|  |  | 
| Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | | 
|  23-03-2008, 12:37 | #1 | ||
| Banned  Üyelik tarihi: Nov 2007 
					Mesajlar: 9.862
				 Tecrübe Puanı: 0   | 
 Mardin  Şehrin dışındaki  atölyelerden murç sesleri geliyor. Çocuklar, yok olmaya  yüz tutmuş bir sanatın icrasında; Mardin taşına şekil veriyor; taş üstüne  Davud'un yıldızını, Müslüman'ın celilesini, Sümer'in göz damlasını  işliyor. Bir başka mahallede  telkari ustaları, torunlarına gümüşü tel tel edip işlemeyi  öğretiyor. Mimarlar Odası, eski  kentin tarihi dokusunu bozan 300 beton yapıyı temizlemenin yolunu arıyor. Oda  Başkanı Yılmaz Altındağ, kente bir mimarlık fakültesinin yakışacağını  söylüyor. Cercis Murat  Konağı'nda harika bir mutfak atölyesi kuran Ebru Baykara, Mardin yemekleri  kitabını çıkarmaya hazırlanıyor. Bir grup gönüllü,  Mardin müziğini yaşatmak için örgütleniyor. Mahalli kültüre  saygılı bir mimarın elinde Türkiye'nin en güzel otellerinden birine dönüşen  Erdoba Konakları'nda yer bulunmuyor. AKP, o sempatik  mimarı il başkanı yapıyor. Şeyhmus Dinçel, bir yandan Mardin için proje üzerine  proje geliştirirken, öte yandan 1932'de, 640 yıllık mekanı Mardin'den Şam'a  nakledilen Süryani patrikhanesinin yeniden anavatanına dönmesi için kulis  yapıyor. Mardin'de bir patrik, sadece kentin değil, tüm bölgenin kaderini  değiştirebilir. Bu arada "Safran  Manastırı" Deyrülzafaran restore ediliyor. Kırklar Kilisesi'nin  yazar piskoposu Gabriel Akyüz, son birkaç yıldaki açılım sürerse Türkiye'den  Avrupa'ya göçen 200 bin Süryani'nin çoğunun döneceğini tahmin  ediyor. Bu yaz dönmeyi  planlayan Süryaniler, Midyat'ın köylerinde villa tipi taş evler yaptırıyor. Bir  Yezidi köyü kuruldu bile... Güvenlik gerekçesiyle  boşaltılan 129 köyden 120'sine dönüş izni verildi. Valilik tümüne çimento  yardımı yaptı, hanelerini onarsınlar diye...  Mülkiyeli vali Temel  Koçaklar ve eşi Sebahat Hanım, Mardin'i ayağa kaldırmak için 4 yıldır inanılmaz  bir enerjiyle çalışıyor. Geçen yıla kadar  şehri izlerken, kışla duvarından hemen göze çarpan dev "Jandarma" yazısı  silinmiş. Kaledeki askeri  tesisin sınırları içinde kalan Hızır Aleyhüsselam adına yapılan yatır  onarılmış. Doktorlar, son tıp  balosunda vali ve askeri yetkililerin Kürtçe - Arapça türküler eşliğinde halay  çektiğini övgüyle anlatıyor. Eğitim - Sen Şube  Başkanı Enver Ete, bu ay açılacak Kürtçe dil kursuna 1000'in üzerinde ön kayıt  yapıldığını, KESK eylemlerinde de artık sorun yaşanmadığını  söylüyor. Mardin çevresini  kaplayan üzüm bağları, şarap üretimi için milyon dolarlık yatırımın  habercisi... Şehrin sadece 600  yatağı var ve THY, akılalmaz bir kararla tam sezon arifesi, uçuşları durdurdu;  yani Mardin'e gitmek de, gidince kalmak da zor. Buna rağmen şehir turist  kaynıyor. Pansiyonculuk teşvik ediliyor. Müze görevlisi,  güleryüzlü rehber Bülent Erdolu İngilizce öğrenmenin yolunu  arıyor. Yeni Mardin  sinemasında son vizyon filmleri oynuyor. 20 sene terörün  kuşattığı bir kent, barışla tozu alınan bir pırlanta gibi parıldıyor. *  *   * Yıllar yılı terör  olaylarını izlemeye gittiğim Güneydoğu'ya bu kez Tarih Vakfı'nın Anadolu'yu  gezen "İnsan Hakları" sergisi ve bu proje için hazırladığımız "Önce İnsan"  belgeselinin Mardin gösterimi için gittim. Serginin afişlerini polislerin  astığını öğrendim. Söyleşi yapacağım  salon tıklım tıklım doluydu. Mardin gözlemlerimi onlarla paylaştığımda herkesin  en az benim kadar yarına umutla baktığını fark ettim. Taşın ve inancın  şehri, kaybolan yıllarına inat, elbirliğiyle yaralarını  sarıyor. "Anadolu'nun Kudüs'ü"  bir mucize arifesinde kıpırdıyor. Yukarı Mezopotamya,  bir arada kardeşçe yaşadığı dönemlerin tadını yeniden  keşfediyor. İlk kez bölgeden  böylesine umutla dönüyorum. Başım gözüm üstüne  Mardin; başım gözüm üstüne... | ||
|   |   | 
| Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın | 
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| 
 |  | 
|  |  |