Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Taraftar > Atatürk Köşesi

Atatürk Köşesi Büyük Beşiktaşlı Mustafa Kemal Atatürk ve Atamız Hakkında Herşey.

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 10-11-2009, 10:55   #11
Dişi Kartal
 
alpler - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Atatürk

Adını adımdan önce,
Heceledim, öğrendim,
Duvarları, kitapları,
Senin resminle beğendim.

Binbir biçim içinden,
Bir anda seçerim yüzünü,
Kimse alamaz içimden,
Gözlerinin gündüzünü.

Bütün bildiklerimden,
daha yakınsın yüreğime,
Alfabeyi hecelerken,
"Atatürk" yakıştı elime.

Seni yazdım, okudum,
Seni belledim yürekten,
Her törende birlikteyiz,
Bayrağın içinde sen, ben.

Daha iyi anladım her yıl,
Açıldıkça düşüncelerim,
İlk sevgim büyür, büyür de,
Seni daha da severim.

Her yön sen olursun sen,
Kitap, tren, şapka, kravat,
Sen Türkiye'mi uçuran,
En büyük tanrısal kanat.

Her On Kasım'da gözlerimiz,
Bir daha ağlarken sana,
Bir kez daha inanırız,
Her yerde yaşadığına.

İbrahim Zeki BURDURLU



Atatürk

Atatürk dedim iptida
Önümü ilikledim

Nasıl söylerim öldüğünü,
Atatürk’üm karşımda.
Yatmış uyumuş karlar üstüne
Kalpağı başında.

Nasıl söylerim öldüğünü,
Elinde beyaz tebeşir
Geçmiş tahta başına,
Atatürk’üm ders verir.

Nasıl söylerim öldüğünü,
Başında yeni şapkası
Yola çıkmış yürümüş,
Kalabalık arkası.

Nasıl söylerim öldüğünü nasıl,
Bir ışık vurmuş yüzümüze.
Atatürk’üm bakıyor besbelli
Çeki düzen verelim üstümüze.

İlhan DEMİRASLAN



Atatürk

Yapraklar dökülür kasımlarda,
Yeller uğuldar vadilerde, ne çıkar,
Bir özgürlüksün çağlara en güzelinden,
Sen bayrak bayrak fikirsin,
Ölüşün diriliştir yeniden.
Başak saçlarında Anadolu'm,
Gözlerinde yurdumun denizleri,
Sen yarınlara uzanmış ışık,
Savaşta kartal, barışta defne çelengi,
Sen sonu yenmiş zamansın.
Sende çarpar, sende düşünür Türkiye'm,
Sende büyür kucaklar,
Ulusun beyni, toprağın yüreği,
Kemal Paşam, Atatürk'üm !
Sen mayıslarda doğan güneş,
Evrenimin sabahı, damarımın kanı,
Sen mavilerde yeşeren yapraksın,
Bir yolsun sevgi, sevgi
Sen her mevsimde açan baharsın !

M.Güner DEMİRAY



Atatürk

Düşmanların elinden
Bizi kurtaran sensin.
Bu toprağı yeniden
Özenle kuran sensin.

Ünümüzü dünyaya
Mertçe duyuran sensin.
Gündüz gün, gece aya
Benzer kahraman sensin.

Adını büyük, küçük
Anıyoruz her zaman,
Adı büyük Atatürk
Anlı şanlı kahraman.

Nabzımızda atansın
Ey ! ölmeyen atamız.
Gönlümüzde yatansın
Seni unutamayız.

Mehmet Necati ÖNGAY



Atatürk

Uygarlık denilen yüce hedefe,
Varmayı öğretti bize Atatürk.
Çağdaşlık yolunda şana, şerefe,
Ermeyi öğretti bize Atatürk.

İşgal edilince yurdun her yanı,
Bin düşmanı yendi Türk'ün bir canı,
Alıp ele yeni baştan vatanı,
Kurmayı öğretti bize Atatürk.

Biri hilal oldu, biri yıldızı,
Bayraklaştı yurdun oğulu, kızı,
Bayrağımız için al kanımızı,
Vermeyi öğretti bize Atatürk.

İlkeleri birer sarsılmaz kaya,
Devrimler yapıldı arka arkaya,
Dostluğu barışı milli halkaya,
Örmeyi öğretti bize Atatürk.

Umutla bakarken gelecek güne,
Bağlanıp kalmadık geçmişe, düne,
Kafayı daima ilime, fene,
Yormayı öğretti bize Atatürk.

Bilimin ışığı açarken yolu,
Bilgiyle ışıdı Şu Anadolu,
Sevgiyle öksüzü, yetimi, dulu,
Sarmayı öğretti bize Atatürk.

Çokları düşündük, bakmadık aza,
Hizmet için koştuk hep yurdumuza,
Kadın, erkek hergün omuz omuza,
Durmayı öğretti bize Atatürk.

Eğitim verirken yaşlıya, gence,
Gençler oldu yarın için güvence,
Okullar bir demet, çocuklar gonca,
Dermeyi öğretti bize Atatürk.

Bilimde, teknikte kalmadık geri,
Harcadık emeği, akıttık teri,
Cehalet denilen paslı çemberi,
Kırmayı öğretti bize Atatürk.

Yollar yapılırken ovaya, dağa,
Kalkındı ülkemiz baştan ayağa,
En önde koşarak gelecek çağa,
Girmeyi öğretti bize Atatürk.

Yaşatacağız biz seni elbette,
Bu canlar durdukça kemikte, ette,
Tüm güzellikleri Cumhuriyet'te,
Görmeyi öğretti bize Atatürk.

Rasim KÖROĞLU
__________________
alpler Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-11-2009, 10:55   #12
Dişi Kartal
 
alpler - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Atatürk Marşı

O ATATÜRK’TÜR

Alim asırlarda bir yaratmış deha
Şükr olsun yaratana bizde bu defa
Her şeyin en üstünde görerek yurdu
Son nefesine kadar gösterdi vefa

Gönüllerde yaşayan o ata Türk’tür
İftihar edelim ki O ATATÜRK’TÜR

İngiltere Fransa ve Yunanistan
Sardılar İtalya’yla Rusya bir yandan
Parçalayacaklardı muazzez yurdu
Haksız saldıranları haksız çıkartan

Üstün zeka sahibi o ata Türk’tür
İftihar edelim ki O ATATÜRK’TÜR

Kahraman orduların başında durdu
Taarruz cephesine karargah kurdu
En önemli emrini orda buyurdu
Ordular Akdeniz’e temizle yurdu

Gazilerin gazisi o ata Türk’tür
İftihar edelim ki O ATATÜRK’TÜR

İttifakı şaşırtan büyük kumandan
Kovaladı düşmanı bütün vatandan
Böylece dünyaya hür bir ses duyurdu
Burası Türkiye’dir Türk’lerin yurdu

Ebediyen ölümsüz o ata Türk’tür
İftihar edelim ki O ATATÜRK’TÜR

Savaş bitmişti artık vatan bütündü
Cumhuriyeti kurdu bayram bu gündü
Gençliğine emanet etti de yurdu
Bütün dünya huzurda saygılar sundu

Büyük devlet adamı o ata Türk’tür
İftihar edelim ki O ATATÜRK’TÜR

Zeki İ. KIZILIŞIK



Atatürk Okulu

Bizim evin karısında bir okul
Adı Atatürk okulu.
Sabah, akşam çocuklar gider, gelir
Yürekleri Atatürk sevgisi dolu.

Bu çocukların her biri
Görmemiş ömründe Atatürk'ü.
Kimdir Atatürk, ne yapmış
Bilirler, kurtardığını yurdu.

Her sabah dersliklerde
Ant içerler Atatürk'ün resmine karşı.
"Türk'ün, doğruyum, çalışkanım" derken
Okşar çocukları Atatürk'ün bakışı.

Okulun en güzel yerinde bir köşe
Atatürk köşesi.
Tarih dersi verir çocuklara
Atatürk, örnek kendisi.

Her gün sabahtan akşama dek
Beş yıl bir okul süresi,
Kaç kuşak okusa bu okulda
Atatürk başöğretmeni.

Öğretir sevmeyi yurdu
Cumhuriyeti korumayı.
Yüceltmek için ulusu
Çalışmayı el ele yaşamayı.

Bizim evin karşısında bir okul
Adı Atatürk okulu.
Ne var ki Atatürk çocuğu bütün çocuklar
Bütün okullar Atatürk okulu.

Ahmet ALTÜMSEK



Atatürk Yaşıyor, Baba!

On kasımda üzgündü
bulut buluttu gözleri
“100’den çok fazla olacaktı
yaşı “dedi canım babam
“eğer yaşasaydı o büyük adam! ”

“Üzülme,” dedim ona
“Ben üzülüyor muyum bak! ”
Nedenini açıkladım sonra:

Diyor ki öğretmenimiz:
“Yaşayıp göçmüş insanların
İsimlerinin sonunda
İki sayı görürsünüz…
İlki doğduğu yılı gösterir
Öldüğü yılı gösterir sonraki.

İngilterenin Ana Kraliçesi
Elizabeth (1558-1603)
Gibi örneğin
eğer ölmemiş olsaydı, adının
sonuna yıl yazılmazdı kadının.

Atatürk’ünküne bakalım bir de
Baştaki yıl var sondaki yok
(1881 - ……..)
demek ki o ölmedi
hâlâ Kocatepe’de
dağları aşıyor baba
denizlere ulaşıyor
Atatürk yaşıyor baba!

Fevzi GÜNENÇ



Atatürk'le

Okullara gidiyor çocuklar
Önlükler içinde
Çantaları ellerinde
O'nunla birlikte

Sarı sarı mor mor
Dağlarda çiçekler açıyor
Nisanın ilk günlerinde
O'nunla birlikte

Nine Hatun Telgrafçı Hamdi
Kara Yılan Halide Onbaşı
Doğarlar yine
O'nunla birlikte

Yazıyoruz adını gün gün
Elle beyinle yürekle
Yurt yüzeyine
O'nunla birlikte

Sabutay HİKMET



Atatürk'ün Bir Saaiti Vardı

Atatürk'ün bir saati vardı
Yediveren gül gibi açardı

Atatürk'ün bir atı vardı
Etiler'den beri yaşardı

Atatürk'ün bir resmi vardı
Buğday tarlası gibi ağardı

Atatürk'ün bir saati vardı
Durmadı

Melih Cevdet ANDAY
__________________
alpler Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-11-2009, 10:56   #13
Dişi Kartal
 
alpler - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Atatürk'ün Dağı

Can oluğundan kan akıttım sulara
Yeşersin yazdan önce
Uyansın kuşlardan önce
Açılsın yarılan iri bir nar gibi toprağım
Bir kucakta büyüsün
Bir memeden emsin çocuklar
Bir beşikte söylesin ninnilerini çağım
Yağmur güler yerler yeşil
Tomurursan sevgi tomur
Deşil ekinlere toprağım deşil
Bir yonga da canımdan al
Onar savaşta yıkılmış evleri
Isıtsın ateşten donanları kucağım
Mor menevişi gördün mü Van'dan İzmir'e
Bilir misin kokusunu vargit çiçeklerinin yaylada
Nasıl kıvrılır eğreltiler güzün sararır
Öksüz çocuklara döner kızılağaç dalları
Geyikler iner kuytulara titrek
Sarıdan söylenir günlerin türküsü
Karanlık uzar aydınlık kısalır
Orda yüce bir ışıldağım
Yaşarmış gözleri yurdumun
Bıçak saplamış yüreğine koynunda büyüyenler
Kurşun yemiş ekmek yedirdiklerinden
Baktım bulutlar üstünden Edirne'den Ağrı'ya
Can uğruna can verdim
Kan yoluna kan döktüm
Yakınlara yakın uzaklara uzağım
Ben Hitit
Ben Urartu
Ben Likya
Ben Frigya
Çağların eskisinden en yenisine
Bütün sevecen yürekleri birbirine
Bağsız bağlayan bağım
Ben Anadolu kokuşlu bir mavide tüten
Geçmişten geleceğe
Kara, yağmura, yele sıcak
Büyüyen bir ocağım
Ben doruklarında güneşin dinlendiği
Eteklerinde korkak kurtlar çakallar uluyan
Dağlar üstünde bir dağım

İsmet Zeki EYÜBOĞLU



Atatürk'ün Resmi

Kürsünün üstünde bir resim;
Gözleri denizlerden mavi,
Bakışları güneşlerden sıcak.
Bu resimle başlar bizim günümüz,
Kıvançla dolar, taşar gönlümüz.
Öğretmenimiz kürsüde
Verdiği dersi
Dinler bizimle birlikte,
Atatürk'ün resmi.
Çalışkanız çünkü
Çalışınca,
Bakarız. Atatürk güldü.
Bir yanlışlık yaparsak,
Bulutlanır gözleri,
Anlarız Atatürk üzüldü.

Behçet NECATİGİL



Atatürk'ün Sesi

Atatürk'ün sesi
Bazen Erzurum Kongresi
Bazen Sivas
Bazen Anadolu'da sert bir rüzgar

Atatürk'ün sesi
Bazen Ankara'da ilk Millet Meclisi
Bazen Orta Anadolu'da kartal
Bazen Akdeniz'de tatlı bir rüzgar

Atatürk'ün sesi
Gökyüzünde ak bir bulut
Bazen önünde İzmir'e ordular akar
Bazen Akdeniz'de bir kartal

Atatürk'ün sesi
Bazen devrimlerin alfabesi
Bazen Cumhuriyetin gür sesi
Bazen Menemen'de deli bir rüzgar

Bilgay ESEMENLİ



Atatürk Oratoryosu

İhtiyarlar Korosu

Yol kapalı, yol uzun, tanyeri karanlık,
Yürür Atatürk elinde ışık...
Geceler mi çöktü? Karalar mı bastı?
Çatılar mı göçtü? Damlar mı yıkık?
Yetişir Atatürk imdada o zaman,
Atatürk başta o zaman,
İşte Atatürk o zaman büyük.

Analar Korosu

Hey çelik göğüslü, kaya omuzlu!
Düşman binlerle, engel yüz bin!
Doruklar yüce, tepeler şahin,
Okla, kılıçla kesildi önün!

Gençlik Korosu

Gene de onun buyruğu: İleri!
Yüreği, soluğu ileri...
Ordular, atılın ileri!
Kartallar sınırdan sınıra uçun!...
Yiğitler, koşun ileri!

Halk Korosu

Nasıl atıldındı düşmana acınla,
Ellerin kanda, kırılmış kaburgan.
Nasıl döğüştündü yenilmez gücünle,
İnmeden bir soluk atından.
Büyüktü savaşın, büyüktü ulusun da,
Bastığın toprak kahraman.

Analar Korosu

Sana bağlandı gönüller o gün,
Baş kodu yoluna başı olan
Sana eklendi sevgiler, saygılar,
Yüceydin daha da yüceldin o zaman...
Atatürk bir destan oldu koskoca.

İhtiyarlar Korosu

Açıklar, açlar, yenikler, yitikler,
Bir uçtan bir uca çırpınan bir vatan.
İnişler, yokuşlar, göçüşler, çöküşler,
Kağnı kağnı ateş, oluk oluk kan.
Nineler dizlerini uzattı başına,
Analar saçlarını örttü üstüne,
Yorgun kanatları, omuzları kan...
Saf saftı ölüler meydanlarda,
Vurulmuş devlerdi açıkta yatan.

Gençler Korosu

Göz seni görmeyince kör oldu o gün,
Bir seni bulmayan umutsuzdu.
Adını anmayan mutsuzdu,
İzinde yürüyen yol aldı o gün.

Analar Korosu

Ömrün koskoca bir acıydı, Atatürk.
Kimse çekmedi sencileyin.
Baş baştı yüreğin, göz gözdü.
Gençler Korosu
Karaydı geceler doğularca,
Bir sen güneşce gürledin.
İnanın dedin ulusa inanınca,
Güvenin dedin.

Halk Korosu

El ele çıktık yola seninle,
Sen öğrettin, biz öğrendik seninle,
Ateşe, ölüme gittik seninle.
İşte önümüz sonumuz seninle,
Ya varız ya yoğuz seninle...

Gençler Korosu
Sen gel bize gene, Atatürk!
Yürü bizimle ölüme dirime,
Hep sen ol bizimle,
Kal bizimle,
Yürü bizimle,
Ara, bul bizimle,
Hep sen ol bizimle
Atatürk!

Selahattin BATU



Biz Varız

Ömründe davandan vermedin taviz,
Bu yüzden düşmanlar kaldılar aciz.
Bizler geliyoruz zinde ve yağız,
Rahat uyu aziz Atam biz varız.

İlkelerin var ya vermeyiz taviz,
Yıkmak isteyenler vız geliyor, vız.
Koruyacak, kollayacak bizleriz,
Rahat uyu aziz Atam biz varız.

Böldürtmeyiz, vatan bizim canımız,
İlkelerin tendir, bayrak kanımız,
Türk gençliğiyiz biz büyük şanımız,
Rahat uyu aziz Atam biz varız.

Hakkı ÇEBİ
__________________
alpler Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-11-2009, 10:56   #14
Dişi Kartal
 
alpler - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Büyüyen Atatürk

Şimdi sen Akdeniz'de
Yükselen dalga dalga,
Bakışlarının rengiyle mutlu,
Uçan rüzgârlarla hür.

Şimdi sen Edirne'de, Sivas'ta, Ardahan'da,
Şimdi İzmir'de, Afyon'da, Van'da...
Yükselen dağ dağ, serilen yayla yayla,
Düşünen köy köy, kasaba kasaba
Nefes alan her canda.

Şimdi sen tarlalarda
Boy atan buğdaylarda,
Saçlarının ışıklarıyla zengin
Büyüyen vatan çiçeklerinde,
Büyüyen yüreklerimizde
Fetheden gelecek günleri, fetheden düşünceleri
Tek bir sevginin aydınlığında.

Ahmet KÖKSAL



Havza Yollarında Mustafa Kemal

Mahmur dağının başında bir duman bir duman
Mustafa Kemal'in başında daha bir duman
Dağ düşünür gündüz gece başından duman gitmez
Mustafa Kemal düşünür gündüz gece başından duman gitmez
Dağların başından duman eksik olmaz
Soy yiğidin başından duman eksik olmaz

Mahmur dağının dumanlarına baktı da dedi
Mustafa Kemal, Köroğlu olmak ne güzel şu dağlarda
Tutmak gece gündüz denizlerin yolunu, yol vermemek
Üşümek, ateş yakmak, yola düşmek ne güzel
Bölmek orta yerlerinden gemilerin getirdiği güneşi
Bir sana bir bana sermek ne güzel

Çakal dağının eteğine vardı ki Mustafa Kemal
Vakit alaca karanlık, dağın eteğinde bir kahve
Kahvede düze inmiş eşkıya, Karadeniz uşakları
Kaynıyor Erzurum işi semaver, çay demleniyor
Uyanmış su gözleri adamların susuz gözleri sıcak
Mustafa Kemal baktı, tanıdı hepsi halk

Oturdular, hep beraber çayı içtiler
Ordan burdan, dereden tepeden konuştular
Sabah güneşi gelip bağdaş kurdu bir yana
Yarı karanlıktı yüzleri birden aydınlandılar
Acı çekmiş, susamış, dağ çizgileri sert
Mustafa Kemal'in gözlerinde tek tek ışıdılar

Çıktı kavak yaylasına oh, dedi Mustafa Kemal
Ölmez be, insan bu vatanı sevince
Halk kokusudur güller çimenlerden gelir
Ovaları sürenler aşağıda, ormanlarda bıçkı sesleri
Dağılmış Mahmur dağının dumanları
Çekip cümle türküleri bir dere ışıltısıyla akar

Havzaya vardım ki, kulağımızı koyalım bir
Bağımsız yaşamak diyelim bir, dinle ne ses verir
Havza pazarına inmiş allı morlu köylüler
Çıkarlar ormanlardan gizli gizli, çağıralım bir
Gelirler toplanırlar ateşimize onlar için yaktık
Özgür yüreklerinin soluğunu üflesinler bir

Sevelim dedi, Mustafa Kemal, sevelim bir
Selam verelim bir, selam alalım bir
Halk olmak ne güzel şeydir arkadaşlar
Şu sabah çayını içelim bir kardeşçe sıcak
Yüzümüzü yunalım şu derede bir
Sonra kursunlar darağacını kavgamıza
Asarlarsa assınlar bizi düşlerimizden!

Ceyhun Atuf KANSU



Mavi Aydınlık

Yakından görmüştüm gözlerini
Mavi bir ışık akmıştı içime.
Bu büyük aydınlıkla
Dopdoluyum gene.

Kara bir çağ kapandı
Işık bakışlarınla.
Mutlu yarınlar müjdeleyen sesin
Kulaklarımızda hâlâ.

Silemez mavi aydınlığını
Atatürkleşen gönüllerden.
Ne yobazlaşan karanlık
Ne kızıl kefen.

Bunca yıl geçti aradan
Daha dünmüş gibi taptaze acın.
Yaprakları her mevsim yeşil
İçimizde diktiğin ağacın.

Mutlu bir ışıksın ufkumuzda
Bitmeyen, eksilmeyen
Dualar taşır sana kuşlar
Dünyanın dört yerinden.

Ellerin geçti alnımızdan,
En büyük tesellimiz
Dağılsın bütün karanlıklar
Daha da yücelen Türkiye'miz.

İlhan GEÇER



Mustafa Kemal

- Dağ başını efkâr almış
Gümüş dere durmaz ağlar -
Gözyaşından kana kesmiş gözlerim;
Ben ağlarım. Çayır ağlar, çimen ağlar.
Ağlar-ağlar: Cihan ağlar
Mızıkalar iniler: Irlam-ırlam dövülür
Altmış üç ilimiz: Altmış üç yetim
Yıllar gelir-geçer: Kuşlar gelir-geçer
Her geçen seni bizden parça-parça götürür
Mustafa'm! Mustafa Kemal'im!

Diz dövdüm:
Gözlerimin şavkı gitti Sakarya'nın suyuna.
Sakarya'nın suları namım söyleşir.
Hemşehrim Sakarya! Öksüz Sakarya!
Ankara'dan uçan kuşlar
- "Kemal'im" der, günler-günü çağrışır.
Kahrolur. Bulutlara karışır.
Gök bulut, yaşmak bulut.
Uca dağlar, dev-boyunlu morca dağlar
Divan durmuş bekleşir
Mustafa'm! Mustafa Kemal'im!

Nasıl böyle varıp geldin? Hoş geldin!
Çıngı kaymış, yalazlanmış gözlerin
Şol yüzünde güneş-südü sıcaklık.
Ellerinden öperim Mustafa Kemal.
Senin dalın yağrağın, biz senin fidanların.
Biz, bunları yapmadık.
Sen elbette bilirsin, bilirsin Mustafa Kemal:
Elsiz-ayaksız bir yeşil yılan.

Yaptıklarını yıkıyorlar Mustafa Kemal!
Hani bir vakitler Kubilay'ı kestiler.
Çün buyurdun! Kesenleri astılar
Sen uyudun. Asılanlar dirildi.
Mustafa'm! Mustafa Kemal'im!

Karalar kuşanmış Karadeniz akmam diyor.
Dokunmayın! Ağlamaktan bıkmam diyor.
Bu gece kıyamet gecesi.
Bu vapur Bandırma vapuru.
Yattığı yer nur olsun Mustafa Kemal
Ben ölümden korkmam diyor
Korkmam diyen dilleri: Toz oldu-toprak oldu.
Değirmen döndü dolandı: On yıl oldu.
Bir kusur işledik, bağışlar mı kimbilir;
O bize öğretmedi kazan kaldırmasını.
Günahı-vebali öğretenin boynuna
Erdirip-olduran'a ana-avrat sövmesini.
Yüreğim kırıldı, kanım kurudu.
Var git Karadeniz! Var git başımdan.
Mızıka çalındı: Düğün mü sandın
Bir yol koyup gideni gelir mi sandın?
Mustafa'm! Mustafa Kemal'im!

Ankara'nın taşına bak!
Tut ki baktım: Uzar gider efkârım:
Çayır ağlar, çimen ağlar, ben ağlarım.

Gözlerimin yaşına bak!
Ankara Kalesi'nde, Rasat-Tepe'de
Bir akça-şahan, gezer dolanır:
Yaşın-yaşın mezarını aranır
Şu dünyanın işine bak!
- Mustafa'm! Mustafa Kemal'im!

Attila İLHAN



Mustafa Kemal

Bir kartal dolaşır gökte
Kanatlanır anılarca
Mustafa Kemal eli tetikte
Kocatepe dağlarında

Bir gölge yağız atın üstünde
İleri hatlarda bir nefer
Bir kurşun saatin kalbinde
Mustafa Kemal ölmez der

Bir devrim devrimler içinde
Öğretmen, çiftçi, kumandan...
Kanat germiş Türk göklerine
Bir varlık Tanrı'dan.

Mustafa Kemal yaşadığım...
Mustafa Kemal inandığım...
Mustafa Kemal andığım...
Her bayram,
Ağladığım
On Kasım'larca

Ergun EVREN
__________________
alpler Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-11-2009, 10:57   #15
Dişi Kartal
 
alpler - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Mustafa Kemal'in Kartalı

Masaldı dağlar, taşlar gerçekten masaldı ha
Geçiyordu Mustafa Kemal Çamlıbel'den.
Yabanın kurdu kuşu seyrine inmiştiler
Kara pençelerle, ak gagalarla.
Susmuştu yeryüzü efsaneler içinde
Masaldı dağlar, taşlar gerçekten masaldı ha.

Ona iyce yaklaşan kocaman bir kartaldı ha
Bakır kızıllığındaydı tüyleri, kor alevindeydi gözleri
Kondu ilk kayaya, düşen bir rüzgar parçası gibi
Sevgiyle bakıştılar
Tanış çıktılar sanki kainatlar üstünde
Ona iyce yaklaşan kocaman bir kartaldı ha.

Kartal uçup gidince ortalık boşaldı ha
Kayboldu mucizesi havaların.
Neydi, nasıl bir parıltıydı, bilemedi kimseler
Kimin aşkıydı, inmişti semalardan toprağa, paşam?
Kalmadı sonsuzluk, haşmet, gurur
Kartal uçup gidince ortalık boşaldı ha.

Aman aman bu kartal vallahi bir faldı ha
Vatan göklerinden vatana söyler:
Kocaman zafer bayraklarının geleceğini
Kocaman günlerin ucunda.
Anladı Mustafa Kemal, kimseye söylemedi
Aman aman bu kartal vallahi bir faldı ha.

Mustafa Kemal'i de Mustafa Kemal'di ha
Unutmadı kartalı hiç.
Gün doğarken kızaran yamaçlarda aradı
Bekledi kanat seslerini fırtınalardan.
Kartal değilse de kartal vefalıydı
Mustafa Kemal'i de Mustafa Kemal'di ha.

Artık bütün mevsim yapraksız bir daldı ha
Yoktu Mustafa Kemal'in umduğu
Gelmiyordu kartalı geriye şahikalardan
Üç yıldır gelmiyordu.
Konmuyordu büyük habercisi zaferin
Artık bütün mevsim yapraksız bir daldı ha.

Kanatları amma da al aldı ha
Hangi şehitler seslenmiş belli değil.
Bir 30 Ağustos günü göründü Mustafa Kemal'in kartalı
Koca kanatlarını çırptı boşluğa
Sallandı gök
Kanatları amma da al aldı ha.

Fazıl Hüsnü DAĞLARCA



Nöbetçi Millet

Yaradan hey Yaradan!
Dört yıl değil bin yıl geçse aradan
Sensin ateş diye kanımızdaki
Sesin ışık diye önümüzdeki!
Ey yanımızdaki
Beş on mermere, bir avuç toprağa sığan
Sınırsız mavi umman hey!
Yeni kıyılar bulur, yeni yarlar kazardın
Sen her köpürüp taşmanda;
Her konuşmanda
Milletin alın yazısını yeniden yazardın.
Bakışların inanmayanı ezerdi
Sağ kolun bir tırpana benzerdi:
Başlardı yurt tarlasında düşüncenin hasadı.
Cümlelerin ya örsten kalkardı
Ya çıkardı kından.
Başak saçların sarkardı harman alnından:
Halk, biçilmiş ekin gibi, düşerdi dizlerine.
Milyonlar katılırdı sözlerine
Mıknatısa koşan zerreler gibi.
Köhne kanaatler, köhne küreler gibi
Sözünde çarpışıp düşerdi.
Tam sustuğun gün kıyamet oldu
Tam konuştuğun anlarsa mahşerdi:
Rab, gökte "dinleyin" derdi meleklerine;
Yıldızlar girerdi yeni mahreklerine;
Nehirler kavuşurdu yeni denizlerine:
Halk biçilmiş ekin gibi düşerdi dizlerine.
Şimdi nöbetçi olmak için Anıtkabrine
Tamamlayabilmek için tavafını
Sarmış yalın kılıçlar gibi etrafını
Tutuyor nöbet.
Bu millet:
Bu, vaktiyle ayaklarını ummanlar yalayan
Bu, üç kıtayı atının nallarıyla damgalayan
Bu, Timur'u, Atilla'yı, Oğuz'u
Bu, Yıldırım'ı, Fatih'i, Yavuz'u
Bu, seni yetiştiren ulu millet.
Vakar ve haysiyetle dimdik
Uyanık, tetik
Anıtkabrinde tutuyor nöbet.
Dünya dönüp dolaşıp
Boğazlaşıp dalaşıp
Ergeç ve ancak
Milli misaklarda karar kılacak.
Ey en büyük usta!
Düşünen olmadı bu hususta
Senden evvel ve senden ileri.
İlk müjdeyi, ilk haberi
Senden almıştı cihan
Ta o zamandan
Anlayamadığına yansın.
Sen, dünyanın dönüp dolaşıp geleceği
Uğrunda milyonların seve seve öleceği
En büyük maksat için
Dünyaya ilk karşı koyansın.
Nasıl içimizdeysen bütün varınla
İşte öylece dünya davalarındasın!
O ışık saçların, o alev sözlerinle
O gök gözlerinle sen.
Ey ıssız geceler içinden
Bize eşsiz sabahı getiren!
Ey asırlardır dul bayrağın eşi
Ey geceyarılarımızın güneşi
Ey ışık saçlar
Ey yele kaşlar
Ey çekilmiş hançer bakışlar
Ey fikri döven şakaklar
Ey kalem parmaklar
Ey ay-yıldızlı el
Ey en güzel
Ey en büyük
Ey Atatürk!
Getir dudaklarını bir bir alnımıza koy
Dağlansın ateşinle bu soy.
Oy Atatürk oy...
İrkilmez Ata çocuğu irkilmez:
Zaptedilmez, Atam, zaptedilmez
Biz varken senin hisarının burçları:
Bakışlarımız kılıç uçları
Bekliyoruz devrimini biz.
Çökmeyeceğiz diz
İsterse hayat zehrolsun
İsterse refah kahrolsun
İsterse kurşun düşsün yanımıza belimize
İsterse geçinmek için bir dilim
Kuru ekmek geçmesin elimize.
Halel gelmez bizim ateşimize;
Dünya düşse peşimize
Yer sarsılsa yerinden
Ne senden geçeriz, ne senin eserinden.

Behçet Kemal ÇAĞLAR



Onsuz

Ah işte duyuyorum mesut günler içinden
Sana "Sevimli yüzün asla solmasın" diyen
Bütün adınla dolu sevinç şarkıları...
- Sen öldüğün için mi şimdi bayraklar yarı!
Ah işte görüyorum seni gördüğüm günü
Altından, alkışlarla geçiyorsun bir tak'ın
O gün bana gelmiştin babamdan daha yakın.
Meğer duyacakmışım bir sabah öldüğünü...
Meğer görecekmişim bir sabah gidişini
İstanbul'un önünden son defa geçişini...
Bizler seninle nasıl, ah nasıl beraberdik
Bizler ki az sıkılsak "O başımızda" derdik
Nasıl yok bileceğiz, O güzel güneş yüzü
Ana, baba değil bu, bizler Ata öksüzü...
Tatmadık, bilmiyoruz bu bambaşka yarayı
Öğret bize yarabbi, ah O'nsuz yaşamayı...

Ziya Osman SABA



Onundur

Ne yaptığını ne yapacağını bilendi Atatürk
Halktan daha ulu soy yoktu gözünde
Kesinkes ulusal egemenlik
Halk yönetimi onundur

Kaldırır ululuk aldatmacasını tüm
Ne denli köhnelik yobazlık yozluk varsa
Laiklik içinde gerçek din duyarlığı
Türk kadınını yücelten istem onundur

Tarihimizi temele kökene boyutlayan
Türk'ün düşüncesini sanatıyla bir tutan
Türkçemizi anlatımda ışıklara büründüren
Kafamız yüreğimiz soluğumuz onundu

Hiç bir akıma benzemez ondaki görüşler
Kendi çerçeveledi kendi yorumladı
En yeni bilimdir tekniktir Atatürkçülük
Bu çağın çok ötesinde bir çağ onundur

Oğuz Kazım ATOK



Senin Çocukların

Çiçek olup açtılar.
Sokaklarda coştular.
Neşe sevinç saçtılar.
İşte huzurundalar.

Kardeşlikler pekişti.
Hür dünyaya serpişti.
Bak çocuklar yetişti.
İşte huzurundalar.

Minnet şükran sundular.
Huzurunda durdular.
Sevgi bağı kurdular.
İşte huzurundalar.

Hakkı ÇEBİ
__________________
alpler Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-11-2009, 10:58   #16
Dişi Kartal
 
alpler - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Söylevleri Okurken

Ya bir gece yarısı, ya bir sabah çok erken
Gözlerim yorulurken, parmaklarım donarken
Bir cümle, gözlerimin-ellerimin altında
Bir kavram şahlanıyor bir söyleyiş atında
Geziyor damarımı bir kutsal ısı gibi
Gazi'ce kımıldanıp Ata'ca doğrularak
Birden dalgalanıyor baş ucumda al bayrak
Haydi yiğit duygular korkunç karanlıkla cenk...

Babil duvarındaki ateşten harflere denk

Dolaşıp ülke ülke dolaşıp durak durak
Her geride durana-uyuyana çarparak
Şu bu kurdun ağzından kapıp aslan hakkımı
Yakasından tutarak bir bir bütün halkımı
Mustafa Kemal'im eliyle silkiyorum...
Sanki her söyleneni ben duyup ben diyorum...
Mondros'tan Lozan'a aklım çıkıyor yola
Ankara'dan İzmir'e duygularım dört nala
Tutuşuyor ne varsa gece gibi, kış gibi
Çağlıyor balkonumdan yağmurlar alkış gibi...

Behçet Kemal ÇAĞLAR



Atatürk

Bir gün sordum babama,
Atatürk neden büyük?
Çocuğum dedi bana,
Onu seviyor her Türk.

Onu biz değil yalnız
Üstün tanır her millet.
En büyük eseridir,
Kurduğu Cumhuriyet.

Çok kötü bir zamanda,
Uçurumdaydı vatan.
O büyük kahramandı,
Yurdumuzu kurtaran.


Kalbimiz sevgi dolu,
Yol gösteren O, Türk’e.
Yolumuz O’nun yolu,
Saygı duy Atatürk’e

İ.Hakkı TALAS
__________________
alpler Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-11-2009, 10:58   #17
Dişi Kartal
 
alpler - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

ATATÜRK ORATORYOSU

— SELANİK’TEN CUMHURİYET’E -

— Yıl 1881
—Selanik’te Türk milletinin aydınlığı parlak bir güneş doğuyor.

Selanik pırıl pırıl o gece
Gökten iri bir yıldız kaydı
Sabaha karşı yüz yıl önce
Aktı Karadeniz’e doğru

Cihan tarihini süsledi adı
Ey büyük milletim övün ve sevin
Bir benzeri daha yaratılmadı
Dünyada bir tane senin Kemal’in

Işıklıydı yüzü al aydınlıktı
İlkbahar göklerinin pembe bulutları gibi
Maviydi gözleri, mavi
Akdeniz’in suları gibi…

Ak bir yol çizdi uzun uzun
Karanlıklar içinden.
Sildi karayazısını alnımızın
Daha o günden.

— Zaman ve günler geçer, Mustafa adı verilen çocuk serpildikçe serpilir, geliştikçe gelişir. Artık okul çağı gelmiştir.

Yavrum sen de olacaksın bir asker
Evet, asker, çünkü vatan er ister
Bilirsin ki çok sever seni baban
Fakat senden sevimlidir şu vatan.

— Mahalle mektebi
— 1893 Askeri Rüştiye
— 1895 Askeri İdadi
— 1902 Harp Akademisi
— ve 11 OCAK 1905 Mustafa Kemal Kurmay Yüzbaşı
— 1912 Balkan Savaşları
— Galiçya, Trablusgarp, Çanakkale Savaşları. Mustafa Kemal Osmanlı ordusunun en gözde subaylarındandır.

Gece karanlık ve soğuk
Dışarıda bıçak sırtı bir ayaz
Gökte ay üşür,
Gökte yıldız üşür,
Dışarıda gece üşür,
Mustafa Kemal üşümez,
Düşünür.

— Anadolu, güzel Anadolu. Türk’ün kanla, irfanla yoğurduğu mukaddes Anadolu.
— O bile çok görülmüş Türk’e. Atılmak, koparılmak isteniyor canından.

Et kemikten ayrılır mı?
Göğüsten sökülür mü yürek?
Türk ayrılır mı Anadolu’dan
Onu öldürsek.

Ankara’nın taştır yolu
Her tarafı asker dolu
Yetiş Kemal Paşa kolu
Kan ağlıyor Anadolu

— Bu sese kulak verdi Mustafa Kemal. Milletinin feryadı titredi kulaklarında.
— Yıl 1919, Mayıs’ın 19’u
— Millet suskun, aç, sefil
— Başlar eğik, gözler yaşlı
— İmanından başka milletin her şeyi alınmış.

“Ön düşüncem istiklaldi
Son düşüncem – Ya istiklal ya ölüm! –
Böylece halkımla birlikte oldum yürüdüm.”

Analar bacılar yola döküldü
Cephane taşıdı arkasından
Irmaklar suyundan faydalattı
Ağaçlar daldasından
Yer gök inledi: Bir yol daha
Kurtuluş Savaşı’nda.

— Anadolu içlerinde köyde bir anne “ ben nice çileler çektim. Bir oğlum var o da vatana feda olsun” diyerek oğlunu cepheye uğurlamaktadır.

“Durma, git evladım, açıktır yolun
Cenge sıvansın o bükülmez kolun
Silahını al, ön safa geçmiş bulun
Uğurun açık olsun uğurlar ola.”

Bir tehlike karşısında
Milletçe
Önce vatan
İşimizi bırakarak bir yana
Bir koşu geliriz köyden kente

Kara gözlü kızları yurdumun
Dağları, taşarlı, denizleri
Sen, ey Mehmet
Aslan yeleli ışığısın sınırlarımın
Tutun ellerinizden bir birinizin

“- İstiklale kavuşuncaya dek
—Bütün milletle birlikte
—Fedakârlıkla çalışacağım
—Kutsal inançlarım adına
—Yemin ediyorum
—Artık ben Anadolu’dan başka
—Hiçbir yere gidemem.” Böyle and içildi, yemin edildi, Mustafa Kemal’in ardından.

20 HAZİRAN 1919 Amasya’dan gürleyen bir ses
Kesildi gürültüler ruhu okşayan bir nefes

“İSTİKLALİ YİNE MİLLETİN KESİN KARARI KURTARACAKTIR.”

Vatan sürüklenirken bir uçurum ucuna
Dağılan kuvvetleri topladı avucuna
Kurşunlar gülle oldu, sopalar süngü oldu
Sınırlar baştanbaşa bir çelik örgü oldu
Bir kale heybeti var vatanın her taşında
Her işin başında o, her iş onun başında.

— Orada durmadı Mustafa Kemal
— Anadolu’ya Anadolu’nun bağrına iyice girmek istiyordu.
— Sivas illerine doğru yollandı.


Sivas illerinde sazım çalınır
Çamlı beller bölük bölük bölünür
Yardan ayrılmış bağrım delinir
Kâtip arzu halim yaz yâre böyle

— Şöyle haykırdı Mustafa Kemal Sivas’tan:

“MANDA VE HİMAYE KABUL OLUNMAZ. MİLLİ SINIRLAR İÇİNDE VATAN BİR BÜTÜNDÜR, BÖLÜNEMEZ. MİLLETİN İRADESİNİ HÂKİM KILMAK TEMEL ESASTIR.”



Ne yıldızlar kaynaşır gökyüzünde
Ne sevda ile taşar gönüller
Bir rüzgâr eser ki bıçak gibi
El ayak şişer
Erzurum yollarında geceleri
Ağır ağır kağnılar gider.

— Eylülde tekrar döndü Sivas’a

— Başladı Sivas Kongresi

— Subaylar, çiftçiler, din adamları, memurlar oturup şunları konuştular:

“ Vatanın dört bir yanını düşman sarmıştır.”
“ İstanbul hükümeti hiçbir şey yapmamaktadır.”
“ Anadolu’da uyanan sesi düşman boğmak istiyor.”
“ Nerede milli bir kıpırdanma varsa sindirmeye çalışıyor.”

Biz biliriz bizim işlerimizi
İşimiz kimseden sorulmamıştır
Kılıçla, mızrakla, topla, tüfekle
Başımız bir kere eğilmemiştir.

Bir selam gibi gitti Erzurum’a
Bir selam gibi geldi, Sivas’a Erzurum’dan
Dağlar alçaldı yol vermeye
Temizlendi iklimin karından
Yer gök inledi bir daha
İstiklal sevdasından.

— Mustafa Kemal ve arkadaşları 27 ARALIK 1919 günü, türküler ve bal verici çiçekler toprağı Ankara’ya ayakbastılar.

Ankara’nın taştır yolu
Her tarafı asker dolu
Artık yetiş Kemal Paşa
Kan ağlıyor Anadolu.

Kara bulut ne ki?
Kara gece ne ki?
Güneş şöyle bir vurunca
“Dağ başında duman” gibi
Dağılı dağılıverir
Evremizi saran sızı.

— İstanbul’un işgali, Mustafa Kemal tarafından şöyle protesto edildi. Ona göre “bu işgal 20. yüzyıl insanlık ve medeniyetine temel prensiplerine indirilmiş bir yumruktur.”

Gökyüzünde kara kara bulutlar
Başımıza neden geldiniz
Bizler konukseveriz ama
Düşmanları sevmeyiz.

Bu toprak bizim yurdumuzdur
Deli gönül yücesine çıkar
Bir üveyik olur uçar gider
Ardahan’dan Edirne’ye
Edirne’den Ardahan’a kadar.

Bir gün kara bulutlar göklerimizde konaklamış
Yaylılar gelip geçiyordu güneyden
Örtük kara perdeler sallanıyordu
Utanıyordu Anadolu’dan gelip geçenler
Milletin yüreği kan ağlıyordu.

—Biz haklarımızı ve istiklalimizi korumak için giriştiğimiz savaşın kutsallığına ve hiçbir gücün bir millete yaşama hakkından mahrum bırakmayacağına inanıyoruz.”

— 23 NİSAN 1920 Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı.

Bahar çiçekleri kanımız bizim
İnönü, Sakarya şanımız bizim
Kurumadı hala süngümüzde kan
Seni yabanlara vermeyiz vatan

— Milli savaşımızı yürütmek için Anadolu’nun bağrına toplanan bu meclisin görevi alınan haklarını geri almak idi.

“Tek gayem milletin istiklalini yeniden kazanmasıydı.”
“Egemenlik milletin olmalıydı.”
“ Milli bir ordu kurulmalıydı.”
“ Türk vatanından işgalci güçler atılmalıydı.”

Haince yurduma saldıran Yunan
Er olan evinde kalmasın anam
Kardeşler ocağı yıkılan yuvam
Toprağı düşmanlar almasın anam.

— Başlamıştı mukaddes savaş. Millet varlığını feda ediyordu. Kadın, kız, çocuk, genç, ihtiyar baş koymuştu istiklal savaşına.

— Türk milleti Mustafa Kemal’ini büyük bir göreve getirir. “ Türk Orduları Baş Komutanlığı…

Davranı da deli gönül davranı
Kemal Paşa dinlemiyor fermanı
Anası, bacısı, kızı, kızanı
Bizim gibi millet görülmemiştir.

Kuzumuz var yaylalarda meleşir
Çeşmemiz var gece gündüz söyleşir
Yazımız var pehlivanlar güreşir
Bu toprağa kimse girememiştir

Düşman koymuş meydanları kaçıyordu
Kattı Kemal Paşa’nın ordusu
Düşmanı önüne
Pişman etti anasından doğduğuna.

— Aydınlandı 26 AĞUSTOS şafağında memleketim Türkiye’m son sözü söylüyordu Mustafa Kemal.


“ ORDULAR, İLK HEDEFİNİZ AKDENİZ’DİR, İLERİ’”

—Böyle bir imanla, böyle bir emirle savaşan bir millet, elbette ki muzaffer olacaktır. Ardından Batı Cephesi komutanına bir telyazısı:

“ SİZ ORADA DÜŞMANI DEĞİL TÜRK MİLLETİNİN MAKUZ TALİHİNİ YENDİNİZ.”

— 25 AĞUSTOS

— 26 AĞUSTOS

30 AĞUSTOS ve 9 EYLÜL güzel İzmir yeniden Türk’ün olmuştur.

Kattı Kemal Paşa’nın ordusu sürdü gitti
Yetiştikçe vurdu düşmana
Hain düşman sallana sallana
15 günde İzmir’i dar buldu
Ölen kurtuldu, sağ kalan teslim oldu.

İzmir’in dağlarında çiçekler açar
Altın güneş orda sırmalar saçar
Bozulmuş düşmanlar yel gibi kaçar
Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa
Adın yazılacak mücevher taşa.

Güzel İzmir kordon boyun şen olsun
Beni senden ayıranlar son olsun.

— Kemal Paşa bir an bile durmayacaktı, çünkü vakti çok azdı. Ona göre asıl savaş şimdi başlıyordu: Medeniyet savaşı…

10 KASIM 1938
O sabah
Gök karardı birden bire
Kuşlar kanat çırptı
Yaprakları döküldü ağaçların

Yıl 1938
KASIM 10
9.05 geçiyordu saat
Ve o, Kocatepe’de
Bir çadırdan bir çadıra geçer gibi
Rahat ve cesur

Ankara’dan gelir geçer trenim
Bir gün olur elbet ben de binerim
Varır toprağına yüzüm sürerim
Biz vatan çocukları Gazi Paşa’m
Dilimiz takılı kaldı: DİYEMEDİK
Boynumuz bükülü kaldı: DOYAMADIK

Gidiyor, rast gelmez bir daha tarih eşine
Gidiyor, milyonları takmış peşine.

Yağışın ince ince toprağa
Ya dağılışın, bereket
Bayrak bayrak dalgalanışın
Kan, ümit, kuvvet
Gelişin çiçek çiçek açmış bahara
Gidişin kızılca kıyamet.

Gidiyor, sulhun ufuklarda yanan meşalesi
Gidiyor, harbin en korkulu aslan yelesi.

Sana borçluyuz ta derinden
Çünkü yurdumuzu sen kurtardın
Hasta yorgun düşmüştük
Yaramızı iyice sardın

Gidiyor, sonsuz olan kudreti sığmaz akla
Gidiyor, göğsünü çepeçevre saran bayrakla

Yiğittin, inanç doluydun, yapıcıydın
Sanatkârdın denizler kadar engin
Kimsenin görmediğini görürdü
Sevgiye bakan gözlerin.

Dedin ki, bu millet, bu büyük millet
Yüzyıllar boyunca geri kalmış
Bu yurt, bu güzel yurt, bizim yurdumuz
Her yanından yaralar almış

Büyüyor, gökten inmiş toprağa yaklaştıkça
Büyüyor, git gide gözlerden uzaklaştıkça

Dedin ki, bir güzel savaşmalı
Kurmak için yeniden
Bilgiyle, inançla, coşkunlukla

“ ÖVÜN, ÇALIŞ, GÜVEN!”
__________________
alpler Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-11-2009, 10:59   #18
Dişi Kartal
 
alpler - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

10 KASIM ATATÜRK ORATORYOSU

ATATÜRK KURTULUŞ SAVAŞINDA

(CAHİT KÜLEBİ'DEN)

KORO:

Bir gün kara bulutlar göklerimize konaklamıştı.

Yaylılar gelip geçiyordu güneyden,
Örtük kara perdeler sallanıyordu.
Utanıyordu Anadolu’dan gelip geçen,
Milletin yüreği kan ağlıyordu.


SOLO(KIZ):

Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,

Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?


KORO(ERKEKLER):

Askerler gelip geçiyordu güneyden,
Yaralı, hasta, yorgun askerler.
Akşam olmuştu yurda toplanıyordu,
Sağ kalan yiğitler birer birer.


SOLO(ERKEK)

“Bu kışlanın kapısına,

Mail oldum yapısına,

Telli kurban bağlayayım,

Nazlı yarin kapısına”


KORO(KIZLAR):
Analar haber soruyordu güneyden,
Tarlalar kadar ırmaklar kadar durgun analar
Örtük kara perdeler sallanıyordu,
Utanıyordu Anadolu’dan gelip geçen

Amma kalanlar anayurtta toplanıyordu.


KORO(ERKEKLER)
Gökyüzünde kara kara bulutlar
Başımıza nerden geldiniz?
Bizler konukseveriz ama
Düşmanları sevmeyiz.

KORO(KIZLAR)
Gökyüzünde kara kara bulutlar,
Harmanlar çürüdü yüzünüzden,
Sizinle görecek işimiz yok,
Gidin üstümüzden.

KORO:

Gökyüzünde kara kara bulutlar,

Hayın mı hayın

Birgün gelir hesabını sorarız

Buralarda durmayın.


SOLO(KIZ):

Çanakkale içinde vurdular beni,

Ölmeden mezara koydular beni,

Ooof gençliğim eyvah


KORO:

Çanakkale içinde aynalı çarşı,

Anne ben gidiyom düşmana karşı,

Ooof gençliğim eyvah


SOLO(KIZ):

Ne bulutlar gitti, ne göklerden bir haber geldi.
Bu sefer de millet padişahlara seslendi.

KORO(ERKEKLER):
Biz yoksul bir milletiz,
Gözlerimizde solgun ışıklar yanar.
Nasılsa yenilmişiz bir kere,
Ama uzun sürmez o kadar!

KORO:
Bu toprak bizim yurdumuzdur,
Deli gönül yücesine çıkar!
Bir üveyik olur uçar gider,
Ardahan’dan Edirne’ye
Edirne ‘den Ardahan’a kadar.

SOLO:

Havada bulut yok bu ne dumandır?

Mahlede ölüm yok bu ne figandır?

Bu Yemen elleri ne de yamandır

KORO(KIZLAR):

Ano Yemendir,gülü çemendir,

Giden gelmiyor, acep nedendir,

KORO(ERKEKLER)

Burası Huş’tur yolu yokuştur,

Giden gelmiyor, acep ne iştir?


KORO(KIZLAR)
Ne bulutlar gitti, ne padişahlardan bir haber geldi,
Kemal Paşa derler bir yiğit vardı,
Bu sefer de millet türkülerle

Kemal Paşa’ya haber saldı,

KORO(ERKEKLER)

Kemal Paşa, yenilmez yiğit, şanlı komutan!
Savşa girer gibi yetiş bize!
Yetiş bize çöllerde bile olsan!


KORO

İnanç doldur, güç doldur içimize

Bin kere yurdumuzu kurtaran,
Bir görseydin ağlardın halimize.

SOLO(ERKEK)
Kuşun kanadında türküler,
Kemal Paşa’nın gönlüne vardı.
Cevabından önce kendi geldi


SOLO(ERKEK):

"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini

Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini"


SOLO (KIZ):

Bir gemi yanaştı Samsun’a sabaha karşı,
Selam durdu kayığı, çaparı, takası,
Selam durdu tayfası.

Bir duman tüterdi bu geminin bacasından bir duman,
Duman değildi bu,
Memleketin uçup giden kaygılarıydı.

Samsun Limanı’na bu gemiden atılan,
Demir değil!
Sarılan anayurda
Kemal Paşa ‘nın kollarıydı.

Selam vererek anadolu çocuklarına,
Çıkarken yüce komutan,
Karadeniz’in halini görmeliydi.

Kalktı ayağa ardı sıra baktı dalgalar,
Kalktı takalar,
İzin verseydi Kemal Paşa,
Ardından gürleyip giderlerdi,
Erzurum’a kadar.


SOLO(ERKEK):

"Önsözüm İstiklal dir,

Son sözüm "Ya İstiklal,ya ölüm'""


KORO:

Bu ne inanç ki Kemal PaŞa,
Atının teri kurumadan,
Sürüp geldin yeni yeni savaşların peşinde.


SOLO(ERKEK)

Bir selam gibi gitti Erzurum’a
Bin selam gibi geldi Sivas’a Erzurum’dan.
Dağlar alçaldı yol vermeye
Temizlendi ılkımından karından.

Analar bacılar yola döküldü,
Cephane taşıdı arkasından,
Irmaklar suyundan faydalattı,
Ağaçlar dallarından

Yer gök inledi bir yol daha,
Kurtuluş Savaşı’ndan.


SOLO(ERKEK):

"Siz orada düşmanı değil,bir milletin makus tarihini yendiniz"


KORO:
Bu vatan toprağın kara bağrında
Sıra dağlar gibi duranlarındır.
Bir tarih boyunca onun uğrunda
Kendini tarihe verenlerindir...


KORO(KIZLAR):
Tutuşup kül olan ocaklarından,
Şahlanıp, köpüren ırmaklarından,
Hudutlarda gaza bayraklarından,
Alnına ışıklar vuranlarındır...


KORO(ERKEKLER):
Ardına bakmadan yollara düşen,
Şimşek gibi çakan sel gibi coşan,
Huduttan hududa yol bulup koşan,
Cepheden cepheyi soranlarındır...


KORO:
İleri atılıp sellercesine,
Göğsünden vurulup tam ercesine,
Bir gül bahçesine girercesine,
Şu kara toprağa girenlerindir...


KORO:

Hoş Gelişler Ola Mustafa Kemal Paşa

Askerin Milletin Bayrağınla Çok Yaşa

Arş Arş Arş ileri ileri Arş ileri

Marş ileri Dönmez Geri, Türk'ün Askeri

Sağdan Sola, Soldan Sağa

Al Da Bayrağı Düşman Üstüne

Cephede Süngüler Ayna Gibi Parlıyor

Cumhuriyet Gençleri Bayrak Açmış Bekliyor

Arş Arş Arş ileri ileri Arş ileri

Marş ileri Dönmez Geri, Türk'ün Askeri

Sağdan Sola, Soldan Sağa

Al Da Bayrağı Düşman Üstüne


KORO(KIZLAR):

Biz biliriz bizim işlerimizi
İşimiz kimseden sorulmamıştır.
Kılıçla, mızrakla, topla, tüfekle
Başımız yere eğilmemiştir.


SOLO(ERKEK)

Kuzumuz var, yaylalarda meleşir,
Çeşmemiz var, gece gündüz söyleşir,
Yazımız var, pehlivanlar güreşir,
Bu toprağa kimse girememiştir


KORO:

Davranı da deli gönül davranı!
Kemal Paşa dinlemiyor fermanı!
Anası, bacısı, kızı, kızanı.
Bizim millet gibi görülmemiştir


KORO(ERKEKLER)

Bu ne inançtı ki, Gazi Paşa!
Atının teri kurumadan,
Sürüp gittin yeni yeni savaşların peşinden.


KORO(KIZLAR)

Sana borçluyuz ta derinden,
Çünkü yurdumuzu sen kurtardın!
Hasta, yorgun düşmüştük,
Yaralarımızı iyice sardın.
Yiğittin, inanç doluydun, yapıcıydın,
Sanatkârdın, denizler kadar engin,
Kimsenin görmediğini görürdü.
Sevgiyle bakan gözlerin.


SOLO(ERKEK)

Dedin ki: bu millet, bu büyük millet,
Yüzyıllar boyunca geri kalmış,
Bu yurt, bu güzel yurt bizim yurdumuz,
Her yanından yaralar almış.


SOLO(KIZ)

Dedin ki: bir güzel savaşmalı,
Kırmak için yeniden,
Bilgiyle, inançla, coşkunlukla,
Öğün, çalış, güven!


SOLO(ERKEK)

Sana borçluyuz ta derinden!
Işığısın bu yurdun
Dilimizi, ulusallığımızı ö?rettin bize,
Çünkü cumhuriyetimizi sen kurdun.


SOLO(KIZ)

Hürriyeti sen yaydın içimize,
Halkçıyız dedin halk içinden.
İnançla hür yetiŞtirdin bizi
Sana borçluyuz ta derinden.


SOLO(ERKEK)

Devrimlerle yüceltti, çok yüceltti,
Bu milleti temiz ellerin,
Sana borçluyuz ta derinden,
En büyüğü Mustafa Kemal’lerin


KORO(KIZLAR)

Davullar zurnalar döğende,
Biz seni hatırlarız!


KORO(ERKEKLER):

Binip trene gezende,
Biz seni hatırlarız!


KORO(KIZLAR):

Önce adını öğrenir çocuklarımız,
Eli kalem tutup yazanda.


KORO:

Binler yaşa, yurdumuza hizmeti büyük!
Kemal Paşa! Ölümsüz insan! şanlı Atatürk!


KORO:

İstiklal güneş gibi hür alnımda parıldar
Nabzımda ateş gibi fatihlerden bir kan var
Atam sen rahat uyu, yolcusuyuz biz hürriyetin
Atam sen rahat uyu, bekçisiyiz Cumhuriyetin

İnsanlIkla ün aldI tarihinde bu millet
Atamdan eser kaldI ülkümüz Cumhuriyet
Atam sen rahat uyu, yolcusuyuz biz hürriyetin
Atam sen rahat uyu, bekçisiyiz Cumhuriyetin

Zaferlerle doldurdun ömrünü her cephede
Sönmeyen Işık oldun Şimdi Anıttepede
Atam sen rahat uyu, yolcusuyuz biz hürriyetin
Atam sen rahat uyu, bekçisiyiz Cumhuriyetin
__________________
alpler Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-11-2009, 11:43   #19
saLLa
 
aяda - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Atatürk diyor ki;

-İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal... İkinci Mustafa Kemal, onu "ben" kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!

-Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir.

-Büyük ölülere matem gerekmez, fikirlerine bağlılık gerekir.

- Ben, manevî miras olarak hiçbir nass-ı katı, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevî mirasım, ilim ve akıldır. Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü müşkülât önünde, belki gâyelere tamamen eremediğimizi, fakat asla taviz vermediğimizi, akıl ve ilmi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir. Zaman süratle dönüyor, milletlerin, cemiyetlerin, fertlerin saadet ve bedbahtlık telâkkileri bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkâr etmek olur.

-Benim, Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra, beni benimsemek isteyenler, bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevî mirasçılarım olurlar.

-Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen gayretler belirebilir. Fikirlerini inkâr edenler ve beni yerenler çıkabilir. Hatta bunlar, benim yakın bildiğim ve inandıklarım arasından bile olabilir. Fakat, ektiğimiz tohumlar o kadar özlü ve kuvvetlidirler ki bu fikirler, Hint'ten, Mısır'dan döner dolaşır gene gelir, verimli neticeleri kalpleri doldurur.

-Ben ölürsem soylu milletimizin beraber yürüdüğümüz yoldan asla ayrılmayacağına eminim; bununla gönlüm rahat!


rahat uyu ATA'm..
rahat uyu en büyük Beşiktaşlı..
__________________
AяdaAydemir..*


Siyahı yaşıyor, beyazı arıyoruz..
aяda Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-11-2009, 13:08   #20
TEK AŞK BEŞİKTAŞK
 
Cagla - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

bu yazıları bizimle paylaştığınız için teşekkürler


Atatürk:"Bir zamanlar gelir,beni unutmak ve unutturmak isteyen gayretler belirebilir.Fakat ektiğimiz tohumlar o kadar kuvvetlidir ki verimli neticeleri kalpleri doldurur."


Ata'm seni asla unutmayacağız ve unutturmayacağız

Cagla Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 09:01 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580