![]() |
yanılsamalar deforme edilmiş eski bir şarkı fısıldar şeytan; benzemez kimse bana nedir aslolan? şeytan sofrasına oturup şeytana mı uymalı? mey mi içmeli onunla? onun dediklerini mi duymalı? ya da ; meyilli mi olmalı bencillikten sencilliğe? hem terfi etmiş olur muyum o zaman? telafi edilmiş olurmu yanılsamalar? ruh mu çağırmalı uzaktaki bir bedenden.. gelmeyenin ruhuna bir şiir mi okunmalı? konuştukça dilsizleşen bir dile, konuşmadıkça sağırlaşan kulağına sessiz bir çığlık mı atmalı? Bir tatil havası, karların altına gömülmüş bir tatil… Hep böyle olsa keşke arzusu ve huzur iç içe Ve ayrılış… Olmuyor Karar vermek her gecen gün daha da zorlaşıyor Kaçmak gerek buralardan kimsenin bulamayacağı bir yerlere Evet, kesin çözüm "Yanılıyorsun!" —hayır gidiyorum |
tanımadığım kadarım inadım 12 şiddetinde kendim için inandım inandıklarım inatzede pusulası bozuk seferi aklı nereye eserse o tarafa gitmekte.. |
tşkrlr.... |
ayaklarımı çilek kokan denizlere sokmak, saçlarımı bal damlayan güneşlere savurmak istiyorum.. yağmur ormanlarının yağmurlarıyla yıkanırken, göz ucuma karıncaları topluyorum.. uyu memik oğlan diyorum, yeni kalktım diyor.. dudu dudu dillerini yesinler senin diyorum.. bana dil çıkarıyor.. kar altında deniz düşü kuranlara selam olsun diyorum ve gidiyorum... |
her şeyin bir "için"i vardır hatta için için yanar bu gönül bazen "niçin,için,içini için" al işte başa döndük zaten böyle olcağını biliyorduk düşünürsün yeniden notlar verirsin başkasına yada kendine bir bakmışsın ki çok iyi notlar alırken kendinden dibe vurmuşsun yeter ki depresyonda olmayalım çekirge bir sıçrar iki sıçrar bir daha sıçrar kırk kere söylersen kırk kez sıçrarsın işte böyle! |
bu savaş çok kişinin yaşayacağı türden değildir sanmam... bu savaş yaş getirir tebessüm götürür. bu savaş sırasında krize girersin bir nefes kokusunu içine çekmek için... krize girersin aynı anda kalkıp o iki kişilik masadan gitmek için... vazgeçiş barındıramayacak yaşanılası bir durumda başlangıç için son lazım evet ama sonu yok... ucu açık bir koca uzun yoldur bu... bembeyaz... her adımda farklıdır manzaran. her adımda içindekiler bir başka kıpırdanır... ya ağlarsın ya gülersin. ortasını asla göremezsin. ya pes edeceksindir. ya da kaleyi toparlayıp gidecek... bu savaş çok kişinin yaşadığı türden değildir sanmam... umut sırtüstü sarkmış koca binanın tepesinde. sen sanıyor musun ki inat bir köşede bekliyor... hayır elbette. yaşanmış tüm kötü anlara. dündeki çıkış yoklara. üzüntülere. dertlere inat! doya doya içine çekiyor savaşın tarafları şu "mis" kokuyu... sizler sanıyor musunuz ki savaş demek dağılmış sokaklar, taş taş üstünde kalamamış binalar demek... son derece düzenli bu şehir... evlerin pencerelerinden içeri bakabilendir bu savaşı yaşamış olan... biri kolunu kesmeye çalışır... biri kalbini sökmeye.. biri kendini boğmaya çabalar.. biri elinde bıçak bakar öylece... amaçsız... bitkin... |
Herkes kendi savaşının maglubu .. |
umut sırtüstü sarkmış koca binanın tepesinde. sen sanıyor musun ki inat bir köşede bekliyor... hayır elbette |
kimsenin ölmeyeceğini sanmak kendini kandımaktan başka birşey değildir.. o savaşta bir katil çıkacaktır.. kişinin kendisi.. ve içindeki benliği öldürecektir usulca.. arkasından özgüveni.. isteği.. arzuyu sevgiyi.. işin kötüsü bu cinayet kayıtlarda yer almayacaktır.. gören yok şahit yok bilgi yok suç aleti yok.. faili meçhul hanesinin en üst sırasına yazılacaktır.. cinayet bir değil binlerce kez işlenip seri katil yaratacaktır.. ve o seri katil usulca bedeninde hüküm sürmeye başlayacaktır.. |
bırak artık düşünme diyorum her ayrıntı bende saklı olsada mecbur kalmalımıyım hayatımda olanlara... düşüncesizce davranmak yok olsada benim kurallarımda hayatım boyunca kimseyi kırmak istemedim aslında... |
Türkiye`de Saat: 11:09 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2