Başka Bir Lider Daha Var mı ki 70 Yıl Sonra Bile Özlensin

[sevil1903]

Başka Bir Lider Daha Var mı ki 70 Yıl Sonra Bile Özlensin

En büyük düşmanı; hani şu ordularını denize döktüğü düşmanı, Yunan Başkomutanı Trikopis.
Hiçbir zorlama ve baskı olmadan yaşadığı sürece her Cumhuriyet Bayramı'nda Atina'daki Türk Büyükelçiliğine gidiyor,
Atatürk'ün resminin önüne geçiyor ve saygı duruşunda bulunuyordu.
Böyle bir saygıyı düşmanında uyandıran bir Mustafa Kemal.

Yıl 1938. General McArthur'un en zor, en problemli, en buhranlı dönemi.
Birden çok sıkılır ve yanında duran yüz yirmiden fazla kişiye döner ve aynen şöyle der:
"Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Mustafa Kemal'i görmek için neler vermezdim" dedirten bir Mustafa Kemal.

Yıl 1938. Bir İran'lı şair, bir Tahran gazetesine ölümü üzerine bir şiir yazar.
İşte o şiirin yalnızca iki mısrası: "Allah bir ülkeye yardım etmek isterse, onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir"
dizelerinde kıskanılan bir Mustafa Kemal.

Yıl 1996. Dünyanın öbür ucunda bir ülke Haiti. Haiti Cumhurbaşkanı ölür, bir vasiyet bırakır. Vasiyetinde mezar taşına yazılması için bir metin vardır.
Bugün o mezar taşında şu yazmaktadır:
"Bütün ömrüm boyunca Türkiye'nin lideri Mustafa Kemal ATATÜRK'ü anlamış ve uygulamış olmaktan dolayı mutlu oldum" ilhamı yaratmış bir Mustafa Kemal.

Yıl 12 Aralık 1996. Bir ödül töreni için gittiği Küba'da Fidel Castro ile görüşen Dursun Özden kendisine
"Türkiye'de solcu, ilerici, devrimci gençler; Che Guevara ve Fidel Castro'yu çok seviyorlar ve sizleri mutlak önder olarak kabul ediyorlar" der.
Castro'nun verdiği yanıt anlamlıdır: "Devrimci Mustafa Kemal Atatürk varken, Türk gençleri neden kendilerine başka önder arıyorlar?
Devrimci Atatürk bizim ve tüm mazlum halkların esin kaynağıdır.
" Bir yıl sonra Mart 1997'de Habitat Toplantısı için İstanbul'a gelen Fidel Castro, yaptığı konuşmada şöyle der:
"Asıl devrimci Mustafa Kemal Atatürk'tür. Ben bir devrim yaptım, ama O'nun yaptıklarını asla başaramazdım" farklılaşmasıyla bir Mustafa Kemal.

1935'teki "Uzun Yürüyüş" öncesinde Şangay Meydanı'nda toplanan onbinlerce Çinliye seslenen Mao'nun ilk sözleri:
"Ben, Çin'in Atatürk'üyüm" özenilmesiyle bir Mustafa Kemal.
(Not: 1948'den bugüne dek, Çin Halk Cumhuriyeti'ndeki 8. ve 9. sınıflarda Yakınçağ Tarihi derslerinde Atatürk ve Cumhuriyet Devrimleri okutuluyor.)

Yıl 1976. UNESCO, üyelerine bir öneri getirir. Der ki "Bugün UNESCO'nun üzerinde çalıştığı bütün projelerin isim babası Mustafa Kemal'dir.
Onun doğumunun yüzüncü yılında, UNESCO'nun 152 üye ülkesi aynı anda kutlasın.
" Birden İsveç delegesi ayağa kalkar ve "ne yani dünyada bu kadar devlet adamı var, hepsinin doğum gününü böyle kutlayacak mıyız?" der.
Bunun üzerine Rus delegesi ayağa fırlar yumruğunu masaya vurur ve 152 ülkenin delegelerine aynen şöyle söyler:
"Genç delege arkadaşım hatırlatmak isterimki Atatürk öyle dünyadaki herhangi bir lider değildir.
Bırakın onu bir yıl anmayı her ülke her probleminde çare olarak aramalıdır." Sonra, UNESCO tarihinde ilk ve tek olarak 152 ülke oy birliği ile metne imza atar.
Daha önce karşı çıkan İsveç delegesi imzanın atıldığı gün mikrofona gelir ve aynen şunları söyler:
"Ben Atatürk'ü inceledim, bütün ülkelerden özür diliyor ilk imzayı ben atıyorum" mahcubiyeti yaratan bir Mustafa Kemal.

İşte 152 ülkenin oybirliği ile imzaladığı metin: "Atatürk kimdir; Atatürk ululararası anlayış, işbirliği, barış yolunda çaba göstermiş üstün kişi,
olağanüstü devrimler gerçekleştirmiş bir inkılapçı, sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önder,
insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, bütün yaşamı boyunca ınsanlar arasında renk, dil, din, ırk ayırımı göstermeyen,
eşi olmayan devlet adamı, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu."

Özlenmeyecek gibi değil. 70 yıl olmuş bırakıp gideli. Gitti mi gerçekten?
Yalnız bizde değil tüm dünyada arkasında bıraktıklarına baksanıza. Gitti diyebilir misiniz?

Bugün üç beş kendini bilmez soytarı eleştirip, hırpalıyor diye üzülüyoruz.
Boşverin gitsin. Dünya biliyor, onlar zırvalasa ne olur…

Ali Murat VURAL
Anadolu Üniv. İletişim Bilimleri Fakültesi
Sakarya Gazetesi-Eskişehir
Prf. Dr. Ali Mural VURAL