Mehmet Yağmur'la Röportaj

[herobjk]

ÇOK DAHA İYİ OLACAĞIZ’

Beşiktaş’ın başarılı ve genç Guard’ı Mehmet Yağmur’la keyifli bir röportaj yaptık. Başarılı oyuncu takımın çıkışının devam edeceğine çok inandığını söylerken, taraftarları da kendilerine destek olmaya çağırdı. Mehmet bu sene performansında gözle görülür bir artış var. Sahada harcadığın enerjiyi herkes görüyor. Bu başarılı çıkışını neye bağlıyorsun?
Bu seneki performansım geçen seneden daha iyi. Çünkü geçen sene ben hayatımda ilk defa ailemden uzakta, tek başıma yaşamaya başladım. O yüzden de bir takım zorluklar çektim. İstanbul gibi bir şehre geldim tek başıma. Kendimi tam olarak basketbola vermeye çalışıyordum ama olmuyordu. Bu sene artık daha da olgunlaştığımı düşünüyorum. Takım içinde de iyice saygı duyulan biri haline geldim. O yüzden performansımı en iyi şekilde sergileyebiliyorum.
Bununla orantılı olarak çalışmalarında bir değişiklik yaptın mı daha mı fazla çalışıyorsun artık?
Evet tabii ki. Bazı şeyleri artık düşündükçe daha da fazla çalışmaya başladım. Daha da istekli çalışmaya başladım. Bu da oyunuma, performansıma yansıyor diye düşünüyorum.
Beşiktaş Cola Turka sezona iyi başlayamadı ancak Darüşşafaka maçıyla beraber bir çıkış yakaladınız. Kaybedilen maçlar da birkaç sayı farkla kaybedildi. Sen başlarda alınan kötü sonuçları neye bağlıyorsun? Takım yeni mi uyum sağlamaya başladı?
Her şeyden önce, biz kötü bir takım değiliz. Bir takım aksaklıklar oldu. İtalya’da kamp döneminden beri birlikte çalıştığımız iki oyuncuyu kaybettik. Yani bu kolay bir şey değil. Biz orada 10 tane hazırlık maçı yapmıştık. İdmanlar da yaptık. Koskoca 1 ayı beraber geçirdik en nihayetinde. Sonrasında bu oyuncuların gitmesi takımı elbette etkiledi. Bu yüzden takım olarak performansımızın altında kaldık, istediğimiz performansı gösteremedik. Bundan dolayı da mağlubiyetler aldık. Ama şimdi yavaş yavaş takımın oturduğunu düşünüyorum. Bir tane daha uzun oyuncu katılacak aramıza. Bu saatten sonra artık yabancı gelme şansı da kalmıyor çünkü son yabancı hakkımız olacak bu. Bundan sonra gelecek yok. Artık hep beraberiz. Bence çok daha iyi olacağız. Ben de daha iyi olacağıma inanıyorum.


Geçen sene takım içerisinde çok uyumlu bir görünüm vardı, arkadaşlık ortamı da çok güzeldi. Bu sene nasıl bir ortam var takım içerisinde?
Bu sene aslında bir soğuk hava var. Çünkü yabancılar gelip gidiyor. Takım bir türlü hep beraber olamadı. Hep beraber hareket edemedik bir türlü. Yabancı geliyor, ertesi gün gidiyor gibi sorunlar yaşadık. Ama Türk oyuncular arasında her zaman bir arkadaşlık var. Zaten bu takımı bu konuma getiren Türk oyunculardır. Türk oyuncular arasında bu kadar iyi bir iletişim olmasaydı bence bu konuma gelemezdik.
Avrupa’daki durumunuzu nasıl değerlendiriyorsun. Beşiktaş Cola Turka’nın artık gruptan çıkma şansı kalmadı.
Evet, artık çıkabilme durumu yok. Burada Benetton maçında 16 sayı öne geçip kaybetmeseydik, şu an öteki tura geçebilirdik. Ama burada dediğim gibi çok saçma bir maç kaybettik. O maç bence turu belirledi.
Beşiktaş Cola Turka bu sezon ilk maçlarında çoğunlukla öne geçti ama son periyotlarda özellikle skor değişti ve maçlar kaybedildi senin de dediğin gibi. Bunun sebebi neydi sence, son periyoda artık gücünüz mü kalmıyor?
Bunlar hep takımın bir arada olmamasına bağlı bence. Dediğim gibi bir takım sorunlar elbette çıkacak. Sahanın içinde de gözüküyor bu yani. Bunu herkes de görüyor. Biz son periyotlarda yaşadık bunu. Biz sene başından beri aynı takımla olabilseydik, ne son periyotlarda sıkıntı çekerdik ne de başka bir zamanda. Ben o durumu artık atlattığımızı düşünüyorum ama. Artık beraber çalışıyoruz, birbirimizi tanıdık, antrenörü tanıdık. Ama işte dediğim gibi oyuncuların gitmesi bizi kötü etkilemişti.


İdman ve maçlar dışında da takım arkadaşlarınızla vakit geçiriyor musunuz?
Tabii. Muhakkak. Özellikle Türkler arasında çok iyi bir iletişim ve arkadaşlık var. Haluk Abi, ben, Muratcan, Cevher sürekli beraber dolaşıyoruz, sinemaya gidiyoruz. Yani Türklerin bu kadar birlikte olması bence takımın son 4-5 maçında galip gelmesinde etkendir.
Geçtiğimiz günlerde oyuncuların paraları ödenmiyor, idmanlara çıkılmıyor gibi söylentiler çıktı ortaya. Sen bu konuyla ilgili ne söylemek istiyorsun? Bu iddialar ne kadar doğru?
Yalan bir şey yok yani açıkçası. Ortada bir sorun var. Bize para ödeniyor ama çok geç bir şekilde ödeniyor. Az miktarlarda ödeniyor. Biz sürekli Türkler olarak bu sorunları alttan almaya çalışıyoruz. Sonuçta Türkiye’nin şu anki durumu ortada. Kriz olduğunun falan farkındayız. Bunları alttan almaya çalışıyoruz ama takım bu kadar iyi gitmeye başlarken böyle şeylerin de takımın ahengini bozmasına izin vermeyeceğiz. Burada saklayacak da bir şey yok yani. Bir sorun var maddi konularda. Bu çok açık ortada. Ama herkes özverili şu an, herkes el ele verdi. Bu sorunun çözüşeceğini düşünüyorum ben.
Beşiktaş taraftarını nasıl değerlendiriyorsun? Taraftarın basketbola ilgisinin az olduğu görülüyor? Bu sizi nasıl etkiliyor? Taraftar faktörü basketbolda da önemli mi yoksa profesyonel bir basketbolcu için çok önemi yok denebilir mi?
Taraftarın etkisi bence %100 olur. Mesela Benetton maçını taraftar olsa biz kesinlikle 16 sayı öne geçtikten sonra o maçı kaybetmezdik. Bu sene taraftarın gelmemesi biraz da bize bağlı. Zaten ben şunu anladım. Beşiktaş’ta her şey futbola bağlı. Yani futbolda başarı olduğunda her şey pozitif oluyor. Geçen senenin başında da az taraftar geliyordu. Fakat biz başarılı oldukça salon dolmaya başladı. Boş yer kalmıyordu hatta maçlarda. Şimdi de ilk haftalara bakınca takım başarısız gözüküyor. Ama artık toparlanmaya başladık. Mesela önümüzdeki Galatasaray maçında ben taraftarımızın bizi yalnız bırakmayacağına inanıyorum. Biz de elimizden geldiğince orada iyi bir mücadele sergilemeye çalışacağız. Çalışacağız ki onların gelmesini boşa çıkarmayalım. Galip geliriz veya kaybederiz. O değil benim demek istediğim. Orada formanın son damlasına kadar savaşan bir takım kimliği vermeliyiz ki taraftar geldiğinde biz her maça gelmeliyiz, bu çocukları desteklemeliyiz demeli. Ama ben takım şu an başarısız gözüktüğü için, yine de normal karşılıyorum az gelmelerini.
Galatasaray derbisini nasıl görüyorsun? Sence Beşiktaş bu maçı kazanır mı?
Galatasaray maçı şu an bizim için çok zor gözüküyor. Çünkü Mire Chatman 1, Denniz Mims 2 maç ceza aldı. Antrenörümüz yok o da cezalı. Bu atmosferde maç kazanmak çok zor. Sonuçta takım daha yeni yeni oturuyor ve herkese ihtiyacımız var bizim. Bir de antrenörümüz olmayacak bunun üstüne. O gün yabancı olarak bir Jimmy Baxter takımda olacak. Ben çok eminim ki, biz sahadaki Türk oyuncular olarak büyük bir mücadele ortaya koyacağız. Ben savaşarak her şeyin olabileceğine inanan bir insanım. Bu konuda da takım da hırslı zaten. Ben de çok hırslı bir insanım. Ben taraftarın desteğini de arkamıza aldığımızda o sahadan gülerek ayrılabileceğimize inanıyorum.


Senin de söylediğin 2 oyuncunun ve Antrenör Hakan Demir’in ceza almasını gerektirecek olayları sen nasıl değerlendiriyorsun? Verilen cezalar haklı cezalar mı sence?
Bana verilen cezalar biraz ağır geldi. Orada Dennis Mims sahaya girdi. Kendi de söylüyor ben hatalıyım, keşke girmeseydim ama takım arkadaşlarımı öyle görünce girmek zorunda hissettim kendimi diye. Burada bence cezalar kötü tabii ki ama takım adına iyi bir şey aslında bir noktada. Çünkü orada bir olay olduğu zaman bizim bütün takım sahaya girdi. Bu bizim birlikteliğimizi gösteriyor. Ne kadar profesyonel olmamız gerekse de orada biz gösterdik ki biz bir takımız. Kötü bir şey bu evet yapılmaması gerekti. Ama herkes herkes için savaşabileceğini gösterdi orada. Ben bunun, yani bir takım gibi hareket etmemizin iyi sonuçlarını ilerleyen günlerde alacağımıza inanıyorum.
Bugüne kadar çalıştığın koçlar arasında senin kariyerin için en faydalı oldu diyebileceğin kim var?
Her şeyden önce Ahmet Kandemir beni 15-16 yaşlarımda sahaya sokan, ilk 5te başlatan antrenördür. Kariyerimdeki yeri çok büyüktür dolayısıyla. Bir de Ergin Ataman var. İkisi de benim için hayatımın dönüm noktalarıdır diyebiliriz. Birisi basketbola başlarken beni sahaya süren, hiçbir şeyden korkmamamı öğreten insan, diğeri de geçen sene ben kötü olsam da sonuna kadar arkamda olduğunu hissettiren kişilerdir.


Sene başında yaptığın bir röportajda bu sene A Milli takım kadrosuna çağırılacağını beklediğini söylemiştin. Hala düşünüyor musun? Ne gibi eksikliklerini gidermen lazım?
Hala düşünüyorum. Sonuçta Türkiye’de bir Guard eksikliği var. Ben de bu sene iyi oynadığımı düşünüyorum. Daha da iyi olmayı hedefliyorum. En azından aday kadroya çağırılıp kendimi orada göstermek istiyorum. O hedefimden asla vazgeçmem. Ben 120 kez Milli olmuş oyuncuyum sonuçta. Bu sene iyi gidiyordum. Sonra Chatman’in iyi performansından dolayı kendimi gösterememe durumum oldu. Konya maçından sonra güvenimin tam olduğunu hissediyorum artık. Galatasaray maçında Chatman olmayacak. Ben olacağım sadece. Orada da inşallah kendimi göstereceğime inanıyorum.

Sen genç ve başarılı bir oyuncusun. Yurtdışında oynama hayalin var mı? Özellikle gitmek istediğin bir lig var mı?
Kesinlikle var. Yurtdışını düşünüyorum. Türkiye çok kaliteli bir lig tabii ki. Ama bence her basketbolcunun yurtdışında oynama hayali vardır. İtalya ve ya İspanya’da oynamak isterim. Sonuçta en kaliteli ligler orada. Muhakkak ki bir Euroleague takımında kendimi göstermek isterim. Bunu kendimi görmek, geliştiğimi hissetmek için de isterim. Bu çok önemli bir şey bir oyuncu için.
Peki, basketboldan biraz uzaklaşırsak, Mehmet Yağmur basketboldan arta kalan zamanlarını nasıl değerlendiriyor?
Basketboldan arta kalan zamanlarımda hayatım Milla’yla geçiyor. Yani köpeğimle. O yalnız kaldığında aklım sürekli onda oluyor. Hemen eve gidiyorum, onu dışarı çıkartıyorum, geziyoruz. Bunun dışında da muhakkak sinemaya vakit ayırıyorum. Ve hat safhada play station oynuyorum boş vakitlerimde.



Maçlarda seni çok hırslı görüyoruz. Özel hayatında da bu kadar hırslı mısın? Dışarıdan baktığında kendini nasıl tanımlarsın?
Ben her şeyde bu kadar hırslıyımdır. Bana yapamazsın denilen bir şeyi kafama koyduysam mutlaka yaparım. Bu yüzden de çok hırslıyım. Çünkü mesela basketbolu isteyerek oynuyorum. Hayatımda en sevdiğim şey basketbol benim. En sevdiğim şeyi de hırslı yapmak bana daha da zevk veriyor. Basketboldan zevk alıyorum. Yerden yere atlamak, bir top için savaşmak, bu benim tarzım. Benim hayatım. Dışarıda da böyleyim. İstediğim bir şeyi yapmak için elimden gelen her şeyi yapabilirim yani.

Basketbol olmasaydı, Mehmet Yağmur ne olmak isterdi?
Zaten ben şu an üniversite öğrencisiyim. Spor Akademisi’ndeyim. Bir kere üniversiteyi kesinlikle bitirirdim. Zaten şimdi de bitireceğim ama o zaman tamamen kendimi derslere verirdim. Sona herhalde sporun içinde olmazdım diye düşünüyorum. Babamın yanında çalışıyor olurdum herhalde.

Basketbol dışında ilgilendiğin veya yaptığın bir spor var mı?
Tenisi çok fazla seviyorum ve takip ediyorum. Eskiden basketbola başlamadan önce oynuyordum. Şimdi de yazın biraz ders almayı düşünüyorum. Çünkü çok seviyorum ve çok yakından da takip ediyorum. Hatta masa tenisi de oynuyoruz bizim salondaki görevlilerle. O yeteneğimi kaybetmeyeyim diye uğraşıyorum. Bu konuda da iddialıyımdır ayrıca.



Kendine örnek aldığın beğendiğin oyuncu/lar var mı?
Var. 2 tane oyuncu var. Türkiye’ye gelmiş geçmiş en iyi oyuncu olduklarını düşünüyorum, point guard olarak. Birisi Orhun Ene, diğeri de Levent Topsakal. Ben Levent Topsakal’la Karşıyaka’da çalışma fırsatı da buldum. Ne kadar iyi bir insan olduğunu, benimle ne kadar ilgilendiğini orada da gördükçe bu insan benim idolüm olmalıdır dedim. Bu iki insan benim için çok önemlidir. Ben belki çok küçüktüm, belki yoktum onlar varken ama insanlardan duyduğum az çok da izlediğim kadarıyla ikisi benim idolümdür.

Son olarak, Beşiktaş taraftarına veya camiaya ne söylemek istersin?
Bir takım kötü sonuçlar aldık. Taraftarımız bizi yalnız bıraktı. Ben yine söylüyorum, ben bunu normal karşılıyorum. Sonuçta Beşiktaş taraftarı başarıyı hak eden bir taraftar grubu. Maddi konularda şu ara belki bir takım sıkıntılar var ama iyi giden bir şeyler de var. Bizim özveriyle çalıştığımızı insanlar görsünler. 4 maçta 4 galibiyet aldık. Bundan sonra Galatasaray maçıyla başlayarak bizim yanımızda olacaklarına inanıyorum. Yanımızda da olsunlar zaten. Bizim onlara çok ihtiyacımız var. Onlar olsaydı bu sene kaybettiğimiz birkaç maçı rahatlıkla alabileceğimize inanıyordum. Ama olmadı. Bundan sonra yanımızda olmaya çağırıyorum taraftarlarımızı.

Bu keyifli röportaj için bize vaktini ayıran Mehmet Yağmur’a teşekkür ediyor, önümüzdeki maçlarda genç oyuncuya başarılar diliyoruz.
Sevsin Teleke/Haber1903