|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Makaleler Medya dan Beşiktaşımız ile ilgili Köşe Yazılarının Tartışıldığı Platform. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
01-03-2010, 09:39 | #1 | ||
Gogo Üyelik tarihi: Aug 2007 Yaş: 39
Mesajlar: 5.649
Tecrübe Puanı: 41 |
Mustafa Denizli, Kayserispor önüne çıkardığı defansif kadroyla 'önce beraberliği garantileyim sonra da ikinci yarı Holosko ve Yusuf ile de sonuca giderim' mentalitesindeydi. Ancak Tello'nun 2. dakikada güle oynaya attığı gol gelince Denizli, bu planını hayata geçirmeye gerek bile görmedi ve yerinden son derece rahat bir maç izledi. Ancak her nedense Beşiktaş attığı bu erken golün avantajını bir türlü rakibinin üzerine çökerek kullanamadı. Aksine kapanıp Kayserispor'un üstüne gelmesini bekledi. Gerçi, bu kapanma anlarında Bobo'nun 12. dakikada kaçırdığı inanılmaz gol oyunun geri kalanının tamamıyla al gülüm ver gülüm şeklinde geçmesine neden olabilirdi. Haftalardır varlığı ile yokluğu belli olmayan Tello'nun inadla Aydın'dan kazandığı topun devamı ikinci Beşiktaş golü olarak ağlara gidince Kartal, tamamen kontrolü eline aldı. Dün Beşiktaş çok mu iyiydi derseniz çoğunluk “hayır” der. Çünkü istatistiklere baktığımızda top ağırlıklı olarak evsahibindeydi. Ama akıllı olan, ayağa top yapmaya çalışan ondan da önemlisi sistemi uygulamak için mücadele eden bir takım vardı sahada. Buna Kayseri'nin hiç motive olamamış sahada ne yaptığını belli olmayan 11'ini de eklenince siyah beyazlılar zorluk derecesi yüksek bir deplasmandan elini kolunu sallaya sallaya üç puanı cebine indirmeyi başardı. Mustafa Denizli, kadroyla oynamaya bayılıyor dün de İbrahim Kaş'ı sağa çekerek dörtlü savunmanın önüne İbrahim Toraman'ı onun da önüne de iki Alman'ı koyarak savunma emniyetini üst düzeye çıkardı. Elde kalan iki hücümcu Tello ve Bobo ile de gol aradı. Tabi bu düzen riskleri de beraberinde taşıyordu. Çünkü zaten hücum eksiği olan Beşiktaş'ın eli kolu bağlanabilirdi. Ancak Tello görevinin bilincine varınca korkulan olmadı. Sahaya çıkan diziliş te belki de kilit isim İbrahim Toraman'dı. Oynadığı bölge onun hem savunma hem de ofansa çıkma yönünde sorumluluk taşıyordu. Toraman da bu sorumluluğu kabul edince takımının iyileri arasına ismini yazdırdı. Tello ve Toraman'dan sonra göze batanlara gelince Sivok'u sayabiliriz. Süper Lig'in dev santraforu Makakula'ya attığı gol hariç adım attırmadı. Fink'te çalışkanlığı ile işini yapanlar arasındaydı. Alman panzeri sık sık ileriye dönük bindirmelerle eksik olan hücum gücünü çoğalttı. Son iki haftada 5 önemli puan yitiren Beşiktaş için Kayseri dönüm noktasıydı. Kartal, Kayseri virajını rahat dönerek zirvede olduğunu gösterdi. Aksi bir sonuç ise artık eldeki tek hedef olan ligin de bitmesi anlamı taşıyabilirdi. Mustafa hoca geç de olsa Holosko hamlesini 62. dakikada yaptı. Demorilize olmuş, savunmasında gedikler veren Kayseri önün de Holosko'yu erken oyuna alabilirdi. Kayserispor'a gelince eski savaşçı kimliklerinden bir hayli uzaklaşmışlar. Her Beşiktaş maçında Kartal'ı korkutan Tolunay Kafkas'ın takımı bu kez kaleye bile doğru dürüst gidemedi. Kayseri bu görüntüsüyle bulunduğu yerden iki haftada aşağı çakılır. Açıklanan milli takım kadrosuyla ilgili bir serzenişte bulunmak istiyorum. Necip'in alınması doğru bir karar ama İbrahim Toraman'ın orada bulunmamasını manidar buluyorum. | ||
|
01-03-2010, 21:21 | #2 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2008 Yaş: 63
Mesajlar: 4.095
Tecrübe Puanı: 35 | bu kadar yanlı bu kadar salakça bir yorum olmaz..yuhh! diyorum...biz başka maça mı baktık acaba..amaç denizli'ye sallamak ya...uydur gitsin..
__________________ "iki özel tutkum;İstanbul ve Beşiktaş" | ||
01-03-2010, 21:55 | #3 | ||
Üyelik tarihi: Jan 2008 Yaş: 34
Mesajlar: 17.190
Tecrübe Puanı: 56 | Sözde Beşiktaş Yazarı Değil Özde Beşiktaş Yazarı İstiyoruz | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |