Bir Ayrılık Şarkısı seç

[asparagas]

Bir ayrılık şarkısı seç!

Futbolda düzenli bir ilk 11 oyuncusu olmaktan daha zor ne olabilir ki? Zaman ilerliyor, soyunma odalarında hocaların tahtalara yazdığı ilk 11'ler her sezon bambaşka, her sezon çok farklı bir hal alıyor.

Yedek kulübesinde çürümeye terkedilmese de son dönemde uzun süreli bir misafirliğe kabul edilmiş yıldız futbolculardan bahsediyoruz. Takımlarına büyük paralar ile transfer olmuş, ekipleriyle bir süre cicim ayı geçirdikten sonra gözden düşmüş isimler... Hepsinin dilinin ucunda bir ayrılık şarkısı var ve gün geçtikçe bu şarkının sesi kulüpler üzerinde daha fazla duyuluyor. Ayrılmaya zorlananlar, ayrılmayı kafasına koyanlar. İşte Avrupa liglerinde şu an takımlarını yedek kulübesinde desteklemek zorunda bırakılan, bonservisleri de el yakan en değerli 10 futbolcu.

10 - Marcelo Daniel Gallardo / Paris SG / 5 milyon €

Arjantin yapımı 10 futbolcudan 9'una vurulan damga gibi ona da 'Yeni Maradona' mühürü vurulmuştu bir dönem. PSG'nin 31 yaşındaki Arjantinli golcüsü Fransız ekibinde şu ana kadar sadece bir tek maçta 90 dakika forma giyebildi. Beş müsabakada oyuna sonradan giren Marcelo Daniel Gallardo, Monaco ve River Plate forması ile iyi işler yapmış fakat futbolcunun kabusu olan sakatlık konusunda hep kötü bir rol oynamak zorunda kalmıştı. El Muñeco, yani 'Bebek' anlamındaki lakabıyla tecrübeli golcü şu sıralar yedek kulübesinde “keyif” yapıyor...

9 - Daniel Van Buyten / Bayern Münih / 8 milyon €



Bayern Münih'te teknik direktör Ottmar Hitzfeld'in defansta Lucio - Demichelis ikilisini düşünmesiyle Van Buyten bu sezon gözden düştü. Geçtiğimiz sezon Devler Ligi'nde çeyrek final mücadelesinde Milan karşısında iki gol birden kaydeden van Buyten, Hamburg'tan 8 milyon € karşılığında Bayern Münih'e transfer olmuştu. Şu anda görünen o ki Alman ekibi Van Buyten'e gelecek transfer tekliflerini dört gözle bekliyor. 29 yaşındaki Belçikalı futbolcu bu sezon B. Münih adına ligde sadece bir kez forma şansı bulabildi.

8 - Lukas Podolski / Bayern Münih / 10 milyon €



Polonya doğumlu Alman futbolcu Podolski, Almanya 2006 Dünya Kupası'nda gösterdiği performans ile sözleşmesi bulunan kulubü Bayern Münih başta olmak üzere birçok Alman futbolseveri heyecanlandırmıştı. 22 yaşındaki Podolski, daha ilk Dünya Kupası deneyiminde attığı 3 gol ile Altın Ayakkabı yarışmasında ikinci sırada yer almıştı. Onu geçen ise 5 gollü Miroslav Klose'ydi. Podolski bu sezon Bayern Münih forması altında hiçbir maçta ilk 11'de başlama fırsatı bulamadı. Beş kez oyuna sonradan giren genç futbolcunun önünde Luca Toni ve Klose gibi iki gol bankası kıvamında yetenek var. Podolski bir süre daha “yedek kulübesindeki genç golcü” tanımıyla yetinmek durumunda.

7 - Andrés Nicolás D'Alessandro / R.Zaragoza / 3.5 €

Sene 2001, Dünya Gençler Şampiyonası ve Arjantin... Santiago Solari, Pablo Aimar, Javier Saviola gibi günümüz yıldızlarının olduğu takımda o da vardı. River Plate yapımı 26 yaşındaki Arjantinli futbolcu 2006-2007 sezonunda büyük umutlar ile Ada'da kiralık olarak Portsmouth'a gitti, fakat İngiltere onu kabul etmedi. Pompey formasıyla 13 maçta forma giydikten sonra Wolfsburg'a transfer oldu ve nispeten başarı bir performans geçirdi.

Alman ekibinin yeniden bir yapılandırmaya gitmesi D'Alessandro'ya İspanya kapılarını açtı. Önce bir yıllığına R.Zaragoza'ya kiralandı, ardından bonservisiyle birlikte satıldı. Zaragoza ekibinin 10 numarası bu sezon İspanyol takımında ikisi UEFA Kupası’nda olmak üzere toplamda 6 kez forma giydi. Bunların ikisinde ise oyuna sonradan dahil oldu. D'Alessandro 7.5 milyon avro bonservis bedeliyle 2003 yılında Wolfsburg tarihinin en pahalı futbolcusuydu. Zaragoza 'El Mandrake' lakaplı yetenekli ismi ise 3.5 milyon avro bonservis bedeliyle satın aldı ve D'Alessandro şimdi Oliveira ve Diego Milito ile birlikte özel üçlü olmaya çalışıyor.

6 - Miguel Ángel Mista / Atletico Madrid / 4.0 €



Real Madrid'in B Takımı'nı bir dönem şu an Liverpool'u çalıştıran Rafael Benitez çalıştırıyordu. O dönemde Benitez'in yakaladığı futbolculardan biri de Mista'ydı. Benitez onu yanından, CD Tenerife ve Valencia'yı çalıştırırken ayırmadı. 28 yaşındaki İspanyol forvet, beş sezon Valencia forması altında başarı ile mücadele ederek iki La Liga ve bir UEFA Kupası şampiyonluğu sevincini tattı. Mista'nın geçtiğimiz sezonki tercihi ise Atletico Madrid olmuştu. Mista bu sezon ise sadece iki kez La Liga'da A.Madrid adına forma giyebildi. İki maçta da oyuna sonradan dahil oldu. Transfer döneminde adı Türk ekipleri ile de anılan Mista, formda olan Diego Forlán ve Agüero ikilisinin çok arkasında kalmış durumda.

5 - Ernesto Javier Chevantón / Sevilla / 8.0 €

Uruguaylı 27 yaşındaki golcü futbolcu, Lecce'de gösterdiği müthiş performanstan sonra Fransa'da Monaco'ya uğramış ve ardından Sevilla'ya gelmişti. Ernesto Javier Chevantón Avrupa'da son dönemin en başarılı ekiplerinden biri olan Sevilla'da Kanoute ve Fabiano'nun sergilediği müthiş performansın arkasında saklanmak zorunda kaldı. Zaman zaman geçirdiği sakatlıklar da onun oynamasına engel olsa da, takıma bu sezon Kone'nin de gelmesiyle birlikte forma giyme arzusunu başka bir bahara ertelemek zorunda bırakıldı. Bu bırakılmanın arkasında yatan en önemli unsur ise kulüple ters düşmüş olması ve yabancı statüsünde fazlalık olarak kalması.

Recreativo Huelva'ya gitmek istemesiyle Sevilla'daki bütün değerini bir anda kaybetti. Dile kolay Monaco'dan 8 milyon avro bonservis ile takıma monte edilen bir golcünün Sevilla forması altında iki sezonda şu an toplam 14 maçta forma giymesi. Chevantón bu sezon ise tamamen kadroda düşünülmüyordu, ta ki yabancı statüsündeki yerini geçtiğimiz haftalarda FIFA'dan alınan bir izin ile kaybedene kadar. Chevanton özel bir izinle Sevilla’da yabancı statüsünde artık yer almıyor…

4 - Juan Román Riquelme / Villarreal / 8.0 €



Arjantinli mahkum! Mahkum diyoruz çünkü Riquelme Villarreal'de hapis olmuş durumda. Aşığı olduğu Boca Juniors'a tekrar geri dönmek istiyor ama bırakmıyorlar. Rus babanın, Özbek annenin çocuğu olan 29 yaşındaki tecrübeli futbolcu, bundan dört sene önceki aşık olunan futbolunu tekrar ayaklarına yüklemiş ve yeşil sahalarda koşuyor durumda. Copa Libertadores 2007'de Arjantin forması ile gösterdiği performans ve turnuvanın en iyi oyuncusu seçilmesi de Villarreal yönetiminin ve teknik direktörü Manuel Pellegrini'nin ona olan tutumunu değiştirmedi.

Evet o bir mahkum, attığı frikik golleriyle zaman zaman o mahkumluktan kurtulmak istese de... En azından gçetiğimiz sezon beş aylık da olsa Boca Juniors'a kiralanmasıyla futboldan kopmadı. Boca Juniors'tan Rodrigo Palacio ile takası düşünüldü ama gerçekleşmedi. 30 Ağustos'ta A.Madrid'e satıldığı açıklandı, sonra bu da fiyasko oldu. Riquelme gibi dünya üzerinde sayılı bulunabilecek bir yetenek Villarreal'da çürümeye bırakılmış ve İspanyol ekibinin 16 numaralı formasını taşımaya fakat giymemeye mahkum edilmiş durumda. Arjantinli yıldız bu sezon takımı adına henüz hiç forma giymedi. Bu mahkumluk ise çok uzun sürmeyecek gibi...

3 - Eidur Gudjohnsen / Barcelona / 12.0 €



Eidur Gudjohnsen ismiyle ilk kez 1996 yılında Estonya ile İzlanda'nın mücadelesinde babası Arnór Gudjohnsen'in yerine oyuna girerken tanışmıştık, bu bir ilkti. Bir milli maçta baba-oğul aynı takımda... Seneler geçti yetenekli ofansif oyuncu kendini Katalan devi Barcelona'nın 7 numaralı formasının içinde buldu. Eto'o, Messi, Ronaldinho, Henry ve son olarak Dos Santos...

İzlandalı golcü Gudjohnsen'i Barça'dan koparma noktasına getiren Katalan devindeki ofansif futbolcu zenginliği karşısında çaresiz oluşu. Teknik Direktör Frank Rijkaard, Gudjohnsen'e La Liga'da ilk kez 8. haftada şans tanıdı. Geçtiğimiz sezonlarda Eto'o, Messi ve Ronaldinho ile yarışan Gudjohnsen, bu sezon Dos Santos ve Henry gibi iki yetenekle de yarışmak zorunda bırakıldı. Talihsiz İzlandalı futbolcunun İspanya günleri hep bu şekilde geçti. Ada'da Chelsea forması giyerken daha rahattı ama kariyerinde bir anda beklenmedik zıplama gerçekleştirerek birçok şeyi göze aldı. Chelsea'den 12 milyon avro karşılığında transfer edilen Gudjohnsen için çıkılan yokuştan artık inme zamanı geldi. Barcelona'da daha fazla tutunması, tutunsa da mutlu olması zor olan İzlandalı golcünün adı, bir dönem birkaç Türk ekibi ile de geçmişti.

2 - Peter Crouch / Liverpool / 12.0 €



Dirk Kuyt, Fernando Torres, Andriy Voronin, Yossi Benayoun ve Ryan Babel'in Liverpool kadrosuna katılmasıyla birlikte takımda kapının işaret edildiği en net isim Peter Crouch oldu. İki Amerikalı işadamının LFC hisselerini satın almasıyla birlikte başlayan “kırmızı transfer” rüzgarında Anfield Road'a birçok yeni isim katıldı ve eskiler gözden düştü. Southampton'dan 12 milyon avro karşılığında alındığında başlayan 'Crouch futbolcu mu?' tartışmaları ve söylentileri karşısında, İspanyol hoca Benitez geçtiğimiz sezon dev futbolcuyu en büyük stratejik futbolcusu olarak ilan etmiş ve birçok maçta sahaya sürmüştü.

Şimdi Benitez'in eski kralı kadronun genişliğinden dolayı Anfield Road'da yedek kulübesinde yolculuğuna devam etmekte. Ara transfer döneminde Ada ekipleri ise onu kadrosuna katmak istiyor. Southampton'u sırtlayan, Liverpool'a sanal bir destek veren Crouch'un herhangi bir Premier League ekibinde yine futbol seyircileri üzerinde stres yaratan bir futbol sergilemesi kaçınılmaz...

1 - Andriy Shevchenko / Chelsea / 42 milyon €



Roman Abramovich'in Portekizli teknik adam Jose Mourinho'ya ne ilk, ne de son kurşunuydu Shevchenko... Mourinho, Sheva'nın takıma gelmesinden sonra biraz burun kıvırmış bunun karşılığında da Mavilerde yönetim, "Evet Shevchenko'yu Mourinho'ya haber vermeden transfer ettik" açıklaması yapmıştı. Jose geçtiğimiz ay Chelsea'den boşandı, Shevchenko ise 4-5-1 kurbanı olmaya devam ediyor. Günümüz futbolunda Shevchenko'nun çift forvet oynayan bir ekip yerine neden tek forvet tercih eden bir ekibe, özellikle Ada gibi zor bir lige giderek kariyerini taşladığını anlamak mümkün değil.

Chelsea'de taşlar önümüzdeki sezon çok farklı dizilecek. Didier Drogba ve Frank Lampard'ın takımdan, hatta John Terry'nin de ayrılabileceği senaryosu gerçekleşirse, Sheva'nın da duracağını söylemek mantıklı değil. Ukraynalı futbolcu Londra'da Milan'daki günlerini oldukça fazlasıyla aradı. Bir geri dönüş belki tekrar kendi filminin devamı olabilir. Londra ekibinin 42 milyon avroya Shevchenko'yu takıma monte ettiği düşünülür, Fernando Torres'in Liverpool'a 36 milyon avroya geldiği dikkate alınırsa, Ukraynalı futbolcu için henüz bu rakamı verecek takım yok. Yine de ara transfer döneminin ayrılık noktasındaki, en büyük ışıltıyla parlayan yıldızı Sheva...