Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi

Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi (http://besiktasforum.net/forum/index.php)
-   Tiyatro - Edebiyat (http://besiktasforum.net/forum/forumdisplay.php?f=212)
-   -   Faruk Nafİz Çamlibel KÖŞesİ (http://besiktasforum.net/forum/showthread.php?t=24379)

OnuR 28-02-2007 14:46

Faruk Nafİz Çamlibel KÖŞesİ
 
HAYATI:

18 Mayıs 1898 yılında İstanbul'da doğdu. 8 Kasım 1973'te Akdeniz'de seyreden Samsun gemisinde yaşamını yitirdi. Türk şiirinde "hecenin 5 şairi" diye bilinen şairlerden biridir. Bir süre Tıp Fakültesi'nde öğrenim gördü. Kayseri, İstanbul ve Ankara'da uzun yıllar öğretmenlik yaptı. İstanbul'dan milletvekili seçildi (1946-1950). 27 Mayıs 1960'tan sonra bir süre Yassıada'da tutuklu kaldı.

ESERLERİ:

Şarkın Sultanları (1918)
Gönülden Gönüle (1919)
Dinle Neyden (1919)
Çoban Çeşmesi (1926)
Suda Halkalar (1928)
Bir Ömür Böyle Geçti (1933)
Elimle Seçtiklerim (1934)
Akarsu (1937)
Tatlı Sert (Mizah Şiirleri, 1938)
Akıncı Türküleri (1938)
Heyecan ve Sükûn (1959)
Zindan Duvarları (1962)
Han Duvarları (1969)

OnuR 28-02-2007 14:46

ALİ



Namluya dayanır yola dalarsın
Duruşun bakışın yaman be Ali
Boşuna tetiği ne kurcalarsın
Var daha ateşe zaman be Ali..

Yıllanmış bir çınar pusuluk yerin
Neredeyse gelecek beklediklerin
Var iki atımlık canı kederin
Desene işleri duman be Ali

O'nu sen büyütte söğüt boyunca
Kendini ellere versin o gonca
Sözüne kanmadın bunu duyunca
Gönlündü gözünü yuman be Ali..

Geldiler beklenen çiftler ormana
Duruyor iki genç ne hoş yanyana
Bir kurşun kadına bir de çobana
Çınlasın yıllarca orman be Ali..

Görünce uzanmış yar kucağına
Boynunu dolamış zülfü bağına
Kurşunu kahpeye atacağına
Kendine çevirdin aman be Ali..

OnuR 28-02-2007 14:46

ALLAH'A ISMARLADIK



Elimi beş yerinden dağladı beş parmağın,
Bağrımda da yanmadık bir yer bırakmadan git
Bir yarın göçtüğünü,çöktüğünü bir dağın
Görmemek istiyorsan ardına bakmadan git...

Yavrusunun yoluna dalan bir dul bakışı
Andırıyor ışıksız evinde pencereler.
Biraz yeşermek için beklesin artık kışı
Çağlayansız yamaçlar,suyu dinmiş dereler...

Bir sarı yaprak gibi düştü gönlüm yoluna
Buğulu gözlerimden geçmediğin gün olmaz
Benim kadar titremez hiç bir yiğit oğluna
Hiç bir ana kızına bu kadar düşkün olmaz...

Bin fersahtan duyarım kimle gülüştüğünü
Alnından öz kardeşim öpse ben irkilirim
Değil yalnız ardına kimlerin düştüğünü
Kimlerin rüyasına girdiğini bilirim..

Gözlerimi gün gibi kamaştıran yüzünü
Daha candan görürüm senden uzaklaşınca
Sararırsın dönüşte görünce öksüzünü
Bir gelinlik kız olur aşkım senin yaşınca.

Elimi beş yerinden dağladı beş parmağın
Bağrımda da yanmadık bir yer bırakmadan git.
Bir yarın göçtüğünü,çöktüğünü bir dağın
Görmemek istiyorsan ardına bakmadan git...

OnuR 28-02-2007 14:47

ARDINDA



Yaktı yanardağ gibi can yurdunu son bakış
Ve gönlüm koşmaz oldu maceralar ardında.
Önünde dün beyazlar giyinirken karakış
Bugün sensiz kalan yaz kara bağlar ardında.

Siyah kanatlarını batıya açtı kuşlar
Benden sana haberdir bu çığlıklı uçuşlar.
Dereler ardın sıra akmağa koyulmuşlar
Arıyor batan güneş seni dağlar ardında.

Gezdirir rüzgar gibi üstünde yamaçların
Boynuma çifte zincir çift örgülü şaçların.
Ateşimden yanarken dalları ağaçların
Gözlerimin sel gibi yaşı çağlar ardında

OnuR 28-02-2007 14:47

BAG BOZUMU



Kuytu ormanları, tenha bağları
Geziyor mevsimin yorgun rüzgarı.
İnce dallar kırık, yapraklar sarı,
Geçmiş bu yoldan da, belli sonbahar.

Duyulur bir ayak sesi gizlice
Hali bahçelerden rüzgar esince:
Geçen bir yolcu mu, yoksa her gece
Yollarda beklenen bir kadın mı var...

OnuR 28-02-2007 14:47

BESIKTAN MEZARA KADAR



Seni istakbal için önce gelmek cihana,
Ve başkasınan almak sonra geliş müjdeni.
Bir nefes dinlemeden yıllarca koşmak sana
Aramak her tarafta, Bulmamak asla seni.

Suda,rüzgarda,kuşta senin sedanı duyup
Seni beyaz çiçekli dallar içinde sanmak.
Vuslatın rüyasını görmek üzre uyuyup
Hasretin azabına ermek için uyanmak..

Başka bir şekle koymak her gün güzel yüzünü,
Boyamak gözlerini bir siyah,bir maviye.
Tek seni hayal için süzerek batan günü,
Gece mahtaba dalmak,sen de dalmışsın diye.

Seni anlatmak üzre yazıp her gün bir gazel
Geçirmek ömrü yalnız sana dair eserle.
Saçlarını çözerek hulya dizinde,tel tel,
Bugün güllerle örmek,yarın menekşelerle...

Tesadüf ümidinin bittiği müşiş anda
Dudağa kanla çizmek yeniden tebessümü
Seni istikbal için artık öbür cihanda,
Dosta el sallar gibi,davet etmek ölümü...

OnuR 28-02-2007 14:47

BIZIM MEMLEKET



İçimden tanırım ben o illeri
Onlar ki zahirde viran olurlar
Ardıçlı dağları çamlı belleri
Aşanlar Şirin'e hayran olurlar

Dökülür köpüklü sular yarından
Baharlar yaratır kışın karında
İçenler sihirli pınarlarında
Şöyle bir silkinir ceylan olurlar

Başı boş kırlara salar tayını
Elinden düşürmez okla yayını
Aklına getirmez zafer payını
Memleket yolunda kurban olurlar

OnuR 28-02-2007 14:47

ÇOBAN CESMESI



Derinden derine ırmaklar ağlar,
Uzaktan uzağa çoban çeşmesi,
Ey suyun sesinden anlıyan bağlar,
Ne söyler su dağa çoban çeşmesi...

'Göynünü Şirin'in aşkı sarınca
Yol almış hayatın ufuklarınca,
O hızla dagları Ferhat yarınca
Başlamış akmağa çoban çeşmesi...'

O zaman başından aşkındı derdi,
Mermeri oyardı, taşı delerdi.
Kaç yanık yolcuya soğuk su verdi.
Değdi kaç dudağa çoban çeşmesi...

Vefasız Aslı'ya yol gösteren bu,
Kerem'in sazına cevap veren bu,
Kuruyan gözlere yaş gönderen bu
Sızmadı toprağa çoban çeşmesi...

Leyla gelin oldu, Mecnun mezarda,
Bir susuz yolcu yok şimdi dağlarda,
Ateşten kızaran bir gül ararda,
Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi...

Ne şair yaş döker, ne aşık ağlar,
Tarihe karıştı eski sevdalar.
Beyhude seslenir, beyhude çağlar,
Bir sola, bir sağa çoban çeşmesi...

OnuR 28-02-2007 14:48

DAGLAR




Yaslanır bir buluttan bir buluta başınız,
Gövdeniz Tanrım gibi gökte yaşardı,dağlar
Engin kanatlı kuşlar olmasa yoldaşınız
Tepenizden bir güneş,bir ay aşardı,dağlar..

Kalbini göstermese göğsünün yırtığından,
Yol mu bulurdu Kerem kurduğunuz yığından
Cihangirler hızını göklerden aldığından
Üstünüzden sel gibi ufka taşardı,dağlar..

Siz,ki yalnız kahraman geldi mi geç derdiniz,
Yalnız ulu canlara karşı baş eğerdiniz
Nasıl oldu o soysuz kıza geçit verdiniz
O taş yürek bu işi nasıl başardı,dağlar..

OnuR 28-02-2007 14:48

ERIYEN ADAM




Gözlerim gözlerinde dinlenirken eriyor,
Eriyor yaklaşırken dudağına dudağım.
Zerrelerim çözülmüş gibi sesler veriyor,
Ben sıcak bir denize inen buzdan bir dağım...

Yanında damla damla bittiğimi duyarım,
Yoklarım yerinde mi yüzüm,alnım,saçlarım
Bir göğüs geçirerek derim ki,Yine varım,
Fakat bir rüya gibi şimdi kaybolacağım..

Bir gün,için içimde neyim varsa alacak,
Varlığım bir su olup kabından boşalacak
Benden nişan olarak kucağında kalacak
Boş bir yığın, Elbisem,gömleğim,boyunbağım...

OnuR 28-02-2007 14:48

FIRARI



Sana çirkin dediler, düşmanı oldum güzelin
Sana kafir dediler, diş biledim Hak'ka bile
Topladın saçtığı altınları yüzlerce elin
Kahpelendin de garez bağladım ahlaka bile..

Sana çirkin demedim ben, kafir demedim
Bence dinin gibi küfrün de mukaddesti senin
Yaşadın beş sene kalbimde, misafir demedim
Bu firar aklına nereden, ne zaman esti senin..

Zülfünün yay gibi kuvvetli çelik tellerine
Takılan gönlüm asırlarca peşinden gidecek.
Sen bir ahu gibi dağdan dağa kaçsan da yine
Seni aşkım canavarlar gibi takip edecek..

OnuR 28-02-2007 14:48

GENCLIK



Anlattı erenler Bir bahar değil,
Aşıkın ömründe bin bahar varmış.
Hicranla ağaran bu saçlar değil,
Savgisiz kalan kalb ihtiyarlarmış...

Sorardım sırrını hiç düşünmeden
Bu fani gönlümün sevinci neden
Beni günden güne meğer genç eden
Daima değişen maceralarmış...

Gönlümde kovalar eskiden beri
Sarışın kumralı,kumral esmeri
Dolmadan boşalmaz birinin yeri
Gönlümde,anladım,her dem baharmış...

OnuR 28-02-2007 14:48

GIZLI BAKISLAR



Bir bakışki açıyor gönül muammasını,
İki sevdalı kalbin en gizli yarasını,
Bir bakış ki kudreti hiç bir lisan da yoktur,
Bir bakış ki bazen şifa, bazen zehirli oktur...

Bir bakış, bir aşığa neler anlatır,
Bir bakış, bir aşığı saatlerce ağlatır
Bir bakış, bir aşığı aşkından emin eder,
Seven insanlar daima gözleriyle yemin eder

OnuR 28-02-2007 14:48

GONUL



Bağından her güzel bir gül seçerdi,
Bundan mı sarardın soldun,ey gönül
Kadınlar geçerdi,kızlar geçerdi,
Bir zaman aşk için yoldun,ey gönül..

Dünyaya baksan da gülümser gibi
Uzuyor hayatın bir keder gibi,
Ellerde dolaşan kadehler gibi
Yıllarca boşaldın,doldun,ey gönül..

Çare yok,matemin çok derinse de,
Hasretin tükenmez yaşın dinse de.
Gençliği hoş geçti,eğlendinse de
Sanmam ki bahtiyar oldun,ey gönül..

OnuR 28-02-2007 14:49

GORMEDEN TAPTIGIM PUT..



Nasıl gönül taparsa Tanrı'ya,görmeksizin,
Var adını bilmeden bağlandığım bir peri
Bir beyaz dalga gibi hep o engin denizin
Üstünde gezmedeyim doğduğum günden beri...

Ne ben yedim ihtiras peteğinin balından,
Ne o tattı arzunun buğulu kevserini,
Ne kırda kestiğimiz taze incir dalından
Kaval yapıp çağırdık gönül türkülerini...

Gördü mü efsaneler buna benzer haile
Leyla böyle sevilmiş,böyle sevmiş mi Mecnun
Yavrusuna tapınan analık aşkı bile
Şehvete benzer biraz yanında bu duygunun...

O bir gülüdür,yetişmiş kalbin altın tasına,
Ve bir bülbül ki yalnız şi're vermiş sesini
Ne sular genç yüzünü nakşetmiş aynasında,
Ne güneş yere sermiş boynunun gölgesini...

OnuR 28-02-2007 14:49

Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...
Gidiyorum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya
İlk sevgiye benzeyen ilk acı, ilk ayrılık
Yüreğimin yaktığı ateşle hava ılık,
Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı...
Arkada zincirlenen yüksek Toros dağları,
Önde uzun bir kışın söldürdüğü etekler,
Sonra dönen, dönerken inleyen tekerlekler.
Ellerim takılırken rüzgarların saçına
Asıldı arabamız bir dağın yamacına,
Her tarafta yükseklik, her tarafta ıssızlık,
Bu ıslakla uzayan, dönen kıvrılan yollar.
Uykuya varmış gibi görünen yılan yollar
Başını kaldırarak boşluğu dinliyordu.
Gökler bulutlanıyor, rüzgar serinliyordu
Serpilmeye başladı bir rüzgar ince ince,
Son yokuş noktasından düzlüğe çevrilince
Nihayetsiz bir ova ağarttı benzimizi
Yollar bir şerit gibi ufka bağladı bizi
Gurbet beni muttasıl çekiyordu kendine
Yol, hep yol, daima yol... bitmiyor düzlük yine.
Ne civarda bir koy var, ne bir evin hayali
Sonunda ademdir diyor insana yolun hali,
Arasıra geçiyor bir atlı, iki yayan
Bozuk düzen taşların üstünde tıkırdıyan
Tekerlekler yollara bir şeyler anlatıyor,
Uzun yollar bu sesten silkinerek yatıyor.
Kendimi kaptırarak tekerleğin sesine
Uzanmış kalmışım yaylının şiltesine,
Bir sarsıntı... uyandım uzun suren uykudan
Geçiyordu araba yola benzer bir sudan
Karşıda hisar gibi Niğde yükseliyordu,
Sağ taraftan çıngırak sesleri geliyordu;
Ağır ağır önümden geçti deve kervanı,
Bir kenarda göründü beldenin viran hanı.
Alaca bir karanlık sarmadayken her yeri
Atlarımız çözüldü, girdik handan içeri
Bir deva bulmak için bağrındaki yaraya
Toplanmıştı garipler şimdi kervansaraya.
Bir noktada birleşmis vatanın dört bucağı
Gurbet çeken gönüller kuşatmıştı ocağı,
Bir pırıltı gördü mü gözler hemen dalıyor,
Göğüsler çekilerek nefesler daralıyor,
Şişesi is bağlamış bir lambanın ışığı
Heryüzü çiziyordu bir hüzün kırışığı,
Gitgide birer ayet gibi derinleştiler
Yüzlerdeki çizgiler, gözlerdeki çizgiler..
Yatağımın yanında esmer bir duvar vardı,
Üstünde yazılarla hatlar karışmışlardı;
Fani bir iz bırakmış burda yatmışsa kimler,
Aygın baygın maniler, açık saçık resimler.
Uykuya varmak için bu hazin günde, erken,
Kapanmayan gözlerim duvarlarda gezerken
Birdenbire kıpkızıl birkaç satırla yandı;
Bu dört mısra değil, sanki dört damla kandı
Ben garip çizgilere uğraşırken başbaşa
Raslamıştım duvarda bir şair arkadaşa;
*On yıldır ayrıyım Kınadağı'ndan
Baba ocağından yar kucağından
Bir çiçek dermeden sevgi bağından
Huduttan hududa atılmışım ben*
Altında da bir tarih. Sekiz mart otuz yedi..
Gözüm imza yerinde başka ad görmedi.
Artık bahtın açıktır, uzun etme arkadaş
Ne hudut kaldı bugün, ne askerlik, ne savaş
Araya gitti diye içlenme baharına,
Huduttan götürdüğün şan yetişir yarına
Ertesi gün başladı gün doğmadan yolculuk
Soğuk bir mart sabahı...Buz tutuyor her soluk
Ufku tutuşturmadan fecrin ilk alevleri
Arkamızda kalıyor şehrin kenar evleri
Bulutların ardında gün yanmadan sönuyor,
Höyükler bir dağ gibi uzaktan görünüyor.
Yanımızdan geçiyor ağır ağır kervanlar,
Bir derebeyi gibi kurulmuş eski hanlar
Biz bu sonsuz yollarda varıyoz, gitgide,
İki dağ ortasında boğulan bir geçide
Sıkı bir poyraz beni titretirken içimden
Geçidi atlayınca şaşırdım sevincimden
Ardımda kalan yerler anlaşırken baharla
Önümüzdeki arazi örtülü şimdi karla
Bu geçit sanki yazdan kışı ayırıyordu
Burada son fırtına son dalı kırıyordu
Yaylımız tüketirken yolları aynı hızla
Savrulmaya başladı karlar etrafımızda
Karlar etrafı beyaz bir karanlığa gömdü;
Kar değil, gökyüzünden yağan beyaz ölümdü.
Gönlümde can verirken köye varmak emeli
Arabacı haykırdı İste Araplıbeli
Tanrı yardımcı olsun gayri yolda kalana
Biz menzile vararak atları çektik hana.
Bizden evvel buraya inen uç dört arkadaş
Kurmuştular tutuşan ocağa karşı bağdaş
Çıtırdayan çalılar dört cana can katıyor
Kimi haydut kimi kurt masalı anlatıyor
Gözlerime çökerken ağır uyku sisleri
Çicekliyor duvarı ocağın akisleri
Bu akisle duvarda çizgiler beliriyor
Kalbime ateş gibi şu satırlar giriyor
*Gönlümü çekse de yarin hayali
Aşmaya kudretim yetmez cibali
Yolcuyum bir kuru yaprak misali
Rüzgarın önüne katılmışım ben
Sabahleyin gökyüzü parlak, ufuk açıktı
Güneşli bir havada yaylımız yola çıktı
Bu gurbetten gurbete giden yolun üstünde
Ben üç mevsim değişmiş görüyordum üç günde
Uzun bir yolculuktan sonra İncesu'daydık
Bir han yorgun argın tatlı bir uykudaydık
Gün doğarken bir ölüm rüyasıyla uyandım.
Başucumda gördüğüm su satırlarla yandım
*Garibim namıma Kerem diyorlar
Aslı'mı el almış haram diyorlar
Hastayım derdime verem diyorlar
Maraşlı Şeyhoğlu Şatılmış'ım ben
Bir kitabe kokusu duyuluyor yazında
Korkarım yaya kaldın bu gurbet çıkmazında
Ey Maraşlı Şeyhoğlu, evliyalar adağı
Bahtına lanet olsun aşmadıysan bu dağı
Az değildir, varmadan senin gibi yurduna
Post verenler yabanın hayduduna kurduna
Arabamız tutarken Erciyes'in yolunu
Hancı dedim bildin mi Maraşlı Şeyhoğlu'nu?
Gözleri uzun uzun burkuldu kaldı bende,
Dedi
Hana sağ indi ölü çıktı geçende
Yaşaran gözlerimde her sey artık değişti
Bizim garip Şeyhoğlu buradan geçmemişti
Gönlümü Maraşlı'nın yaktı kara haberi.
Aradan yıllar geçti işte o günden beri
Ne zaman yolda bir han raslasam irkilirim,
Çünkü sizde gizlenen dertleri ben bilirim
Ey köyleri hududa bağlayan yaşlı yollar
Dönmeyen yolculara ağlayan yaşlı yollar
Ey garip çizgilerle dolu han duvarları
Ey hanların gönlümü sızlatan duvarları.

OnuR 28-02-2007 14:49

HAYAT



Ağzında şarkılıktan çıkmış iniltilerle
Dağ,taş deme,arkadaş,gün batmadan ilerle!

Yara açsın kayalar ayaklarında,varsın,
Varsın omuz başların kamçılardan kızarsın,
Bu ağrılar duyurmaz sana yalnızlığını.
Kızıl dudaklarından bırakma ıslığını,
Ağzında şarkılıktan çıkmış iniltilerle
Dağ,taş deme,arkadaş,gün batmadan ilerle!
Sırtında bir tüy gibi taşı taştan yükünü,
Görmesinler belinin,sakın,büküldüğünü...
Başında şakladıkça,atlıların kırbacı
Anla ki her gün sana hız veriyor bir acı!
Yara açsın kayalar ayaklarında varsın,
Varsın,omuz başların kamçılardan kızarsın,
Hayda,sarıl yollara...Ardına bakma,hayda!
Sen yük altında haykır,yatsın eller sarayda.
İnce bir iz bırakır yere sızdıkça kanlar,
Seni bulur izinden ıslığını duyanlar
Bu ağrılar duyurmaz sana yalnızlığını,
Kızıl dudaklarından bırakma ıslığını,
Fırtına,yağmur,soğuk...Ne varsa üstüne çek
Bu çetin yolculuğun sonunda,gün gelecek,
Sırma saçlar saracak her kan akan yerini,
Gül dudaklar öpecek o kırbaç izlerini...

Ağzında şarkılıktan çıkmış iniltilerle
Dağ,aş deme,arkadaş,gün batmadan ilerle

OnuR 28-02-2007 14:49

KIR TÜRKÜSÜ




Yayılır karanlık sisler engine,
Korkarım,bakamam sana ben yine.
Yıllarca dalardım solgun rengine
Güneşten nur uman gözler yanmasa!

Vadide bir hazin nağme ürperdi;
Bu ıssız dağların sen misin derdi
Üstünde yabani güller biterdi
Dereler,tepeler seni anmasa...

Çoşarak ruhunun bütün hevesi
Yükseldi uzaktan bir çoban sesi.
Bence bir,kırların ye'si,neşesi,
Kolların boynuma halkalanmasa

OnuR 28-02-2007 14:50

KISKANÇ





Sakın bir söz söyleme...Yüzüme bakma sakın!
Sesini duyan olur,sana göz koyan olur.
Düşmanımdır seni kim bulursa cana yakın,
Anan bile okşarsa benim bağrım kan olur.

Dilerim Tanrı'dan ki,sana açık kucaklar
Bir daha kapanmadan kara toprakla dolsun,
Kan tükürsün adını candan anan dudaklar,
Sana benim gözümle bakan gözler kör olsun!

OnuR 28-02-2007 14:50

KIS BAHCELERİ





Dinmiş denizin şarkısı, rüzgar uyumakta,
Rıhtım boyu sonsuz bir üzüntüyle karaltı
Körfez düşünür, Kanlıca mahzundur uzakta,
Mazi gibi sislenmiş Emirgan Çınaraltı.

Can verdi kışın sunduğu taslarla zehirden
Her gonca kızıl bir gül açarken yolumuzda,
Üstündeki son dallar ağarmış diye birden
Pas tuttu nihayet suların rengi havuzda.

Yerlerde gezen hatıralar var korulukta
Yapraklar, atılmış nice mektuplara eştir.
Mehtaba çalan sapsarı benziyle ufukta,
Binlerce dalın verdiği tek meyva güneştir.

İçlenme tabiattaki yekpare kederden,
Yas tutma dağılmış diye kuşlarla çiçekler
Onlar dönecektir yine gittikleri yerden,
Onlarla giden günlerimiz dönmeyecektir.
______________________

OnuR 28-02-2007 14:51

KIZIMA



Vücut,akan bir sudur,
Adem,bir umman,kızım.
Hayatın aslı budur,
Gayrısı yalan,kızım.

Madem ki bir ırmaksın,
Çağlayıp akacaksın,
Niçin derdiyle yaksın,
Seni bu devran,kızım.

Gönlünü sal sevince,
Düşünme fazla ince.
Oku,vakti gelince,
Bahtına meydan,kızım.

Ömründe dört fasıl var,
Üçü kış,biri bahar.
Çalış ki görmesin kar
Sendeki nisan,kızım.

Gül mateme uzaktan,
Ne çıkar ağlamaktan?
Sen ayrılma şafaktan,
Geceler zindan,kızım.

Neş'eli ol,neş'eli,
Varsın desinler deli!
Eğlenmeli,gülmeli
Her gün,her zaman,kızım.

Gençlik tutulmaz elle,
Geçirme boş emelle.
Sen bunu böyle belle,
Güzel kızım,can kızım.

OnuR 28-02-2007 14:51

KOSMA


Kirpiğine sürme çek
Kına yak parmağına
Bu yıl yaşın girecek
Kız, gelinlik çağına.

Anlatıyor duruşum
Ben sana vurulmuşum
Ko, düşsün gönül kuşum
Saçlarının ağına.

Yaş olsam gözden akmam
Göz olsam gayre bakmam
Vatanımsın, bırakmam
Ellerin kucağına...

OnuR 28-02-2007 14:51

MELEK UL MEVT



Hangi ceylan seni kesmiş de çocukken memeden,
Hangi kaplan sana süt vermiş öz annen yerine
Üç yüz evlik köyü takmış saçının tellerine,
Sürüyorsun bu mezarlıkta için titremeden...

Seyre çık,sevdiğim,akşamları kurbanlarını
Yarıyor kalbini herkes sana göstermek için.
Ah,o taş kalbine bir gün heyecan vermek için
Yedi köy halkı sebil etti bu yıl kanlarını...

Bir çiçek rikkati sinmiş de ipekten tenine,
Sonra göğsünde çelikten mi dövülmüş bu yürek
Sen köyün derdine bigane yaşarken,gülerek
Gömüyor can veren evladını yüzlerce nine...

Bir ölüm meltemi halinde eserken nefesin
Ömrü bir dal gibi aşıklarının,sallanıyor
İhtiyarlar yanıyor,körpe çocuklar yanıyor
Sen köyün sıtmalı bağrında cehennem mi,nesin...

Hangi ceylan seni kesmiş de çocukken memeden
Hangi kaplan sana süt vermiş öz annen yerine
Üç yüz evlik köyü takmış saçının tellerine
Sürüyorsun bu mezarlıkta için titremeden...

OnuR 28-02-2007 14:51

NAZ



Gönlümün yok niyeti
Açılmak için sana.
Çektiğim eziyeti
Yüzümden anlasana!

Ben,ki her damla derdim
Deniz olsun dilerdim,
İpi elimle verdim
Benliğimi alsana.

Kan doldurup tasımı,
Sildim gönül pasımı,
Taşa açtım yasımı,
Söylemedim insana!

OnuR 28-02-2007 14:52

OGLUMA



Biliyorsun ki,oğlum,ortada ne sen varsın,
Ne seni yeryüzüne getirecek bir anne:
Bir gün cihana gelmen mukadderse,anlarsın,
Bu gelişten gözümü,gönlümü yıldıran ne?

Her gün saban başında topladığın kederler
Seni yorgun çıkarır sabahın altısına
Çalışkan ellerine bakanlar kirli derler,
Leke derler alnında güneş karaltısına.

İnce belin bükülmez zamanın dizlerinde,
Öpülen eteklere ayağını silersin.
Yoksulluğun yüzerek sonsuz denizlerinde
Gördüğün her kıtaya açıktan diş bilersin.

Ayağında çarıklar dökülür parça parça,
Göz yaşların çürütür gömleğinin kolunu.
Bir lokmanın ardında dolaşır haftalarca,
Sürgün gibi gezersin kendi Anadolu'nu!

Fazilet arkadaşın,hakikat yoldaşınla
Seyredersin yabancı bir ufkun baharını,
Bulutları delsen de yükselen dik başınla
Sonunda mal edersin bir dişiye varını.

Akşamları bir camın önünde seni değil,
Elindeki çıkını gözetleyen karındır.
Hakkın önünde eğil,zulmün önünde eğil!
Taçlar bile cihanda eğilen başlarındır...

Derdim,omuzlarına yük olmasın bu varlık,
Derdim,oğlum ne haktan,ne kuldan bir şey umsun.
Nasip olmaz kimseye bu kadar bahtiyarlık
Ki sen benim doğmamış,doğmayacak oğlumsun!

OnuR 28-02-2007 14:52

ONU BİRGUN GÖRMEDİM



Yüzüme sert çizgiler çekti senin adını,
Hasret saatlerini saydı saçımda aklar.
Senin ağzından çıkan bir cümlenin tadını
Ne bugün içki verdi,ne bu gece dudaklar!

Sorma,nasıl yollarda tutunabildiğimi,
Nasıl siyah rüzgara yaşımı sildiğimi...
Görür görmez kapında yere devrildiğimi
Ürperdi bir tekinsiz kedi gibi sokaklar.

Gece muzlim şeklini bana çizmese perde,
Sesin bir sırça gbii kırılmazsa içerde,
Beni bugün serilmiş görenler orta yerde
Yarın da bir çukurun içinde bulacaklar...

OnuR 28-02-2007 14:52

ÖLÜMÜ HATIRLATAN KADIN



Kayalıklarda gördüm seni,bir sisli günde,
Fırtınadan saçların çözülmüş bir demetti.
O kayalıklarda ki bir yıl evvel üstünde
Çöllerden aşık dönen bir genç intihar etti.

Seni her nerde,artık,her ne suretle görsem
Bir gölgenin duyarım ruhuma düştüğünü.
Ben de o aşık gibi bir kayada ölürsem
Rabb'im mukaddes etsin seni gördüğüm günü!

Kayalıklarda bir genç öldüğü gün beldenin
Halkı seni karanlık rüyalarında görmüş,
Ey yadı gönlümüzden çıkmayan afet senin
Sevmediklerin değil,sevdiklerin ölürmüş.

Bazı ruhum kararır kefenlerden,mezardan
Yok mu,Rabb'im,ölümün bir güzel şekli,derdim.
O kayalıklarda ilk seni gördüğüm zaman
Hayalimde ölüme en güzel şekli verdim.

Başka bir göz yaşını dudaklarınla silsen
Ürpererek:Bu,derim,mezardan bir nefestir!
Buna kıskançlık deme,bence değil yalnız sen,
Seni gören göz bile ne kadar mukaddestir!

Kimse karşında belki titremez gönlüm gibi,
Bense hala korkarım dizinde ağlamaktan.
Teması korku veren tatlı bir ölüm gibi
Daha cana yakındır görünüşün uzaktan

OnuR 28-02-2007 14:52

SANAT



Yalnız senin gezdigin bahçede açmaz çiçek,
Bizim diyarımızda binbir baharı saklar!
Kolumuzdan tutarak sen istersen bizi çek,
Incinir düz caddede dağda gezen ayaklar.

Sen kubbesinde ince bir mozayik arar da
Gezersin kırk asırlık bir mabedin içini,
Bizi sarsar bir sülüs yazı görsek duvarda,
Bize heyecan verir bir parça yesil çini...
Sen raksına dalarken için titrer derinden
Çiçekli bir sahnede bir beyaz kelebegin,
Bizim de kalbimizi kımıldatır yerinden
Topraga diz vurusu da? gibi bir zeybegin.

Fırtınayı andıran orkestra sesleri
Bir ürperi? getirir senin sinirlerine,
Izdırap çekenlerin acıklı nefesleri
Bizde geçer en hazinli bir musiki yerine!

Sen anlıyan bir gözle süzersin uzun uzun
Yabancı bir Sehirde bir kadın heykelini,
Biz duyarız en büyük zevkini ruhumuzun
Görünce bir köylünün kıvrılmayan belini...

Baska sanat bilmeyiz, karsımızda dururken
Söylenmemi? bir masal gibi Anadolu'muz
Arkada? biz bu yolda türküler tuttururken
Sana ugurlar olsun...ayrılıyor yolumuz

OnuR 28-02-2007 14:52

SEN NERDESİN ?


Caddeden sokaklara doğru sesler elendi,
Pencereler kapandı,kapılar sürmelendi.
Bir kömür dumanıyle tütsülendi akşamlar,
Gurbete düşmüşlerin başına çöktü damlar...
Son yolcunun gömüldü yolda son adımları,
Bekçi sert bir vuruşla kırdı kaldırımları.
Mezarda ölü gibi yalnız kaldım odamda:
Yanan alnım duvarda,sönen gözlerim camda,
Yuvamı çiçekledim,sen bir meleksin diye,
Yollarını bekledim görüneceksin diye.
Senin için kandiller tutuştu kendisinden,
Resmine sürme çektim kandillerin isinden.
Saksıda incilendi yapraklar senin için,
Söylendi gelmez diye uzaklar senin için...
Saatler saatleri vurdu çelik sesiyle,
Saatler son gecemin geçti cenazesiyle,
Nihayet ben ağlarken toprağın yüzü güldü,
Sokaklardan caddeye doğru sesler döküldü

OnuR 28-02-2007 14:52

SERENAD



Bir nisan akşamı,serin bir günün,
Şark'ın bu sevimli,güzel köyünün
Cenneti andıran bir akşamıydı.

Sizi ilk balkonda gördüğüm gündü,
Yüzünüz sararmış gibi göründü,
Acaba ruhunuz çok hasta mıydı?

Sordum ki bu kimdir,gülümsediler,
Eşinden ayrılan bir kız dediler,
Gezdiği yer işte bu ücra saray.

Hicran ne anlamış,sevda ne bilmiş,
Ağlatmış,ağlamış,sevmiş,sevilmiş
Bir güzelmişsiniz,isminizde Ay.

OnuR 28-02-2007 14:53

SON ASIK



Hasretinle geçiyorken bu gençlik çağım,
Ey sevdiğim, ben umitsiz değilim gene
Ak düşünce saçların kumral rengine
Kollarında son aşıkın ben olacağım.

Ey başında şimdi sevda rüzgarları esen
Böyle her gün yollarımdan geçsen de süzgün
Sen benimsin büsbütün terk olunduğun gün
O mukadder günü, bilmem, düşündün mü sen...

Ben bir beyaz şaçlı aşık, sen bir ihtiyar
O gün bana yalaşırken ey ilahi yar
Esirgeme gözlerimden bir son buseni...

Kirpiğinden yavaş yavaş bir damla aksın,
Çünkü, ruhum, sen de o gün anlayacaksın
Ki hiç kimse benim kadar sevmemiş seni...

OnuR 28-02-2007 14:53

SUYUN USTUNDE MISRALAR



Dün gece parçaladı bir aslan kafesini
Bir gönül sonsuz ufka yol aldı kartal gibi
Fırtınam!Baş ucunda duyunca nefesini
Otuz yıllık bir ağaç eğildi bir dal gibi...

Tatmak için enginin şi'rini dalgalarla
Kalbimiz göğsümüzde ayrı bir şeydi yarda
İki taş heykel oldu vücudumuz kenarda
Ruhumuz enginlere açıldı sandal gibi...

Sonsuzluğun sırrına ererek biz denizde
Sonsuzluğu yaşatmak istedik sevgimizde
Saçımız ağarmadan toprak olunca biz de
Gezecek maceramız dillerde masal gibi...

OnuR 28-02-2007 14:53

ZAFER TURKUSU



Yaşamaz ölümü göze almayan
Zafer, göz yummadan koşarda gider.
Bayrağa kanının alı çalmayan
Gözyaşı boşana boşana gider..

Kazanmak istersen sen de zaferi
Gürleyen sesinle doldur gökleri
Zafer dedikleri kahraman peri
Susandan kaçar da coşana gider...

Bu yolda herkes bir ey delikanlı
Diriler şerefli ölüler şanlı
Yurt için döğüsen başı dumanlı
Her zaman bu sandan, o sana gider

OnuR 28-02-2007 14:53

Son Beklediğim

Ufkumda bulutlar kümelerken kara bahtım,
Ben her gönül ufkunda doğan sabahtım.
Devran herkese taslarla zehir sundu da birden
Ben herkese bir neşe yarattım o zehirden.
Bir köprü kurup, zulmetin ardında, seherle,
Bildim gülüp eğlenmeyi ömrümce kederle.
Alnımdaki her çizgi beyaz bir gece saklar,
Bir başka şafaktır saçımın gördüğü aklar.
Farkım ne, emel kaynağı bir körpe çocuktan,
Mademki henüz gelmedi son yolcum ufuktan?
Ömrümce neden yılları zincir gibi çektim,
Mademki bir aşk uğruna can vermeyecektim?
Bir müjde taşır her gün uzaktan bana rüzgar;
Elbet gelecek, gelmedi, bir beklediğim var!

Son beklediğim gelmeden, ölsem de yüzünde,
Devran bulacak yar ile ağyarı hüzünde.
İsmim gezecek pembe dudaklarda elemle,
Gözler dolacak bir çocuk ölmüş gibi nemle,
Bir günde doğup can veren altın kelebekler,
Bizden daha genç bir şair öldü diyecekler!

Faruk Nafiz Çamlıbel

Constantin 28-02-2007 16:00

teşekkürler


Türkiye`de Saat: 19:27 .

Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580