Servet !!! > Zamanın birinde bir hükümdar varmış, Zenginliği tüm dünyaca > bilinirmiş. Hükümdar her gittiği yere hazinesinin bir bölümünü götürür > ve bunları sergilemekten büyük onur duyarmış. > > Etrafında bir sürü insan olmasına rağmen, hükümdarın en çok güvendiği > ve yegane dostu bir bilge kişi varmış. Bir gün otururlarken, hükümdar > bilge kişiye şöyle bir soru sormuş: > > - " Sen ki göğün gizemine ermiş, bilime yön vermiş bir adamsın. > İnsanlar ister hükümdar kadar güçlü, ister savaşçılar kadar onurlu > olsun sana danışır ve ağzından çıkacak bir sözü beklerler. Şimdi senin > gibi bilge bir adamın fikrini merak etmekteyim, benim hükümdarlığım ve > servetim hakkında ne düşünüyorsun?" > > Bilge bu soru karşısında hükümdarın gözlerinin içine bakarak şu > sözleri söylemiş: > > - " Diyelim ki hükümdarım uçsuz bucaksız kızgın bir çöldesiniz. > Ölmemek için, size uzatacağım bir bardak suya servetinizin yarısını > verir miydiniz?" > > - " Verirdim tabii." > > - "Zaman geçti diyelim ki susuzluğunuz arttı, size uzatacağım bir > sonraki bardağa servetinizin öteki yarısını da verir miydiniz?" > > Hükümdar biraz düşünmüş ve ardından "Ölmemek için evet" demiş. Bunun > üzerine bilge kişi gülerek şu sözleri söylemiş: > > - "Madem öyle, o zaman düşünmeye gerek yok fazlaca. Çünkü haşmetlim, > sizin servetiniz yalnızca iki bardak sudan ibarettir." > > > > Hepimiz hayatın içerisinde birtakım unvanlara, kimliklere veya > servetlere sahip olabiliriz. Doktor, avukat, iş adamı, ev hanımı, > memur, işçi, işveren, öğretmen, öğrenci, anne veya baba v.s. birtakım > rollerimiz olabilir. Belki bir hükümdar gibi unvanımız olmayabilir > ancak hepimizin kendimizce birtakım varlıkları veya servetleri mevcut. > > Hepimizin algıladığı servet kendi zihin haritalarımıza veya hayata > bakış açımıza göre değişkenlik göstermektedir. Kimisi için > pırlantalara, yakutlara, zümrütlere v.s. sahip olmak büyük servet > iken, kimisi için dünya klasikleri, Türk klasikleri, sanat tarihi, > felsefe, biyografiler v.b. ile bir kütüphane dolusu kitapları okumuş > olmak ve o kütüphaneye sahip olmak büyük bir servettir. Kimisi için > yalı dairesine sahip olmak ve orada yaşamak büyük bir servet iken, > kimisi için doksan yıllık iki göz evinde çocukları, torunları ile > oturmak çok büyük bir servet olabilir. > > Profesyonel sporcular için kendi dallarında rekorlar kırmak ve > muhtelif madalyalara sahip olmak bir servet iken, bir çocuk için kendi > ilgi alanındaki oyuncak serisine (actionman, barbi bebekler, spider > man, kart oyunları, puzzle gibi) sahip olabilmek büyük bir servet > olabilir. > > Ünlü işadamları veya cumhurbaşkanı, başbakan gibi unvanlara sahip olan > insanlar için zaman fukarası olmamak bir servet sayılır iken, bazısı > için çimlerde, kumlarda çıplak ayak dolaşabilmek, cırcır böceklerinin > sesi eşliğinde uykuya dalabilmek, güneşin doğuşu ile bakir bir ortamda > köy kahvaltısı yapabilmek büyük bir servet olabilir. > > Peki gerçekte servet sahibi olmak ne demektir? Gerçek zenginlik nedir? > Zenginlik aslında sadece iki bardak sudan ibaret olabilir mi? > > Zenginlik, servet sahibi olmak bir doyum işidir. Zenginlik, ölçüsü ve > miktarı kişiden kişiye değişen ve zihnimizde başlayıp yine zihnimizde > sona eren bir doygunluktur. Çünkü doyum zihinde varolan bir şeydir. > Zenginlik, servet sahibi olmak bolluk bilinci ile yaşayabilmektir. > Önemli olan zihnimizde tatmin olabilmektir. Bir insan zihninde tatmin > olduğu müddetçe, hem yüreğinde, hem bedeninde, hem ruhunda, her > koşulda her alanda tatmin olabilir. > > New NLP der ki; gerçek zenginlik çok şeye sahip olmak değil, az şeye > ihtiyaç duymaktır. > > Mesele ne kadar az şeye ihtiyaç duyarak yaşıyoruz. Hayatın içerisinde > ne kadar az şey ile doyumu yakalayabiliyoruz. Gerçek zenginlik gözünün > gönlünün tok olabilmesidir. Mesele tok hissedip aç yaşayabilirken > huzur içerisinde olabilmektir. > > Aslı akşam bir davette giymek için yeni bir elbise almayı çok > istemişti. Birkaç gündür bunun planını ve bütçe hazırlığını yapmıştı. > Ancak bir an her şey değişti. O gün sokakta gördüğü herhangi bir > çocuktan etkilenmiş ve aniden elbise almaktan vazgeçmişti. Birkaç saat > sonra, elbise almak için ayırdığı para ile ihtiyacı olan o çocuğa okul > gereçleri, okul kıyafetleri almıştı. İşte Aslı o an müthiş bir doyum > yaşamıştı zihninde. Beş saat kendince önemli saydığı bir davette şık > olmak yerine, bir çocuğu mutlu etmek, bir aileyi bir sıkıntıdan bir > dertten kurtarmış olmaktı onu huzura kavuşturan, ona doyum sağlayan > şey. > > Sahip olduğumuz unvanları, varlıkları veya servetleri görmeden ve > hissetmeden yaşayabilmektir gerçek zenginlik. Hayatın her alanında > yukarıdakileri değil, aşağıdakileri görerek yaşayabilmektir gerçek > zenginlik. Hayata teşekkür edebilmek, hayata şükredebilmektir en büyük > servet. > > İnsanoğlunun yaşamını devam ettirebilmesi için, sudan başka hiçbir > içeceğe ihtiyacı yoktur. Mesele yaşamı devam ettirebilmek ise, servet > sadece iki bardak sudan ibarettir aslında. > > Doyum içerisinde bir ömür geçirmeniz dileğiyle |
teşekkürler :) |
teşekkürler arkadaşım :) |
iyiydi . |
Eyw saol abi:) |
teşekkür ederim arkadaşlar vakit ayırıp okuduğunuz için... |
teşekkürler |
ben teşekkür ederim ... |
çok güzel gerçekten paylaşım için teşekkürler |
ben teşekkür ederim arkadaşım:... |
Türkiye`de Saat: 20:42 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2