![]() |
Ataol Behramoğlu İle Şiir Gecesi Çok Sevdim Bir Zamanlar Seviyorum Yine de Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de Alıp başımı gitmeyi yollar boyunca Seyretmek bir bozkır akşamını camından bir otobüsün Masal şehirlerini geçerken hızla Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de Ürpertili, sımsıcak tenini kadınların Salmak serin sulara gövdemi Düşüp gitmek ardına şiirin ve aşkın Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de Varolduğumu düşünmeyi, ürpererek... Karanlık bir odada küçük bir çocuk gibi Yağmurdan ve yalnızlıktan ürkek Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de Düşüncemi geniş ve sonsuz olanla birleştirmeyi Hırçın ve ele geçmezce atılgan Uysal ve usulcacık benim olan şeyi... Çok sevdim birzamanlar, seviyorum yine de Ve hep seveceğim beynim ve tenim varoldukça bu dünyada Pırıl pırıl olanı, her zaman bir güz diriliğinde Değişmez ve değişken olanı sonsuzca... |
vay benim adamım.En sevdiğim şairdir.Az sonra geLiyo bi tanesi:D |
ANNEM YOK ARTIK (18963 Hit) Annem yok artik.Beni düsünen kalbi yok.Bitti. Umutsuz olmak istemiyorum. Umutsuzlugun bir çikar yol olmadigini biliyorum. Annem yok artik,yeryüzü çok gördü onu, Kalabaligin arasinda kus gibi çirpinan varligini Çok gördü Dalgin yüregini çok gördü Bizim için çarpan,kaygilarla dolu yüregini. Annem yok artik.Bu kesin.Gelinecek bir yere gitmedi. Iste geldim çocuklar demeyecek Nasilsin yavrum demeyecek Sobanin yaninda oturup uzatmayacak yorgun ayaklarini, Sabah kahvaltilarinin masasi olmayacak artik, Yine gel demeyecek, Çikarken ben kapidan, çikip karanliga karisirken Yeni bir dönemi basladi ömrümün, Annemin olmadigi dönemi, Onu yüregimin üstüne nasil bastirmak Istedigimi bilemeyecek artik. Gençlik dönemleri birsey anlatmiyor bana, Aklimda hep son dönemlerinin annemi Hayatim sürüp gidecek,annem olmadan, Çocuklarim oldugunda onlara annemi anlatabilecegim Sadece. Fotograflarina bakacaklar, Ufarak,biraz mahsunca bir kadin Küçücük tozlu pabuçlariyla merdivenleri tirmanip Kapimi açip girmeyecek Yüregi dopdolu,trafikten insanlardan saskin, Kocasina siginan biraz bütün fotograflarinda Hayatim rüzgar gibi akip geçiyor, Ugultulu bir rüzgar gibi akip geçiyor hayatim.. ***** |
ANNEM YOK ARTIK -2 Anne diyemeyecegim artik bir baskasina, Sesimin anneme seslenirkenki tonuyla Tatil dönüslerinde annemin ugrayacagim evi yok, Beni seven birileri olacak mi yine de Gidip kosulsuz uzanacagim bir yatak, Saçlarimi oksayacak bir el Ama ben anneme de bütün bütüne Birakamadim kendimi Saçlarimi oksarken,yorulur simdi Birakir simdi diye düsünürdüm Ve çilginca yaramaz,beyni bos Denecek kadar yaramaz, Ve hastalikli denecek kadar duyarlikli Bir çocuktum çocuklugumda Dizlerine oturdugum birgün,indim utanarak, Kisa pantolonumdan firlayan Ve bana artik büyümüs gelen dizlerimle Oysa ilkokul ikide ya var ya yoktum daha O zaman tanidim sonsuz genis caddelerini Kars'in, Sonsuz genis gögünü ve o zamanlardan kaldi Yüregimde sonsuz bir uçurum duygusu Annem hiçbir zaman bilmedi bunlari Yüregi büyümüs bir çocuktum ben Gizli gizli ne kadar çok agladim Bir gün ölecegini düsünerek onun Annem yok artik, Onun yüregindeki ben de yokum, Yani annemle tanimlanan ben de öldüm onunla Simdi, Yeni bir tanima alistirmaliyim kendimi, Simdi , Ben kendimi düsünmezken bile Kim düsünür beni.. |
ANNEM YOK ARTIK -3 Umutsuz olmamak gerektigini biliyorum, Bu acimasiz gecede Yazgi diye birsey yok Içinde yasadigimiz bu toplum öldürdü annemi Çarpintilarla hirpalanan yüregi Dayanamayip parçalandi sonunda Simdi toprak dolar gözlerine, Artik istese de kimildayamaz, Yokluk esir aldi onu Bagladi ellerini,kollarini sessizlik, Çaresiz bile degil artik Bir çocuk gibi korunmasiz, Karisti bin yilin ölüsüne Ama onun umutlari Benim de umutlarim olacak bundan böyle, Çaresizleri korurken Annemi de korumus olacagim biraz O diledigince yasayamadi ömrünü, Varligini özgürce gelistiremedi Ama bütün insanlar, Varliklarini özgürce gelistirecekler birgün Ve annemi hiçbir zaman unutmayacagim Her ölüm kahramancadir, Annem hepimizden önce yasadi Bu kahramanligi Eyy benim yüregim,güç ver bana Eyy hayat güç ver bana Anneme yarasan siirler söyleyim Bosuna yasamis olmasin o, Sonsuzlassin Içten,pürüzsüz dizelerimle.. |
ANNEM YOK ARTIK -4 Nasil aci duyarsa bir magara adami, Nasil çikarsa ölçüsüz haykirislar girtlagindan Öyle bagirayim ben de,sonsuzlassin yüregim, Bütün insanlara sevgiler tasiyacak kadar Ve öylesine güzellessin ki her sey, Öylesine erisin ki yumusak bir isikta Öylesine bilgileseyim, Öylesine sevgiyle dolsun ki kalbim, Ölürken annemleseyim Biliyorum var olmaz bir daha yok olan seyler Umurumda degil Biçim degistirdigi maddenin, Ruh diye birsey de yok Ama gizli sevgiler bulunup çikarilirsa Yüreklerinden insanlarin Çikarilirsa karanligindan unutusun Yasanmis olan seyler Ve tek bir insan yüregi gibi çarparsa Bir günlük insanlik, Hiçbir sey yok olmamis olacaktir, Dönüserek sonsuz,büyük ve Bütün zamanlari birlestiren bir sevgiye.. |
[/size][/color] |
BU AŞK BURADA BİTER ! Bu ask burada biter ve ben çekip giderim Yüregimde bir çocuk cebimde bir revolver Bu ask burada biter iyi günler sevgilim Ve ben çekip giderim bir nehir akip gider Bir hatiradir simdi dalgin uyuyan sehir Solarken albümlerde çocuklar ve askerler Yüzün bir kir çiçegi gibi usulca söner Uyku ve unutkanlik gittikçe derinlesir Yanyana uzanirdik ve islakti çimenler Ne kadar güzeldin sen! nasil essiz bir yazdi! Bunu anlattilar hep, yani yiten bir aski Geçerek bu dünyadan bütün ölü sairler Bu ask burada biter ve ben çekip giderim Yüregimde bir çocuk cebimde bir revolver Bu ask burada biter iyi günler sevgilim Ve ben çekip giderim bir nehir akip gider |
BEBEKLERIN ULUSU YOK Ilk kez yurdumdan uzakta yasadim bu duyguyu Bebeklerin ulusu yok Baslarini tutuslari ayni Bakarken gözlerinde ayni merak Aglarken ayni seslerinin tonu Bebekler çiçegi insanligimizin Güllerin en hasi,en goncasi Sarisin bir isik parçasi kimi Kimi kapkara üzüm tanesi Babalar,çikarmayin onlari akildan Analar,koruyun bebeklerinizi Susturun,susturun söyletmeyin, Savastan,yikimdan söz ederse biri. Birakalim sevdayla büyüsünler Serpilip gelissinler fidan gibi Senin,benim,hiç kimsenin degil Bütün bir yer yüzünündür onlar Bütün insanligin gözbebegi Ilk kez yurdumdan uzakta yasadim bu duyguyu Bebeklerin ulusu yok Bebekler çiçegi insanligimizin Ve gelecegimizin biricik umudu. |
BEN ÖLÜRSEM AKSAMÜSTÜ ÖLÜRÜM Ben ölürsem aksamüstü ölürüm Sehre simsiyah bir kar yagar Yollar kalbimle örtülür Parmaklarimin arasindan Gecenin geldigini görürüm Ben ölürsem aksamüstü ölürüm Çocuklar sinemaya gider Yüzümü bir çiçege gömüp Aglamak gibi isterim Derinden bir tren geçer Ben ölürsem aksamüstü ölürüm Alip basimi gitmek isterim Bir akam bir kente girerim Kayisi agaçlari arasindan Gidip denize bakarim Bir tiyatro seyrederim Ben ölürsem aksamüstü ölürüm Uzaktan bir bulut geçer Karanlik bir çocukluk bulutu Gerçeküstü bir ressam Dünyayi degistirmeye baslar Kus sesleri, haykirislar Denizin ve kirlarin Rengi birdenbire karisir Sana bir siir getiririm Sözler rüyamdan fiskirir Dünya bölümlere ayrilir Birinde bir pazar sabahi Birinde sararmis yapraklar Birinde bir adam Her seye yeniden baslar |
YAŞADIKLARIMDAN ÖĞRENDİĞİM BİRŞEY VAR Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır Kopmaz kökler salmaktır oraya Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına İnsan balıklama dalmalı içine hayatın Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana |
ÇIĞLIK Bir adami öldürmenin tam sirasi kursunlarla Çocugunu öpüp kapiya çiktiginda Ey kanatilmis çignenmis bahar günü Birden bir çiglikla kapatir yüzünü Ezik bir gül gibi çiglik, yitik bir umut gibi Bogmak bogma bir telle bir insan olmanin sevincini Kederli yagmur, usulca düsen aksama Çiglik. Bir çocuk yüzü. Dayali cama... |
Melankoli Ey sokaklarında yıllarca avare dolaştığım İçinde ilk aşkımı yaşadığım küçük şehir Umutsuz akamlarımda sesini duyduğum lir Sihrinde ilk acıyı tattığım Ey sarhoş akşamlarımın biricik tesellisi İlk şiirlerimdeki biricik dert ortağım fener Soğuk kış geceleri ısındığım kalorifer Gitgide uzaklaşan tren sesi ey en masum arzularımı gizleyen oda Yıldızlarla dost eden küçük pencere Her akşam gönlümün dilediği yere Götüren sihirli araba Ey en içli en yanık türkülerimi duymayan rüzgarı saçlarımı dağıtan sokak Ve ey saçı ak gönlü ak Anneciğim pencerede ağlayan Ah biliorum güç gelecek sizlere Ama artık gitmek geliyor içimden Bir sabah masmavi bir bulutun peşinden Dönüşü olmayan yerlere. |
Aşk iki kişiliktir Değişir rüzgarın yönü Solar ansızın yapraklar; Şaşırır yolunu denizde gemi Boşuna bir liman arar; Gülüşü bir yabancının Çalmıştır senden sevdiğini; İçinde biriken zehir Sadece kendini öldürecektir; Ölümdür yaşanan tek başına Aşk iki kişiliktir. Bir anı bile kalmamıştır Geceler boyu sevişmelerden; Binlerce yıl uzaklardadır Binlerce kez dokunduğun ten; Yazabileceğin şiirler Çoktan yazılıp bitmiştir; Ölümdür yaşanan tek başına, Aşk iki kişiliktir. Avutamaz olur artık Seni bildiğin şarkılar; Boşanır keder zincirlerinden Sular tersin tersin akar; Bir hançer gibi çeksen de sevgini Onu ancak öldürmeye yarar: Uçarı kuşu sevdanın Alıp başını gitmiştir; Ölümdür yaşanan tek başına, Aşk iki kişiliktir. Yitik bir ezgisin sadece, Tüketilmiş ve düşmüş, gözden. Düşlerinde bir çocuk hıçkırır Gece camlara sürtünürken; Çünkü hiç bir kelebek Tek başına yaşayamaz sevdasını, Severken hiçbir böcek Hiç bir kuş yalnız değildir; Ölümdür yaşanan tek başına, Aşk iki kişiliktir. bu da benim en çok sevdiğim şiiri |
ESKİ NİSAN Canimin yongasi, sevdigim, Bir kaç gün çaldik ilkbahardan Geçtik yillardir özledigim Erguvan isikli kiyilardan Aski sessizlik tanimlar Gençken tersini düsünürdüm Aksamla dönerken geriye dalgalar Yalnizligi çirilçiplak gördüm Durduktu önünde Ege Denizi'nin Gözleri mayis bulanigi, Kuytulugunda eski evlerin Dolastikti Ayvaligi Eski nisan, her sey gibi, Kalbim de, rüzgar da eski, Çirpinip duruyor havada Yitik anilarin kelebegi |
UGUR A AGIT DEGIL ÖVGÜ Günümüzde insan olmanin Çok agir bedeli var Ya parçasi olacaksin alçakligin Ya seni parçalarlar Oysa insan olmak Çogalabilmektir baskalariyla Insansin, birinin cani yanarken Seninde canin yaniyorsa Bir bombayla canina kiyilan Çogalmasini bilen biriydi Daha az Ugur Mumcu'yduk dün Daha çok Ugur Mumcu'yuz simdi |
Ben Ölürsem Akşamüstü Ölürüm(Allah gecinden versin :D) Ben ölürsem akşamüstü ölürüm Şehre simsiyah bir kar yağar Yollar kalbimle örtülür Parmaklarımın arasından Gecenin geldiğini görürüm Ben ölürsem akşamüstü ölürüm Çocuklar sinemaya gider Yüzümü bir çiçeğe gömüp Ağlamak gibi isterim Derinden bir tren geçer Ben ölürsem akşamüstü ölürüm Alıp başımı gitmek isterim Bir akam bir kente girerim Kayısı ağaçları arasından Gidip denize bakarım Bir tiyatro seyrederim Ben ölürsem akşamüstü ölürüm Uzaktan bir bulut geçer Karanlık bir çocukluk bulutu Gerçeküstü bir ressam Dünyayı değiştirmeye başlar Kuş sesleri, haykırışlar Denizin ve kırların Rengi birdenbire karışır Sana bir şiir getiririm Sözler rüyamdan fışkırır Dünya bölümlere ayrılır Birinde bir pazar sabahı Birinde sararmış yapraklar Birinde bir adam Her şeye yeniden başlar. |
GİZLİCE SEVGİLİM Rüyalar bile geceleri bekler Gizlice görünmek için Yüregimdesin, saklisinda içimin Gizlice sevgilim Kimse bilmesin üzgünlügümü Tasirim ölümüm gibi bu duyguyu En gizli kuytularinda ömrümün Bir yer var gizlice sevgilimin uyudugu Gizlice sevgilim, yasam kadar aci Canimi tutusturan özlem gibi Özlüyorum derin yokolusta Gizlice sevgilimi |
HÜZÜNLÜ PAZAR Hüzünlü pazar, beyaz meleklerin ilahiler söyledigi Askin güzelce yikandigi, simsiki kefenlendigi Yaz geçmis, gelip çatmis bagbozumu vakti Genç kizlarin mutlulugu bir mevsim daha erteledigi Hüzünlü pazar, geçmis pazarlarin anisiyla kavuniçi Çocuklarin hep kursaklarinda kalan sevinci |
BIR ERMENI GENERAL Usanip sevismekten bir ermeni general Ativermis kendini senmisel kulesinden Bir çocuk ki öperken uzanir annesinden O çocugu boynundan asivermeli derhal Çünkü sigmiyor çocuk koskocaman adama Çünkü tuhaftir biraz, çocuk olmak eskiden Sahi, civcivler vardi-bazen anlatir annem Ne güzel bükermisim boyunlarini ama Ve ben o dar büyücü -upuzun kara sapkam Yeniden dogururken aliskin bir tavsani Kendime igretiyim-yani bir kasabali Yani her direnisi çagda kizla sonlanan En yeni senaryoda en eski esas oglan Bir ermeni general -yakasi madalyali |
SEVGİLİMSİN Sevgilimsin, kim oldugunu düsünmeye vaktin yok, yapacak isleri düsünmekten Kalabaligin içinde kalabaliktan biri Gecenin içinde bir yildiz, yitip gitmis çocukluk gibi Sevgilimsin, ak dislerini öpüyorum, aralarinda bir misra gizli Dün geceki tamamlanmamis sevismeden Sevgilimsin, boguk askim, kanayan gençligim Uçuruyorum seni çocukluguna dogru Kanatlarin yorulur, ter içinde kaliyorsun Gece yanibasimda bagirarak uyaniyorsun Her sabah el salliyorum metalle karismana Sevgilimsin, arasira bir kagit koyup erteliyoruz aski Otobüslerde ve trende kaçamak yasanan Ve bedenlerimiz kana kana kanayamadan yan yana |
TEK BAŞINALIK Ben tek basina ne yapabilirim Diye düsündü biri Ve hiçbirsey yapmamaya karar verdi Ben tek basina ne yapabilirim Diye düsündü bir öteki Ve yalnizliginin kuytuluguna çekildi Ben tek basina ne yapabilirim Diye düsündü bir üçüncü Ve tek basina düsünmeyi sürdürdü Ben tek basina ne yapabilirim Diye düsündü yüzbinler Ve tek basinaliklarini sürdürdüler Ben tek basina ne yapabilirim Diye düsündü milyonlar Milyonlarcaydilar Ve tek basinaydilar Bu arada birileri Onlar adina Karar vermekteydi Tek basina olduklarini sananlar Topluca ortadan kaldirildilar.... |
BIR SEHIT KIZINA -Türküler Ve Alaz Için- Güzelim,sevdigim,çocugum,gülüm Bir sehit kizisin sen. Acili, buruk bir türkü gibisin Bu acimasiz günlerin içinden Tuhaf bir sikintiyla daralir simdi Küçücük,kus kanadi yüregin: 'Babam nerede,niye gelmiyor Babama küstüm ben annecigim...' Baban artik hiç olmayacak yavrum Sana çocugum diyemeyecek bir daha Güçlü,baba kucaginin sicakligini Duyamayacaksin minik vücudunda Baban yigit bir ogluydu halkinin Onun için öldürdüler Sana halkimizdan armagan olsun Getirdigim kirmizi güller Yillar geçecek,alisacaksin Bir ince sizi kalacak ondan, Senin gözlerin gibi isiltili Çiçekler fiskiracak babanin mezarindan Ve tipki serpilen bir çiçek gibi Gelisip isirken bilincin gitgide Babani yeniden kavrayacaksin Baban yeniden dogacak seninle Güzelim,sevdigim,çocugum,gülüm Bir sehit kizisin sen Acili,buruk bir türkü gibisin Bu acimasiz günlerin içinden |
BELLUM OMNIUM CANTRA OMNES 'Insan insanin Kurdudur' diyor Bir düsünür Ve ekliyor: 'Bellum omnium cantra omnes' Yani Yatkindir savasa Birbiriyle herkes... Su sonuç çikar Bu saptamadan: Dogasi geregi Savasçidir insan... Dogruluk payi Var mi bu görüste? Yanlislik var mi? Varsa nerde?... Insan insanin Kurduydu belki Gerçek kurttan Yokken farki... Onu kurttan Ayiran özellik Akil olmali Ve üretkenlik Ürününü Emeginin Alirsan, sevinçle Dolar yüregin Ve hele ortak bir Yaratiysa bu Daha da büyür Mutlulugu Oturursun Ayni sofraya Emektas olmanin Mutluluguyla Simdi sormak Gerekir yeniden Insan insanin kurdu mu gerçekten? Insan insanin Kurduydu belki Gerçekten kurttan Yokken farki Ama gelisen Bir sey var onda Sevgiye, iyiye Dogruluga Yaratirken Emegiyle Yaratir çünkü Kendini de... Soruyu yeniden Ve söyle sormali: Sevgiye, iyiye Barisa kim karsi? Emeginin Hakkini alan Ne çikar umar Savastan? Dünyayi ortakça Kardesçe üreten Ne yarar umar Kötülükten? Simdi degistirip Bu kavramlari Yeniden ve söyle Söylemek olasi: Emekçi insan var, baristan yana Dünyayi kardesçe yaratan, üreten.. Ve kurtlar - savasta çikarlari... Vurarak, kirarak, ezerek sömüren |
ÇERKEZ ALI Çerkez Ali'yle bir aksam Göl kiyisi lokantada Gürcü saraplari içtik Mezemiz "çahohbili" ydi Babasi Kirimli Tatar Annesi istanbullu Türk Kökü derinlerde çinar Sair dostum çerkez ali Gerçegi düse çeviren Duygu nereden geliyor Su karsiki daglardan mi Aksam sisinde eriyen Bakislari bir isik su Çerkez Ali anlatiyor Daragaçlari kurulu Sultan Hamit agir hasta Cani kayisi istemis Kar yagiyor Istanbul 'a Besiktas'ta çerkez Ahmet -Yörenin ünlü bakkali- Gidiyor yurdu kirim'a Bulup geliyor kayisi'yi Veriyor Çerkez Ahmet'e Bacisi Melek Filsan'i Yaverlerden ihsan pasa O sirada Istanbul'a Kim gelirse kafkasya'dan Çerkez diye aniliyor Çerkez Ali'ye Çerkez'lik Babasi Çerkez Ahmet'ten Böylece miras kaliyor Düsü gerçege çeviren Duygu nereden geliyor Yanimizdaki gölden mi Mavi bir tüle bürünen Disleri bir apak umut Çerkez Ali anlatiyor Besiktasli Çerkez Ahmet -kaytan biyikli delikanli- Onbes yasinda Filsan'i Alip gidiyor Kirim'a Osmanlida mesrutiyet Rusyada bolsevik devrimi Ölüyor genç yasta Ahmet Kaliyor Ali'si yetim Düsleri Çerkez Ali'nin Her gece dolu bunlarla Akli fikri Istanbul'da Siliniyor çizgileri Göç günü ölen annenin Bugulaniyor gözleri Yagmur yagiyor kirim'a Kirk yildir Özbekistan'da Yasar Çerkez Ali sürgün Dönecek mi yurtlarina Kirimli Tatarlar birgün Besiktas'i Istanbul'u Vatanini annesinin Görmek kismet olacak mi "Annecigim Istanbul'a gidebilecegiz miyiz?" diyor annesine kizim karsi daga bakiyorum Bir agirlik yüregimde Sirilsiklam ter içinde Uykumdan uyaniyorum |
güzlmıs |
DÜŞMEK "Uçak şimdi Düşüyor" Dedi yanımdaki. Düşmenin bilmesem İnmek olduğunu Azerice'de Herhalde o saat Yüreğime inerdi. |
BIR KADINI BEKLEMEK Bir kadinin bana gelecek olmasi, bir rüzgari geçerek Bir sarkiyi geçerek, saçlarinin uçusunda Bir kadinin bana gelecek olmasi, bir ömür geçecek Askin buruk tadinda, bulusmasi iki yalnizligin Bir aksami geçecek Belki de dagilan sesleri hüznün ve aksamin belki de Bir kadini geçecek Bir kadini bekliyorum Eteklerini ve saçlarini uçurarak gelecek… |
BEN MI ? EVET.. ben mi? evet... bir gün çikip gidecegim kapilari, evleri, dergileri, hüzünler birakarak... bir çiçek merhaba diyecek... hosgeldin diyecek dag... orman gülümseyecek... animsayislarin, bekleyislerin, ümitlerin ya da ümitsizliklerin hirslarin, yarislarin, tasalarin kalktigi yerde tam anlatinin, salt anlatinin kaldigi yerde baslayacak siir... hiç kimseye seslenmeyen, kendi kendine yeten sadece... kendi mantigi; kendi güzelligi içinde tutarli... ama halkin yasantisi girecektir oraya, çünkü yasayan büyük bir seydir halk... deniz ve ufuk girecek, karinca yuvalari, gökyüzü, kozalaklar ve kopuk ve artik hasetsiz bir ask... yani sevismek denizle, kosulsuz, önyargisiz, hesapsiz... yani uzanmak ve düsünmek binlerce yil.. dogan, ölen ve yasayan seyleri... dogumu, ölümü ve yasamayi yani dingin ve büyük olan herseyi anlatmak... ben mi?evet. çikip gidecegim bir gün... tasasiz, gözyassiz, geride birsey birakmadan ve birsey beklemeden ilerde... sadece yagmur sularindan piril piril bir yürek artik kendi kendinin anlami ve nedeni olan bir yürekle... |
GECE VAKTI KAPIYI KIMDIR ÇALIP GELEN Gece vakti kimdir kapiyi çalip gelen Yitirdigim bir mutluluk mu Habercisi mi gelecekteki bir mutlulugun Gece vakti kimdir kapiyi çalip gelen Içimde bagiran acilar mi Serseri, basibos bir rüzgar mi Gece vakti kimdir kapiyi çalip gelen Ansizin çikip gelen bahar mi Gece vakti kimdir kapiyi çalip gelen Yüregim mi,damarlarimda hisirdayan kan mi Bagirarak bu kansiz evlerin suratina Bagirarak bu kansiz sokaklarin suratina Bagirarak bu kansiz insanlarin suratina Bagirarak yüregimdeki kani Gece vakti kimdir kapiyi çalip gelen |
İŞTE BİR ŞİİR Bir aksamüstüne dogrunun melankolisini sonsuzlastirmak istiyorum yasadigima tanik olun Bu bireysel çirpinislari asmak istiyorum, tanik olun Ama bir aralikta yasiyoruz sanki, yeryüzü ayaklarimizin altindan kayiyor ve kimse bunun farkinda degil Heryerde benciller ve ukalalar kendi ölçülerine zorluyorlar hayati Ve hiç kimse denizin nasil büyük ve derin birsey oldugunun farkinda degil Ve hiç kimse bir karpuz kabugundaki çildirtici, taze ve derin yesilligin farkinda degil Ve hiç kimse çocuklarin neden mahzun oldugunun farkinda degil Ve onlari nasil bir dünyaya hazirladigimizin Hafifçe basim agriyor, bir çocuk aglayisi, geçen bir tren, vakitsiz bir horoz Birazdan televizyon sesi yükselir, hayatimizi karartmak ve zapt u rapt altina almak için Hiçbir sairi kiskanmiyorum ve hiçbir saire özenmiyorum, istiyorum ki kendi çirpinislari, kendi savruk davranislari içinde bir disiplin yaratsin siirim Iste durup dururken uzak semtlerinde Ankara'nin genis ve soguk bir gecekondu aksaminin izlenimi geliyor aklima Ve tereddütsüz geçiyorum siirime bunu Mutlu olmayi bir kez yitirdim sonsuzca belki de Üzüntüyle ayriliyorum bu siirden |
BİR GÜN MUTLAKA Bugün sevistim, yürüyüse katildim sonra Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayi ögrenmeliyim bu yaz Kitaplar birikiyor, saçlarim uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâs Gencim daha, dünyayi görmek istiyorum, öpüsmek ne güzel, düsünmek ne güzel, bir gün mutlaka yenecegiz! Bir gün mutlaka yenecegiz, ey eski zaman sarraflari! Ey kaz kafalilar! Ey sadrazam! Sevgilim on sekizinde bir kiz, yürüyoruz bulvarda, sandviç yiyoruz, dünyadan konusuyoruz. Çiçekler açiyor durmadan, savaslar oluyor, her sey nasil bitebilir bir bombayla, nasil kazanabilir o kirli adamlar Uzun uzun düsünüyor, sularla yikiyorum yüzümü temiz bir gömlek giyiyorum Bitecek bir gün bu zulüm, bitecek bu hân-i yagma Ama yorgunum, simdi, çok sigara içiyorum, sirtimda kirli bir pardesü Kalorifer dumanlari çikiyor göge, cebimde Vietnamca siir kitaplari Dünyanin öbür ucundaki dostlari düsünüyorum öbür ucundaki irmaklari Bir kiz sessizce ölüyor, sessizce ölüyor orda Köprülerden geçiyorum, karanlik yagmurlu bir gün, yürüyorum istasyona Bu evler hüzünlendiriyor beni, bu derme çatma dünya Insanlar, motor sesleri, sis, akip giden su Ne yapsam... ne yapsam... her yerde bir hüzün tortusu Alnimi soguk bir demire dayiyorum, o eski günler geliyor aklima Ben de çocuktum, sevgilerim olacakti elbette Sinema dönüslerini düsünüyorum, annemi, her sey nasil ölebilir, nasil unutulur insan Ey gök! senin altinda sessizce yatardim, ey piril piril tarlalar Ne yapsam... ne yapsam... Dekart oluyorum sonradan... Sakallarim uzuyor, ben bu kizi seviyorum, ufak bir yürüyüs Çankaya'ya Bir pazar, günesli bir pazar, nasil cosuyor yüregim, nasil karisiyorum insanlara Bir çocuk bakiyor pencereden, hülyali kocaman gözlü nefis bir çocuk Lermontov'un çocukluk fotograflarina benzeyen kardesi bakiyor sonra Ben siir yaziyorum daktiloda, gazeteleri merak ediyorum, kus sesleri geliyor kulagima Ben mütevazi bir sairim, sevgilim, her sey coskulandiriyor beni Sanki aglayacak ne var bakarken bir halk adamina Bakiyorum adamin kulaklarina, boynuna, gözlerine, kaslarina, yüzünün oynamasina Ey halk diyorum, ey çocuk, derken bende bir aglama Ilençleniyorum bütün bireyci sairleri, hale gidiyorum portakal almaya Ilençleniyorum o laf kalabaliklarini, kurumus yürekleri, bireyin kurtulusunu filan Ilençliyorum o kitap kurtlarini, bagisliyorum sonradan Uzun kis gecelerinden sonra, masallarda anlatilan Durup durup bunlari düsünüyorum, bir sevinci bir hüzün izliyor arkadan Yüregim ipesapa gelmez bir bahar gögü, Türkçe bir yürek kisaca Beklemek usandiriyor, telasli telasli bir seyler anlatiyorum sagda solda Bir otobüse biniyorum, inceliyorum bir böcegi tutarak kanatlarindan merakla Yürürdüm eskiden baharda, o yikintilarin ve çayirlarin oldugu alanlara Aklima siiri gelirdi o yasli Amerikalinin sonbahari anlatan siiri Çayirlar vardi o siirde, bahari animsatan ne de olsa Böylece yeniden hazirlaniyorum bir coskuya, yeniden sokaklara firlamaya Kendimi atmak bir uçurumdan baliklama Büyük ve mavi bir sey izlenimi var bende, gördügüm filmlerden mi ne Bir sapka, telasli bir gök, sicak yapay bir dünya Anlat anlat bitmiyor, bitmiyor bendeki daüssila Bütün sevgilerimi harcayabilirim bir çirpida, yagmurlu o yollar geliyor aklima Benzin kokulari, islak direkler, babamin esmer bir somun gibi tombul ve sicak elleri Uyurdum. Bir de bakmissin yeni bir filim sinemada, sehirde yeni bir kiz, kahvede yeni bir garson O üzgün ve sabahlikli dururdu balkonda... Simdi ne var hüzünlenecek bunda, nedir bu çatlatan yüregimi bu telas Sanki yarin ölecek gibiyim, birazdan polisler gelecek ya da Gelip alacaklar kitaplarimi, daktilomu, bu siiri, sevgilimin fotografini duvarda Soracaklar babanin adi ne, nerde dogdun, tesrif eder misiniz karakola Dünyanin öbür ucundaki dostlari düsünüyorum, öbür ucundaki irmaklari Bir kiz sessizce ölüyor, sessizce ölüyor Vietnam'da Aglayarak bir yürek resmi çiziyorum havaya Uyaniyorum aglayarak, bir gün mutlaka yenecegiz! Bir gün mutlaka yenecegiz, ey ithalatçilar, ihracatçilar, ey seyhülislâm! Bir gün mutlaka yenecegiz! Bir gün mutlaka yenecegiz! bunu söyleyecegiz bin defa! Sonra bin defa daha, sonra bin defa daha, çogaltacagiz marslarla Ben ve sevgilim ve arkadaslar yürüyecegiz bulvarda Yürüyecegiz yeniden yaratilmanin coskusuyla Yürüyecegiz çogala çogala... |
AKSAMÜSTÜ BIR KAHVEDE Aksamüstü bir kahvede Bira içtim birkaç bardak Gazeteden yoruldukça Gelip geçene bakarak Kahvenin müsterileri Içerdeydi daha fazla Camli terasta idim ben Çikinti yapan sokaga Sevimsiz bir kocakari Torununu azarladi Bir köpek geldi içerden Camdan disariya bakti Salinarak geçip gitti Genç bir anne çocuguyla Kasketli iki müsteri Bir sey konustu patronla Biraz sonra geldi köpek Bakti yine ayni yere Tiras edilmis yüzünde Kederle ve ciddiyetle Kocakari torununu Azarladi bir kez daha Karisti iki kasketli Aksamin issizligina Köpek yine gelip bakti Camdan ve hep ayni yere Yüzünde ayni ciddiyet Ve gözlerinde kederle Kocakari içkisini Bitirmis olmaliydi ki Çikip gitti torunuyla Biri bir kahve söyledi Az önceki anne çocuk Döndüler elde ekmekle Köpek yine gelip bakti Camdan ve hep ayni yere Bakiyor birkaç saniye Içeriye dönüyor ve Geliyordu çok geçmeden Bakmak için ayni yere Koyulasirken gitgide Usul ve yumusak aksam Egildim ben de yavasça Baktim köpegin ardindan Uzuyordu bombos sokak Gelip giden azalmisti Parketmis birkaç araba Ve aksamin issizligi Egilip bir daha baktim Belirgin hiçbir sey yoktu Köpek ise arada bir Gelip bakip dönüyordu Ben de bu notlari aldim Bir siir yazarim diye Yasamin anlamsizligi Ve ciddiyeti üstüne |
ANNEMIN MEZARINA GITTIK BUGÜN Annemin mezarina gittik bugün Babam,Namik,Nihat,Defne ve ben Namik'in arabasiyla geçtik Yollardan ve mezarligin içinden Çiçekler serptik üstüne mezarin Durduk orda sessizce Birbirine bakmadan herkes Agladi,ya da birseyler düsündü kendince Annemin mezarinin yanindaki Bir baska mezarin önünde bir kadin agliyordu Kocasiydi sanirim topragin altindaki Kisa bir zaman önce yitirmis oldugu Bayram ziyaretçileriyle doluydu mezarlik Herkes ölüsüyle birlikte olmaya gelmisti Aglanacak,bir an animsanacakti geçmis Sonra yine hayatin hirgürüne dönülecekti Saçma oldugunu bildigimiz halde gelisimizin Hiçbirimiz bir baska dünyaya inanmadigimiz halde Durduk mezari önünde annemin Annem oradaymiscasina; Babam,ben,Namik,Nihat,Defne Dönerken sessiz bir anlasma vardi aramizda hepimizin Saçma da olsa gelisimiz,bir baska dünyaya inanmasak da Birlikte ya da yalniz,gelip duracagiz önünde bu mezarin Bir daha dönülmez seyleri düsünüp aglamaya.. |
ARADA Güz günesi benzesiyor bahar günesiyle Biri kisa girerken biri kistan çikarken Biri yeni bir ask öncesinde bir kederden sonra Biri biten bir asktan sonra kedere girerken |
AYRILAN Aski doguran sey nedir; O yakinligi, iki can arasinda? Ve kopus ne zaman baslar? Ne zaman biter bir sevda? Bir kurt gibi içten içe Gelisip büyür çürüme Bir an gelir ki ayni mekandasinizdir Ayri duygusal zamanlarda |
BAHAR SIIRI Bu sabah mutluluga aç pencereni Bir güzel arin dünkü kederinden Bahar geldi bahar geldi günesin dogdugu yerden Çocugum uzat ellerini Su güzelim bulut gözlü buzagiyi Duy böyle kosturan sevinci Dinle nasil telas telas çarpiyor Toprak ananin kalbi Söyle yanibasima çimenlere uzan Kulak ver gümbürtüsüne dünyanin Baharin gençligin ve askin Türküsünü söyliyelim bir agizdan |
PAylaşımlarınız için çok teşekkür ediyorum, çok güzel şiirlr bunlar. Keyifli bir şiir gecesi diliyorum. |
BENI BIR YAZA GÖMDÜLERDI BIR ZAMAN Beni bir yaza gömdülerdi bir zaman Her yer olabilecek bir kuytulukta Bir kadin vardi bir balkonda Sesinde yarali bir gül olan Hayat ve mevsimler ayni seydi Uyku kadar derin bir suda bogulurken Ilkbahar kekeleyerek geldi Kirik çocuk gülüslerinden Deniz oraciktaydi ve bugusu Eriyorken havada sesler Herseyin bir büyü olusturdugu Gizemli kokular ve gülüsler Beni bir yaza gömdülerdi bir zaman Annem olan bir sessizlikte Belki de onun kalbidir açan Derin bir gülün içinde |
BIR SABAH TANIDIK BIR SEHRE GIRERKEN Bir sabah tanidik bir sehre girerken Sicak ve dost seyler düsünür insan Tanidik bir yatak bekler sizi Bir çocuk yüzü gülümser anilardan Dost sehirler, sevgili, anne sehirler Nice anilar, nice mutluluklar yasadim her birinizde Delikanli bir sevinçle sokaklarinizdan geçtigim oldu Kederli günlerim oldu aklimi yitiresiye Sonsuz kareli bir film gibi Yasamim geçiyor bellegimden Tekrar etmek duygusu Her seyi yeniden, yeniden... Bir sabah tanidik bir sehre girerken Hüzünlü, tuhaf seyler düsünür insan Sadece o sehrin degil Kendisinin de degistigi duygusundan... |
Türkiye`de Saat: 10:38 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2