Yarım Kalan Sevdalarımız... Sonbahar mevsiminin serinliğini yaşarken yüreğimiz, ince bir yağmur olup damla damla düştük toprağa. Hırçın bir sel olup karışmak isterken sevda denizine, koca bir set çekip taş koydular sevdamızın özgürlüğüne. Deli bir dalga olup yıkmak isterken sevdamızı mahkum eden o karanlık mapushaneleri, sevgiye rest çekip kırdılar yüreğimizin direncini, sevdalarımızı hep zincire vurdular, dört duvar arasından çekip alamadık yüreğimizi. Hep yalnız kaldık,kırık dökük umutlarımızla, hep enkaz olduk,ezildik,yıkıldık o tek kişilik sevdalarımızın altında. Yalnızlık şarkılarında boşalttık kadehlerimizi, yarım kalan mısralarda süzüldü gözyaşlarımız biz götüremedik sevdamızı sonsuzluğa. ya bir çıkmaz sokağa girdik ya yüksek bir uçurumdan, boşluğa geldi attığımız her adım. Yada kalemimiz bitti adam gibi yazamadık sevdamızı o yaralı,söz geçiremediğimiz yüreğimize... zor yıllar geçti ömrümüzden belki biz büyüdük adam olduk kendimizce Heryeş yalanmış,sevmek bize hayalmiş dedik geçmişi düşündükçe ama yüreğimizdeki o küçük çocuk asla büyümedi söz geçiremedik masum isteklerine gözleri hep ıslak kaldı sevgileri hep yarım kaldı yalnızlık şarkıları hiç bitmedi yarım kalan mısraları hiç tamamlanmadı tertemiz sevdaları hep yolda kaldı.. bir kelebeğin ömrü kadar gülümsemesiyle gözlerinde nem. titrek ellerinde kurumuş kirçiçekleri yüreğinde yarım kalan sevdasıyla. hep çocuk kaldı işte... kısacası dostum hırçın bir sel olup akamadık sevda denizine deli bir dalga olup yıkamadık o karanlık mapushaneleri sen yağmur olup ince ince süzülürken toprağa ben kuru bir yaprak olup savruldum semaya geriye baktığımda yarım kalan sevdalarımızın dağınık küllerini gördüm..... |
:) çok güseldi :) |
Türkiye`de Saat: 14:59 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2