|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
03-03-2010, 12:22 | #1 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Mar 2008 Yaş: 53
Mesajlar: 16.883
Tecrübe Puanı: 69 |
Sevmek, insanın en değerli duygusudur. Yaşamın temel taşı ve belirleyicisidir. Denizi, güneşi, mehtabı, beslediğimiz hayvanı sevmekten mutluluk duyarız. Ancak konu insanı sevmeye gelince, dengeler bozulur. Mehtabı severiz çünkü ondan bir beklentimiz yoktur. Mehtapsız geceler bizi hayal kırıklığına uğratmaz. Onun varlığı bizim için yeterlidir, mehtap da bizi sevsin diye beklemeyiz. Konu ne zaman bir insanı sevmeye gelse, beklentilerimiz de başlar. Sevgimize karşı sevgi isteriz. Birini sevdiğimiz zaman, kendimizden de hoşnut oluruz çünkü iyi bir davranış içindeyizdir. Bununla birlikte, karşımızdaki kişi bizi sevsin diye, tavrımızı değiştirmeye, gereğinden fazla taviz vermeye başladığımızda; sevdiğimiz kişinin bize bir şekilde borçlandığını düşünürüz. Sevgimiz karşılıksız kaldığında, kalbimizin ortasına büyük bir acı çöker. Çoğu insan, hayatında en az bir kere bu acıyı yaşamıştır. Bu öyle şiddetli, derin ve sarsan bir acıdır ki; bizi hem psikolojik, hem fiziksel olarak tüketir. Kendimizi değersiz ve yersiz hissetmemize sebep olur. Sevgisizlik, zaman içinde farklı duyguların oluşmasına yol açar. Nefret, öfke, yaşamdan vazgeçme, özgüven eksikliği gibi duygular, genellikle bu tarz bir kaybedişin ardından ortaya çıkar. Çevrenizdeki sert, bencil, çabuk yıkıp geçebilen, karşısındakini düşünmeyen insanları düşünün. Onların hayat hikayelerini dinlerseniz, geçmişte yaşanan pek çok hayal kırıklığının izlerini bulursunuz. Sevgiyi yakalayamamak, arka arkaya yaşanan kötü deneyimler, zamanla kişinin düşünce yapısını ve davranışlarını etkiler. Sevgisizlikle yoğrulan insanlar, sonunda başkalarına zarar vermekten zevk alır hale gelirler. “Madem beni sevmiyorlar, o zaman korksunlar “ düşüncesi gelişir. Sevgisiz insanlar, başkaları üzerinde güç uygularlar. Vermekten, paylaşmaktan kaçınırlar. Parçalamak, dağıtmak, yok etmek eğilimindedirler. Böylece daha üstün ve daha iyi olduklarını hissederler. Bu durum zamanla oluşur. Yaşadığımız acı dolu deneyimler, yavaş yavaş ruhumuzu ele geçirir. Bu yoldan çıkmak, kendimizi mutlu etmek için yapmamız gereken şey, değişmektir. Sevme biçimimizi, sevgiye bakış açımızı değiştirmemiz gerekir. Sevmek; karşılık görelim veya görmeyelim, değerli ve doyurucu bir duygudur. Sevgimize karşılık beklemek, ticari bir anlaşmaya benzer. Oysa beklentisiz sevgi, sizi hayal kırıklıklarından ve yaşayacağınız o büyük bozgunlarından kurtaracaktır. Karşımızdakileri değiştirme çabası içine girmeden, olduğu gibi sevmeye başladığımızda, sevmek yeteneğini kazanırız. Beklentileriniz ne kadar yüksek olursa, sevgisizliğe de o kadar yakın durursunuz. Beklediğini bulamayan sevgi, ruhsal rahatsızlıkları ve mutsuzluğu getirir. Gerçek sevgiyle tanıştığınızda; gerçek mutlulukla, özgürlükle, ruhun sonsuz dinginliğiyle ve dünyanın size sunduğu mucizelerle karşılaşırsınız. Karşılıksız sevin! Sevdikçe çoğalacaksınız…. Candan Ünal
__________________ | ||
|
04-03-2010, 11:54 | #2 | ||
Savaşçı Kartal Üyelik tarihi: Jul 2007 Yaş: 43
Mesajlar: 9.555
Tecrübe Puanı: 46 | Paylaştığın kadar büyük olur, Sevdiğin kadar unutulmazsın.. Ve sevgi sadece karşılıksız olduğunda gerçekten sevgidir..Çıkarsız sevmeyi beceren kişi gerçekten hayat kadar baki olur...
__________________ Beşiktaşlı olmayanlara sesleniyorum. Birgün bu takımı sevmeyeceksiniz ona tapıcaksınız. profeminizm hareketi engellenemez !!! milliyet blog yazıları sayfam... | ||
04-03-2010, 12:10 | #3 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Mar 2008 Yaş: 53
Mesajlar: 16.883
Tecrübe Puanı: 69 | Çok doğru,sağolasın İbrahim güzel yorumun için...
__________________ | ||
04-03-2010, 12:18 | #4 | ||
Savaşçı Kartal Üyelik tarihi: Jul 2007 Yaş: 43
Mesajlar: 9.555
Tecrübe Puanı: 46 | Bende güzel paylaşımın için teşekkür ederim ablam..
__________________ Beşiktaşlı olmayanlara sesleniyorum. Birgün bu takımı sevmeyeceksiniz ona tapıcaksınız. profeminizm hareketi engellenemez !!! milliyet blog yazıları sayfam... | ||
04-03-2010, 12:22 | #5 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Mar 2008 Yaş: 53
Mesajlar: 16.883
Tecrübe Puanı: 69 | Rica ederim İbrahim...
__________________ | ||
04-03-2010, 16:25 | #6 | ||
BeŞiKtAşKımM.. Üyelik tarihi: Mar 2008 Yaş: 34
Mesajlar: 4.698
Tecrübe Puanı: 51 | Her cümlesine katılıyorum...Bunu başarmak zor olanı ne yazık ki.. Teşekkürler
__________________ Kalbimin en orta yerinde büyük bir yangın var, Alevler içinde... Beşiktaş sana yemin olsun, Bitmeyecek sevdan... ☻ /▌\ / \ ☻ /▌\ / \Siyah! ☻ /▌\ / \ Beyaz! ☻ /▌\ / \ Hep Seninleyiz! ☻/ /▌Beşiktaş!:) | ||
04-03-2010, 23:45 | #7 | |||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Mar 2008 Yaş: 53
Mesajlar: 16.883
Tecrübe Puanı: 69 | Alıntı:
"Karşımızdakileri değiştirme çabası içine girmeden, olduğu gibi sevmeye başladığımızda, sevmek yeteneğini kazanırız." Değişmedik desek de insan zamanla birlikte olduğu,evlendiği kişiye benzemeye başlıyor nedense...Bir bakmışız karşı tarafta eleştirdiğimiz şeylerin aynısını bizler de yapar duruma gelmişiz..p
__________________ | |||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |