|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
18-01-2007, 15:43 | #11 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | Dostoyevski Beyaz Geceler Beyaz Geceler Dostoyevski’nin en hafif, en saf, en lirik kitabıdır. Saflık kelimesiyle karmaşık ve karışık olmayan bir şeyi kastediyorum. Kitap sözü de okuyucuyu yanıltmasın: Dostoyevski Beyaz Geceler’i bir gazetede yayımlanacak basit ve çoşkulu bir hikâye olarak tasarlamıştı. Hikâye saflık ve yalınlığını, kahramanlarının hep aynı kumaştan ve renkten yapılmasından alır. Onlara, dile getirdikleri sözlere hemen inanırız. Bir şeye inanan, sonra aynı güçle tam tersine inanan tipik Dostoyevski kahramanları yok bu kitapta. Bu bakımdan Beyaz Geceler Dostoyevski’nin en özel, en ayrıksı kitabı. Burada bizi etkileyen şey kitabın ve kahramanlarının bu saflığından gelen hafiflik, bir çeşit çocuksu dürüstlük ve bizi yormayan melodramlardan alabileceğimiz bir mutluluk duygusu
__________________ Besiktas JK . | ||
|
18-01-2007, 15:43 | #12 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | Dostoyevski Yeraltından Notlar (...) Eğer Dostoyevski, tıpkı Shakespeare gibi, insanoğlunun kendini, hakkındaki görüşünü değiştirerek zenginleştirecek kadar büyük bir yazarsa, Yeraltından Notlar’da yeni bir insan görüşünün ilk belirtilerini okuyor ve bu büyük keşfin nasıl yapıldığını neredeyse görüyoruz. Başarısızlık ve mutsuzluk Dostoyevski’yi kazananların, “haklı” olanların ve mağrurların ruhsal dünyasından iyice uzaklaştırmış, Rus halkına –ve kendisi gibi olanlara- yukarıdan bakan Batıcı aydınlara bir öfke duymaya başlamış, Batıcılıkla savaşma isteğiyle, Batı eğitimi alarak yetişip bir Batı sanatını (roman sanatını) kullanıyor olmanın arasına sıkışmıştır. Yeraltından Notlar bütün bu ruhsal durumlardan geçen bir hikâye yazma isteğinin ya da bütün çelişkileri inandırıcı bir şekilde kucaklayabilen bir kahraman ve dünya yaratma gayretinin sonucudur.
__________________ Besiktas JK . | ||
18-01-2007, 15:43 | #13 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | Dostoyevski Cinler Cinler, insanoğlunun yazabildiği en sarsıcı yedi-sekiz romandan biri, hiç şüphesiz, gelmiş geçmiş en büyük siyasal romandır. İlk okuduğumda, yirmi yaşımdayken kitabın üzerimdeki etkisini, sarsılmak, hayret etmek, inanmak ve korkmak kelimeleriyle özetleyebilirim. O zamana kadar okuduğum hiçbir roman beni böylesine derinden sarsmamış, hiçbir hikâye insan ruhu ve şahsiyeti hakkında bana bu kadar sarsıcı bir bilgi vermemişti. Sarsıcı olan şey insanın iktidar isteğinin ve affetme gücünün, kendini ve başkalarını kandırma yeteneğinin ve bir inanç bulma azminin, sevmenin ve nefretin, en kutsal olana ilgiyle en bayağı olana düşkünlüğün boyutlarının genişliğini görmek, bu özelliklerin aslında hep yanyana bulunduğunu kavramak ve bütün bu duygu ve ruh durumlarını kitabın ölüm, siyaset ve aldatmacanın şiddetiyle yüklü olay örgüsüyle birlikte yaşamaktı. Orhan Pamuk
__________________ Besiktas JK . | ||
18-01-2007, 15:43 | #14 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | Thomas Hardy Adsız Sansız Bir Jude Thomas Hardy, kırdan kente göçle yitirilen değerlerin, değişim ve refah özlemi ile insanın içine doğduğu ortama bağlılık duygusu arasındaki bağdaşmazlığın usta romancısıdır; Jude da bu ustalığın doruklarından biri. Sanayileşmenin, kentleşmenin kaçınılmazlığını, kırdaki “eski hayat”ın saflığının bundan bağışık kalamayacağını kavrayan Hardy, bu sürecin insanı kendi temposuna tabî kılarak kalabalık içinde eriten etkisini, kahramanı Jude’un yaşantısında ve iç dünyasında izler.
__________________ Besiktas JK . | ||
18-01-2007, 15:43 | #15 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | Herman Melville Bartleby Yazarlığı çoğunlukla, “klasiklere” dahil edilen eseri Moby Dick’ten ibaret sanılan Herman Melville’in uzun süre kadri bilinmemiş bir önemli eseri. Moby Dick’in fırtınalı ve destansı, serüvenli atmosferinin aksine, Bartleby’nin hikayesi, New York’un ünlü iş merkezi Wall Street’de, bir avukat yazıhanesinin sıkıcı, daraltıcı ortamında geçer. Borges, bu “darlık” içinde, insanın toplum kuralları karşısındaki bunalımını ve isyanını işlemekteki keskin ve nükteli tarzı ile, Melville’i “Franz Kafka’nın habercisi” sayar
__________________ Besiktas JK . | ||
18-01-2007, 15:44 | #16 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | İvan Sergeyeviç Turgenyev Arefe 19. yüzyıl Rus edebiyatının büyük isimlerinden Turgenyev’in eseri Arefe, anlatım, kurgu ve tasvir ustalığının yanında, dünya edebiyatında eylemci, özverili aydın tipinin ilk örneklerinden birini -Bulgar yurtseveri İnsarov’u- yaratmasıyla da özel yer tutar. Bağımsızlıkçı, kişilikli karakter hatlarıyla yenilikçi bir “roman kızı” tipi olan Yelena ile İnsarov’un aşkı, Arefe’de, fondaki toplumsal-siyasî gerçekliği zaman zaman iyice geriye iten, başlıbaşına sürükleyici bir hikayedir.
__________________ Besiktas JK . | ||
18-01-2007, 15:44 | #17 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | Henry Fielding Tom Jones 2. Cilt Dünyada yazılmış ilk romanlardan biri olan ve dünya klasikleri arasında tartışılmaz bir yeralan Tom Jones, yazılışından bu yana geçen bunca yıla rağmen hala taze, bugün yazılmış bir eser gibi okunabiliyor. Fielding’in kahramanı Tom’la birlikte, 18. yüzyılın İngiltere’sini dolaşıyor, her sınıf ve tabakadan insanla tanışıyoruz. Bu gezi boyunca, Fielding’in kendine özgü mizahı yanımızdan eksik olmuyor. Eseri Türkçe’ye Mina Urgan çevirmişti. Ama yıllar sonra, gençliğinde yaptığı ve Millî Eğitim Bakanlığı Klasikler Dizisi’nde yayımlanan çevirisini “hükümsüz” saydı; kitabı yeniden çevirdi.
__________________ Besiktas JK . | ||
18-01-2007, 15:44 | #18 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | Henry Fielding Tom Jones 1.Cilt Dünyada yazılmış ilk romanlardan biri olan ve dünya klasikleri arasında tartışılmaz bir yeralan Tom Jones, yazılışından bu yana geçen bunca yıla rağmen hala taze, bugün yazılmış bir eser gibi okunabiliyor. Fielding’in kahramanı Tom’la birlikte, 18. yüzyılın İngiltere’sini dolaşıyor, her sınıf ve tabakadan insanla tanışıyoruz. Bu gezi boyunca, Fielding’in kendine özgü mizahı yanımızdan eksik olmuyor. Eseri Türkçe’ye Mina Urgan çevirmişti. Ama yıllar sonra, gençliğinde yaptığı ve Millî Eğitim Bakanlığı Klasikler Dizisi’nde yayımlanan çevirisini “hükümsüz” saydı; kitabı yeniden çevirdi
__________________ Besiktas JK . | ||
18-01-2007, 15:44 | #19 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | MAKSİM GORKI ESER ADI: ANA lk kez 1907'de yayımlanan Ana,1905 Rıs Devrimi'nin eşiğindeki Rusya'nın genel bir panoromasını yansıtır. romanın kahramanı ana Pelage Nilovna, oğlunun siyasal bir militan olduğu gerekçesiyle tutuklanmasının ardından, kendisini sosyalızme adar. Kocası bir ayyaş olan Pelage, dini inancını tek teselli olarak görür. Pelage'nin kocası ölür; oğul Pavel, babasının ölümünden sonra sosyalist olur, eve devrimci arkadaşlarını getirmeye başlar. ana devrimcilere katılır ve bir polis ajanı tarafından ele verilir. Gorki, roman kahramanını gerçek bir kişiden, bir gösteri sırasında oğlunun tutuklanmasının ardından bütün Rusya'yı dolaşarak devrimci broşürler dağıtan anna Zalomova'dan esinlenerek yaratmıştır. Sosyalist gerçekliğin ilk romanlarından sayıln Ana, daha sonra Bertolt Brecht tarafından tiyatroya da uyarlanmıştır.
__________________ Besiktas JK . | ||
18-01-2007, 15:45 | #20 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | MAKSIM GORKI ESER ADI: EKMEGIMI KAZANIRKEN Maxim Gorki'nin ayrılmaz bir bütün oluşturan üç özyaşamöyküsü romanı, yazarın çocukluk ve gençlik yıllarına olduğu kadar 19. yüzyılın bitiminde Rus küçük burjuva katmanlarının hayatına da alabildiğine nesnel bir ayna tutar. Büyük kentlerin uzağında, dünyaları küçük, hayata yönelik talepleri ve ihtiyaçları sınırlı, basit, dini inanç ile batıl inancın karışımından oluşmuş bir tutuculuğun zemininde ayakta durmak için çalışan bu insanların arasında varolma ve oradan çıkışın öyküsü, Gorki üçlemesinin de kaynağını oluşturur. Ekmeğimi Kazanırken, yazarın henüz bir çocukken dış dünyayı tanımaya ve hayata çok zor şartlarda tutunmaya çalışan insanların mücadelelerine tanık olma sürecini anlatır. Yazarın, ninesinin koruyuculuğu ile dış dünyanın acımasızlığı arasında gidip geldiği bu yıllarda, hayatının ikinci bir sığınağı da uzak akrabalarından bir mimarın yanıdır. Ekmeğimi Kazanırken: Toplumsal çevrenin dar dünyasından çıkış arayışı.
__________________ Besiktas JK . | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |