![]() |
Bilmediklerindenim Hayal bile edemediklerindenim. Gitmediğin heryerdeyim, oralardaki görmediğin insanlarım. Bazen masallar anlatan yaşlıca bir amca, saçı sakalı ağarmış ama hala buz gibi denize çivileme atlayıp zıpkınla balık avlayan yaşlı kurtlardan, bazen o amcanın elindeki zıpkın gibi bir delikanlı, hem de hayatta hala keşfedeceği bilinmezler olduğunu fark edip de heyecanlanan toy cinsinden. Ya da bilmediğin bir dil konuşan uzak memleketlerden bir çiftçiyim. Senin eline yüzüne bulaşır çekincesiyle çamur deyip küçümsediğin toprağın bereketine saygı duyan, ektiği domates fidanlarını tek tek sulayan, meyva ağaçlarını tek tek okşayan bir köy adamıyım. Veya bir alkoliğim, ama gürültülü tıklım tıkış barların değil, sessiz sahillerin müdavimiyim. Ayaza karşı bir şişe votkayı dikip ısınan cinsinden, dalgaların ritminde müzik, rüzgarın uğultusunda şarkı sözleri bulan bir avareyim. Kimi zaman sohbetine doyum olmayan bir muhabbet adamıyım, sohbet sofralarının baş köşesine yeri rezerve edilen keyifli bir bünyeyim; kimi zaman da yalnızlığına gömülüp günlerce ağzını açmadan yaşayan bir münzeviyim, en sevdiği şarkılar çalarken sözlerini mırıldanan ama yalnızlığını şarkı sözlerinin gürültüsüyle bile bozmak istemediği zamanlar için Çaykovski’yle, Bach’la, Chopin'le dostluk kurmuş bilinçli bir yalnızım. Ara sokaklarında çocukların top oynadıkları kenar mahallerde dolaşırken, çocuklarla çocuklaşan, topla oynaşan bir mahalle abisi kadar yerelim, ama en deneyimli astronotun bile uzaklaşamadığı kadar bu dünyanın dışındanım, bir yabancıyım. Bilmediklerindenim, görmediklerindenim, hiç duymadığın, hiç bilmeyeceklerindenim. Yüreğiyle seven ama her bulduğum duvara sprey boya ile kalp işaretleri çizmeyen aşıklardanım; avuçlarıyla sıkan değil parmak uçlarıyla dokunanım. Kıskanmakla zaman harcayacağına sevmenin tadını süren nesli tükenmişlerdenim. Doğum günlerinde atkı, şal, gömlek, kravat, kalem, kitap, biblo değil yaldızlı paket kağıtlarına sarılmamış sıcak öpücüklerden alan aşıklardanım, aklın almıyor biliyorum. Bilmediğinden, anlamadığından korkmayan insanların bedenleri bitmeyen sevişmeler saklarken, erkeğini çözdüğünü sanan çok bilmiş kadınların sevişmelerine harcamadıkları enerjilerini fiskos dedikodularında tükettiklerini görüp dudağının kenarındaki alaycı gülümsemesiyle dilsiz kadınların gönlünde kabaran heyecanlar arayan bir çapkınım; senin aşk zannettiğin bütün sadakat, tasmalama, aidiyet kavramlarını ayağının altında ezen bir sistem düşmanıyım. |
Bazen masallar anlatan yaşlıca bir amca, saçı sakalı ağarmış ama hala buz gibi denize çivileme atlayıp zıpkınla balık avlayan yaşlı kurtlardan, bazen o amcanın elindeki zıpkın gibi bir delikanlı, çok güzel bi benzetme;) eline sağlık... |
süper bir yazı... teşekkürler:) |
İnsanın kendini bilmesi Ne güzel .. |
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Türkiye`de Saat: 19:30 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2