|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
09-01-2008, 21:11 | #1 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Apr 2007
Mesajlar: 1.845
Tecrübe Puanı: 19 |
iki bıçak İki bıçak seç kendine Biri yaralamak için Biri öldürmek Pusu kur gözleri Karanlık gölgesine Biri sevmek için Biri ihanet İki yürek seç kendine Biri yaşamak için Biri gizlenmek Bir korkak, bir kaçak, bir firar Kaç kişisin sen sevdiğim, çocuk İçimdeki bıçak bir kere daha dönüyor Olduğu yerde Kalırsan sel basar yataklarımı Gidersen uçurum çiçekleri açar kalbimde Kimi zamanlar olur sevgilim İki bıçak bile yetmez bir tek ölüme Mx2
__________________ Türküler Sustu , Halaylar Durdu Hüzün Geldi Baş köşeye kuruldu Yoruldu Yüregim , Yoruldu | ||
|
09-01-2008, 21:13 | #2 | ||
Banned Üyelik tarihi: Jan 2008 Yaş: 38
Mesajlar: 1.503
Tecrübe Puanı: 0 | En sewdiğim şiiri Manşet Hayatıma manşet istiyorum. Birkaç manşete ihtiyacım var, günler tekdüze Karton filmlerden yapılma bütün serüvenlerin içinden geçtiğimiz karanlık tünel bizim olmayan gündelik Büyük bir köy artık bana tanınan, dünya! ölüm tek ticaretin Biz söyleriz başkalarına kalır kelimeler sanal gerçeklikler için vurguna inmiş manşet Gözlerimize attıkları bandın sakladığı karanlık kimsenin ofsetinde kazınmıyor yalan sarmal grafik kendine çevriniyor Biz söyleriz başkalarına kalır kelimeler Rekabetten başka yapacak bir şey bırakmıyorlar bize Şerefin, haysiyetin, adaletin ve ümidin eski moda öyküsüne bir biletim var, alıp cezalı bir biletle değiştiriyorlar. Sesim hiçbir metinde tanınmayacak böyle giderse. Aşık olmak istiyorum. Kendileri koyuyorlar kuralları. Naklen yayınlamak istiyorlar bütün duygularımı. Güzel pişmanlıklar yaşamak istiyorum, bırakmıyorlar, sterilize ediyorlar hemen yaşadığım her anı. Hilesiz kuşlar bile kartpostallarda tuzağa düşürülüyor, Tebrik ediliyor; poz verdiriliyor kanatlarına. Pozdan putlar yaratılıyor her yanda, afişlerde, ekranlarda, vitrinlerde, sokak pozlara tapmaya zorlanıyor insanlar. Zorlandıklarını hiç anlamıyorlar. Her yerde bela var. Olmayacak yerlerde üşüyorum. Çarşaflarımı denetliyorlar ben yokken. Pencereme konan kuşları takibe alıyorlar. Tek kişilik bir içbükey zaman bile bırakmıyorlar bana. Çıkmasam odam gömleğim oluyor. Çıkmasam sokaklar tundra. Aynaya bile şebekemi gösteriyorum. Bakın kimseyi dövmek istemiyorum. Aktör de olmak istemiyorum. Vücuduma ve ruhuma muhtacım. Rahat bırakmıyorlar. Yerimi bilmeliyim gitmeden önce. İzmarit olmak istemiyorum. Gençken ve yeniyken bir şeyler denemeliyim. Önce bir manşet bulmalıyım kendime, her şeye bir manşetten başlamalıyım. O zamanları anlatmak istiyorum. Zamanı öğrenmeye çalışırken yitirdiğimiz zamanları. Ölümden anlayan bir yanımız vardı gene de Sesimiz açılırdı. Uyurken korkardık. Sıçrardık uyku arasında ya da birinin elini tutardık Gecenin koyu kibrinde gölgelense de erden masumiyetimiz gelip geçerdik her şeyin yanı başından derinleşmekti en büyük tehlike Bağışlanırdık. Gençtik. Gençlik kaba cephane. hiçbir şeyin içimize fazla işlemesine izin vermezdik kahkahayla baş etmeye çalışırdık gözümüzle göremediğimiz her şeyle, ölesiye korkardık kendi içimizden tanımadığımız biri çıkacak diye günün birinde anonim bakış için rehin verdiğiniz gözler önünde geçip giden yazıp duran söyleyip eyleyen ben değilim duru suyun arı mantığın dingin optiğin önünde görülmek görünmek gözükmek isterim çok mu zor çok mu olanaksız bilmek isterim karşı durduğum şeyler vardır hayatta manifestoya varmadan daha kısa mesafelerde çözgüsü atkıya daha kolay dolanabilecek bir dolu yol derin çözümsüzlükte adı konmamış gizli bir sözleşme saklı madde imha ve imla ne çöllerde yiten geç dönemin mecnunları ne teneke kutularda biriktirdiğim madeni paralar en büyük günahımı işlemedim daha elementlerin minimal kullanımı daha yolun başındayım, yakında şimdiki zaman yalnızca çarşı pop ve popcorn zulmün bütün ayları iki bin yıllık kadim şehirlerde işkenceciler emniyet müdürü, katiller vali, Bağdat naklen bombalanıyor tarih ekrana çıkıyor, şifreli çantalarda taşınıyor parçalanmış haritalar, zulme çalışıyor devletin ve sermayenin bütün kanalları, polisler gazeteci, sarı kartlı muhbirler, satılık şeref koltukları, eski bir alınlık: Geçmişi anlamayan onu bir daha yaşamak zorundadır hem ortadoğudayız hem viyana kapılarında kuşe bir gravürde dağılıyor kimlikler değerler özsu; katil hep başkası çıkıyor kara piyasada kapalı iktisat her yıl geriye çalışıyor infilaka kadar körlük infilaka kadar kötülük herkes birbirine düşman olursa sistem mümkün oluyor ve buna, hayat işte, deniyor şairler biliyor sonuna geliyoruz büyük duvara herkes bir manşet bulmalı parçalandığı fragmanlara bugünlerden bir gün çıkacaksak eğer, çıkılacaksa, gömdüğümüz şeyler olmalı bugünlere, bir gün başka gözler bugünleri yeniden okuduğunda bizi görsünler diye, birkaç manşetlik kaba cephane ne yalnızca siper ne barikatta verdiğimiz ölüler şiir gizimizi herkesin gözleri önünde kaçırır geleceğe kolay kirlenmeyecek mecralar deltalara vurur akıntısı çıkarız çıkmalıyız acemi şiirler büyür başkalarının okuduğu olduğu yerde bizi de oldurur derin teorisiyle tekin olmayan şiirlerin kotuma altına aldığı yarınlar saklar kendi çocuklarını da eski ve kara bir şarkı yineler kendini başkalarının kaderlerinde: "kendini ele verdiğin yerde başkasına ihanet etmiş olursun yapma n'olursun! bizi almazken bizim kurduğumuz şehirler biz söyleriz başkalarına kalır kelimeler varsın olsun sen gene de yapma n'olursun!" yarım bırakılmış bir fragman gibi, parçalanmışlığın sunduğu acemilikler gibi mükemmel olmaktan özellikle kaçınmış şiirler gibi söylenebilecek binlerce sözden yalnızca birkaçı gibi kirletilmiş kayıtsızlığın her vahşeti mümkün kıldığı bir dünyada hayatımızın başına çekin kendi manşetinizi Ludwigshafen-İstanbl - 1994 | ||
09-01-2008, 21:18 | #3 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Apr 2007
Mesajlar: 1.845
Tecrübe Puanı: 19 | Yalnız Bir opera Ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda Yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim Oysa bilmediğin birşey vardı sevgilim Ben sende bütün aşklarımı temize çektim İmrendiğin, öfkelendiğin Kızdığın, ya da kıskandığın diyelim Yani yaşamışlık sandığın Geçmişim Dile dökülmeyenin tenhalığında Kaçırılan bakışlarda Gündeliğin başıboş ayrıntılarında Zaman zaman geri tepip duruyordu. Ve elbet üzerinde durulmuyordu. Sense kendini hala hayatımdaki herhangi biri sanıyordun, Biraz daha fazla sevdiğim, biraz daha önem verdiğim. Başlangıçta doğruydu belki. Sıradan bir serüven, rastgele bir ilişki gibi başlayıp, Günden güne hayatıma yayılan, varlığımı ele geçiren, Büyüyüp kök salan bir aşka bedellendin. Ve hala bilmiyordun sevgilim Ben sende bütün aşklarımı temize çektim Anladığındaysa yapacak tek şey kalmıştı sana Bütün kazananlar gibi Terk ettin.
__________________ Türküler Sustu , Halaylar Durdu Hüzün Geldi Baş köşeye kuruldu Yoruldu Yüregim , Yoruldu | ||
09-01-2008, 21:21 | #4 | ||
şizofrenik wak'a Üyelik tarihi: Dec 2007 Yaş: 36
Mesajlar: 1.835
Tecrübe Puanı: 18 | ayşe ablam emeklerine sağlık..sanada karelincim yalnızlık paylaşılmaz paylaşılırsa yalnızlık olmaz sözünü çok sewiorum bu sewgili şairimiizn...
__________________ Esmer,Uzun boylu,kirli sakallı, buğday tenli,Geniş omuzlu,göbeksiz olucaksın.Asla sigara kullanmayacak BEŞİKTAŞ'lı olucaksın.Bunlarında ötesinde ADAM gibi Adam olucaksın.Bu özelliklerin hiçbiri sende yoksa benden uzak durucaksın:D | ||
09-01-2008, 21:26 | #5 | |||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Apr 2007
Mesajlar: 1.845
Tecrübe Puanı: 19 | Alıntı:
Ayrıca ben bu adamın her yazdıgına hastayım
__________________ Türküler Sustu , Halaylar Durdu Hüzün Geldi Baş köşeye kuruldu Yoruldu Yüregim , Yoruldu | |||
09-01-2008, 21:27 | #6 | ||
Banned Üyelik tarihi: Jan 2008 Yaş: 38
Mesajlar: 1.503
Tecrübe Puanı: 0 | SİZDEN SAKLI Gelmediniz ben hep sizden saklı eskidim Eskiyen yanlarımla Sizden saklı eskidim Her şeyden önce aşk verilmis bir sözdü benim için Gün ay saat hafta takvimisi zaman yani Aldıkca dönemeçleri degişmedi hic bir sey Yalnızca ufuklar yeniledim Kaç aşktan oluşmuş bir şeydi aşk Her sevgiliyle biraz daha Biraz daha sizden saklı eskidim | ||
09-01-2008, 21:29 | #7 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Apr 2007
Mesajlar: 1.845
Tecrübe Puanı: 19 | Yaz başıydı gittiğinde, ardından, Senin için üç lirik parca yazmaya karar vermistim. Kimsesiz bir yazdı. Yoktun. Kimsesizdim. Çıkılmış bir yolun ilk durağında bir mevsim bekledim durdum. Çünkü ben aşkın bütün çağlarından geliyordum. Sanırım lirik sözcüğü en çok yüzüne yakışıyordu Yüzündeki kuşkun kedere, gür kirpiklerinin altından Kısık lambalar gibi ışıyan gözlerine Çerçevesine sığmayan Munis, sokulgan, hüzünlü resimlerine Lirik sözcüğü en çok yüzüne yakışıyordu.
__________________ Türküler Sustu , Halaylar Durdu Hüzün Geldi Baş köşeye kuruldu Yoruldu Yüregim , Yoruldu | ||
09-01-2008, 21:29 | #8 | |||
Banned Üyelik tarihi: Jan 2008 Yaş: 38
Mesajlar: 1.503
Tecrübe Puanı: 0 | Alıntı:
senden de beklioruz şiirler.. | |||
09-01-2008, 21:45 | #9 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Apr 2007
Mesajlar: 1.845
Tecrübe Puanı: 19 | TERKEDEN Kimdi kimdi kalan Giden mi suçludur herzaman? Ne zaman başlar ayrılıklar Dostluklar biter ne zaman Her geçen gün bir parça daha Aldı götürdü bizden Aynı kalmıyordu hiçbir şey Değişiyordu herşey kendiliğinden Artık çözülmüştü ellerimiz Artık bölünmüştü yüreğimiz Birimiz söylemeliydi bunu Ötekini incitmeden Kimdi giden kimdi kalan Aslında giden değil Kalandır terkeden Giden de bu yüzden gitmiştir zaten Mx2
__________________ Türküler Sustu , Halaylar Durdu Hüzün Geldi Baş köşeye kuruldu Yoruldu Yüregim , Yoruldu | ||
09-01-2008, 21:49 | #10 | ||
Banned Üyelik tarihi: Jan 2008 Yaş: 38
Mesajlar: 1.503
Tecrübe Puanı: 0 | Gece Nöbeti daha az seviyorum seni giderek daha az unutur gibi seviyorum azala azala aramızdaki uzaklığın karanlığında geceler kısalıp, gündüzler uzuyor böyle olunca daha az seviyorum seni kendini iyileştiren bir yara gibi daha az ve zamanla sen geceyi tutuyorsun, ben nöbetini uzak dağ kışlalarında görmüyoruz birbirimizi usul usul sis iniyor kopmuş yollara ışığı hafif, uykusu ağır koğuşlarda üzerini örtüyorum senin bir çığ gibi uyuyorsun rüyalarımda sevgilim sevgilim yıldızları daha büyüktür bazı gecelerin nöbet kadar yalnızken öğreneceksin bunu da artık daha az seviyorum seni unutur gibi, ölür gibi daha az yeniden ödetiyorum kendime onca aşkın öğretemediğini kolay değildi yalnızca sevgilimi değil, evladımı da kaybettim ben kaç acı birden imtihan etti beni bir tek gece vardır insanın hayatında ömür boyu sürer nöbeti bu da öyleydi, iyi ol, sağ ol, uzak ol ama bir daha görme beni | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |