nedenle Likopen açısından zengin bir besin olan domatesin, prostat kanseri riskini azalttığı öne sürülüyor. Domatesin bu yararlı etkisi, içerdiği çeşitli karotenoidlerin, C vitamininin, polifenolik bileşiklerin kompleks etkileşimlerinin sonucu da olabilir. Beslenme sırasında alınan antioksidan vitaminler ve antioksidan özellikler gösteren bileşiklerin en iyi kaynakları sebze ve meyveler. Farklı sebze ve meyveler farklı besin bileşenlerinden zengin oldukları için, sebze, meyve ve bunlardan elde edilen sebze ve meyve sularının tüketiminde çeşitlilik sağlanması önemli.”
xarizma Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-03-2007, 06:02   #3
 
xarizma - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Haftada iki kez dondurma serbest

Beslenme uzmanları haftada iki kez dondurma tüketimini öneriyor, özellikle çocuklarda kalsiyum ihtiyacının karşılanmasınında tavsiye edilen dondurmanın seçiminde üretim esnasında yapılanlar büyük önem taşıyor.

Memorial Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Seçil Kenar, dondurmanın faydalarını, ne kadar tüketilmesi gerektiğini ve seçiminde dikkat edilmesi gereken noktaları anlattı...

DONDURMAYI NE SIKLIKLA TÜKETMELİSİNİZ?
Yaz aylarının vazgeçilmez tatlarından biri de rengarenk dondurmalar! Fakat yemeden önce genellikle “Acaba kilo alır mıyım?”, “Diyetimi bozar mı?”, “İçeriğindeki katkı maddeleri sağlığa zararlı mı?” gibi birçok soru akılları karıştırır. Dyt. Seçil Kenar dondurma yemeden önce kafanızı karıştıran bu soruların yanıtını verdi:
“Dondurmanın yapımında süt ve süt ürünlerinin yanı sıra şeker, glikoz şurubu gibi tatlılık verici maddeler, bitkisel yağ ve/veya süt yağı, çeşidine göre çikolata, kakao, meyve, fındık/fıstık, karamel gibi besinler, sahlep, kıvam verici, doğal ve doğala özdeş aromalar bulunur. Yüksek miktarda süt içermesinden dolayı besin değerleri açısından zengindir. Dondurmada protein, karbonhidrat ve yağın yanı sıra A, B, C, D ve E grubu vitaminlerle birlikte kalsiyum, fosfor, magnezyum, sodyum, potasyum, demir ve çinko gibi mineraller de bulunuyor. Kilonuzu etkilemesi, günlük tüketilen kalori miktarı ve harcanan enerji miktarı ile ilişkilidir. Dondurmanın kalori değeri diğer baklava, pasta gibi hamurlu tatlılara oranla çok daha düşüktür. Eğer sağlıklı ve dengeli besleniyorsanız ve egzersizinizi yapıyorsanız dondurma tükenmenizde hiçbir sorun yoktur”

HAFTADA 1-2 KEZ ÖNERİLİR
“Sağlıklı ve dengeli bir beslenme programında haftada 1-2 kez dondurma tüketimi önerilebilir. Önemli olan besinlerin tüketim sıklığı ve miktarının ayarlanarak beslenme programına konmasıdır” diyen Dyt. Kenar, özellikle çocuklarda fazla olan kalsiyum ihtiyacının karşılanmasında ve enerji açığı olan çocuklarda dondurma tüketimini önerdiklerini belirtti.

DONDURMA SEÇİMİNE DİKKAT!
Dondurma seçiminde ve tüketiminde dikkat edilmesi gereken noktaları Dyt. Seçil Kenar şöyle anlattı:
“Süt mikroorganizmaların kısa sürede üreyebileceği ve bireyde ciddi sağlık problemlerine sebep olabilecek bir besin öğesi olmasından dolayı dondurmanın mutlaka pastörize sütten yapılmış olması gerekiyor. Üretim esnasında gıda maddeleri tüzüğüne uygun olan katkı ve renk vericilerin kullanılması, uygun paketleme ve etiketlemenin yapılmış olması, üretim sonrası dağıtımının soğuk zincire uygun yapılması büyük önem taşıyor”


--------------------------------------------------------------------------------

DONDURMANIN TARİHİ
Dondurma ilk olarak 3000 yıl kadar önce, Çinliler tarafından üretilmiş. 1777 yılında ABD´ye sıçrayan dondurma üretimi, 19. yüzyılın ortalarına kadar sadece evlerde üretilen bir yiyecek olmuş. Modern dondurmacılığın temelleri 1851 yılında, Jacob Fussell´in Baltimore´da kurmuş olduğu ticari dondurma tesisiyle atılmış. Bu tarihten sonra dondurma sektöründe hızlı bir gelişme gözlenmiş. Bu gelişme o kadar hızlı ve güçlü olmuş ki, bazı beslenme uzmanlarınca 20. yüzyılın ikinci yarısı “Dondurma Çağı” olarak adlandırılmış.

İkinci Dünya Savaşı´nın sona ermesiyle, dondurma üretimi çok daha uygun ortamlarda gerçekleştirilmeye başlayınca, günde yaklaşık yüz ton dondurma işleyebilecek kapasitede dev tesisler çıkmış ortaya. Çeşitlilikte büyük artış kaydedilip, maliyetin de aşağı çekilmesiyle, önceleri lüks bir tüketim maddesi olarak nitelendirilen dondurma, her mevsim, her yerde tüketilen bir damak tadına dönüşmüş.


--------------------------------------------------------------------------------

TÜRKİYE’DE HALA AZ TÜKETİLİYOR
Dondurmanın Türkiye’de bir sektöre dönüşmesi ise son 25 yıla dayanıyor. Yapılan istatistikler, Türkiye´de dondurma tüketiminin hala çok düşük olduğunu gösteriyor. Yıllık dondurma tüketimi, Avrupa´da yaklaşık olarak 17 litre iken, Türkiye´de bu rakam 1 litreyle sınırlı kalıyor.
xarizma Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-03-2007, 06:02   #4
 
xarizma - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Kekik, birçok derde iyi geliyor

Uzmanlar, kekik otunun yapısında bulunan minerallerinden dolayı birçok sağlık probleminin çözümünde etkili olduğunu belirtiyor.

Kolesterol düşürülmesinden, sara krizini önlemeye ve ağrıların tedavisine kadar bir çok işe yarayan kekik, baharat özelliğiyle de yemeklerde kullanılıyor.

Yaygın olarak lezzet arttırıcı baharat olarak sofralarda kullanılan kekik otunun, birçok sağlık problemine iyi geldiği bildirildi. Halk arasında “tahtacı otu”, “güvey otu” ve “pervane otu” olarak adlandırılan kekiğin; kolesterolü düşürdüğü, sara krizin önlediği, mide, karın ve başağrılarında etkili olduğu, ani spazmları çözdüğü ve ergenlik sivilcelerinin tedavisinde etkin rol oynadığı belirtildi. Uzmanlar, kekik otunun ve kekik otundan yapılan çay ve
yağların dikkatli ve ölçülü kullanılması halinde, birçok sağlık problemini kendiliğinden çözdüğünü vurguladı.

İşte kekik otuyla yapılabilecekler ve çeşitleri:

Kekik çayı:
Kekik çayı sindirim sistemi üzerinde son derece etkilidir. Sindirimi kolaylaştırma, mide rahatsızlıklarına iyi gelme, iştah açma özelliğiyle öne çıkan kekik çayı, ayrıca adet kanamalarını dengeler, kramplı adet ağrılarına iyi gelir, organizmayı güçlendirir ve ergenlik sivilcelerini engeller.

Kekik yağı:
Sızma zeytinyağı ile birlikte kullanılan kekik yağı, ağrının olduğu bölgeye masajla birlikte uygulanırsa acıyı dindirir ve ağrının yayılmasını engeller.

Kekik suyu:
Bağırsaklardaki parazitlerin düşmesini sağlar. Yatıştırıcı özelliği vardır. Spazm çözücüdür, organizmanın düzenli çalışmasını sağlar. Mide için son derece faydalıdır. Kolesterolü düşürür. Böbrek ve kum taşlarında iyi sonuç verir. Ağız, diş ve boğaz iltihaplarında gargara yapılırsa iyileştirici etki sağlar. Sara krizini önler. Vücuttaki fazla yağların yakımında etkilidir. Mide, karın ve baş ağrılarında etkilidir.

Kaynaklar: www.HaberSaglik.com
www.maksimum.com
xarizma Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-03-2007, 06:03   #5
 
xarizma - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Bir salkım üzümle gelen sağlık

Bir kilogram üzümün, içerdiği besin değerleri açısından, 1.150 litre süte, 390 gram ete ya da 1.2 kilogram patatese eşdeğer olduğu belirtildi.

Kanser oluşumunu önleyen, kalp krizi riskini azaltan üzüm, güneş ışınları, stres ve sigara nedeniyle bozulan cildin güçlenmesini de sağlıyor.

Selçuk Üniveversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeki Kara, kalori değeri yüksek olan üzümün, kalsiyum, potasyum, sodyum ve demir yönünden zengin olduğu gibi, A, B1, B2, ve C vitaminleri açısından da önemli bir besin kaynağı olduğunu belirtti.
Bazı karaciğer hastalıkları ile kansızlığın tedavisinde etkili olan üzümün, yüksek tansiyonu kontrol altında tuttuğunu ifade eden Kara, “İçerdiği meyve asitleri ve lifli yapısı ile mideye zarar vermeden, böbrek ve bağırsak sisteminin çalışmasını düzenler. Kanın temizlenmesine yardımcı olan bu şifa kaynığı meyve, doğum kontrol hapının yan etkilerini azaltır” dedi.
Kara, yüksek kalori içeriğine karşın, çok düşük miktarlarda yağ ve protein içerdiği için ideal bir diyet besini olan üzümün yağların erimesine yardımcı olduğunu anlattı.
Bir kilogram üzümün, içerdiği besin değerleri açısından, “1.150 litre süt, 390 gram et ya da 1.2 kilogram patatese eşdeğer olduğunu” dile getiren Kara, şunları söyledi:
“Bir salkım üzüm, beyin hücrelerini zinde tutar. Üzümün, özellikle de renkli üzümlerin kabuğunda bulunan resveratrol isimli madde, hücre yenileyicidir. Bu madde tümör oluşumuna izin verebilecek hücre içi molekülleri etkileyerek kanser oluşumunu engeller. Kanser oluşumunu önleyen, kalp krizi riskini azaltan üzüm, güneş ışınları, stres ve sigara nedeniyle bozulan cildin güçlenmesini sağlıyor. Üzüm, ciltteki yaşlılık lekelerini ve kahverengi lekeleri de azaltır.”

VİRÜSLERE KARŞI DİRENÇLİ YAPIYOR
Vücudu virüslere karşı dirençli hale getiren, alerji ve kireçlenmelerde iltihabı önleyen üzümün, kozmetikte yaygın olarak kullanıldığını belirten Kara, “Üzümün hücreleri koruyan zengin maddeler içerdiğini keşfeden kozmetik dünyası, içinde üzüm özü bulunan yüz ve vücut kremleri, dudak koruyucuları ile hem cildimizi koruyan hem de güzelliğimizi besleyen ürünler üretiyor. Üzümde ve üzüm çekirdeği yağında bulunan cildi kuvvetlendiren güçlü nem tutucular, cildi besliyor” dedi.
Amino asitler, B vitaminleri, mineraller, potasyum, magnezyum ve demir içerdiği için bağışıklık sistemini kuvvetlendiren üzümün, içerdiği doğal fruktoz sayesinde vücudun harcadığı enerjinin kısa sürede depolanmasına yardımcı olduğunu anlatan Kara, içeriğindeki magnezyumun, vücuttaki asit-baz dengesini sağlaması nedeniyle iş verimliliğini de artırdığına dikkati çekti.
xarizma Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-03-2007, 06:03   #6
 
xarizma - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Yumurta alerjisine dikkat!
Besin alerjilerinin yüzde 30’unun yumurtadan kaynaklandığı, alerji belirtisi görülmesi halinde acilen doktora başvurulması gerektiği bildirildi.

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim ÜyesiYrd. Doç. Dr. İskender Yıldırım, insan sağlığını tehdit eden etkenlerden birinin de çeşitli nedenlerdenkaynaklanabilecek besin alerjileri olduğunu belirtti.

Besin alerjilerinin kusma, kaşıntı, döküntü, egzama ve hırıltılı solunum gibi belirtilerle ortaya çıktığını kaydeden Yıldırım, alerji konusunda özellikle yumurtaya dikkat edilmesi gerektiğini ifade ederek, şöyle konuştu:

“Yumurtanın özellikle akı, küçük ve yetişkin insanlar için besin alerjisine neden olabilmektedir. Yumurta, besin alerjilerinin yüzde 30’luk bir oranla en yaygın sebeplerinden biridir. Yumurtaya karşı alerjik reaksiyonların görülme sıklığı çocuklarda erginlere göre daha fazladır.”

Yıldırım besin alerjisinin gerekli önlemlerin alınmaması durumundaciddi hastalıklara hatta ölümlere bile neden olabileceğini belirterek,”Tedavisi yapılmadığı takdirde ölümlere dahi neden olabilen besin ale
xarizma Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 03:22 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580