|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
10-09-2008, 10:22 | #1 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2008 Yaş: 63
Mesajlar: 4.095
Tecrübe Puanı: 35 |
BİR AYRILIŞ HİKAYESİ Erkek kadına dedi ki: -Seni seviyorum, ama nasıl, avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp parmaklarımı kanatarak kırasıya çıldırasıya... Erkek kadına dedi ki: -Seni seviyorum, ama nasıl, kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz, yüzde yüz, yüzde bin beş yüz, yüzde hudutsuz kere yüz... Kadın erkeğe dedi ki: -Baktım dudağımla, yüreğimle, kafamla; severek, korkarak, eğilerek, dudağına, yüreğine, kafana. Şimdi ne söylüyorsam karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana.. Ve ben artık biliyorum: Toprağın - yüzü güneşli bir ana gibi - en son en güzel çocuğunu emzirdiğini.. Fakat neyleyim saçlarım dolanmış ölmekte olan parmaklarına başımı kurtarmam kabil değil! Sen yürümelisin, yeni doğan çocuğun gözlerine bakarak.. Sen yürümelisin, beni bırakarak... Kadın sustu. SARILDILAR Bir kitap düştü yere... Kapandı bir pencere... AYRILDILAR... NAZIM HİKMET RAN
__________________ "iki özel tutkum;İstanbul ve Beşiktaş" | ||
|
10-09-2008, 14:04 | #2 | ||
ah mine'l-aşk Üyelik tarihi: Sep 2007 Yaş: 38
Mesajlar: 7.404
Tecrübe Puanı: 42 | Süper... Teşekkürler İrfan Abi...
__________________ Yar gurbette can yürekte..Bir kafeste ne amansız..Sonsuz ayrılıktır geçmez zaman..Her gece hep aynıdır..Fırtınada ak ayazda..Sürgün her yerde hep yalnızdır..Gül açsada kuş uçsada..Görmez dargındır.. | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |