Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Edebiyat - Türkçe

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 20-01-2007, 20:12   #1
 
OnuR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Aşık-Tekke Edebiyatı

AŞIK EDEBİYATI

Âşık, Türk Halk Edebiyatında XVI. yy'ın başından itibaren görülen şair tipidir. Âşığın şairlik gücünü rüyasında pirin sunduğu "âşk badesini" içmekle ve "sevgilisinin hayalini" görmekle kazandığına inanılır. Rüya da genellikle âşık adayının karşısına bir sevgili veya saz çıkmaktadır. Rüyaların süsü ak sakallı bir derviş ve bazen bir bazen üç dolu bardaktır. Bardağın rüyada tas halinde görülmesine de sık sık rastlanır. Ozanlara rüyada sunulan tasların içindeki mayilere aşk dolusu denir. Fars Edebiyatı'nın etkisiyle bâde adını da almaktadır. Bunlar; erlik, pirlik ve âşk badesi diye adlandırılırlar.


Âşıklarımız genellikle bir usta âşığın yanında yetişirler. Ondan hem usta deyişlerini hem de sanatın icrasına ilişkin yol ve yöntemleri öğrenirler. Âşık meclislerinde, kahvelerde bu ustaların sanatlarını icra ediş biçimlerini yeterince kavradıktan sonra, ustalaşan ozanlarda kendilerine çırak alırlar ve gelenek bu şekilde devam eder.

Âşık, bilgi, duygu ve becerisini yaptığı atışmalarda gösterir. Atışmalardaki amaç; yarışmak ve kazanmaktır. Atışmalarda en az iki âşık karşı karşıya gelir. Mecliste bulunan saygın bir kişinin ya da usta bir ozanın ayak söylemesiyle atışma başlar. Ayağa uygun dörtlük söyleyemiyen âşığın yenilgisiyle atışma sona erer.

Âşık Edebiyatının başlıca unsurlarından birisini hikâye anlatma oluşturur. Saz şairleri içerisinde geleneğe bağlı olanların çoğu âşık meclislerinde hikâye anlatırlar. Bir kısım usta saz şairleri ise, bir yandan usta malı halk hikâyeleri anlatırken bir yandan da kendi düzdükleri hikâyeleri anlatırlar. Çıldırlı Âşık Şenlik, Ercişli Emrah, Sabit Müdami geleneğe bu yanıyla katkıda bulunmuş saz şairleridir.

Tonguzların Şaman, Moğol ve Baryatlar'ın Bo veya Bugue, Yakutların Oyun, Oğuzların Ozan dedikleri bu geleneğin temsilcileri toplumun yaşam biçimlerini düşünce ve duygularını, olaylara bakış açılarını şiirleriyle dile getirmişlerdir.

Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Köroğlu, Dadaloğlu, Karacaoğlan, Erzurumlu Emrah, Ercişli Emrah, Dertli, Aşık Veysel bu geleneğin en önemli temsilcileri olmuştur.

Aşıklık geleneği Anadolu coğrafyasında bugün de canlı olarak yaşatılmaktadır.

TEKKE ŞİİRİ

Tekke şiiri, dini ve tasavvufi halk şiiri adı ile de anılmakta olup XI. ve XII.yy'larda tanrı aşkı ve ahiret duygularını dile getiren aşıkların yarattığı bir edebiyat türünün ürünüdür. Dini ve tasavvufi halk şiirinin en önemli ustaları Ahmet Yesevi, Yunus Emre, Hacı Bayram-ı Veli vb.'dir.
__________________




Besiktas JK






.
OnuR Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 20-01-2007, 20:13   #2
 
OnuR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Aşıklık Gelenekleri

Bir toplulukta eskiden olmalarından ötürü saygın tutulup, kuşaktan kuşağa iletilen kültürel kalıntılar, alışkanlıklar, bilgi, töre ve davranışlar olarak ifade edilen aşıklık geleneği diğer kültür değerlerinde olduğu gibi, belirli bir işlevi yerine getirmek, bir ihtiyacı karşılamak üzere geleneksel kültürün yarattığı kültür değeridir.

Halk şiirinde aşıkların şiirlerini dörtlük düzenine göre söylemesi gelenektendir. Yine dörtlük düzeninde hece ölçüsünü ve bu ölçünün yedili, sekizli, onbirli olanlarını kullanmaları geleneğin belirgin örneklerindendir.

Aşıklık geleneklerini şu şekilde sıralamak mümkündür:

1. Mahlas alma.
2. Rüya sonrası aşık olma. (Bade içme)
3. Usta - Çırak
4. Atışma - karşılaşma
5. Leb - değmez (dudak değmez)
6. Askı (muamma)
7. Dedim - dedi tarzı söyleyiş.
8. Tarih bildirme.
9. Nazire söyleme.
10. Saz çalma.

1- Mahlas Alma:

Mahlas, şairlerin yazdıkları şiirlerde asıl adlarının yerine kullandıkları takma ada denir.

Halk edebiyatında mahlas geleneğe bağlı uygulanan bir kuraldır. Aşıkların çoğunun asıl ismi unutulmuş, mahlasları isim olarak kullanılır olmuştur. Dadaloğlu'nun asıl adı Veli, Sümmani'nin Hüseyin, Gevheri'nin Mehmet vb.'dir.

Aşık geleneğe uygun olarak kullanacağı mahlası şu yollarla alır:

a) Mahlasını Kendi Seçerek Alma:

- Adını, soyadını mahlas olarak kullanır.
- Yaşayışına ve sanatına uygun olarak kendi seçtiği herhangi bir ismi mahlas olarak kullanır.

b) Bir usta aşıktan imam, pir ya da mürşitten alma.

- Usta aşık çırağı sınava tabi tutar.
- Usta aşık çırağının durumuna göre bir mahlası uygun görür.
- Şeyh ve pirin manevi tesiriyle mahlas alır.

c) Rüyasında bade içerken alma.

2- Rüya Sonra Aşık Olma (Bade İçme) :

Rüya motifi Türk Halk Edebiyatında sıkça karşımıza çıkan bir motiftir. Genellikle halk hikayelerinde yer alan bu motif bazı aşıkların hayat hikayeleri içinde de görülmektedir.

Aşıklar aşıklığa başlamayı ya da yetişip usta aşık olmayı geleneksel bir unsur olarak gördükleri iki önemli yol, usta yanında yetişme ya da rüyada bade içerek badeli aşık olmaya bağlarlar.

Bade, şerbet, su gibi içilecek bir mai olabileceği gibi elme, nar, ekmek, üzüm gibi herhangi bir yiyecek de olabilir.

Aşık edebiyatında bade içme rüya motifi bir gelenek icabıdır. İnanışa göre aşık olmak için ya usta yanında yetişmek ya da mutlaka "pir" elinden bade içmek gerekir.

Bade aşığa;

- Bir pir tarafından,
- Üçler tarafından,
- Beşler tarafından,
- Yediler tarafından,
- Kırklar tarafından verilir.
__________________




Besiktas JK






.
OnuR Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 20-01-2007, 20:13   #3
 
OnuR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

3- Usta - Çırak:

Aşık edebiyatında yüzyıllar boyu yaşatılan geleneklerin en önemlilerinden biri de usta çırak geleneğidir. Aşıklar genellikle bir usta aşığın yanında onun çırağı olarak yetenekler ölçüsünde olgunlaşırlar.

Gelenek gereği icracılık ve aşığın şairlikteki ustalığı için üstad da denilen bir aşığın yanında ders almaları gerekmektedir. Genç aşığın ustasının yanında çok büyük bir sabır göstermesi gerekmektedir. Sabrın sonunda çırak ustasının hayır duasını alarak tek başına halk önüne çıkma iznine kavuşur.

4- Aşık Karşılaşmaları:

Atışma, aşıkların dinleyenler karşısında, deyişme sırasında birbirini iğneleyici fakat mizah çerçevesi içinde söyleşmeleridir.

Karşılama,aşıkların rakibine üstün gelmek için soru cevaplı tarzı seçmesi yada onu mat etmenin yollarını aramasıdır.

Aşıkların doğaçlama, karşılıklı olarak belirli bir kural çerçevesinde söyleşmelerine "atışma" denir. Atışma, en az iki aşığın dinleyici huzurunda karşı karşıya gelerek birbirlerini sazda ve sözde belli kurallar çerçevesinde denenmeleri esasına dayanır.

5- Leb-Değmez:

Aşıkların ustalıklarını sergilemek için bir nevi söz hüneri olarak başvurdukları bir biçimdir. İçinde (B,P,M,V,F) dudak ve diş-dudak sesleri bulunmadan söylenilen şiir demektir. Aşıkların dudakları arasına iğne koyarak yarıştıkları bir atışma biçimidir.

6- Askı (Muamma):

Muamma, halk şiirinde bir kimsenin ya da varlığın adını gizleyen şiir demektir. Aşık edebiyatında muammanın özel bir önemi vardır. Aşıklarca muamma düzenlemek ya da bir muammayı çözmek bilgi ve zeka ister.

"Murat Uraz" muammanın uygulanışını şu şekilde anlatmaktadır:

Kahvelerde muamma teşhir edildiği gecelerde; sigara ve nargile içilmez, kimse sesli konuşmaz, herkes intizam içinde oturur. Halk şairi tarafından hazırlanmış muamma büyük ve uzaktan okunabilecek bir yazı ile kağıda yazılır ve tahtaya yapıştırılır. Tahtaya bir milimetre kalınlığında bal mumu sürülür. Aşıklar nöbetle kahveye gelenlere işine ve halk arasındaki derecesine göre ağırlamalar söylerler. Ağırlanan kişi de ağırlığına göre muammanın etrafındaki bal mumu sürülmüş tahtaya para yapıştırır. Muammayı kim çözerse paraları alır ve muammayı tertipleyen aşık da bir taksim çıkarırdı. Şayet bu muamma birkaç gece kahve duvarında asılı kalır, kimse tarafından da çözülmemiş olursa sahibi olan aşık bunun ne olduğunu söyler ve bütün paraları alırdı.

7- Dedim - Dedi Tarzı Söyleşi:

Halk şiirinde yaygın olarak kullanılan bir biçim olup koşma ve semailerdeki aşık ve sevgilinin (dedim-dedi ifadesine bağlı) karşılıklı söyleşmeleridir.

8- Tarih Bildirme:

Aşık, kıtlık, yangın,sel felaketleri, salgın hastalık, önemli savaşlar vb. toplumu yakından ilgilendiren sosyal hayatla ilgili olaylarla kendi doğum tarihini şiirlerinde tarihi birer belge olmasını istemiş ve genellikle ilk yada son dörtlükte bazen de ara yerde tarih belirtmiştir.

9- Nazire Söyleme:

Nazire, bir şairin şiirini diğer bir şair tarafından aynı uyak ve ölçüde benzer bir biçimde yazma demektir.

10- Saz Çalma:

Saz, aşık için ilhamı kamçılayan bir alet olup aşıklık geleneğinin en önemli unsurlarından biridir.
__________________




Besiktas JK






.
OnuR Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 20-01-2007, 20:14   #4
 
OnuR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Aşık Edebiyatında Türler

A. HECELİ TÜRLER

1. Koşma:Türk halk şiirinin en yaygın türüdür. Hece ölçüsünün 6+5=11 ya da 4+4+3=11'li kalıbı kullanılır. Konuları bakımından koşmanın kişi ve doğa güzelliğini övenine "güzelleme", yiğitlik konusunu işleyenine "koçaklama", bir kişi ya da toplumun kötü yönlerini eleştirenlere "taşlama", yasla ilgili olanlarına "ağıt" adı verilmektedir.

2. Semai:Halk şiirinde hecenin sekizli ölçüsü ile koşma biçiminde tertip edilip özel bir ezgi ile söylenen şiirlere denir. Genellikle en az üç, en fazla beş dörtlükten oluşur. Çoğunlukla; doğa, güzellik ve ayrılık temalarını işler.

3. Varsağı:Güney Anadolu'da "Varsak" boyu halkınca özel bir ezgi ile söylenen nazım türlerinden biridir. Dörtlük sayısı üç ile beş arasında değişmektedir. Varsağı, biçimce semaiye benzemekte olup semai gibi hece ölçüsünün sekizli kalıbıyla söylenmektedir. Aralarındaki fark söyleyiş biçimlerinde ve ezgilerindedir.

4. Destan:Aşıkların sevgilerini, kahramanlık olaylarını, günlük olaylarla ilgili kimi durumları ve bazı acıklı olayları anlattıkları biçim olarak halk edebiyatı nazım türlerinden koşmaya benzeyen, koşmadan dörtlük sayısı, konu, anlatım ve ezgi yönünden ayrılan halk şiiri türüdür.

B. ARUZLU TÜRLER

1. Divan:Halk şiirleri arasında "divani" adıyla bilinen divan, aşık edebiyatı nazım şekillerinden olup, aruzun fâilâtün / fâilâtün / fâilâtün / fâilün kalıbıyla söylenmiş şiirlerdir.

2. Selis:Halk edebiyatında feilâtün (fâilatün) / feilâtün / feilâtün / feilün yazılan şiirlerdir.

Genellikle 19. yy aşıkları tarafından kullanılan selisin en fazla yazılan tipi gazel biçiminde olanıdır. Hece ölçüsünün on beşli kalıbına da uyan selislerin en belirgin özellikleri farklı bir ezgiye sahip olmalıdır.

3. Semai:Aşık edebiyatında hece ölçüsü ile yazılan semailerden başka bir de divan edebiyatının etkisi ile aruzla yazılmış semailer bulunmaktadır. Semai aruz ölçüsünün mefâilün / mefâilün / mefâilün / mefâilün kalıbıyla yazılan ve özel bir beste ile okunan aşık edebiyatı ürünüdür.

4. Kalenderi

5. Satranç:Aruzun mefteilün / müfteilün / mefteilün / müfteilün kalıbıyla yazılan gazel biçimindeki şiirlerdir.

6. Vezni Aher:Aruzun müstef'ilâtün / müstef'ilâtün / müstef'ilâtün / müstafilâtün kalıbıyla yazılan şiirlerdir.
__________________




Besiktas JK






.
OnuR Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 20-01-2007, 20:14   #5
 
OnuR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Tekke Şiiri

Tekke şiiri, dini ve tasavvufi halk şiiri adı ile de anılmakta olup XI. ve XII.yy'larda tanrı aşkı ve ahiret duygularını dile getiren aşıkların yarattığı bir edebiyat türünün ürünüdür. Dini ve tasavvufi halk şiirinin en önemli ustaları Ahmet Yesevi, Yunus Emre, Hacı Bayram-ı Veli vb.'dir.

Tekke Şiirinde Türler:

1- İlahi:İlahiler, tasavvuf görüş ve anlayışını anlatan bunun inceliklerini, ilahi hikmetleri ve sırları dile getiren manzumeler olup herhangi bir tarikatın izini taşımaksızın Tanrı'yı öven, Tanrı'nın büyüklüğü ve gücünü telkin eden şiirlerdir. Dini törenlerde ve dergahlarda kendine özgü bir makamla söylenir. İlahiler dörtlükler ya da beyitlerle yazılırlar. Dörtlüklerle yazılanlar genellikle 7'li, 8'li bazen de 11'li hece ölçüsü ile koşma uyak düzeninde yazılır. Beyit ile yazılanlar ise genellikle 11,14 ve 16'lı hece ölçüsü ile bazıları ise aruz ölçüsüyle yazılır.

2- NefesClick the image to open in full size.ini temellere bağlı aşık edebiyatı nazım şekillerinden ilahilerin Alevi-Bekteşi aşıklarınca yazılanlarına denir. Konusu genellikle tasavvuftaki vahdet-i vücud, Alevi-Bektaşi ilkeleri tarikat kurallarıyla ilgilidir. Dili sade bir Türkçe olan nefesler biçim olarak koşma gibidir. Dörtlükler halinde hece ölçüsünün 7,8,11'li kalıpları ile ya da az da olsa aruzla yazılanlara rastlanmaktadır.

3- Ayin:Mutasavvuflara has bazı hal ve hareketleri ifade etmek için ilk defa İranlılar tarafından kullanılan ayin terimi daha sonra Türk Tasavvuf Edebiyatına da geçmiş Mevlevilerin sema meclislerinde söyledikleri ilahilere verilen ad olmuştur.

4- Tapuğ:Gülşeni tarikatında ayinler sırasında okunan şiirlere tapuğ denir.

5- Durak:Mevlevi dışındaki tarikatların hemen hepsinde bulunan fakat genellikle Halveti Tarikatına mensup kişilerce zikrin birinci bölümünü teşkil eden Kelime-i Tevhidden sonra İsm-i Celal zikrine geçmeden önce verilen orada bir yada iki zakir tarafından her makamdan okunan, serbest olarak bestelenmiş Türkçe manzumelerdir.

6- Cumhur:Mevlevi ve Bektaşi dergahları dışında topluca okunan ilahilere verilen addır.

7- HikmetClick the image to open in full size.ini ve tasavvufi halk şiirinde şairin anlayış ve sezgilerine göre din konularını işleyen şiirlere denir.

8- DevriyeClick the image to open in full size.ini ve tasavvufi halk edebiyatında devir nazariyesini işleyen şiirlerdir.

Devriye; evrenin ve insanın Tanrı'dan çıkıp, tekrar Tanrı'ya dönmesi felsefesine göre yazılan tasavvufi şiirlerdir.

9- ŞathiyeClick the image to open in full size.ini ve tasavvufi halk şiirinde genel olarak mizahi manzumelere şathiye adı verilir. Şathiyeler, mutasavvuf şairlerce söylenmiş ya da yazılmış, tasavvufi inançları dile getiren, anlaşılması yorumlanmasına bağlı şiirlerdir.

10- Tevhid:Allah'ı, yaratılış ve kainatın aslı gibi unsurları bir arada yorumlayan manzumelere "tevhid" denir. Divan edebiyatı nazım türlerinden gazel, kaside ve mesnevi biçimlerinde kaleme alınmışlardır.

11- Nutuk:Tekkelerde tarikat ulularının özellikle eğitici mahiyette olmak üzere söyledikleri şiirlere verilen addır.

12- Deme:Alevi tarikatından olan tasavvuf şiirlerinin tarikatlarını ve hareketleriyle ilgili temaları işleyen, sorunlarını konu edinen şiirlerine "deme" adı verilir. Genellikle 8'li hece ölçüsüyle yazılan demeler saz eşliğinde kendine özgü bir makamla söylenir.

13- DuvazClick the image to open in full size.üvaz imam, düvaze, imam da denilen duvazlar On İki İmam'ı öven nefeslerdir.


Halk Şairleri

AŞIK VEYSEL ŞATIROĞLU

DADALOĞLU

DERTLİ

ERCİŞLİ EMRAH

ERZURUMLU EMRAH

KARACAOĞLAN

KÖROĞLU

MAHZUNİ ŞERİF

PİR SULTAN ABDAL

SEYRANİ

SÜMMANİ

YUNUS EMRE
__________________




Besiktas JK






.
OnuR Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 22-01-2007, 01:15   #6
Forumun Basketçisi
 
AyTeK54 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

paylaşım için teşekkürler onur
__________________
вιzє єğℓєηмєуι уαηℓış öğяєттιℓєя çüηкü σηℓαя нιç "ραѕ¢αℓ ησυмα" ιℓє ∂ιѕ¢σуα gιтмє∂ιℓєя...
AyTeK54 Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 27-01-2007, 21:36   #7
Dişi Kartal
 
NuraN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

eline sağlık Onur
__________________
Gönlümle baş başa düşündüm demin;
Artık bir sihirsiz nefes gibisin.
Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin
Akisleri sönen bir ses gibisin.

Mâziye karışıp sevda yeminim,
Bir anda unuttum seni, eminim .
Kalbimde kalbine yok bile kinim .
Bence artık sen de herkes gibisin.

Eylül 2008


NuraN Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 02:13 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580