|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
27-02-2008, 14:15 | #1 | ||
Banned Üyelik tarihi: Jan 2008 Yaş: 39
Mesajlar: 1.503
Tecrübe Puanı: 0 |
Haydi tuval başına Herkes kendi paletiyle Çağırılmadık renk kalmayacak Sen Sendeki yabancıyı sobele Ahmet Günbaş --------------------------------------------- Bana benzeyen bir başkası var içimde. Ne zaman karşılaşsak, girmeye cesaret edemediğim o ıssız, karanlık sokaklarda kaybolan biri. Ona kadar sayıyorum…Elma dersem çık armut dersem çıkma…Avazım çıktığı kadar bağırıyorum: Elma!... Önüne kattığı sararmış, kızıllaşmış yapraklarla sokağın başından koşarak geliyor rüzgar. Gittikçe derinleşen boşluk hissi… Kocaman bir parmağın hiç durmadan kazdığı…Karanlık kuyunun ağzından eğilip bağırıyorum, sesim kuyunun duvarlarına çarpıp yükselerek kulaklarıma geri dönüyor: Armut!... Ellerim uzuyor, kuyunun dibini yokluyor, sonra bomboş geri geliyor. İçimdeki yabancıyı sobeleyemiyorum…sobelemiyorum…sobelersem o yumacak gözlerini, ben saklanacağım. Kimse kalmayacak tuvalde. Bana benzeyen yeni birini resmetmeliyim. Tuvalden çıkıp yapamadıklarımı yapacak, söyleyemediklerimi söyleyecek, içimdeki yabancıyı söküp atacak. Taş olup rüzgar olup toz olup dünyanın kalbine sızacak. Gördüklerinden sözcüklerine yansıyan hayatı sevebilecek. Paletimi alıp tuvalimin önüne geçiyorum. Bol sarı sıkıyorum paletimdeki boşluklardan birine. İrili ufaklı yapraklar uçuyor fırçamın ucundan tuvalime. Neden mi sarı? Gidenin rengiymiş çünkü. O yüzden taksileri sarıya boyuyorlarmış, lacivert derinliklerde kaybolmayan tek renkmiş, o yüzden dalgıçların paletleri sarıymış. Benim de sarıkanatlarım varmış zaten. Bir gün ondan uzaklaşsam da hiç kaybolmayacakmışım. Yörüngesinden çıkıp evrendeki boşluğa doğru kayan ve yaşam ile arasındaki mesafe gittikçe artan bir gezegen gibiyim. Duvarlar üzerime geliyor, ellerim uzuyor yine çıldırıyor muyum? Ayaklarımı milyonlarca karınca ısırıyor, nefes almakta zorlanıyorum, ölüyor muyum? Gözlerimi tuvalimdeki lacivert derinliklerin içinde uçuşan yapraklara açıyorum. Sonbaharın sarısı sızıyor içime. Bu son resmi de bitirmeliyim. Tuvalin ortasına kahverengi botu olan bir ayak resmediyorum. Yaprakların çıtırtısı geliyor kulaklarıma… | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |