non pasaran Bir koridor gibi "çın çın" öten daracık sokaktan, ayaklarını vura vura uluslararası birlikler geçiyordu. Kimler yoktu ki aralarında; uzun saçlı aydınlar, inatçı komünistler, Nietzsche bıyıklarıyla yaşlı, sovyet filmlerindeki jönleri andıran yüzleriyle genç Polonyalılar, kafası tıraşlı Almanlar, Cezayirliler, bunların arasına yanlışlıkla karışmış İspanyollar denebilecek İtalyanlar, Hiçkimselere benzemeyen İngilizler, Maurice Torres'e ya da Maurice Chevaulliere'e benzeyen Fransızlar. Hepsi de çelikleşmiş, dimdik. Kışlalarına yaklaşıyorlardı ya, birden marş söylemeye başladılar. Ve yeryüzünde ilk defa olarak, savaş düzeninde yürüyen her ulustan karmakarışık bir sürü adam, "Enternasyonel"i bir ağızdan söylemiş oldu. Kimselere nasip olmayan böylesi bir kardeşleşmenin görkeminden titredi Madrid. Coşkuyla fısıldadı tek bir ağız gibi: "Bizimle savaşmaya, bizimle ölmeye gelmişler." Onların dil sorunu yoktu. Dünyayı yaratan ellerinden tanırlardı birbirlerini. "Non Pasaran" sır değildi onlar için, ve hangi dilde verilirse verilsin anlarlardı hücum komutunu. Yüzlerini bile görmedikleri İspanya işçi ve köylüleri için, aynı kahramanlık ve sadelikte öldü onlar, öldüler haykırarak: "Diz çökerek yaşamaktansa ayakta ölmek yeğdir" EarthQuaker |
hem fabriklara hemde toprak herşey emekçinin malı bu kavga en sonunvu kavgamızdır artık ENTERNASYONELLE kurtulur insanlık sağol yoldaş... |
Hizmet ediyorum, hizmet ediyorsun, hizmet ediyoruz, işte bu "yönetenlerin" iki yüzlü ezgisidir. Ve ilk sahibi, ilk hizmetkar olanların vay haline. Dürüsttürler, başkalarına karşı yumuşak başlıdırlar, kum taneleri birbirine karşı da dürüst ve yumuşak başlıdırlar. kimsenin onlara bir kötülük yapmaması için, başkalarına karşı çok ince davranır ve iyilik yaparlar. Güçten ve canlılıktan yoksun oldukları için hizmet severlerdir. Sonuç olarak "korkaklığa" erde m derler. |
Türkiye`de Saat: 22:20 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2